22.11.2011 / Reha Muhtar - Gülen Cemaati AKP'ye Desteğini Sorguluyor!

     ………………………………………

     Hangi Baba Evladının Ölümüne Kendini Hazırlayabilir?..

     Yıllar yaşlandırmış O’nu...

     Beyaz saçlı bir adam yapmış...

     Hepimizin yavaş yavaş olduğu gibi...

     Dostlarının kollarına yaslanmış yürürken gördüm dün O’nu...

     Zar zor yürüyordu...

     “Tarifsiz kederler içindeydi...”

     Her tarafından acı ve keder fışkırıyordu...

     21 yaşındaki evladını aniden kaybetmiş, kendine gelememişti...

     Gözleri doluyor, metanetini korumaya çalışırken ne yapacağını bilememenin çaresizliğinde dudaklarını ısırıyordu...

     Arkadaşları, dostları, çevresi, düşmanları, bütün bir ülke ve hatta yerküre, “bir sosyalisti, devrimciyi, ‘burjuva kültürünün güçsüzlüğü ve çaresizliği içinde’ koyvermiş görmesin” diye kendini alabildiğine sıkıyordu...

     Metanetli görünecek, yıkılmamış ve ayakta hissettirecekti...

     Çaresiz görünmeyecekti...

     “Devrimci ahlak” böyle gerektirirdi...

     Oysa içi ve her yanı kan ağlıyordu...

     Görüyordum bunu, o ısırdığı dudaklardan, o kederli gözlerden, o kelimelerin dökülemediği dudaklarından...

     ***

     Hiçbir sosyalist ve devrimci gibi, zamansız ölüm sırasının kendisinden önce çocuğunu vuracağını aklına getirmemişti...

     Ölüm varsa ölümlere meydan okuyan kendilerine çevrili namluların arasından yiğitçe geçmesini bilen kendi kuşağı geçecekti...

     Rahmi Saltuk kim bilir kaç kez ölümü düşünmüştü?..

     Öldüğünde, iki çocuğu nasıl yaşarlar, nasıl büyürler diye aklından kim bilir kaç kez geçirmişti?..

     Zamansız ölümüne üzülmezdi, ona hazırlamıştı kendisini...

     Oysa 21 yaşındaki Baran’ın ölümüne...

     Hangi baba evladının ölümüne kendini hazırlayabilir ki?..

     ***

     Ne kadar da temiz konuştu Baran’ın arkadaşı olan “TKP”li genç mikrofonlara...

     Nasıl duyarlı, ne kadar derin, nasıl ince, ne kadar da reklamdan, promosyondan, propagandadan uzak, mazbut bir konuşma yaptı?..

     Sosyalist babanın, sosyalist çocuğu...

     Kendi ölümüne ne kadar da yakındı Rahmi Saltuk bir zamanlar...

     Dün cenazede bir zamanlar ölümle yıllarca vals yapan eski tüfekler toplanmışlardı...

     Aralarından biri ölse bu kadar hazırlıksız yakalanmayacaklardı...

     Ölüm en hazır olunmayan zamanda en hazır olmayan kişiyi alıverdi onların hayatından...

     Ölümlere meydan okuyanları ölüm altedemedi, evlatlarını etti...

     En şangırtılı günlerimde konuşmaktan ve sevmekten vazgeçmediğim, bir dost sanatçıydı O...

     En umutsuz günlerimde, sazından çıkan bir marş, bir türküyle güller açardı içimde...

     Ne kırılacak bir zincir var şimdi...

     Ne de söylenecek bir “Venceremos Türküsü”...

     Sevgili dost...

     Yine de “Terketmesin sevdan seni...”

     Gazete Vatan - 22.11.2011, Salı




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5766768
Online Ziyaretçi Sayısı:14
Bugünlük Ziyaret :1357

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.