27.11.2011 / Acun ve Hülya Arkadaşlara... Ali Taran'a Cenazede Yaptığınız Arkadaşlığa Sığar mı?

     Sosyal medya aktive olalı gördüğüm ikinci büyük vakadır bu...

     Birincisini Defne Joy Foster’ın ölümüyle yaşamıştık...

     İkincisi Selma Desmond hanımefendinin kanserden ölümü ve kocası tarafından terk edilmesine duyulan tepkidir...

     Sosyal medya; twitter, facebook, siteler, bloglar, sözlükler vs... bir anda yakaladıkları müsebbibi eşşekten düşmüşe çeviriyorlar...

     Defne Joy Foster’da da böyle oldu...

     Selma Desmond vakasında da...

     ***

     Ben ise hala cenazeye takmış durumdayım...

     Acun Ilıcalı benim “Show TV” günlerinden kardeş kadar sevdiğim bir çocuk...

     Hiç şımarık davranmaz...

     Hiç ukalalık etmez...

     Hiç tepeden bakmaz, hep bir sempati rüzgarının arkasından davranır...

     Televizyon dünyasında nasıl yol aldığını, nasıl adım adım zirvelere geldiğini biliyorum...

     Acun’la uğraşmayı hobi edinenler, O’nun televizyon dünyasındaki başarısını, parasını çekemeyenler, O’nun gibi olmak için her kılığa girip bir türlü olamayanlardır...

     Acun sempatiktir...

     İnsanların “hayır” duygularına değil, sempati duygularına seslenmesini bilir...

     Başarısının temeli budur...

     ***

     Ne ki Acun’a, Selma Desmond’un cenazesindeki görünümü nedeniyle bir iki şey söyleyeceğim...

     “Arkadaş” diyeceğim, “belli ki cenazede ortam yeterince kötü...”

     Bir zamanlar tanıdığın, dost olduğun, jüri üyeliği yaptığın Ali Taran çok zor durumda...

     “Böyle bir günde, eşinin trajik hale gelen cenazesine niye en ön sıradan katılıp, ‘abi’ dediğin eski dostunu ‘iyice eziyorsun?..”

     Amacın Selma Desmond’a son görevini yapmaksa, ala, gider cenazeyi arkalarda bir yerde saf tutar, duanı eder gidersin...

     Nedir oğlu Kuzey’in yanında saf tutacak kadar kendini önemsemek, birinci sırada saf tutarak kameralara görüntü vermek?..

     Cenaze namazındaki saflar, “Maksim Gazinosu”nun neon ışıklarına benzemez ki kardeş...

     Orada saflar şöhretler sırasına göre değil, merhuma yakınlık sırasına göre belirlenir...

     Merhumeye yakınlık esastır...

     Bir zamanlar yakın dost olduğun kocası Ali Taran bu kadar zor durumdayken, “cenazenin sahibiymişcesine Ali Taran’a nispet yapıp” en ön sırada, oğlunun yanında saf tutman, arkadaşına yaptığın bir ayıp değil mi?..

     O cenazeye arkadaşın Ali Taran’ın katılmaması vesayet edilmişti eski eşi tarafından...

     Böyle bir günde eğer o cenazeye katılıyorsan, arkadaşının yanında durmak değil midir asli görevin?..

     Ne yani?..

     Merhume “cenazemde kocamdan beni sen koru Acun’cuğum” diye mi vasiyet etti sana?..

     Nedir bu “arkadaşını ezen” tavrının hikmet-i ilahisi?..

     Niye böyle bir günde sana en çok ihtiyaç duyacak dostunun yanında saf tutmuyorsun da, kameralara ve fotoğraf makinelerine en iyi poz vereceğin birinci sıradan ailenin asli unsuruymuşçasına saf tutmaktasın?..

     Ayıp değil mi bu yaptığın?..

     ***

     Bu birinci nokta...

     Böyle bir olayda, eski dostun Ali Taran’a önceden gidip, başsağlığı dilememen, O’nun ‘dost gönlünü’ almaman, cenazede O’nun yanında durmaman arkadaşlık notuna kaç verdirir sana hiç düşündün mü?..

     Kamuoyu Ali Taran’a tepki duyabilir...

     Vefat eden eski eşi de “kadınsı haklı reaksiyonunu” göstermiş olabilir...

     Fakat sen cenazede o pozisyondaki arkadaşına reaksiyon gösteremezsin arkadaş...

     Sen “üzerine gül koklanmış olan eş değilsin, arkadaşsın...”

     Sen kamuoyu ya da sosyal medya da değilsin ve ona oynamamalısın...

     Sen arkadaşsın kardeş...

     Arkadaşlar böyle günlerde belli olurlar; arkadaş gibi davranırlar...

     Kamuoyu küfür etse de...

     “Ali Taran benim dostum, arkadaşım” deyip, varsa kamuoyunda imajının bir parça sempati gücü, o gücü dostluk baabında, “arkadaşından yana kullanacaktın... Arkadaşına karşı değil” kardeş...

     Ben Ali Taran’ı tanımam...

     İki üç defa yürüyüş yaparken tesadüfen çıktı karşıma...

     Bir kere de toplam beş saniyelik, tarafımca pek de anlaşılmayan bir konuşma geçti aramızda...

     Sana şöyle söyleyeyim...

     Ali Taran eğer arkadaşım olsaydı...

     Bir dakika tereddüt etmez, o cenazede O’nun yanında saf tutardım...

     ***

     Gelelim Hülya Avşar arkadaşımıza...

     Hülya da benim hayatımda kendime yakın saydığım 25 yıldır yakın tanıdığım birisi...

     O’na sevgim, kırk yılda bir zuhur eden kızgınlığımın fersah fersah üzerinde...

     Hülya’ya da bir iki sözüm var...

     Ölüme saygı mukaddestir...

     Kötü günde insan, merhumenin yakınlarının yanında olmalı, onların acısını paylaşmalı, merhuma veya merhumeye son görevini yapmalı...

     Hepsi iyi güzel de...

     Cenazelerin bir önemli mukaddesatı daha var...

     Oralar “reklam aracı yerler” olmamalılar, öyle değil mi?..

     Peki sevgili Hülya böyle bir günde sen niye oradasın, söyler misin?..

     Selma Desmond hanımefendinin acılı ölümünün üzerinde sen niye orada boy göstermektesin?..

     Ali Taran’ın çok yakınıysan, Ali Taran’ın yanında olmalıydın...

     Öyle değil, Acun’la geldin, selamlaştın ve köşeye çekildin...

     Acun zaten Ali’yle konuşmadı...

     Sen niye bu cenazede resim vermektesin Hülya arkadaş?..

     Senin hakkında aynı söylentiler çıkmadı mı?..

     Ailede kime o derece yakınsın ki, apar topar Acun’la beraber cenazede bulunmaktasın?..

     Talihsiz Kuzey’i teselli etmek için mi?..

     Acun’la beraber gittiğine ve kuru bir selamın dışında yanında bile durmadığın Ali Taran’ı teselli miydi derdin?..

     Nedir arkadaş, senle Acun’u beraberce Selma Desmond’un cenazesine getiren gizemli sihir?..

     ***

     Zerrece umurumun teki değil...

     Tek konu şu...

     Eğer o cenazeye katılıyorsanız, “Bir zamanlar ya çok sevdiğiniz ya da arkadaş olduğunuz Ali Taran’ın yanında duracaksınız...”

     Ya da bunu yapmayacaksanız, o cenazede hiç bulunmayacaksınız...

     Sevgi, dostluk, arkadaşlık ve vefa bunu gerektirir...

     “Acun Medya ve reklamlar” ne gerektirir onu bilemem...

     Gazete Vatan - 27.11.2011, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5765111
Online Ziyaretçi Sayısı:11
Bugünlük Ziyaret :426

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.