Bir Fasıl Gecesi ve Adorno (Fatih Çekirge)
Deniz Baykal büyük bir heyecanla söylemişti adını...
15 gün önce Ankara’da Şule Bucak’ın evindeki yemekte:
“Şu aralar onu dinliyorum. Müthiş bir ses” demişti.
Murat Yetkin internetten aradı buldu:
Melihat Gülses...
Deniz Bey’le bilgisayarı yemek masasının üzerine koyup dinlemiştik Gülses’i...
15 gün sonra bir "fasıl gecesi"nde gördüm...
Yeni Şafak yazarı Fehmi Koru’nun gelenek haline getirdiği ve bu defa Aydın Doğan’ın sponsorluğunu yaptığı bir fasıl gecesinde...
Ne garip;
Sosyal demokrat bir liderin masasında internet üzerinden dinlediğim o sesi, bu defa Baykal’la taban tabana zıt bir düşüncenin kıyısında canlı olarak dinledim... (Bu arada fasıl geceleri bir inancın ya da bir kampın değil. Herkese ve her kesime açık. Örneğin bir sonraki davetli Baykal olabilir...)
Müzik Bir Buluşmadır
Ben Gülses’i dinlerken bir kez daha gördüm ki;
Bütün karşı kıyılar bir dalgada, bütün aykırı sesler bir notada buluşabilir...
Bu yüzden o gece bize Münir Nurettin’le Alaattin Yavaşca arasında bir tondan seslenen Dr. Adnan Çoban’ın Adorno gibi bir dehayı hatırlatarak "Müzik bir buluşmadır" demesi yetti:
Birbirlerine karşı kıyıdan bakanlar için söylüyorum:
- Kamplaşmalar, kavgalar, sesi yok ediyor...
Söz bitiyor, duyulmuyor hiçbir şey... Birbirimize sağırlaşıyoruz...
İsmet Özel’in dediği gibi;
Hangi dünyaya kulak kesilmişsek ötekine sağır...
Hürriyet Gazetesi / 04.05.2009, Pazartesi