14.02.2012 / Zülfü Livaneli - Türk'ün Parayla İmtihanı

     ……………………………………………

     Bizdeki yolsuzluk ve sahtekarlık bataklığını da aynı mantıkla açıklamak mümkün.

     Eğer bir toplumda bilim, sanat, düşünce, ideoloji, ahlak, yurrtseverlik, hümanizm, gelenek gibi kavramlar kalmadıysa; tek değer ölçüsü para ve siyasetse, insanların çoğu bu amaçlara ulaşmak için canını bile verir.

     Bu paraya gereksinme duyduğu için değil; sadece ilkel içgüdülerini tatmin edebilmek için.

     Yolsuzluk yapan insan prototipini gözünüzün önüne getirin. Bu adam eline geçen trilyonlarla ne tutkunu olduğu bir ressamın tablolarını alır ne “Viyana Filarmoni” dinlemeye gider ne de bir bilim-sanat ödülü kurar.

     Olsa olsa kebap yer.

     Oysa çaldığı para, bir değil on ömür yaşasa yiyeceği kebaptan fazladır ama o zavallı, hayatta itibar sahibi ve adam olmanın tek ölçüsü olarak para-siyaset sarmalını gördüğü için, herkesin “Bırak şu hırsızı!” demesi pahasına sonsuz bir şehvetle para kazanmaya devam eder.

     Kebap yüzünden damarları tıkandığı zaman da arkasında trilyonlar bırakarak göçer bu dünyadan.

     Ateş çemberinden geçerek yeni bir ülke kuran ama para tuzaklarını aşamayan bir halkın trajedisidir bu.

     Gazete Vatan - 14.02.2012, Salı




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5753602
Online Ziyaretçi Sayısı:14
Bugünlük Ziyaret :691

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.