Ya Yeni Türkü Olmasaydı
“Ya dışındasındır çemberin ya da içinde yer alacaksın... Kendin içindeyken kafan dışındaysa, çaresi yok kardeşim, her akşam böyle içip kederlenip mutsuz olacaksın, meyhane masalarında kahrolacaksın... Şiirlerle şarkılarla kendini avutacaksın...”
30 yıl olmuş Yeni Türkü kurulalı. Geçen akşam Bodrum Hadi Gari’de konserleri vardı. Ve sözleri Murathan Mungan’a ait bu şarkıyı dinlerken, ilk kez dinlediğimde gibi oldum yine. Allak bullak.. Darmadağın.. Buruk. Ve sorular içinde...
Çemberin içinde miyim dışında mıyım.. Kendim nerede, kafam nerede... Hangisinde olmak istiyorum.. Falan filan...
Bir şarkı bu kadar mı güçlü olur! Bu kadar mı can evinden vurur insanı! Bu kadar mı her dinlediğinde allak bullak eder adamı! Bu kadar mı sorgulatır hayatı!
Sorgulatabiliyormuş. 20 yıl önce nasıl ettiyse bugün de ediyor. O zaman başka “çemberler” vardı şimdi başka. Ama değişen pek bir şey yok. Murathan Mungan’a sevgiler.
***
Muhtemelen hayatımda en çok dinlediğim gruplardan biridir Yeni Türkü. Evde, okulda, yolda, tatilde... Bisküvi reklamı gibi oldu ama öyle. Hayatımın bir döneminin fon müziği diyebilirim Yeni Türkü için. Bizim Ortakent’e girerken konserlerinin afişini gördüğümde ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Çok uzun zamandır ilk defa bir konsere gitmek için organizasyon yaptım, milleti çekeledim, ortalığı ayağa kaldırdım.
Hiç de pişman olmadım. Daha doğrusu olmadık. Daha ilk nağmelerde üçümüzün de gözleri doldu, tüyleri diken diken oldu. Ayrı ayrı kendi geçmişlerimize gittik.
Konser sırasında çaldıkları şarkılara göre nerede ne yaptığımı hatırladım. “Bu şarkı sırasında lise birdeydim” ... “Bu albüm üniversiteden mezun olduğum yıl çıkmıştı” ... “Bunu ilk Sevil’in evinde dinlemiştik..” ... “Bu şarkıyı ilk bilmem kime vurgunken dinlemiştim..”
Foto albümü karıştırır gibi konser dinlemek de ne tuhaf bir şey.. Tam da böyle oldu!.. Ruhumun foto albümü...
“Başka türlü bir şey benim istediğim. Ne ağaca benzer ne de buluta. Burası gibi değil gideceğim memleket. Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava... Nerde gördüklerim, nerde o beklediğim. Rengi başka tadı başka...”
Gidebildim mi o memlekete acaba?
***
Konserden çıkarken şunu düşündüm. Anjelika Akbar dışında çok uzun zamandır kimseyi non stop dinlemiyorum. Kimse hem yüreğime ve kafama dokunmuyor artık. Zira şairler yazmıyor artık şarkı sözlerini. İki sene önce Müslüm Gündüz’ün albümü coşturmuştu beni ama zaten onun da şarkı sözleri yine Murathan Mungan’a aitti. Besteciler de yürekleriyle bestelemiyor. Veya kapasiteleri ancak o kadar. Vardır belki tek tük ama onlar da benim kulağıma ulaşamıyor bu gürültü patırtı içinde.
Benim gençliğimde öyle değildi. Ivır zıvır da vardı Yeni Türkü de. Şimdi yok. Veya görünmeyecek kadar, duyulmayacak kadar az.
Ben mi yaşlandım acaba diyorum bazen. Var da duyamıyor muyum?
Ama yok, 39 yaşında insan ne yaşlıdır ne de boşuna müzikten tiksinir. Böyle mi olmalıydı? 30 yaşındaki Yeni Türkü’den başka sığınacak tek bir limanımızın olmaması tuhaf değil mi?
Mutlu Tönbekici / Gazete Vatan – 27.07.2009