23.04.2012 / B. Sadık Albayrak - Ariadne'nin İpi Tiyatrocuları Özgürleştirir mi?


     Mitolojinin
ne harika öyküleri vardır.


     Düşündükçe, büyüleyici güzellikte bu öykülerin toplumsallaşma yolundaki insanlığın temel sorunlarına açıklama getirme çabasının zenginliğiyle sarsılırsınız.


     “Ariadne ile Theseus”un öyküsü de onlardan biridir.


     Girit kralı Minos’un kızı Ariadne, ilk görüşte aşık olduğu Theseus’a, labirentte yaşayan boğa başlı canavar Minotauros’u öldürmeye giderken dönüş yolunu bulabilsin diye bir ip verir.


     Canavarı öldürmeyi başaran yiğit Theseus, Ariadne’nin ipiyle labirentten kurtulmayı başarır.


     O’nu da alarak Atina’ya dönmek için gemisine biner.


     Theseus mola verdikleri Naksos adasında Ariadne uyurken gizlice gemisine çıkarak O’nu terk eder.


     Halkın sözlü düşünsel üretimine dayandığı için öykünün birçok çeşitlemeleri vardır.


     “Mitoloji”, “Rönesans”tan beri sanatın zengin imge kaynağıdır.


     Çağdaş sanatçılar da günümüz insanına anlam kazandırma uğraşında bu öykülerden yararlanırlar.


     Besteci Richard Strauss ile yazar Hugo von Hofmannsthal’ın işbirliğinin ürünü “Ariadne Naksos’ta Operası” bugünlerde “İstanbul Devlet Opera ve Balesi”nce sahneleniyor.


     İlk kez 1912’de sahnelenen Ariadne Naksos”ta, opera tarihi içinde yenilikçi özellikleriyle ayrı bir yer tutar.


     Hofmannsthal Ariadne’nin öyküsünü Molier’in “Kibarlık Budalası” oyunundan alıntılarla birleştirerek yazmayı dener.


     Tiyatro ile operanın bu sentezi ilk oynanışta pek başarılı bulunmaz.


     İkinci versiyonda “Kibarlık Budalası” bırakılır, İtalyan halk komedisinin tiplerinin karıştıkları bir önoyun eklenir.


     Zengin bir kontun konağında, “Ariadne Operası”nın sahnelenme hazırlıklarını sergileyen önoyunda, ilkin genç bestecinin hocası sahneye çıkar.


     Komedi oyuncularının konuşmalarından operadan sonra bir komedi oynanacağını öğrenir.


     Parayı Veren Düdüğü Çalar


     Bu tatsız durumun öğrencisini çok üzeceğini anlayan opera bestecisinin hocası, kontun kahyasıyla konuşarak durumu önlemeye çalışır.


     Ancak kahya, operanın bestelenmesi ve oynanması için parayı veren kontun, nasıl ve ne zaman sahneleneceğine de karar vereceğini söyler.


     Opera bestecisi ücretine bakmalı, gerisine karışmamalıdır.


     Sahnelemenin tatsızlığını önleyemeyeceğini anlayan hoca, durumu öğrenen ve isyan eden öğrencisini sakinleştirmeye çalışır.


     “Ariadne”nin simgelediği tutkulu aşkın tam karşıtı, çok eşli aşkın temsilcisi komedi oyuncusu Zerbinatta genç besteciyle tartışmaya girer.


     Operanın çizdiği Ariadne’nin yaşamın dışında bir tip olduğunu, kadın özyapısında, biten bir aşkın arkasından yeni bir aşka başlamaya hazır çelişkili bir yan olduğunu savunur. Zaten operada da Zerbinatta’yı, bu tezi dile getirerek Ariadne’yi Theseus’un arkasından tuttuğu yastan kurtarmaya çalışırken izleriz.


     Hayatın Gerçekleri


     Eserinin etkisini bozacak bir komediyle sahnelemek istemeyen genç besteci öfkelenmiştir.


     O’nu yatıştırmaya çalışan hocası alacağı parayla altı ay geçinebileceğini hatırlatır.


     Hayatın gerçekleri, daha doğrusu, paraya dayalı düzenin zorunlulukları genç besteciyi başeğmeye sürükler.


     Bu yetmezmiş gibi, kontun kahyası, bir felaket haberiyle yeniden sahneye girer ve davetlilerin yemeği bitirdiğini, kontun birkaç dakika içinde operanın başlamasını istediğini söyler.


     Üstelik kontun uzun bir opera arkasından bir komedi izleyecek zamanı yoktur, çünkü tam bir saat sonra havai fişek gösterileri başlayacaktır.


     Kont, besteci ve komedyenlerin oyunlarını aynı anda, “gereksiz yerlerini” kısaltarak, birlikte oynamalarını emretmektedir.


     Aydınlık Gazetesi - 23.04.2012, Pazartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5758565
Online Ziyaretçi Sayısı:16
Bugünlük Ziyaret :1281

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.