02.06.2012 / Tönbekici, Mutlu - Mini Otellerin Mini Mini Kitabı


     …………………………………………


     “Piyanistin Sesini Kısın” Operasyonu


     Fazıl Say, Ömer Hayyam’a atfedilen bir dörtlüğü retweet ettiği için “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama ve halkı din üzerinden tahrik etmek ve kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması” koşuluna bağlı olarak 1,5 yıl hapis cezasıyla yargılanmasına karar verildi.


     1- Çok açık ve net: Bu bariz bir “Fazıl Say’ı bir şekilde cezalandıralım” davasıdır. Ortada ne aşağılama var ne de açık ve yakın bir tehlikeye sebep verme. İnsanlar tweeti okuduktan sonra sokağa mı döküldü? Bu tweet ile direk bağlantılı bir şiddet eylemi mi oluştu? Hangi “açık ve yakın” tehlikeden söz ediyoruz?


     2- Fazıl Say’ı beğenirsiniz veya beğenmezsiniz hiç önemli değil. Ben fikirlerini beğenmem. Bana göre bayat ve klişe. Ama dediğim gibi hiçbir önemi yok bunun! Fikir özgürlüğü diye bir şey var.


     3- Mahkemelerimiz “müslümanlığı ve müslümanlığın kabul ettiği dinleri koruma kollama mahkemelerine” dönüşmüş. İddianamedeki laflara bakın hele: “Say’ın davaya konu tweetlerini, ifade özgürlüğü çerçevesinde bir eleştiriden ziyade insan ilişkilerinin gelişmesine yarayan kamusal tartışmaya hiçbir katkıda bulunmayan ve üç büyük dinin mensuplarının ortak değerleri olan Allah, cennet ve cehennem gibi kavramlara yönelik hislerini nedensiz yere inciterek ve bu kavramların anlamsız, gereksiz ve değersiz olduğu kanaatini uyandıracak şekilde dini değerleri aşağılamak kastıyla yazdığı kanaatine varıldığı belirtilmişti.”


     4- Mahkemeler ne zamandan beri “kamusal tartışmaya yararı bulunan veya bulunmayan” konuları ayıklayıp cezalandırmaya başladı?


     5- “Nedensiz yere incitme”nin tersi “nedenli incitme” var mıdır? Öyle olsaydı ses çıkartmayacak mıydılar?


     6- Madem dini konulara bu kadar hassaslar Hindular, Budistler, Şintoistler neden dahil değil konuya? Nereden çıktı “üç din” barajı? Savcılarımız memleket sınırları dışını hiç mi bilmez, merak etmez?


     7- Bu arada ateizm çaktırmadan yasaklandı mı? Ne demek Allah, cennet, cehennem kavramlarının manası veya manasızlığı üzerine tartışma yapamamak, fikir öne sürememek? İnsanlık binlerce yıldır bunu yapıyor. Kütüphanelerde binlerce kitap var. Bizim kitapçılarda bile en az on adet bulursunuz. Artık dinsizliğini de mi ilan edemeyecek kimse? Bu ne yahu?


     8- Bu ülkede her Allahın günü yahudileri, hıristiyanları ve başka inanç sisteminde olanları aşağılayan birileri oluyor. Çalışkan ve hassas savcı Erhan Gülcan bu yazıların müelliflerine tek tek dava açacak mı? Yardımcı olmamı ister mi?


     Elimde koca bir bavul dolusu kupür var.


     9- “Halkın bir kesiminin benimsediği değerleri alenen aşağılama ve halkı tahrik etme ve kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması” ise hakikaten mesele başbakan ve bakanları bunu çok çok çok daha iyi yapıyor. Hem de her gün. Bakıyorsunuz bir gün Kürtleri ve seçtikleri vekilleri alenen aşağılıyorlar, sonra bakıyorsunuz başka din ve inanç sisteminde olanlar kişiler ve seçtikleri dinler aşağılanıyor, sonra bakıyorsunuz başka bir kesim hayat biçimleri yüzünden aşağılanıyor, sonra çalışan kadınlar aşağılanıyor sonra bakıyorsunuz işçiler aşağılanıyor.. Sonra da pişkin pişkin “Ben düşüncemi söyledim. Hakkım yok mu” diyorlar. Fikir özgürlüğü bakanlar kurulu ile mi sınırlı?


     Gazete Vatan - 02.06.2012, Cumartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5783591
Online Ziyaretçi Sayısı:14
Bugünlük Ziyaret :651

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.