16.09.2010 / Mustafa Öncül - Davulcu Bahşişi

     Sabahın kör karanlığında kapı çaldı. “Hayırdır inşallah” dedim... Kalktım. Uykulu uykulu, sağa sola çarpa çarpa kapının önüne kadar gittim... “Umarım önemli bir durum yoktur” diye içimden dua edip, aletin düğmesine bastım, “Kim ooo?” diye sordum. Karşıdaki ses, “Benim abi” dedi.

     Ne kadar açıklayıcı bir cevap değil mi?!..

     - “Sen kimsin kardeşim?”

     - “Ben mahallenin davulcusu ağbi”

     - “Eeee?.. Ne var? Ne istiyorsun?..”

     - “Bahşiş almaya gelmiştim.”

     - “Ne bahşişi?”

     - “Abi, ramazan boyunca sizi uyandırmıştım ya...”

     Uykum yavaş yavaş açılmaya, aklım başıma gelmeye başladı. Hatırladım. Ramazan boyunca “Dom dom dom!..” bizi uykumuzdan eden biri vardı değil mi? Demek o buymuş. Bittin olum sen! Bir ay boyunca bana uykuyu zehir etmek neymiş göreceksin! Nıhaaaa!..

     Çektim bir sandalye, oturdum. Kapı otomatiği üzerinden sesli chat başladı davulcu ile aramızda.

     - “Niye bu saatte geldin? Daha bayram namazına bile gitmedik.”

     - “Abi, namazdan sonra geleniniz gideniniz çok olur. Malum bayram. Ben ortalık sakinken bahşişimi aliiiim dedim.”

     - “Ama bayram namazı kılınmadan, davulcuya bahşiş vermek caiz değilmiş.”

     - “Olur mu öyle şey abi? Bunlar batıl inanç. Hurafe...”

     - “Valla ben bilmem. Yaşar Nuri Hoca’ya sormam gerek, batıl mı değil mi diye. O’na da sormaya cesaret edemem. ‘Yıllardır anlatıyorum kardeşim! Dinleseydin!’ der.”

     - “Abi sen bana güven. Günah filan değil. Günahı benim boynuma.”

     - “Yoook!.. Kıyamam sana. Adın ne senin?”

     - “Muammer.”

     - “Soyadın da vardır tabi?...”

     - “Var abi. Tokmakçıgil…”

     - “Güzel bir soyadı. Yaptığın işle de mütenasip. Allah davuluna bağışlasın.”

     - “Amin abi. Cümlemize... Abi... Bahşişimi alsam abi?..”

     - “Canın sağolsun Muammerim!.. Hemen. Emrin olur.”

     - “Estağfurullah abi… Ne demek.”

     - “Ama bir sorun var Muammer...”

     - “Hayırdır abi?..”

     - “Bu bahşiş meselesi Kopenhang Kriterleri’ne uygun mu? Bu da araştırılması gereken bir konu… Malum. Artık AB’den habersiz bir şey yapamıyoruz.”

     - “Ne diyecekler abi? Davulu çalan benim, bahşişi verecek olan sen… Kim ne karışır?”

     - “Öyle deme Muammer? Üstelik, tam üyelik müzakereleri sürerken... Üç kuruşluk bahşiş yüzünden Türkiye ile AB’nin arasını bozmayalım...”

     - “Abi bi dakka... Hatta kal... Ben hemen bizim dezzoğluna soruyorum cepten...”

     - “Teyzenin oğlu diplomat filan mı Muammer?..”

     “Hayır abi. Bu ramazan, Ankara’da elçiliklerin olduğu mahallede davul çaldı bizim dezzoğlu. Tanıdığı vardır...”

     - “Ne diyor teyzenin oğlu?.. Cevap geldi mi?..”

     - “Evet abi. Biraz bekleyecekmişiz. Günter Verhogen’in cebini çaldırıp kapatmış. Aramasını bekliyormuş.”

     - “Günter Verhogen onu mu arayacakmış?”

     - “Evet abi. Arasın. İşinin adı ne! AB kesesinden yiyip içip geziyo adam. Ne yani bizim dezzoğulunun kontörü mü gitsin?.. Deel mi ama?..”

     - “Doğru söylüyorsun Muammer...”

     - “Abi bizim bahşişi alsam artık?.. Bayram namazı vakti geldi. Camiye gidecem?”

     - “Ama... AB daha olumlu görüş bildirmedi ki?”

     - “Abi onlar 2025’den önce cevap vermezler. Daha kendi aralarında müzakere edecekler filan... Ben onları beklersem bahşiş filan alamam senden.”

     - “Valla müzakereler sürerken yapabileceğim bir şey yok Muammer.”

     - “Abi bunlar bizim bayram bahşişimize bile karışıyorsa nerede kaldı bizim bağımsızlığımız?”

     - “Nasıl konuşuyorsun Muammer? Müzakere sürecinde söylenecek söz mü bu? Bu söylediklerini bi duyan olsa, sen sittin sene bahşiş alamazsın! AB davulunu bile alır valla!..”

     - “Ya abi... Ver şu bahşişi de gidiiim abi. Daha gezeceğim dünya kadar yer var abi.”

     - “Muammer… Verhogen oruç tutuyor mu? Şu senin teyzenin oğluna bi sorsana...”

     - “Abi bahşiş…”

     - “Bahşiş konusunda yapabileceklerim AB üyeliği için tespit edilen yol haritasının dışında olamaz Muammer. Biliyorsun. Süreç işliyor. Anayasa değişiklikleri, uyum yasaları filan... AB’den gelen talimatı bekleyeceğiz çaresiz.”

     - “Hiç beklemeyelim abi.”

     - “Niye Muammer?..”

     - “İki bayram arası görüş bildirilmez abi. Tarih sakat bi kere!..”

     - “Doğru söylüyorsun Muammer… Bunu hiç düşünmemiştim. Haklısın.”

     “…………..”

     - “Muammer?... Muammer?...”

     - “………….”

     - “Muammer?.. Orada mısın?..”

     Muammer daha fazla beklemeyip gitti.

     Yaaa... Muammer efendiiii... Bir ay boyunca bana uykuyu zehir eder misin? Bu bayram bahşişsiz kal da gör!..

     16.09.2010, Perşembe




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5813813
Online Ziyaretçi Sayısı:20
Bugünlük Ziyaret :377

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.