21.04.2015 / Bir Dönem Diye Başladı Tam 25 Yıl Oldu

25 Yıl Oldu    

     “Devlet Tiyatroları”nın usta sanatçısı Metin Belgin’in 1991 yılında “İstanbul Devlet Tiyatrosu”nda sahneye koyduğu tek kişilik oyunu “Kontrabas”, bu dönem 25. yaşını kutluyor.

     Alman yazar Patrick Süskind’in 1981’de yazdığı “Kontrabas”ı Metin Belgin 1991’de “İstanbul Devlet Tiyatrosu”nda sahneye koymuştu. Bir kontrabas sanatçısının, müziğin, tarihin, cinselliğin, hiyerarşinin ve toplumun dedikodusunu yaptığı oyunun serüvenini Belgin’le konuştuk.

     - “Kontrabas” 25. döneme merhaba diyor. Neler söylemek istersiniz?
     - Bu metni kitapçıda bulduğumda 35 yaşında genç bir oyuncuydum... Bu oyunu hem yönetmek hem oynamak istiyordum. Bir süre rafta kaldı. Bir anda konser salonunda oynanması üzere karar çıktı. Provaları kameraya kaydediyordum. Gündüz oyuncu olarak sahnedeydim akşam kameranın kaydettiklerini yönetmen olarak izliyordum. O gün için erken bir oyundu. Bir kere klasik müzik üzerinden tartışma yaratan bir oyundu. 1-2 sezon sürer diye düşündüm. Aradan 24 sezon geçti, Umuyorum ki 25. yılında da oynamayı sürdüreceğim. Çoğu zaman tamam bitti dediğim çok oldu ama duramadım.

     - Zaman geçtikçe yönetmen ve oyuncu gözünden bakınca sizde ne tür değişiklikler oldu?
     - Oyunda birçok şey değişti. Metni budayarak sahneye koymuştum. Tek kişilik oyun için süresi fazla olacaktı yoksa. Başlangıçta oyunu anlatma çabasıyla çok fazla mizansen olmuştu. Zamanla hem oyuncu hem de yönetmen gözüyle yalınlaştırdım oyunu. Dekora eklediklerimi yavaş yavaş elemeye başladım. Şimdi daha rafine, mizansenlerin dışında metnin içine derin dalmayı düşünerek oynamaya çalışıyorum. Süskind Alman bir yazar. Almanlar oynarken dramatize etmeden seyirciye net bir şekilde geçiriyorlar oyunu. Çünkü Wagner ile Hitler’in ilişkisini anlattığı zaman seyirci olayı kapıp kahkahalarla gülmeye başlayabiliyor. Ben ise klasik müzik üzerinden seyirciye çok katmanlı olarak anlatmanın üzerine düştüğüm için insanın içindeki yalnızlık duygusunu ortaya çıkarmaya çalışıyorum.

     Başrol Kontrabasın

     - Oyunun bugüne kadar gelmesinin en büyük nedeni nedir? Sizinle oyun arasındaki bağı kuvvetli kılan ne oldu?
     - Oyunu laboratuvar olarak görüyorum. Süskind’in bu metninin çok evrensel olduğunu ve eskimediğini düşünüyorum. Çünkü sanatçı için de “memur mu sanatçı mı” tartışmasını barındıran bir oyun olduğu için güncelliğini koruyor. Onun ötesinde metnin tiyatroya yakın izler taşıması çok önemli. Bu oyunun tek kişilik olduğuna inanmıyorum. Çünkü başrol kontrabasın. Orada çok fazla bilmediğimiz ama orkestranın içinde temeli oluşturan bir çalgı var. Onu duymadığınız zaman orkestra olmuyor ama onu da tek başına solo olarak dinleyemiyoruz. Başka bir enstrümanla ilgili bir oyun yazılsaydı bu kadar etkili olamazdı. Herkes bıkmadın mı diyor. Hayır bıkmadım. Çünkü hiçbir zaman aynı oynamıyorum.

     - İki kuşak tanık oldu bu oyuna... İzleyici nezdinde nasıl bir fark gözlemliyorsunuz?
     - İki taraf olarak olgunlaştık. Yaşam değişiyor. Hayatın ritmi değişiyor. O zamanki seyirci çok uzak ve başka türlü bakıyordu. Ama bugün seyirci çok daha net algılayabiliyor oyunu. Ben çok çaba göstermek zorunda kalmıyorum. Oyunu çok daha net bir şekilde teatral anlamda kurmamı seyirci sağlıyor. Sürekli etkileşim halindeyim. O kopmadığı sürece devam edeceğim.

     - Kontrabas çalmaya niyetlendiniz mi hiç?
     - Başlangıçta çok hızlı bir şekilde nasıl tutulacağını çalınacağını öğrenmem gerekiyordu. Kerim Soysal “İTÜ”de hocalık yapıyordu. Bana kontrabas öğretir misin dedim, 7 yıla ihtiyacın var dedi. “İTÜ”de derslere girdim. Notaların doğru yerlerini öğrendim. 2 sezon sonra biter diye düşünürken bugün nasıl üzgünüm anlatamam. 3 kere bitirirmişim. İçimde kaldı.

     Sokakta da Oynarım

     - Kaç dönem daha oynarsınız “Kontrabas”ı?
     - “DT”de ne olacağını bilmiyoruz. “TÜSAK” rafa kaldırıldı ama tekrar gündeme gelirse farklı şeyler gelişecek tiyatroda. Sanatın ne olacağının tartışıldığı, karalandığı günler yaşıyoruz. Böyle bir tedirginlik içinde ben zaten sahneye çıkıyorum. O nedenle “Kontrabas” yoluna nasıl devam eder bilmiyorum. Ama o günler gelmesin. Ben bu kurumu sonuna kadar savunacağım. Her türlü öz eleştiriyle savunacağım. Direncimizi yitirip sokağa atılırsak ben “Kontrabas”ı sokakta oynamaya devam ederim!

     Aydınlık Gazetesi - 21.04.2015, Salı (Seray Şahinler Demir)




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5769709
Online Ziyaretçi Sayısı:38
Bugünlük Ziyaret :965

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.