01.10.1965 / N. K. Akses İle Bir Konuşma

N. K. Akses    

     “Filarmoni Dergisi”nin yazarlarından biri, Necil Kazım Akses ile “Ankara Kalesi” üzerine aşağıdaki konuşmayı yapmıştır.

     - Böyle bir eser bestelemek aklınıza nereden geldi?
     - 1938 yılında askere giderken o vakit ki umum müdürüm Cevat Dursunoğlu “İstiklal Savaşı’nı müzikle ifade etmiye, anlatmıya çalışan biri şimdiye kadar çıkmadı” dedi, “Öyle bir eser yaz ki Türklerin hürriyet mücadelesi, dile gelsin!” O vakit bu tavsiyeyi ne kadar büyük bir sempatiyle karşıladığımı hala hatırlarım; hatta vazife bildim, emir telakki ettim. O kadar bağlıydım Cevat Dursunoğlu’na... Ve böylelikle “Ankara Kalesi”nin ilk taslakları 1938 ve 1939 yıllarında yedek subay okulunda hazırlandı. Askerlik hizmetim bittikten sonra senfonik şiire son şeklini verdim, 1942 yılında partisyon tamamlandı.

     - Hatırladığıma göre eserin ilk çalınışı da aynı yıla raslıyor.
     - Evet. O zamanlar “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”nın şefi Dr. Ernest Praetorius idi. Notaları O’na verdim. Böylelikle “Ankara Kalesi” ilk defa 1942 yılında “Ankara Radyoevi”nde çalınmış oldu. Büyük bir davet yapmışlardı. Konsere Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de gelmişti.

     - Orkestra nasıl çalmıştı eseri, siz memnun muydunuz?
     - Elbette. Böyle yeni bir eser ilk defa çıkıyordu orkestranın karşısına, ama sıkı bir çalışmayla bütün güçlükleri yenmişlerdi. Ben sonuçtan çok memnun olmuştum.

     - Ondan sonra da bir daha çalınmadı “Ankara Kalesi”, değil mi?
     - Türkiye’de çalınmadı, ama 1943 yılında Berlin’de çalındı.

     - Şimdi de bir başka soru: “Ankara Kalesi”nin partisyonunda Behçet Kemal Çağlar’ın aynı adda bir şiiri var. Bu şiirle eserin arasındaki ilgi nedir, müziği bu şiirden esinlenerek mi yazdınız? Bir başka deyişle, senfonik şiirin programı olarak kabullenebilir miyiz bu metni?
     - Aslında şiirle müziğin arasında ters bir bağlantı var. Şiirden esinlenerek müzik değil de müzikten esinlenerek şiir yazıldı. Behçet Kemal Çağlar “Ankara Kalesi”nin “Radyo”daki ilk çalınışında hazır bulunmuştu. Geçen yıl O’na “Hem eseri biliyorsun, hem bu eserle vermek istediğim şeyleri” dedim ve bu konuda müziğe program olacak bir şiir yazmasını istedim. Behçet Kemal Çağlar’ın şiiri müziğe o kadar yakıştı, o kadar uygun düştü ki şiirin bütününü hemen beklemeden eserin sayfasına geçiriverdim.

     “Ankara Türk Filarmoni Derneği”nin yayın organı olan “Ankara Filarmoni Aylık Müzik Dergisi”nden alınmıştır. / Ekim 1965, Yıl: 1, Sayı: 1, Sayfa: 15.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5783804
Online Ziyaretçi Sayısı:20
Bugünlük Ziyaret :700

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.