25.09.2015 / Ahmet Hakan - Bugünkü Dünya da Batsın mı Orhan Baba?

Ahmet Hakan ve Orhan Gencebay


    
- Siz “Batsın Bu Dünya” dediğinizde... Manzara-i umumiye nasıldı?

     - Orhan Gencebay: Sene 1975. Türkiye’de içsavaş vardı. İnsanlarımızı ayırmaya çalışıyorlardı. Şarkıları, türküleri bile ayırıyorlardı. Sağcı türkü, solcu türkü diyorlardı. Aynı silah bugün solcuyu vururken ertesi gün sağcıyı vuruyordu. Acı olaylar vardı. Bana göre Türkiye’nin en kötü yılları...

 

     *

 

     - Ve siz öyle bir Türkiye’de “Batsın Bu Dünya” diye haykırdınız.

     - Orhan Gencebay: Bu şarkı, bana göre Türkiye’nin o dönemki dramını anlatıyor. Şarkının başında bir tirat vardır: “Daha güzel, daha mutlu, daha adil bir dünya için, sevgi dolu bir dünya için, barış için, kardeşlik için, insanlık için batsın bu dünya.” Şarkının orijinalinde böyle bir şey yoktu, ben bu sözleri 1978’de Şerif Gören’le yaptığımız “Aşkı Ben Yaratmadım” filminin finalinde söylemiştim.

Gencebay, Orhan-1 

     - Peki ya bugün? Dünya küresel ölçekte sıkıntıda... Çocuk cesetleri kıyılarımıza vuruyor. Yanı başımızdaki içsavaş yüzünden büyük bir mülteci dramı var. Biz birbirimizi yine daha az sevmeye başladık. Kutuplaşma aldı başını gidiyor. Terör yeniden azdı. “Batsın Bu Dünya” şarkısı, bugünün dünyasına da cuk oturmuyor mu?

     - Orhan Gencebay: Ben bir dramı yazdım. Ülkemin dramını yazdım. Tenkit etmek için, protesto etmek için yazdım bu şarkıyı... Bugün de protesto edilecek olaylar varsa, dram varsa... Bu beste, onun da başlığı olur.

 

     En Sevilen İlk Altı Şarkısı

 

     Orhan Gencebay’ın “Klasikler” albümleri için bir anket yapılmış. Bu ankette “En Sevilen Orhan Gencebay Şarkıları” listesi ortaya çıkmış. Listenin ilk altı şarkısı şunlar:

     - Bir: Batsın Bu Dünya

     - İki: Vazgeç Gönlüm

     - Üç: Hatasız Kul Olmaz

     - Dört: Bir Teselli Ver

     - Beş: Kaderimin Oyunu

     - Altı: Dertler Benim Olsun

 

     Müzik Sektörü Muazzam Çöküşte

 Gencebay, Orhan-2

     “Müzik sektöründe muazzam çöküş var” diyen Orhan Gencebay, felaketin boyutlarını şöyle anlatıyor:

 

     *

 

     - Eskiden sadece korsan sorunu vardı. Şimdi dijital ve internet devreye girdi. Kayıplarımız misliyle arttı. Muazzam bir çöküş var. 350 milyon olması gereken tiraj, şu anda 5 milyon... O da hatıra diye alınan CD’ler.

 

     *

 

     - Telif hakkına saygı yok. Telif hakkına herkes alay gibi hiç önemsemeden bakıyor. Halbuki telif hakkı, bir insan hakkıdır. Bazı işletmeler “Bizi telif belasından kurtarın” diyorlar. Telif hakkını bela olarak görüyorlar. Sanatçıların hakları ödenmiyor. Onbinlerce sanatçı sersefil durumda. Ne emeklilikleri var ne sağlık güvenceleri. Müzik sektörü tamamıyla dibe vurmaya doğru gitmiş durumda. Türk sanat müziğini görmüyorsunuz, Türk halk müziğini görmüyorsunuz, “pop” diye adlandırılan yapı da o denli etkili değil. Üretim yok. Besteciler, söz yazarları, aranjörler başka mesleklere geçiyorlar.

 

     *

 

     - Benim asıl korkum şu: Bu gidişatın bir nesil sonrası tamamen asimilasyondur. Kendi kültürümüzü, kendi müziğimizi kaybedeceğiz. Başka kültürler, başka müzikler bizi teslim alacak. Bu zaten fazlasıyla başlamış durumda.

 

     Orhan Gencebay Vecizeleri Kitap Olacak

Gencebay, Orhan-3 

     Orhan Gencebay şarkılarında geçen bazı özlü sözler halkın dilindedir. Onlardan bir kitap yapmayı düşünüyor Gencebay... İşte Gencebay vecizelerinden bazıları:

 

     *

 

     - Hatasız kul olmaz, hatamla sev beni.

 

     *

 

     - Eğer aşka bir ceza verebilseydim, onun da benim gibi sevmesini isterdim.

 

     *

 

     - Kaybolan ümitlere bağlanmak olmaz, doğacak ümitleri kaybetmedik.

 

     *

 

     - Ey gönlüm sen benden çok şey istiyorsun, mutluluk şükretmektir bunu bilmiyor musun?

 

     - Bu vatanın çatısı yaşam kadar kutsaldır / Yaradanım yaratmış, dünya anavatandır / Dil, din ayırmam şu dünya gurbetinde / Bana Orhan diyorlar, asıl adım insandır.

 

     Şarkı Söylerken Mahcup Olurum

 Gencebay, Orhan-4

     - Bestelerinizi hep siz mi söylediniz?

     - Orhan Gencebay: Başlangıçta hayır. Şöhret olmadan önce şarkılarımı başka sanatçılar söyledi.

 

     *

 

     - Hangi besteler var mesela o dönemden?

     - Orhan Gencebay: “Sevemedim Kara Gözlüm” benim bestemdir. 45 sanatçı okudu 1968 yılında. Hiçbir beste, bu kadar kişi tarafından okunmamıştır. “Hey Gidi Koca Dünya Gam Yükü müsün” benim bestemdir. Bedia Akartürk söyledi, Zeki Müren söyledi.

 

     *

 

     - Peki siz ne zaman ve nasıl şarkılarınızı seslendirmeye başladınız?

     - Orhan Gencebay: Ben şarkı söylemeyi istemiyordum. Beste yapmak, sazımı çalmak, söz yazmak, aranjman yapmak istiyordum. Bunları çok seviyordum. “Albüm yap, albüm yap” diye başımın etini yerlerdi, yapmazdım. Bir de galiba biraz utangaçtım. Şarkı söylerken utanırdım. Sazımı çalıyorum da şarkı söylerken mahcup oluyorum. Hala vardır bende belli ölçüde mahcubiyet.

 

     - Yoksa bu mahcubiyet yüzünden mi konserlerden uzak durdunuz?

     - Orhan Gencebay: Evet. Ama bir de şu var: Sahneye çıkarsam üreticiliğim kurur korkusu vardı bende. O yüzden hep erteledim.

 

     *

 

     - Peki mahcubiyete rağmen şarkı söylemeye nasıl başladınız?

     - Orhan Gencebay: Bir iddiayla... Müzik yapımcısı Mahmut Tezcan vardı. “Moda Plak” diye bir firması vardı. Bana albüm yapmak istiyordu. Bir gün tavla oynayacağız, “Neyine oynayalım” dedim, “Sen beni yenersen ben sana takım elbise alayım, ben seni yenersem bana bir kırkbeşlik yap” dedi. Biraz durdum. Peki dedim.

 

     *

 

     - Tavlada kaybettiğiniz için mi yaptınız ilk albümü?

     - Orhan Gencebay: Evet. Yendi beni. “Sözünü tut” dedi. Yapacak bir şey yok. Hazırlandım. İki ayımı verdim ve albüm çıktı.

 

     *

 

     - Tuttu mu albüm?

     - Orhan Gencebay: Acayip patlama yaptı. Yine isteksizdim yeni albümler için. Ama sonra iş benden çıktı ve birbiri ardına albümler geldi. En büyük patlama “Sevenler Mesut Olmaz” albümüyle oldu. Sonra “Hor Görme Garibi”... Ardından da “Bir Teselli Ver”.

 

     Orhan Baba, Diğer Babaları Anlatıyor

 Gencebay, Orhan-5

     - Neşet Ertaş: O’nu tanıdığımda ben 16 yaşındaydım, o da 22 yaşındaydı. Leyla’yı arıyordu. O çaldı söyledi ben ağladım, ben çaldım söyledim o ağladı. Böyle tanıştık.

 

     *

 

     - Ruhi Su: Kasımpaşa’da rahmetli Ömer Gök’ün bir saz evi vardı. 17 yaşımdaydım, o saz evinde oturuyordum. İçeri biri girdi. Ben o sırada saz çalıyordum, bırakmak istedim. “Sakın bırakma” dedi. Ben de dinleyiciyi bulunca çaldım Allah çaldım. Son derece duygulandı, öve öve bitiremedi. “Ben bir saz almaya geldim buraya, benim için bir saz seçer misin?” dedi. Sazını seçtim. “Ben de sana bir şey sunayım” dedi ve başladı söylemeye: “Mert dayanır, namert kaçar.” Tüylerim ayağa kalktı. O kişi Ruhi Baba’ydı. Benim seçtiğim sazı kullandı hep.

 

     *

 

     - Erkin Koray: 60’larda, 70’lerde her gün beraberdik kendisiyle. “Orhan beni yolumdan çevirdi” der. Çünkü kendisi aslanlar gibi gitar, piyano çalarken... Benimle karşılaştıktan sonra saz da çalmaya başladı. Ben O’nun albüm çalışmalarına dahil olup refakat ettim, O benim albüm çalışmalarıma...

 

     *

 

     - Ahmet Kaya: Tanışıyorduk. Çok da severdim kendisini. O da beni severdi. Değişik bir müzik tarzı vardı, ben o değişikliği fark ediyordum. Son derece iyi bir insandı. Hümanist bir ruhu vardı. Çok fazla bir araya gelmek kısmet olmadı. Devlet düşmanı değildi.

 

     *

 

     - Cem Karaca: Almanya’ya konsere gitmiştik 1968’in başında. Almanya’nın dünya çapında bir stüdyosunda bazı albümler yapacaktık. O dönemde Cem de aynı stüdyodaydı albüm için. “Resimdeki Gözyaşları” şarkısını ilk kez orada dinledim. Arkadaş olduk Cem’le...

 

     *

 

     - Barış Manço: Bir televizyon programı yapıyor, dünyayı dolaşıyordu. Mısır’a gitmiş. Bana oradan şu izlenimi anlattı: “Mısır’daki müzik otoriteleriyle görüştüm. ‘Orhan Gencebay, Arap müziğinden mi alıyor’ diye sordum. ‘Hayır, Orhan Gencebay Arap müziği değil, Türk müziği yapıyor’ dediler.” Barış benim çok iyi bir dostumdu.

 

     Partilerle İşim Olmaz

 Gencebay, Orhan - Hakan, Ahmet

     - “Ak Parti”ye yakın mısınız?

     - Orhan Gencebay: Benim partilerle hiçbir zaman işim olmamıştır. Ben ülkemize emek veren, hizmet veren, “Biz bir bütünün parçasıyız” diyen kim varsa ben O’na hayranım. Bütün liderlerle tanıştım ben. Süleyman Baba, babamın yadigarıdır, Allah gani gani rahmet etsin. Bülent Ecevit harika bir insandı, Allah O’na da rahmet etsin. Turgut Özal çok görüştüğümüz bir siyasetçiydi, ülkemize büyük hizmetleri oldu. Alparslan Türkeş’e de büyük sevgimiz, saygımız vardı. Tayyip Bey de şu an başımızda. Kendisini 40 yıldır tanırım. Sekt.rümüze nice yardımları olmuştur. Yaptığı çalışmaları da biliyoruz. Herkesin yanlışı olabilir, ayrı konu...

 

     *

 

     - Partilerle değil de siyasilerle ilişkileriniz olmuş.

     - Orhan Gencebay: Ben herhangi bir partiye mensup değilim. Hizmet veren bütün partilere teşekkür ediyorum. “Ak Parti”ye de, “CHP”ye de, “MHP”ye de...

 

     Akil Adamlığa Evet Dedim Çünkü...

 

     - “Akil insan olma” teklifine evet dediniz ve bu konuda bazı kesimler sizi eleştirdi. Ne diyorsunuz eleştirilere?

     - Orhan Gencebay: Evvelki sene nisan ayıydı. Beşir Atalay beni aradı, devletin bakanı sıfatıyla... Şöyle dedi bana: “Orhan Bey, ülkemiz için, barış için, insanlık için elinizi taşın altına koyar mısınız?”. Kendisine verdiğim cevap şu oldu: “Sayın Bakanım! Ülkem için, barış için, insanlık için, vatan için yapacağımız ne varsa şerefle, gururla ve onurla yaparız.” Atatürk’ümüz ne diyor? “Maksat vatansa gerisi teferruattır.” Biz bu sözün anlamını biliriz.

 

     *

 

     - Bu anlayışla mı kabul ettiniz teklifi?

     - Orhan Gencebay: Beşir Atalay’ın teklifini Türkiye’de yoldan geçen herhangi birine yapın... Yüzde 90’ından fazlası “Hayır” demez. Ben de işte bu yüzden “Hayır” demedim.

 

     Hürriyet Gazetesi - 25.09.2015, Cuma




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5784915
Online Ziyaretçi Sayısı:24
Bugünlük Ziyaret :905

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.