30.11.2016 / Enstrümana Dokunmamış Ellerden Orkestraya

Kartal Belediyesi Kadınlar Orkestrası


    
Düşüncesi ne olursa olsun kadınların ayakta durması gerekiyor. Bu ülkenin kadınları nice işler başaracak. Kadın varsa güzellik de var. Kadını hafife alan, bedelini öder.

 

     Daha önce enstrümanla tanışmamış kadınlardan oluşturulan “Kadınlar Orkestrası”, Kartal’da hayranlık uyandırıcı işler çıkarıyor. “Kartal Belediyesi Sosyal Yardım İşleri” desteğinde kurulan “Kadınlar Orkestra”sının yaratıcılarından müdür Ali Kemal Özdemir ile eğitici hocalardan Doç. Dr. Mehmet Ali Özdemir ve orkestra üyesi kadınlarla çalışmalar üzerine söyleşimizden kesitler sunuyoruz:

 

     - Kadınlar orkestrasının kurulma hikayesini biraz anlatır mısınız?

     - Ali Kemal Özdemir: Profesyonel olarak konservatuvar ve eğitim fakültelerinde okuyanlarla güzel orkestra çalışmaları kurulduğunu zaten biliyoruz. Bizimki de öylesine profesyonel, ama daha önce bir enstrümanla tanışmamış kadınlardan... Yani evlerinde yemeğini, temizliğini bitirip ya da işte çalışıp buraya haftanın belirli günlerinde gelerek prova yapan kadınlar. Gönüllü katılan kadınlardan söz ediyoruz. Bunun da Türkiye’de kimi örnekleri yok değil ama böyle geniş çaplı ve köklü bir orkestra olduğunu da pek düşünmüyorum, umarım vardır. Tüm belediyeler yaptıklarıyla gurur duyar. Biz örneğimizi tüm ülkeye ve dünyaya tanıtmak istiyoruz. Yerel yönetimin halka vereceği hizmetler bellidir. Ama Kartal Belediye Başkanımız Op. Dr. Altınok Öz bizim bir sınırımız olmadığını söyledi, bizi yüreklendirip destekledi.

 

     - Fatma Vatansever: Ne kadar oldu başlayalı?

     - Ali Kemal Özdemir: Yaklaşık bir yıla yaklaştı.

 

     - Fatma Vatansever: Haftada kaç gün toplanıp çalışıyorlar?

     - Ali Kemal Özdemir: Çalışan ya da evde çalışan kadınlarımızdan oluştuğu için haftada bir gün... Ama inanın dersi kaçırmamak için buraya koşarak geliyorlar. Gözlerindeki o heyecanı rahatlıkla görebilirsiniz. Bir aile olduk. Belki abartılı bulunacak ama gerçekten biz bir aile olduk burada.

 

     - Fatma Vatansever: Orkestrayı çalıştıran hocalardan biri olarak sizin gözlem ve izlenimleriniz nasıl?

     - Mehmet Ali Özdemir: Geçen yıl Aralık’ta başlattığımız bir çalışma. 3 ay sonra 9 Mart’ta “Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nde konser düzeyine geldik. Biz kurs bağlamında açmadık doğrudan orkestra kurmak üzere açtık. Önceleri tedirginlerdi. 9 Mart’a yetişir dediğimde hiç kimse inanamadı. Sonra ben de inanamadım nasıl yapabildiğimize. Geçen pazar günü 2. konserimizi verdik.

 

     - Fatma Vatansever: Kaç kişiden, kimlerden oluşuyor orkestra?

     - Mehmet Ali Özdemir: Ev kadınları ve çalışan kadınlardan ama hiç çalgı çalmamış kadınlardan... İçlerinde 60 yaşında olan da var, 20 yaşındaki de var. Sayımız 30’un üzerinde. İmkanlar şu anda daha fazlasına yetmiyor. Belki bir 3-5 kişi daha alabiliriz, ama o kadar...

 

     - Fatma Vatansever: Kaç hoca var?

     - Ali Kemal Özdemir: Ritim çalışmaları, bateri ve gitar eğitimi veren 4 arkadaşız... Sistemin kurucusu benim ama diğer hocaların emekleri de var, önemli... Bilmeyen insanlardan orkestra yaratıyorsunuz. Kadınlar toplumda sürekli küçümsenip ötekileştiriliyor, biz işi farklı bir sürecin içerisine kattık. Şu anda inanılmaz bir şekilde ve severek çalışıyorlar. Çalışma sonrasında, evden getirdikleri poşetleri açacaklar, yiyip içecekler, söyleşecekler, aralarında çalışacaklar... Biz her insana kapıyı açtık. Bir siyasal duruş sergilemiyoruz. Belediyenin X ya da Y partisinden olması önemli değil. İnsanlara hizmet vermesi önemli...

 

     Kadın Varsa Güzellik de Vardır

 

     Sevim Güneş Doğan: Emekliyim. Daha önce TSM’ye gitmiştim ama aklımda hep bir orkestra vardı. Yıllardır hayalini kurduğum şey gerçekleşiyor, bir enstrüman çalıyorum. Tef, darbuka, davul, kahon çaldım en son. Çok mutluyum. Düşüncesi ne olursa olsun kadınların ayakta durması gerekiyor. İş sahasında olsun, kültürde sanatta olsun, bilimde eğitimde olsun, kadınların söz hakkı olmalı... Bu ülkenin kadınları nice işler başaracak. Kadın varsa güzellik de vardır. Kadını hafife alan, bedelini öder.

 

     Müziksiz Yaşam Olmaz

 

     Gönül Kazmacı: “Kartal Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü”nde personelim. Bu projenin de içindeyim. Orkestramızın yazışmalarından da sorumluyum. Projemizi başardığımızı düşünüyorum. Kendimizle haklı gurur duyuyoruz. Müziksiz yaşam olmaz. Türk kadını müziği zaten seviyor. Mutfakta bulaşık yıkarken, yemek yaparken dinliyor. Bizim ailede herkes bağlama çalar, ben de türkü söylerim. İşte ritimle de tanıştım. Burada ülke gündeminin yanı sıra özel sorunlarımızı da konuşuyoruz. Çok renkli bir dünya...

 

     Yaşama Daha Çok Tutundum

 

     Derya Toygur Uçanay: Hamileliğimde işe giderken bir trafik kazası geçirdim. Arkadan ikinci oğlum olunca işten ayrılmak zorunda kaldım. 10 yıldır ev hanımıyım. Çok zor bir hayat yaşadım. 44 yaşındayım, 6 kez ameliyat, 2 kez trafik kazası, 2 kez düşük, 3 buçuk yıl önce kanser tedavisi yaşadım, 10 ay önce kardeşimi kaybettim. Acılar peşimi bırakmadı. Ben de yaşama daha çok tutundum. Bateri ile başladım... İlk başlarda ağlayarak çalıyordum. Mücadelemi bırakmadım. İnanın terapi oldu. Şimdi başka enstrümanlar için özel ders almayı düşünüyorum. Hocalarımız çok iyiler... Çok güzel dostluklar kazandım. Belediyenin davetiyle Kapadokya’ya gittik. Eşim hep destekçimdir.

 

     Aydınlık Gazetesi - 30.11.2016, Çarşamba (Fatma Vatansever)




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5772367
Online Ziyaretçi Sayısı:43
Bugünlük Ziyaret :1090

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.