06.10.2018 / Arap Müzik Sahnesinin Post-Rock Sesi

El Morabba3


     “Aydınlık”a konuşan Ürdünlü rock grubu “El Morabba3” “Arap müziği başlı başına çok zengin ve benzersiz. Köklerimizi, mirasımızı, kendi tarzımızı oluştururken kullanabildiğimiz için çok gururlu ve şanslı hissediyoruz” dedi.


 

     Müziğiyle kendi coğrafyasının sınırlarını aşan Ürdünlü grup “El Morabba3”, Türkiye’de ilk kez bugün saat 22.30’da “Salon İKSV”de sahne alacak. Grup, 2009 yılında kendi müzikal anlayışlarını sosyal şarkı sözleri ile harmanlamak üzere bir araya geldi. Öfkeli, bütünsel ve keskin olarak tanımlanan yeni rock (post-rock) tarzı gruba büyük bir başarı sağladı. Sanat yolculuğu ile Arap bağımsız müzik sahnesini canlandıran “El Morabba3”, coğrafyanın önemli gruplardan biri haline geldi. Kendi adlarıyla yayınladıkları ilk albümü “El Morabba3”ün ardından “Universal Music Mena” etiketiyle yayınladıkları ikinci albümü “Taraf Al Khait” ile daha geniş kitlelere ulaştı. “El Morabba3” çalışmalarıyla kültürel engelleri kırdı ve yeni bir tarz yaratarak istikrarsız ve huzursuz bir bölgede yaşayan insanların bugün yaşadığı gerçeklere yönelik düşüncelerini, kaygılarını ifade etti. Grup şarkılarında, siyaset, din, yolsuzluk ve adaletsizlik gibi konuları temel alıyor. Grup üyeleri şöyle: Muhammad Abdullah (grup lideri, bas, vokal, besteci), Eyad Hamam (elektro gitar), Zayd Mseis (davul, perküsyon), Basel Naouri (trompet, keys/synth, prodüktör). Konser öncesinde Muhammad Abdullah ile “El Morabba3 Grubu”nun müzik yaşamlarına ilişkin merak edilenleri konuştuk.


 

     - Müziğe nasıl başladınız, “El Morabba3 Grubu” nasıl oluştu?

     - Aslında bizler farklı alanlarda akademik eğitimimizi tamamladık. Ama hepimizin ortak noktası müzikti. 2009 yılında müzisyenlerden oluşan bir kolektif kurma fikri ile yola çıktık. 2012 yılında Ürdünlü profesyonel müzisyenlerle çalıştığımız ve grubumuzla aynı ismi taşıyan ilk albümümüzü yayınladık. 2016 yılında da ikinci albümümüz “Taraf Al Khait”i çıkardık. Sert ve gürültülü bir tarzımız var. Pek alışıldık bir tarzımız yok ama yaptığımız müziği takip eden çok geniş bir kesim oluştu yıllar içinde. Müziğimizin hiçbir sınırı, kısıtlaması yok. Hem bölgesel hem de uluslararası alanda iyi bir etki yarattığımızı düşünüyoruz.


 

     Müzik Düşüncelerimizi Aktardığımız Bir Pencere


 

     - Müzik yaparken hangi konuları işliyorsunuz, şarkılarınızda sizi dinleyenlere vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

     - Müzik bizim için aslında hem bir kaçış hem de bir geri dönüş. Hiç kimsenin hayat yolculuğuna bir sınır getirmediğimiz, hislerimizi, düşüncelerimizi aktardığımız bir pencere. Şarkı sözlerine gelince, onlar da yine insani durumları, insanı anlatan duygu durumlarını yansıtıyor. Her şarkının kendine özgü bir dünyası var. Kimi zaman romantik, kimi zaman melankolik, bazen politik, bazen sosyal konulara değinen şarkılarımız var. Sonuçta kendimizi etrafımızda olup bitenlerden soyutlayamayız. Ama şarkılarımızı anlamlandırmayı dinleyicilerimizin hayal gücüne ve yorumuna bırakmak isteriz.


 

     Zorluklar ve Mücadeleler Bizi Besliyor


 

     - Etkilendiğiniz ilham aldığınız grup ve sanatçılar var mı?

     - Çok farklı müzik türlerinden esinleniyoruz ve onları özümseyerek kendi sound’umuzu genişletiyoruz. Kendimizi belirli şeylerle sınırlandırmıyoruz, o nedenle bu sorunun yanıtı çok geniş. Lübnanlı Yasmine Hamdan, Mısırlı Tamer Abu Ghazaleh ve Mariam Saleh, Kuveytli Yousef Yasine ve Tunuslu Emel Methlouthi ilk aklımıza gelenler. Öte yandan Arap müziği başlı başına çok zengin ve benzersiz. Köklerimizi, mirasımızı kendi tarzımızı oluştururken kullanabildiğimiz için çok gururlu ve şanslı hissediyoruz. Başarılarımızın yanı sıra bu işi yaparken karşılaştığımız zorluklar ve mücadeleler de bizi çok besliyor.


 

     Türk Müziğinden Çok Keyif Alırız


 

     - Türk müzikseverlerin karşısına çıkacaksınız. Peki, Türk müzisyenlerden takip ettikleriniz var mı?

     - Köklerine indiğimizde Türk müziğinin Arap müziği ile benzerlikler taşıdığını düşünüyoruz. Hatta bu nedenle biz Araplar Türk müziğinden çok keyif alırız. İki müzik ve kültür arasında enstrümanlar ve düzenlemeler anlamında çok sağlam bağlar olduğunu düşünüyoruz. İcracılar arasında da Hüsnü Şenlendirici’yi biliyoruz.


 

     - İstanbul’daki ilk konseriniz olacak. Konser öncesinde nasıl hissediyorsunuz?

     - İstanbul’a gelebilmeyi uzun zamandır istiyorduk. Hatta Türkiye’deki hayranlarımızdan ne zaman geleceğimize dair mesajlar da alıyorduk. Dinleyicilerimizle buluşacağımız ve bizi tanımayanlara müziğimizi ulaştıracağımız için çok heyecanlıyız.



     Aydınlık Gazetesi - 06.10.2018, Cumartesi (Ersoy İrşi)




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5796047
Online Ziyaretçi Sayısı:35
Bugünlük Ziyaret :1164

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.