03.11.2018 / Cumhuriyet Söyleşileri Kıraç’la Başladı

Kıraç


     “Ulusal Kanal”da Çağdaş Cengiz’in sunduğu “Cumhuriyet Söyleşileri” programı başladı. Dün akşam ilk bölümü yayınlanan programın ilk konuğu Kıraç oldu.


 

     Kıraç’ın müzik stüdyosunda yapılan söyleşide Türkçe’nin tarihinden, “Ergenekon Destanı”na, milli bayramların kutlanmasından “Andımız”a birçok konu konuşuldu. Türk tarihi üzerine yaptığı incelemelerle dikkat çeken Kıraç, soy isimlerinin Ergenekon destanında demir dağların eritilmesi kararını veren komutan Kıraç Bey’den geldiğini söyledi.


 

     Kumpas davalarında “Ergenekon” isminin seçilmesinin bilinçli ve alçakça tercih olduğunu, bunun kendisini çok yaraladığını vurgulayan Kıraç, toplum hafızasında yanlış bir yere kodlanmak istendiğini belirtti. Türkiye’de tarihin yanlış öğretildiğini söyleyen Kıraç, Türklerin 1071’den önce Anadolu’da olduğunu ifade etti.


 

     Bizi Biz Yapan Değerler


 

     “Andımız” tartışmalarının da konuşulduğu programda “çocukken milli bayramlarda nasıl hissederdiniz” sorusunu Kıraç şu şekilde yanıtladı:


 

     “Gerçek bir coşku, yerinde duramazsın. Herkes sokaklara çıkacak şarkılar söylenecek, gösteriler yapılacak. Büyük bir kutlama yaşadık biz çocukluğumuzda. Birinci sınıftan itibaren her bayram görev aldım. Şiir okudum, bando takımında şeflik yaptım, halk oyunları oynadım. Okullardan bando takımları tören alanına doğru yürüyüş yapardı. Halk da onları izler. Bayraklar her yerdeydi. Olumsuz şeyler olduğunda bu törenlerde birlik olunurdu. Ama o coşku artık yok. 1980’lerden sonra o yola girildi. ‘Andımız’ için 1930’lu yılların militan faşizan ağızları diyolar. Bu şekilde bakarsanız ‘İstiklal Marşı’ da yalan. Türk bayrağı da gidiyor. Geçmişe dair bütün tarihi yok edip insani ne kadar değer varsa hepsi de gidebilir. Ama bunlar bizim eserlerimiz. Bizi biz yapan değerler. 1930’ların Türkiyesi şu gün için bile dünyada çok örnek bir ülke. Çin bunu yapıyor şu anda. Türkiye bir yerlere gelecekse, o ruhun tekrar vücut bulmasıyla olacak.”


 

     Avrupa’nın Göbeğindeki Alpler


 

     Tarih bilincinin önemini vurgulayan Kıraç’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:


 

     - “Atatürk’ün deyimiyle Türklerin en az yedi bin yıldır Anadolu’da olduğuna eminin. Bunun için belgeler de var. Fakat derslerde hala Türkler 1070’de Anadolu’ya gelen göçebe bir topluluk olarak anlatılıyor. Türklerin Atatürk’ün deyimiyle dünyayı aydınlatan bir güneş olduğunun, tarihinin araştırılması lazım. Türkiye’de devletin bu alanda yaptığı çok çalışma yok. Halkta senin benim gibi bir takım vatansever insanlar bunları araştırıyoruz.”


 

     - “Avrupa’nın göbeğinde Alpler var. Alp ismi Yunanca’da Latince’de yok. Sadece Türkçe’de var. Ve bütün Avrupa’da o dağlara Alpler deniliyor. Bunun nedeni nedir düşünsünler. Dil konusu bana göre çok önemli. Tarih için en önemli bilgileri dil kökeninden alabiliriz diye düşünüyorum ben. Çünkü dil sanal evrimleşme yaşamıyor. Yüzyıllar içerisinde kendiliğinden bir evrim geçiriyor.”


 

     - “Türkçe çok zordur, İngilizce çok kolaydır derler. Çocuklarımız hep İngilizce eğitimi alıyor. Ana sınıfları da dahil, yabancı dil olmayan bir okul yok. Bu ülkeye kırk yıldır yapılan bir eziyettir bu. Büyük vebali var. Bunun tamamiyle karşısındayım. Eğitimin tamamiyle Türkçe olması lazım. Bu konuda Oktay Sinanoğlu’yla aynı heyecandaydık. Türkçe, Hint Avrupa kökenli dillerden beş bin yıl daha büyük bir evrim geçirmiş.”



     https://www.ulusal.com.tr sitesinden alınmıştır. - 03.11.2018, Cumartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5817998
Online Ziyaretçi Sayısı:22
Bugünlük Ziyaret :758

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.