17.10.2010 / Ayşegül Aldinç - On Yıl Önce Daha Güzeldim, Ama Kendime Güvenim Yoktu

Aldinç, Ayşegül

     40’ına Kadar Tanrı’nın Size Verdiği Hediye ile Yaşarsınız, Sonra Hak Ettiğiniz Bedenle.. 

     Bazı kadınlar vardır yaşlandıkça yüzleri, vücudu ve ifadeleri bambaşka bir hal alır. Zaman onlar için olumlu işlemiştir ve hafızanızda hiç yaşlanmazlar. 53 yaşındaki Ayşegül Aldinç, 10 yıl aradan sonra son albümü “O Kız” için karşımıza çıktığında güzelliğinden ve formundan hiçbir şey kaybetmemişti. Röportaj için Aldinç’in Cihangir’deki evinde buluştuğumuzda fotoğraflardakinden çok daha güzel bir kadınla karşılaştım. Şarkıcı ile “O Kız” şarkısının sözlerini, güzelliğini nasıl koruduğunu ve kadın kelimesinin ondaki etkisini konuştuk.

     - Uzun bir aradan sonra yeni bir albüme başlamak için sizi ne tetikler?
     - Zaman zaman kendi hayatımı yaşamak, çekilmek ve görülmemek isterim. Bir şarkıcı ve oyuncunun her dakika ortada görünme gibi bir derdi olmamalı. Ben magazin figürü değilim ama ara sıra magazinci arkadaşlar da benden figürler çıkarmaya çalışıyor. Onların işine yarayabileceğim bir figür olduğumu düşünmüyorum. Malzeme veren biri değilim. O bakımdan çoğu zaman kendimi çekmeye uygun buluyorum. Müzik hep hayatımın içinde vardı. Bu arada ben hiç boş durmadım. 4 yıldır şarkı söylemeye yoğunlaşmış durumdaydım. Bunun sonucu olarak bir albüm yaptım. Onu şu an için çıkarmayı uygun görmedim. Bir single ile göz kırpıyor, albüm daha sonra yayınlanacak. 13 yıldır köşe yazıyordum ve artık şarkı söylemenin zamanı gelmişti.

     - “O Kız” Sezen Aksu ile beraber yazdığınız bir şarkı mıydı?
     - Sezen bu şarkıyı benim için sıfırdan yaptı. Bu beni acayip iyi hissettirdi. Sezen ile albüm hakkında zaten görüşüyorduk ama o albümden önce bana özel bir şarkı verdi. Hem dostum hem bayıldığım bir insan bana biçilmiş bir kaftan dikmişti.

     - Şarkıyı kişileştirirsek eğer artık kendinizi mi vurguluyorsunuz?
     - Sanatçılarda kendini vurgulama ve fark edilme ihtiyacı hep vardır. Kimisi her yerde görünerek bu durumu belirginleştirir. Esas altı var mıdır ona bakacaksın... Şu andan itibaren bir görünme durumum söz konusu ama altı boş değil.

     - Şarkıdaki en vurucu cümle hangisiydi?
     - Çok iyi bir temenni var. Tanrım iyi insanlar çıkarsın karşımıza. Kendime ve başkalarına bunu temenni ediyorum. Bunun için biz de iyi insan olmak zorundayız.

     Hamurun Sağlamsa Hayata Artı Bir ile Başlarsın

     - Genç oyuncular bile sizin hakkınızda “ham maddesi kaliteli olduğu için bu kadar güzelleşmiş” diyor. Bu nasıl hissettiriyor sizi?
     - Bunlar bana mutluluk veriyor. Attığım taş ürküttüğüm kurbağaya değmiş diye düşünüyorum. Emeklerimin karşılığını gördüm gibi bir şey. Eğer bu işi yapıyorsan hakkında yazılan olumlu veya olumsuz eleştirileri kabul etmek zorundasın. Bu işin kuralı! Her şeyden önce insanım ve benim de duygularım var. İltifat gördüğümde tabii ki mutlu olurum. İstediğin kadar medya figürü olmadığını söyle... Bu işi yapıyorsan, bundan kaçamazsın. İnsanlar beni o kadar güzel bağırlarına basmışlar ki...

     - Sizin için güzel kadın kavramı nedir?
     - Hamurun sağlamsa hayata artı 1 ile başladın anlamına gelir. Onu koruyabildiğin süre, akılla doğru orantılıdır. Aklın varsa cazibeni korursun. Bu illaki fizik özelliklerini doğru yapılandırdın anlamına gelmemeli. Fizik özellikleri cazip olmayan kadınların bile öyle karizmatik özellikleri vardır ki. Karizma da akılla doğru orantılıdır. Aklın varsa güzel görünürsün. Sadece kuru kuru güzel olunmaz. Benden güzel o kadar çok kadın var ki... İçlerinden yıllarca akıllarında ben yer ettiysem, bunun sebeplerini benim size sormam lazım.

     - Sizin rol idolleriniz kimlerdi?
     - Dünya figürlerine bakmakta yarar var. Hızlı yaşayıp geç ölmemiş kadınlar olsa gerek. Şu anda yaşlanmış ve kendi fiziğini o şekilde kabul etmiş kadınlarla benim gönül bağım var. Brigitte Bardot’ya bayılırım. “Ne olursa olsun, ben böyleyim” tavrı, çok hoşuma gidiyor. Kendine bakabilmiş ve söyleyecek sözü olan her kadın benim idolümdür. Gülriz Sururi, Yıldız Kenter gibi dik duruşları beni etkileyen kadınlar da var.

     Dışarıdan Yemedim; Evde Yemek Yaptım, Kilo Verdim

     - Albüm çıkacak diye ekstradan kendinize bakım mı yaptınız?
     - Kamp dönemim oldu ama kendimi yapılandırmamı geniş bir zamana yaydım. Yemek kaplarımla dolaştım. Çünkü dışarıda yediğiniz yiyecekler her zaman daha yağlı oluyor. Azmettim evde yemeğimi kendim yapıp, her yere taşıdım. Hakkını verip normal yemekler de yedim. Yüzde 80 doğru beslenip yüzde 20 abur cubur yiyorsanız ve en önemlisi jimnastik yapıyorsanız, her şey yolunda gider. Yüzüyorum, ağırlık kaldırıyorum, yürüyorum... Özel bir spor programım var. Spora başlamadan önce dedim ki, “Ya bunu yapacaksın ölene kadar ya da hiç spor yapmayacaksın.” Şu an spor bağımlısıyım. Ağız yoluyla mutlu olmak bana göre değil. Kendime acımasız bir rejim uygulamadım. Kendime bir beslenme modeli oluşturdum. İstediğiniz kadar aç kalın, spor yapmazsanız bir milim bile zayıflayamazsınız.

     - Çok kilolu olduğunuz zamanlara denk gelmedik...
     - Siz görmediniz ama benim öyle dönemlerim de oldu. Bir anlamda kendimi sakladım. Bu iş çok acımasız, 3-5 kilo bile aldığınızda -bende her zaman aldığım kilo daha fazla durur- daha toparlak görünüyorsunuz ve insanlar sizi öyle görmek istemiyor. Siz de kendinizi öyle görmek istemiyorsunuz. Bu anlamda iyi bir örneğim ve bunun için mutluluk duyuyorum. Bu hale gelebilmek de emek istiyor. Çünkü birine baktığın zaman ilk aldığın şey onun fizik özellikleri... Aklın varsa eğer hemen façayı sağlam tutacaksın.

     Erkekler Konusunda Sıkıntı Çekmedim, İstediğime Ulaştım

     - Erkekler için ulaşılması zor biri misiniz?
     - Çok kolay ulaşılabildiğimi düşünmüyorum. İnsan ne acayip bir varlık, ulaşılabilir olmayı arzu ediyorsun ama ortaya koyduğun tavır ulaşılabilir olmaya dair veriler taşımıyor. Böyle olunca doğal olarak ulaşılamaz oluyorsun. Erkekler konusunda şanssız olmadım. Bana ulaşmasını istediğim insanlar ya da benim ulaşmak istediğim erkeklerle ortak bir noktada her zaman buluştum. Erkekler konusunda çok sıkıntı çekmedim. Açık yara gibi dolaşırsanız mikrop kaparsanız. Daha steril olmaya çalıştım. Zeki olsun ulaşsın, ulaşılmayacak insan var mı? Cem Yılmaz ve Okan Bayülgen çok mu yakışıklı adamlar? Ama birçok kadın onlarla birlikte olmak ister. Çünkü zeka ve esprili olmak önemli.

     - Bir kadın 50’sine yaklaşırken ne yapmazsa kadın olduğunu hissedemez?
     - 40’ına kadar Tanrı’nın size verdiği hediyelerle idare edersiniz. O yaştan sonra da hak ettiğiniz görüntüde olursunuz. Bu da aklı, zekayı devreye sokan bir şey. Gençlik bir yere kadar... Belli bir yaştan sonra hak ettiğin performansı ve bedeni yaşarsın.

     - Hakkınızda bilinen en büyük yanılgı neydi?
     - Çok hırslı olduğumu düşündüler ama ben o kadar hırslı değildim. İlk çıktığım andan itibaren mememden tut, kaşımdan gözüme kadar “Benim mi?” diye soruşturdular, ki benimdi. Kariyerimin ilk yıllarında “Bu sadece güzel mi?” diye düşündüler, sonra aklım olduğunu anladılar. Bunlar beni şekillendiren ve tetikleyen şeyler. Mesela eğlenceli olduğumu da kimse bilmez.

     Klipte Kendi Seçtiğim Giysilerle Daha Doğaldım

     - Klipte cilveli bir kadın var. Eski kliplerdeki kadın daha mesafeliydi seyirci ile...
     - Büyüdükçe bana bir şeyler ekleniyor. Sezgilerimle yaşıyorum. Bu şarkının şurasında şöyle davranayım gibi bir tavrım yok. Öyle olsam rahatsız edici bir kadın olurdum. Hissettiğim gibi yaşıyorum. 10 yıl önce daha serttim. Şimdi beğenilen bir kadınım, düşün şimdiyi 10 ile çarp eskiden daha güzelmişim. Buna rağmen bir kendine güvensizlik, inanılmaz...

     - İnternet ile aranız nasıl?
     - Şimdi herkes internette yazar oldu. Yazar olmak ulaşılmazdı ya 120 karakterli yazarlar var artık. Hatta 120 karakter bir pencere daha açarak twitter’da roman yazdırabilir. Okuyorum ama etkilenmiyorum. Yediğini, içtiğini, öksürdüğünü paylaşıyorsan onun sonuçlarına katlanacaksın. Twitter’a girenler arkalarına bakmadan kaçıyor. Çünkü bu kadar dokunulur olmak istemiyorlar.

     - Albümde imaj maker ile çalıştınız mı?
     - Giysi için Deniz Marşan ile çalıştım... Bu giysi hadisesinden pek hoşlanmıyorum. Çıplak olayım, öyle resim çektireyim derdinde de değilim, kendi seçtiğim şeylerle daha mutlu oluyorum. Benim seçtiklerimle daha mutlu ve doğal çıktım. Onunla hareketlerim daha rahat. Ben renk seven bir kadın değilim. Bir ara kırmızı bir elbise giydim, olay oldu. Sinan Çetin ile Woman Red esprisi yapalım dedik ve klip çektik. Elbise de benim fikrimdi. Düşün yani tek bir kırmızı elbise olay yarattı. Taş, füme ve gri seviyorum. Minimal olmak her zaman iyidir. Sinan Çetin, Cem Yılmaz fütüristlerin ön gördüğü şekilde giyinir. Gelecekte renk diye bir şey olmayacak. Uzay filmlerinde kırmızılar giymiş insan göremezsin.

     - Ama Ajda Pekkan sahnede çok zinde ve cesur kıyafetler giyer...
     - O ne giyse yakışır. Sade şeyler bile olsa... O’nun da belli bir tarzı var.

     Amerika’da Doğmuş Olsaydım Hayran Kitlem Çok Daha Geniş Olabilirdi

     - Sıfır noktasından başlasaydınız şu anın koşullarında müziğiniz nasıl olurdu?
     - Sıfır noktasında bir şey olsaydım yapılmamış bir şey yapmaya çalışırdım. İlginç olmak adına yabancı starlardan örnek alıyorlar. Benim Monica Belluci’ye benzetilmem bundan ibaret. Yurt dışına gittiğim zaman hep İtalyan ve İspanyol zannediyorlar. Bütün dünya erkekleri tarafından çok beğenilen bir kadın. Amerika’da doğmuş olsaydım hayran kitlem çok daha geniş olabilirdi.

     - Yani size göre de “Yurt dışında doğsaydım daha çok kişi beni tanırdı” klişesi doğru?
     - Hepimiz için geçerli değil. Hayatımın hiçbir döneminde burayı bırakıp Avrupa’ya açılayım gibi derdim olmadı. Bazılarının bu çabalarını görüyorum. Sahne sanatlarında bu gerçekleşmiyor. Fazıl Say gibi klasik müzik, yazı veya modada yurt dışına açılabilirsiniz. Ama bir pop sanatçısı olarak Tarkan denedi olmadı... Çünkü seni var eden şey buranın kuralları. Bu kurallar orada geçerli olmuyor.

     - Burada belli bir formülü var mı hit şarkı yapmanın?
     - Yurt dışında kurulu. Orada taktığın küpeye bile başkaları karar veriyor. Burada son on yılda ivme kazandı. Mesela imaj makerlar çıktı. Eskiden Neslihan Yargıcı vardı, birçok ismi de kendine benzetirdi.

     Eda Solmaz / Gazete Vatan - 17.10.2010, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5765854
Online Ziyaretçi Sayısı:13
Bugünlük Ziyaret :727

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.