30.11.2010 / Oğuz Öztürk - Çağdaş Koro Eğitiminde Şefin Rolü

     Hazırladığım çalışmada çağdaş koro eğitiminde, koroyu eğiten şefin koro ile iletişimini ve korodaki rolünü irdeleyerek, bu konuda var olan birikimler ışığında özet olarak yeni bir bakış açısı sunmaya çalışacağım.

     Belli kurallar içinde birlikte şarkı söyleme sanatı olan koro, toplumlarda etkin müzikal iletişim araçlarından biri olmaktadır. Bu iletişim oldukça yalın, yaygın ve diğer sanat türlerine göre daha kolay gerçekleştirilebilen bir müzik alanıdır. Eğitim ve öğretimin ilk aşamasından itibaren bize tanıdık gelen, hayatın diğer alanlarında da karşılaşabildiğimiz korolar, şehirler ve kasabalar hatta köylerde de görülebilen bir sanat faaliyetidir. Önemli bir sosyal iletişim aracı sayılabilen korolar, bugün ülkemizde ilk, orta ve yüksek öğretim kurumlarıyla, müzik fakülteleri, operalar, konservatuvarlar, dernekler, özel ve resmi diğer sektör alanlarıyla binlerle, dünyada ise yüzbinlerin ötesinde, bir de koro üyeleri sayıları dikkate alındığında milyonlara ulaştığı söylemi abartı olmayacaktır.

     “Kültürel gelişimini önemseyen toplumlar, genel eğitim ve müzik eğitimi sistemlerinin temelini, ‘Korolarla Müzik Eğitimi Sistemi’ üzerine kurmuşlardır ve kurmak zorundadırlar. İnsanlık tarihiyle özdeş olan korolar bugün, toplumsal ilişki ve iletişime en güzel örnek olarak gösterilebilir. Çağımızda koronun bireysel öz güvene, programlı yaşama ve çalışmaya, bireylerin toplumla iletişim kurabilmesi ve birlikte iş yapabilmesine, çok boyutlu düşünebilmeye, örgütlenmeye, gerektiğinde liderlik yapma ve kendini aşabilmeye önemli katkıları fark edilmiştir. Bu nedenle ileri toplumlar koroyu, eğitim sistemlerinde araç olarak kullanmaya başlamışlardır. Özellikle batı toplumlarında koroların yaygın ve etkin olduğu bir varsayım değildir.” (Apaydın, Mustafa - I. Ulusal Koro Eğitimi ve Yönetimi Sempozyumu)

     Ülkemizde profesyonel seviyede koro şefi eğitimi gerçekleştiren bir kurum bulunmamaktadır. Korolarda şeflik yapan bireyler, türlü zorluklar içinde kişisel beceri, deneme yanılma ve bir bakıma el yordamıyla çalıştıkları, yadsınamaz bir gerçektir. Tabii ki buna paralel olarak da korolar çoğunlukla istenilen kalite ve performansa ulaşamamaktadırlar. Bir araştırma sonunda, 1950’li yıllarda Batı Almanya’da 30.000 koronun faaliyet göstermesi (Egüz, Saip) dikkate değer bir ölçü olmaktadır. 2003 ve 2004 yılında ise Birleşik Almanya’da yapılan istatistiklere göre (Musık Almanach) toplam 61.000 koro faaliyet göstermekte, bu korolarda bulunan koro elemanı (korist) sayısı da 3.2 milyon kişi olarak tespit edilmiştir.

     Bugün dünyada ve ülkemizde koro yapıtlarının diğer sanat ürünleri gibi topluma doğru, etkin ve istenilen standartlarla taşınabilmesi önem taşımaktadır. Özellikle ülkemizde binlerce insanın faaliyet gösterdiği koroların daha doğru, etkin ve bilimsel tekniklerle eğitiminin, sosyal yaşantımıza önemli katkılar sağlayacağı kuşkusuzdur.

     Koroların doğru eğitilebilmesi; etkin iletişim oluşturabilen, yeterli alan eğitimi almış, öğretimsel liderlik (yönlendirebilme gücü) özelliklerine sahip, müzikal becerisi yüksek, sanatçı-pedagoglarla mümkün olabilir. Malzemesi insan sesi olan koroların sanatsal başarısı, nasıl ve ne şekilde eğitildiği bilimsel araştırma alanı haline gelmiştir. Ülkemizde ilk, orta, yüksek öğretim kurumlarıyla müzik fakülteleri, operalar, konservatuvarlar, dernekler, özel ve resmi diğer sektör alanlarıyla hızla yaygınlaşan koroların eğitiminde, bir anlamda eğitilen koro şeflerine çok ciddi ihtiyaç vardır. Bunun çözümü ise sanat kurumlarımızda koro şefi eğitimi üzerine açılacak bölümlerin varlığına bağlıdır.

     Yapılan araştırmalarda başarılı koro şeflerinin iyi iletişim kurabilme, iyi pedagog, güçlü öğretimsel liderlik özellikleri sergilediklerini ortaya koymuştur. Koro şefinin koro üyeleri ile kuracağı iletişimle koro yapıtlarını doğru çalışma ve yöntemin kullanıldığı bir çalışma süreci içinde, koronun kalite ve performansının artırılmasında etken olacağı kuşkusuzdur.

     Koro Eğitiminde Şef

     “Koro şeflerinde bulunması gereken temel özellikler neler olabilir?” sorusuna verilebilecek yanıtta iki en temel özellik öne çıkmaktadır. Bunlar iletişim becerisi ve liderlik gücüdür. Kısaca bunlara göz atalım.

     İletişim

     (Sözlü-Sözsüz İletişim, Göz İletişimi, Jest ve Mimiksel İletişim)

     Fransızca “communication” toplumsal nitelikte haberleşmeyi içeren geniş kapsamlı bir ileti alışverişi anlayışını yansıtmaktadır (Zıllıoğlu, İletişim Nedir?). İletişimin amacı başkalarında davranış, tutum geliştirmek ve değiştirmektir.

     İletişim, bizim başkalarını, başkalarının da bizi anlamalarına yarayan bir süreçtir. Koro şef ilişkisi koronun var olabilmesi için kurulması gereken ortak bir iletişimdir. Bu iletişim biçimi bir bakıma şef ile koronun örgütlenmesi olarak tanımlanabilir (Ergin Öğretim Teknolojisi: İletişim).

     Sözlü İletişim

     Bu iletişim biçimi konuşma, ses, dil, dinleme ile kurulan iletişimdir. Yazıda sözlü iletişim biçimi olarak kabul edilir.

     Şef koro eğitiminde koro üyeleriyle iletişimi, sözlü ve sözsüz olarak kurmalıdır. Her iki iletişim biçimi gereksinim duyulduğu oranda şefin planlarını destekleyecek biçimde olmalıdır. Şef çalışmalarda öncelikle gerekli gördüğü yerde koro ile sözlü iletişim kurarak açıklamalar yapabilir.

     Sözsüz İletişim

     Bu iletişim biçimi koro yönetiminde büyük önem taşımaktadır. Yani şef ile koro üyelerinin ilişkisi büyük oranda sözsüz iletişime dayanacaktır. Yüz ifadeleri, jestler ve mimikler, baş hareketleri, dokunma, giyim kuşam ile kurulan iletişimdir. Düşünceler sözlü, duygular ise sözsüz iletişimle daha kolay aktarılmaktadır.  Kişiler arasında yüz ifadeleri, mimikler, bedensel hareketler, jestler sözsüz iletişimin çerçevesini ve anlamını belirlemede her zaman etkili olagelmiştir (Zıllıoğlu, İletişim Nedir?).

     Yüz yüze bir iletişimin yapılandırılmasında ortalama olarak sözcüklerin %10, ses tonunun %30 ve beden dilini oluşturan mimik ve jestlerin %60 rol oynadığı belirtilmiştir (Batlaş,1992-30).

     Beden dili, jestlerle ve mimiklerle gerçekleşir. Yüz kaslarının bir anlam ifade eden ya da bir anlam yaratmak için kullanımı mimikleri, diğer bir deyişle yüz ifadesini; baş, el-kol, ayak-bacak hareketleri ya da bedenin tümünün kullanımı jestlerden oluşur (Zıllıoğlu, İletişim Nedir?). Biricik malzemesi ses olan koroyu yönetecek olan şef, sesli uyarılar kullanarak iletişim şansını kullanamayacaktır. Şef korodan yapmasını isteyeceği her şeyi, onlarla kuracağı sözsüz iletişimle gerçekleştirmelidir. Bu iletişim biçimini el, kol, mimik, yüz ve vücudunun diğer bölümleriyle kuracağı jestsel davranışlarla sağlayabilecektir. Sözsüz iletişimin diğer iletişim biçimlerinden daha etkili olduğu yönündeki araştırmalar, koro şefinin koro üyeleriyle kuracağı iletişimde sıkıntı çekmeyeceği, hatta bu durumun şefe avantaj sağlayacağı varsayımını da güçlendirmektedir.

     Gözlerin Etkisi (Manyetik Alan)

     En etkili iletişim, gözler arasında olanıdır (Garner, Talk Language). Koroların temel malzemesi ses olduğuna göre, şef-koro iletişiminde doğal olarak sesli diyalog dışında başka araçlar kullanılmasına önemli ihtiyaç vardır. İnsana iletişimde önemli avantaj sağlayan gözlerin, şef-koro ilişkisine de katkısı olacaktır. Konuşarak koroyu yönetmesi mümkün olmayan olan şef, duyguların belki de en güzel ifade edilebildiği gözleriyle sağlayabilmelidir.

     Koro eğitimi ve yönetiminde şefin en önemli yardımcısı olan gözleri, koro ile olan bütün iletişimin ekseninde yer alır. Şefin kafasından geçen istekleri gözleriyle koroya ulaşır. Bir başka deyimle şef eserin yorumlanması sırasında koroyu gözleriyle denetler ve mesajını ilk gözleriyle karşıya iletir. Koro ve şef önce gözlerle anlaşır denilebilir.

     Jest ve Mimikler

     İnsanların günlük yaşamda birbirleriyle iletişim kurmak için gerek bireysel, gerekse toplu şekilde sık olarak kullandıkları vücut hareketleri kısaca jest ve mimik olarak tanımlanır. Bu davranışlar el, kol, yüz, göz gibi vücudun birçok organı kullanılarak gerçekleştirilir. Şef jest ve mimiklerini göz, el, kol, vücut hareketleriyle destekleyerek koro üyeleri ile özel bir iletişim ağı oluşturmalıdır.

     Şef her eser için koro ile kendisi arasında alışılmışın dışında özel bir takım işaret, sembol veya şifre kullanabilir (Bastian, 2006 Handbuch Der Chorleitung). Şef koronun duygu ve düşüncelerini okumak, hissetmek konusunda duyarlılık göstermelidir. Vücut dili ve ifadesi konusundan haberdar olmalı, koro üyeleri ile bu konuda uygun eserler üzerinde alıştırmalar yaparak, doğru adımlarla koro-şef iletişimini oluşturmalıdır.

     Liderlik

     Etkin bir yönetim yaklaşımının temelinde, yönetimin iş görenleri motive etme yeteneği yatar. Koro şefi davranışlarıyla, koro üyelerinin üzerinde güven veren, telkin edici, saygın, etkin bir kişilik sergileyerek onları etkileyebilmelidir. Koro üyelerinin her biri ise amaç doğrultusunda çalışan topluluk (grup) bireyi olarak bir arada iken kişisel istek ve zevklerinden uzaklaşıp, grubun kurallarına titizlikle uymalıdır. Birlikte amaçlarına doğru bir makinenin parçası gibi çalışabilmeli ve takım olmalıdırlar.

     Empati (Antik Yunanda Empatheia) bir insanın kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasıdır (Dökmen). Koro eğitimi ve yönetimi sırasında öğretimsel lider olan şef, empati yaparak koro üyelerinin duygularını hissedebilmelidir. Koro elemanlarının nerede nasıl düşünebileceği, hangi durumlarda ne şekilde tepki verebileceği şef tarafından algılanabilmeli, yönlendirebilmelidir. Bir şefin başarılı olabilmesinin belki de en önemli koşulu empati yapabilme gücü ile orantılı olacaktır.

     Liderlik:
     * Liderlik grup etkinliklerini grup hedeflerine ulaşma doğrultusunda etkileme sürecidir (Bass).
     * Liderlik görüşleri, eylemleri ve eğilimleri etkileme, yönlendirme ve yönetmedir (Bennis ve Nanus).
     * Liderlik lider ile her bir izleyici arasında oluşan çift yönlü bir etkileşimdir (Graen).
     * Liderlik etkili kişisel özelliklere bağlı bir güçtür (Etzioni).
     * Liderlik izleyenlerin düşünce ve eylemlerini etkileme doğrultusunda güç kullanmaktır.

     Lider kümenin bir üyesi olarak öteki üyeler üzerinde olumlu etkide bulunan kişidir. Başka bir deyişle lider, küme üyelerinin kendine yaptığı olumlu etkiden daha fazlasını onlara yapabilen küme üyesidir (Başaran, Eğitim Yönetimi).

     Liderlik insanları etkileyebilme gücüdür. Amaca ulaşabilmek için destekleyenlerin istekli katılımını sağlayan sosyal etki sürecidir. Buradan hareketle liderin grubu harekete geçirme ve amaca ulaştırma boyutlarındaki etkililiği, grubun özelliklerine bağlı olarak ortaya çıkan “gücü” etkin kullanma becerisine bağlıdır. Ancak liderin bu gücü nasıl ve ne şekilde kullanacağı grup ve grup üyelerinin özelliklerine bağlıdır.

     Lider analiz etme, uygulama ve kontrol etme yeteneğine sahiptir.

     Uzmanlık ve karizmatik gücün kullanımı yüksek performans sağlar. Çalışanları etkileme daha çok liderin ustalığına ve gücü kullanma yeteneğine bağlıdır. Ancak uzmanlık gücü ve karizmatik güç iyi kullanılmazsa muhtemelen sonuçta itaatsizlik ve direnme görülür.

     Koro Eğitiminde Şef

     Başarılı bir koro çalışması için koro şefinin kişiliği, etkileme gücü, görüntüsü, pedagojik bilgisi, müzikal bilgisi ve yeteneği, birikimi belirleyici faktör olacaktır (Bastian, Handbuch Der Chorleitung).

     Bir koronun varlığı, şefin koro üyeleri ile kurduğu iletişime bağlıdır. Yeterliği bulunmayan şefle işe başlayan bir koronun varlığını sürdürmesi olanaklı değildir. Şef her koro çalışmasına zamanında ve derse iyi hazırlanmış olarak gelmelidir. Korodaki bütün elemanları bireysel olarak tanımalı, gelişimini ve durumunu çok iyi bilmeli, hatta her koro üyesinin özel yaşamı hakkında mümkün olabildiği kadar bilgiye sahip olmalıdır. Çalışmalarda koroyu iyi takip ederek derse devam etme veya dinlenmelerini zamanında sağlamalıdır. Dersi yapacağı esprilerle zevkli hale dönüştürebilmeli, koroda takım ruhu yaratabilmelidir. Derste izleyecek olduğu yöntem ve metotların önceden denenmiş ve başarıyla uygulanmış olmasına dikkat etmelidir.

     Şef her eser için koro ile kendi arasında, alışılmışın dışında özel bir takım işaret, sembol veya şifre kullanabilir (Bastian, Handbuch Der Chorleitung). Önemli olan şefin jest, mimik, sembol, şifre ve diğer iletişimsel davranışlarının kendi içinde tutarlılık göstererek koro üyelerinin hatasız olarak, doğru algılamasının sağlanmasıdır.

     Şef koro üyeleri karşısında, öncelikle davranışlarıyla güven veren, sevilen, sayılan, örnek alınan liderlik vasfı bulunan ve yeterliği konusunda en küçük bir kuşku yaratmayan bir kişiliğe sahip olmalıdır. Birlikte güzel bir maceraya doğru yelken açan teknedeki tayfanın kaptanı gibi koroya heyecan aşılamalıdır. Bu heyecanı sürdürebilen topluluğuna takım ruhunu aşılayabilen, başarıdaki güzelliğin disiplinli çalışmayla mümkün olabildiğini göstererek harekete geçirebilen şef ideal başarı ve kaliteye doğru yolu açmış olacaktır.

     En iyi öğretim somuttan soyuta, basitten karmaşığa ve bilinenden bilinmeyene doğru gidendir. Pedagog (ergin) şef koro eğitimine kısa, kolay ama güzel, etkileyici koro yapıtları öğreterek başlamalı, böylece koro üyelerinin kendine güvenlerinin artmasını sağlayarak, ilerisi için mesaj vermelidir. Eğitime kolay algılanabilir eserlerden başlanmalı, bir eserde mükemmel başarı kazanıldıktan sonra zorluk derecesi gittikçe yüksek diğer eserlere aşamalı olarak yönelmelidir. İç içe geçmiş daireler gibi her çalışmada önceki eserler durumlarına göre ele alınıp yeni eserlere geçiş yapılmalıdır.

     Koro Eğitiminde Şefin Ödevleri

     Şefin çalışılacak esere çok iyi hazırlanması gerekir. Koro şefin esere hazırlıklı gelip gelmediğini çok rahat anlayacaktır. Hans Von Bülow’a göre eser şefin kafasındadır veya şefin kafası esere gömülmüştür.

     Koroyu eğiten ve yöneten şefin bu eğitimi gerçekleştirebilmesinin temel koşulu çalışmadan önce ayrıntılı hazırlık yapmasıdır. Aksi halde koro eğitimi yeterlilikten uzak, sıkıntılı bir konuma bürünür. Şefin muntazam bir ön hazırlık yapabilmesi için şunlara dikkat etmesi gerekir (Bastian):

     1) Eserin yapısıyla ilgili hazırlık ve ses alıştırmalarını planlamalı,
     2) Eserin nereden elde edildiği, hangi türe ait olduğu, biçimsel özelliklerinin ne olduğu, eserin bestecisi ve söz yazarının kim olduğu yönünde araştırma yapmalı ve bilgi sahibi olmalı,
     3) Eserin metnini çok iyi irdelemeli, bilinmeyen kelimeleri çıkarıp çevirisini yaparak öğrenmeli,
     4) Partileri tek ve birleşik olarak çalışmalı, ses renklerini irdelemeli,
     5) Melodik, ritmik veya armonik zor pasajları piyano desteğiyle aşmalı,
     6) Eserin koroya verilmesinde hangi pasajlar veya bölümlerde zorluk oluşacağını 
(örn: ritmik veya armonik açıdan) iyi etüt edip bu zorlukların nasıl aşılacağı ile ilgili plan yapmalı,
     7) Eserin giriş ve bitişi ile ilgili özel hazırlık yapmalı.

     Koro Yönetiminde Şef

     Koro şefinin koroyu yönetirken bedensel hareketleri ile canlı, telkin edici, güven oluşturan, esin ve ilham kaynağı veren bir şekilde iletişim dili oluşturması gerekir. Bedensel duruşunda ise vücut ağırlığını eşit olarak her iki ayağı üzerine dağıtmalıdır. Koristlerin (koro üyesi) değişik nedenlerle, seslerindeki kasılma ve gerginliği azaltmak için şefler, jest ve mimikleriyle rahatlığı yansıtmalıdır.

     Doğru bir duruş hem koro şefini, hem de koroyu müzik yapmaya motive eder. Başarılı bir koro çalışması için koro şefinin kişiliği, etkileme gücü, görüntüsü, pedagojik bilgisi, müzikal bilgisi ve yeteneği birikimi belirleyici faktör olacaktır.

     Yönetim, her iki elin duruşunda hafif açıyla mümkün olduğunca kasılmadan (rahat) omuz yüksekliğine kaldırılması ve ellerin konumu bozulmadan başparmak ile işaret parmağının birbirine hafifçe dokumasıyla gerçekleşir. Eserlerin yapısına göre eller iç veya dışa dönük olabilir. Genel olarak iki el arasındaki uzaklık 40 cm olmalıdır.

     Koro yönetirken şef ara sıra yanlış alışkanlıklar edinebilir ve daha sonra bu alışkanlıkları düzeltmekte zorlanabilir. Bu nedenle şef öncelikle çalışmaya başlamadan yapacaklarını etüt edip çok iyi bir ön hazırlık yapmak zorundadır.

     Şefin yapacağı her türlü hareket, mimik ve komutlar nefes alıp verme ile birleştirilmelidir. Çünkü bu yönetimsel sinyaller nefes alıp verme ile karşıya taşınır, o hareketler böylece etki ve önem kazanır. Şef, korodan önce veya koro ile nefes almalıdır.

     Koro eğitimi ve yönetiminde şefin dikkat etmesi gereken temel noktalar şunlardır:

     1) Şefin yönetim hareketleri sadece tempo veren, metronom gibi el salınışları değildir. Şef, yönetim esnasında koroyu bir adım sonrasını göstererek yönetmelidir. Aksi halde şef koroyu değil, koro şefi yönetir.

     2) Uzun süren provaların sıkıcılıktan uzak, problemsiz geçebilmesi için şefin disiplinden asla kopmadan rahat, esnek ve esprili davranışlarla koroya yaklaşması gerekir. Bu, koroyu rahat müzik yapmaya elverişli hale getirecektir.

     3) Şef, provalarda yönetim hareketlerini olabildiğince ekonomik yapmalıdır. Bunun için el salınışlarını küçük hareketlerle yapması, daha sonra uyarı gerektirecek bölgelerde ilgili sinyali verebilmesi (temponun artırılması, sesin yükseltilmesi veya azaltılması vb. gibi ince ayrıntılar) için daha geniş el salınışlarıyla koroyu yönlendirmesi daha doğru olacaktır.

     4) Yönetim esnasında üst kollar (pazı) dışa doğru değil, hafifçe aşağıya doğru sarkmalı ve hareketli bölümün bilek olmasına dikkat edilmelidir.

     5) Yüz ifadesinin gergin olması, ayakların rahatsız edici hareketleri, dizlerin bükülmesi gibi durumlardan kaçınılması gerekir.

     Koro yönetimi alanında, günümüzde farklı stil ve davranış biçimleri kullanılsa da ortak genel yaklaşımlar devamlılığını korumaktadır. Özellikle koro yapıtlarının başlangıç ve bitişlerinde şefin yönetim davranışlarının, uluslararası alanda belli standartları olan hareketlerle yapıldığı görülmektedir. Ancak koro yapıtlarının giriş ve bitiriş dışında diğer bölümlerinde, şeflerin farklı davranışlarla koroyu yönettikleri de gözlenmektedir. Bu durum şefin eser yönetirken kendine has özel işaret ve semboller kullanması ile açıklanabilir. Seslendirme esnasında şefin yapıtın dinamiklerini korodan kendine has bir davranış biçimiyle istemesinin otoriteler tarafından doğal karşılandığı bilinmektedir. Şefin özel davranışlarını genel estetik kuralları içinde gerçekleştirmesinin de temel ölçü olarak kabul edildiği de bilinmektedir. Her şefin kendine has işaret ve sembolleri kullanmazdan önce koro yönetimindeki temel stil ve biçimleri iyi algılayıp analiz etmiş olması gereklidir.

     Sonuç olarak iyi bir koronun oluşumunda şefin dikkat etmesi gereken konular ve görevleri:

     1) Koro ile karşılıklı iletişim oluşturabilmede,
     2) Ses alıştırmalarını doğru ve yeterli yapabilmede,
     3) Koroya gözleriyle etki kurabilmesinde,
     4) Jest ve mimiksel davranışların,
     5) Sözsüz iletişimsel davranışların,
     6) Bedensel iletişimin,
     7) Kendine has özel işaretlerde,
     8) Eser yönetirken estetik veya artistik görüntü verebilmede,
     9) Koronun fiziksel ve ruhsal açıdan hazırlanabilmesinde,
   10) Kişilere adil ve eşit davranmada,
   11) Çalışmalarını zevke dönüştürebilmesinde,
   12) Şefin, entonasyon ve artikülasyona önem vermede, 
(entonasyon [tona ve akorda göre sesin temizliği, uyumu, tutarlılığı], artikülasyon [sözlerin anlaşılırlığı, telaffuzu])
   13) Şefin koroya liderlik yapabilmede,
   14) Koroya hakim olma ve yeterli disiplin oluşturabilmede,
   15) Koroya takım ruhu verebilmede,
   16) Çalışmalara zamanında gelmede,
   17) Repertuvar seçimi konusunda,
   18) Giyim kuşama dikkat etmede.

     Farklı düşünerek ve davranarak, farklı hissederek ve başka seslenerek, birlikte bir şeyleri başarmanın sıkıcılıktan uzak, her an yeni şeyleri birlikte üreterek yaşamanın doyumsuz güzelliğini gördüm korolarda. Bu muhteşem olaya çok benzer bir şey de demokrasiymiş meğer. Zaten güzelliği birlikte hissetmek değil midir yaşamak? Yaşlı genç herkese tavsiye ediyorum; koşun korolarda şarkı söyleyin, başka türlü tadın yaşamı. Boşuna değilmiş korolar dünyada en yaygın kullanılan müzik alanıdır diye söylemeleri...

     Farklılıklara rağmen birlikte şarkı söylemenin güzelliği ile kaosun bitmediği coğrafyada barışın anahtarı koro...

     30.11.2010, Salı

     Not: Bu bildiri, İstanbul Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde altıncısı gerçekleştirilen “Müzik Öğretmenleri Sempozyumu”nun 29 Kasım 2010 Pazartesi günü yapılan oturumunda sunulmuştur.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5797636
Online Ziyaretçi Sayısı:37
Bugünlük Ziyaret :1238

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.