Bo

Bocca:

Ağız.

\ Bocelli, Andrea:

22 Eylül 1958’de İtalya’nın Toscana kentinde doğan ve oniki yaşında futbol oynarken geçirdiği bir kaza yüzünden her iki gözü de görme yetisini kaybeden Andrea Bocelli küğcülüğünün yanısıra hukuk fakültesini de bitirdi. Bocelli dünyanın en iyi tenorları arasında gösterilmektedir. İtalyan şarkıcı, bağdar ve küğ yapımcısı Bocelli yukarıda sözü edilen kazayı "sadece kaçınılmaz olanı çabuklaştırdı" diyerek yorumlamaktadır. Gözündeki engel çabalarının hedefe ulaşmasına hiçbir şekilde engel olamamıştır. İki erkek çocuk babası olan sanatçı eşinden boşanmış olup dünyanın en iyi üçüncü tenoru olarak kabul görmektedir. Sesiyle insanın kalbine dokunabildiği gerçeği nedeniyle kendisine "Kalbe Dokunan Ses" lakabı takılmıştır.

Bodrum Oda Orkestrası:

“Bodrum Oda Orkestrası”nın ilk kuruluş düşüncesi, aynı zamanda Bodrum-Turgutreis’li olan “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası” sanatçılarından Numan Pekdemir tarafından “Bodrum Belediye Başkanlığı”na projelendirilmiş, “Belediye”nin 7.9.2007 tarih ve 2007-58 sayılı “Meclis Kararı”yla da kurulması planlanmıştır. Bunun üzerine Numan Pekdemir “Kültür ve Turizm Bakanlığı”nın onayı ile “Bodrum Belediyesi”nde ‘Bodrum Oda Orkestrası’ kurulma çalışmaları için görevlendirilmiştir. İlk dinletilerden sonra tekrar “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası”ndaki görevine dönen Numan Pekdemir’in kişisel girişimleri ve öncülüğünde grup bu kez genelde “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası”ndan ve diğer bazı sanatçılardan oluşturularak çalışmalarına devam etmektedir. Şimdiye kadar gerçekleştirilen dinletilerde orkestrayı Gürer Aykal, Naci Özgüç, İbrahim Yazıcı, Antonio Pirolli, Erol Erdinç, Özge Gülbey Usta, Fazlı Orhun Orhon, İclal Kardıçalı, Nesrin Bayramoğulları, Lee Jong-Wuk ve Stefano Mazzoleni gibi isimler yönetmiş ve yalkıcı olarak Suna Kan, İdil Biret, Şefika Kutluer, Aytül Büyüksaraç, Gökhan Koç, İnna Akulinina, Mario Hossen, Jülide Gündüz, Ozan Akkol, Ersun Kocaoğlu, Özgecan Günöz, Emre Sayarı, Tevfik Rodos, Fahri Önoğlu, Lee Gong-Hee, Cha Seung-Hee, Sema Korkut ve Pepe Romero gibi sanatçılara eşlik edilmiştir. “Bodrum Oda Orkestrası”nın temel amaçlarından biri ülkemizin neresinde olursa olsun kültürel etkinlikler gerçekleştirmek, geleceğimiz olan çocuklarımızı ve gençlerimizi bu olanaklardan faydalandırmak ve küğ sanatının en güzel örneklerini halka sunmaktır. Bu bakımdan “Kültür ve Turizm Bakanlığı”, yerel yönetimler ve özel sektörün destekleriyle şimdiye kadar gerçekleştirilen ve çok sayıda yerli ve yabancı sanatseverin katıldığı etkinlikler önem arz etmektedir. “Bodrum Oda Orkestrası”, katılmış olduğu “Sosyal Sorumluluk Projeleri”nin yanında, “İstanbul Lütfi Kırdar Salonu”nda, uluslararası “Didim”, “Ayvalık” ve “Side Kültür Sanat Festivalleri”nde de önemli başarılar elde etmiştir. “Bodrum Oda Orkestrası” 8-20 Eylül 2012 tarihleri arasında Kore’den aldığı davet üzerine “Türkiye-Kore Dostluk Dinletileri” çerçevesinde İksan, Sungham, Haman, Masan, Busan, Pangyo ve Seul’de 7 dinletilik bir dolaşı gerçekleştirmiştir. “Türkiye Cumhuriyeti”nin temelinin kültür olduğunu belirten büyük Atatürk’ün hedeflediği çağdaş ve uygar dünyada yerini alan ve çekirdek bir kadro ile etkinliklerini devam ettirmeye çalışan “Bodrum Oda Orkestrası”nın diğer bir amaç ve hedefi de gelecekte Bodrum’da kurulmasının gerekli olduğu düşünülen “Bodrum Filarmoni Orkestrası”nın temelini oluşturmaktır. (Daha çok bilgi ‘Bodrum Oda Orkestrası’ olarak ‘Google’ ve ‘Youtube’dan alınabilir.)

\ Bodur, Salih:

1967 yılında İzmir’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Menemen’de tamamladı. 1984 yılında “Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü”nün yetenek sınavında başarılı olarak, yükseköğrenimine İzmir Bornova’da başladı. 1991 yılında Yetkin Özer’in danışmanlığında hazırladığı “Ahenk Gazetesi’nde Yer Alan Küğsel Veriler 1901-1905” başlıklı lisans tezini hazırladı, savundu ve mezuniyete hak kazandı. Yükseköğrenim yıllarında bölüm korosunda tenor olarak çalıştı, küğbilim alanındaki eğitiminin yanı sıra okulda bağlama, mızraplı tanbur, blokflüt ve piyano eğitimleri aldı. İzmir’de çeşitli eğlence yerlerinde, tek başına veya kimileri grup çalgıcısı olarak, bugün adına tüketim küğü denilebilecek anlamda klavyeçalarlık, vokalistlik yaptı. Caner Ruhselman yönetiminde “İzmir TRT Gençlik Korosu”nda, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Çağdaş Çoksesli Gençlik Korosu”nda Walter Strauss ile çalıştı. Fakülte mezuniyetinin ardından askerlik görevini yerine getirdi. 1995 yılına kadar ticaretle, orkestralarda klavyeçalarlık ve vokalistlikle ilgilendi. 1996 yılında ilk atama suretiyle Zonguldak İli’ne küğ öğretmeni olarak atandı. Eğitimcilik görevinin yanı sıra ilçede ve çevrede, küğ adına etkinliklere katıldı. Sekiz yıl yüksek sicille gurbet görevini yerine getirdi. 2004 yılında, o tarihlerde Ankara’da yapılan “Güzel Sanatlar Liselerine Öğretmen Alım Sınavı”na katıldı ve başarılı olarak, “İzmir Kemalpaşa Ümran Baradan Güzel Sanatlar Lisesi”ne “Müziksel İşitme, Okuma, Yazma” dersi öğretmeni olarak atandı. Eğitimciliğinde 19. yıl, belirtilen kurumda 11. yılı çalışmakta olup, “Müziksel İşitme, Okuma, Yazma”, gerektiği durumlarda “Müzik Teknolojileri” ve “Batı Müziği Tarihi” derslerinin eğitimini vermektedir. Okul etkinliklerinde de yeri geldikçe, “Türk Halk” ve “Türk Sanat Müziği Koroları”nda eşlik klavyeçalarlığı yapmaktadır. Ayrıca altı yıl bir çocuk korosu çalıştırmıştır. Halen kurumunda “Müziksel İşitme, Okuma Yazma” ve “Müzik Biçimleri” derslerinin eğiticiliğini yapmaktadır. Evli ve bir çocuk babasıdır.

Bogen:

(Alm.) Yay.

Boğosyan, Natali:

Sopran olan Natali Boğosyan “İstanbul Devlet Opera ve Balesi” müdürü ve sanat yönetmeni Kevork Tavityan ile şan çalışmalarını sürdürmekte ve piyano çalışmaları da yapmaktadır. “Mutlak kulak” (absolut) yeteneğine sahip olan Boğosyan’ın bu özelliği kendisine dünyanın çeşitli kentlerinde çalışma ortamı doğurdu. Akademik çalışmalarını “Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi”nde sürdüren Natali Boğosyan, üniversitede “Batı Dilleri ve Edebiyatı Bölümü”nü ve bu bölüme bağlı olan “İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Kürsüsü”nü kurdu. Yardımcı doçent olan Boğosyan bölüm başkanlığını yürüttüğü kürsüde “İngiliz Rönesans Tiyatrosu”nun çağdaş opera uyarlamaları üzerine çalışıyor.

Boğumlama:

Boğumlamak. Seslerden oluşan hecelere gerekli ses değerlerini vermek. Ses ve heceleri atlamaksızın, değiştirmeksizin. Doğru, güzel ve iyi anlaşılabilecek şekilde söylemek. Ses kusurları olmaksızın konuşmak ya da ırlamak. Şarkı söylerken hecelere tek tek basarak ve önem vererek. Ses kusurları olmaksızın konuşmak ya da ırlamak.

Bohnke, Alexander Robert:

Alman piyanist Robert Alexander 1927 yılında Berlin’de doğdu. Babası viyola sanatçısı, bağdar ve orkestra yönetkeni, annesi ise keman sanatçısı idi. Bohnke ilk derslerini Arthur Schnabel’den aldı, daha sonra 1936-1953 yılları arasında Fischer gibi ünlü pedagoglarla piyano; Fortner ve Jelinek ile bağdama çalıştı. 1953 yılında“Kranichstein Konkuru”nu kazandı.

Bohrer, Albert L.:

Anthony Bohrer’in oğludur. Annesi Charlotte’un kızlık soyadı bilinmemektedir. Anne ve babası Almanya doğumludur. Amerika Birleşik Devletleri’nin Ohio kentinde 1842 yılında dünyaya gelmiştir. Küçük yaşlarda geçirdiği bir kaza sonucu her iki gözü de görme yeteneğini yitirmiş ve Columbus’da bulunan, körlere eğitim veren bir devlet kuruluşunda ilk eğitimini almıştır. Küçük yaşlarında bir deha olarak tanımlanabilecek eşsiz bir yeteneğe sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Daha henüz 14 yaşında iken dini bir cemaate ait olan bir kilisede orgçalar olarak görev üstlenmiştir. 6 Eylül 1888 tarihinde Columbus’ta Laura Ann Strother ile evlenmiş ve 1 Ocak 1919’da Colorado’da ölmüştür. Ohio Hancock’ta bulunan “Maple Grove” mezarlığında toprağa verilmiştir. Birkaç yıl Findlay’de org çalar olarak yer almıştır. Ayrıca Colorado ve Ohio’da “Körler Enstitüsü”nde küğ eğitmeni olarak görev yapmıştır. Tüm bu yorucu görevler yanında “Colorado State Institute”de körler ve sağırlar için açılmış olan bir küğ bölümünde üst düzey yöneticilik gerçekleştirmiştir. Profesör Bohrer kesinlikle yolunu bulabilmek için bir başkasının yardım teklifini ya da asistanlığını kabul etmemiştir. Neden bu şekilde davrandığını soranlara ise şu yanıtı vermiştir: “Kulaklarımı adeta benim gözlerim olmaları için eğittim.” Oluşturduğu ve eğitim verdiği orkestra ise yaygın bir tanınırlık düzeyine erişmişti. Eşinin herhangi bir işte çalışmadığı sanılmaktadır. Sağlık sorunları nedeniyle daha yumuşak bir iklimde yaşayabilmek amacıyla Colorado’ya göç etmişlerdir. Birkaç ay süren hastalığının ardından Albert L. Bohrer henüz 67 yaşında iken Colorado Springs’te bulunan evinde bir Cuma akşamı yaşama veda etmiştir. Eşi Charlotte’un ise kanser hastalığına yakalandığı bilinmektedir ve bu yüzden de eşinin cenaze törenine katılamamıştır.

Bohrer, Anthony:

Alman sanatçı. Zamanının pek tanınmış keman sanatçısı. Kardeşi Maximilian Bohrer pek usta bir viyolonsel çalıcısıydı. 1823 yılında Milano kentinde birlikte verdikleri bir dinletide seslendirdikleri bir ikilde sesleri o kadar benzeşikti ki dinleyenler hangisinin keman ve hangisinin viyolonsel çaldıklarını oldukça zor ayırd edebilmişlerdi.

Bohrer, Maximilian:

Alman sanatçı. Zamanının pek tanınmış viyolonsel sanatçısı. Kardeşi Anthony Bohrer pek usta bir keman çalıcısıydı. 1823 yılında Milano kentinde birlikte verdikleri bir dinletide seslendirdikleri bir ikilde sesleri o kadar benzeşikti ki dinleyenler hangisinin keman ve hangisinin viyolonsel çaldıklarını oldukça zor ayırd edebilmişlerdi.

\ Bolat, Latif:

Küğcü, bağdar, Türk küğü ve folkloru uzmanı. Latif Bolat Akdeniz kıyılarında, Mersin’de doğdu. Küğ eğitimini “Ankara Devlet Konservatuvarı Ses Bölümü”nde ve “Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü”nde tamamladıktan sonra küğ öğretmeni olarak Anadolu’nun çeşitli yerlerinde liselerde görev yaptı. Daha sonra “Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi”ni bitirip “ABD”de işletme dalında yüksek lisans derecesi aldı ve küğ çalışmalarına siyasal, kültürel ve tarihsel boyutları da ekledi. Latif Bolat, çocukluğundan bu yana içinde yetiştiği geleneksel Anadolu aile yapısının bir sonucu olarak, küçük yaştan başlayarak mistisizme ilgi duydu. Bu ilgi yaklaşık onsekiz yıldır profesyonel olarak Anadolu’nun gizemli felsefesini ve küğünü ABD’den Endonezya’ya; Avustralya’dan Yeni Zelanda’ya, Kanada’dan İngiltere’ye tanıtmak çalışmaları ile sonuçlandı. Bugün Latif Bolat ABD’de yaşamış en önemli Türk küğ adamlarından biri olarak Türk kültür ve mistik felsefesini Anadolu’yu bilmeyen yabancılara tanıtmak ve bu kültür ögelerimizin hakettiği ilgiyi görmesinin sağlanması konusunda önemli bir işlev yapmaktadır. Bolat’ın dağarında Yunus’tan Niyazi Mısri’ye değerli birçok Türk gizemcisinin küğlerinden, Anadolu’nun Bektaşi nefeslerine, halk deyişlerine kadar geniş bir çeşitlilik güzel bir uyum içinde, anlamlı bir bileşimde yer almaktadır. Yirmibir yıl boyunca ABD’de yaşamış olan Latif Bolat dinletilerinde bağlama ve piyano ile kendi sesine eşlik etmekte ve aralarında kanun, keman, ud, bendir, kudüm, ney, flüt gibi çalgılar çalan değerli Amerikalı ve Türk küğcüler ile birlikte dinletiler vermektedir. Latif Bolat’ın son zamanlardaki dinleti, çalışma ve konferanslarından bazıları şöyle sıralanabilir. Film Çalışmaları: PBS Belgeseli: “Muhammed: Bir Peygamberin Öyküsü” film küğü, “George Lucas Stüdyolarının çevirdigi TV serisi “Young Indiana Jones’un film küğü; ABD’deki “Fox TV”nin “Burn Notice” serisine küğ. Konser ve Konferanslar: The United Nations in New York City, Eastman Music School, University of California at Berkeley, University of Chicago, Ohio State University, Indiana University, North Carolina State University, Georgia Tech, UCLA, Stanford University, UC Santa Cruz, UC Santa Barbara, University of Southern California, Louisiana State University, San Francisco State University, University of Washington, Oregon State University, Texas Technical University, San Jose State University, University of Utah, Sacramento State University, Sonoma State University, Arizona State University, University of South Carolina, Claremont College, University of Hawaii, University of Tennessee at Knoxville, Clemson University in S. Carolina, Young Harris College in Georgia, University of Nebraska at Lincoln, Washington University at St. Louis, University of Colorado at Boulder, University of Denver, College of Santa Fe, Oberlin Conservatory in Ohio, University of Illinois at Urbana/Champaigne, Sacramento City College, University of Arizona, Cleveland State University, Florida International University, Drexel University, Northeastern University, Brigham Young University, University of Minnesota, University of Illinois at Chicago and World Music School in Bali/Indenosia. Uluslararası Konser ve Konferans Çalışmaları: ABD, Kanada, İngiltere, Bulgaristan, Endonezya, Avustralya, Yeni Zelanda, İskoçya, İspanya, Filipinler, Singapur, Tunus, Dubai, İsveç, Irlanda, Hindistan, Romanya, Makedonya, Türkiye. Kaliforniya Eyalet Sanat Komisyonu Latif Bolat’ı, Türk kültürünün ABD’de yaşayan Türkler arasında yayılıp devam ettirilmesine katkılarından dolayı bir burs ile ödüllendirdi. Bolat şu anda dünyanın her tarafında dinleti ve konferans çalışmalarını sürdürmekte ve aynı zamanda da Türkiye’ye kültürel turlar düzenlemektedir. CD Çalışmaları: Latif Bolat’ın bugüne kadar çıkardığı 4 CD ve “Quarreling with God” adlı Türk mistik Sufi şiirleri çevirisi antolojisi hakkında daha fazla bilgi almak ve örneklerini dinlemek için İngilizce olarak hazırlanmış CD sayfasını ziyaret edebilirsiniz. http://www.latifbolat.com/cds.php

Bolero:

Bir veya daha fazla çift tarafından gerçeklenen canlı bir İspanyol kırını olup, Fas kökenlidir. Kıvrakça ve üç zamanlı yapıda olan bu şarkı ve dans havası kastanyetler eşliğinde oynanır. Bolerolar çoğu zaman küçüklü (minör) tonlarda yazılır. Bir tür sahne balesi olarak da adlandırılabilir. Çeşitli şekilleri vardır: Cachucha, Jota Aragonesa, Madrilena, Ole, Jales de Jerez, v.b...

Bollekamp, J. H.:

Bkz.Bollekamp, Jo.

Bolzano Üçülü:

Bolzano Üçülü’nün üyeleri Nunzio Montanari (piyano), Giannino Capri (keman) ve Santo Amadori (viyolonsel) idi. Grup 15 Aralık 1965 Çarşamba günü saat 20.30’da “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Dinleti Salonu”nda bir dinleti vererek Muzio Clementi’nin “La Chasse” isimli yaratısını, Ludwig van Beethoven’in Op. 97 sırasayılı üçülünü ve Anton Dvorak’ın “Dumky Trio”sunu seslendirdiler. Aynı grup “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”nın Hikmet Şimşek yönetimindeki 17 Aralık 1965 Cuma, 20.30 ve 18 Aralık 1965 Cumartesi, 16.00’daki dinletilerinin de konuğu oldular ve Ludwig van Beethoven’in “Üçlü Konçertosu”nu seslendirdiler.

Bona:

Küğsel okuma parçalarında yer alan notaların yalnızca süreleri ve isimleri ile okunmasına “bona yapmak” denilir. Bona yapılırken seslerin yükseklikleri ile parçanın tonal-makamsal ögeleri göz önüne alınmaz, parça adeta konuşur gibi okunur. “Remileme” (solfej) yaparken ise küğsel okuma parçalarında yer alan notaların süreleri, isimleri, yükseklikleri ile parçanın tonal-makamsal ögeleri göz önüne alınır. “Remileme” ile “bona” arasındaki başlıca fark budur.

Bongo:

Latin Amerika’da, özellikle de Küba’da kullanılan Afrika kökenli vurmalı bir çalgı.

\ Bononcini, Giovanni Maria:

Bononcini ailesine ilişkin maddede anlatıldığı üzere Giovanni Maria Bononcini ailenin küğ sanatıyla ilgilenen en yaşlı üyesidir. Baba Giovanni’nin sekiz çocuğundan yalnız iki oğlu küğ sanatında İtalya ve dünya çapında önem taşıyan isimler oldular. Baba Bononcini 1642 yılında Modena yakınlarındaki Montecorone’de dünyaya geldi ve 23 Eylül 1642 tarihinde vaftiz edildi. Modena’da Marco Uccelini ile çalıştı. Keman ve “violoncello da spalla” çalganı olarak ustalaştı. Keman çalıcısı ve bağdar olarak pek tanınmıştı. İlk eserleri 1666 yılında yayınlanmaya başlandı. “Modena Katedrali”nde kapel baş ustası olmasından iki yıl kadar sonra, yani 1675 yılında ilk vokal küğleri ortaya çıkmaya başladı. Bononcini’nin Op. 6 sırasayılı yaratısı 1672 yılında Venedik’te basıldı ve “Baş Rahip ve Kont” Giulio Camillo Campori’ye adandı.Kaleme aldığı üçüller için sonatları Corelli’nin Op. 1-4 sırasayılı yaratılarının adeta bir anlamda habercisidirler. O’nun küğsel düşüncelerini kaleme aldığı “Musico Prattico” kitabı (Şarkıların Bağdanmasına Katkı Sağlayan Herşeyin Mükemmel Bilgisine Nasıl Ulaşılacağını ve Kontrapunt Sanatının Ne Olduğunu Kısaca Gösteren Pratik Küğ Kılavuzu) kendisinden sonra gelen kuşağı, örneğin sadece Johann Gottfried Walther ve Johann Mattheson gibi bağdar, küğbilimci ve yazarları etkilemekle kalmamış, Avrupa çapında geniş bir yaygınlık kazanmıştır. Sanatçının kantatları, madrigalleri ve üçülleri pek bilinmektedir. Sanatçının beklenmedik ölümü 18 Kasım 1678 tarihindedir. Bkz. Bononcini ailesi; Bononcini, Giovanni Battista; Bononcini, Antonio Maria; violoncello da spalla.

Borova, Osman:

1920 yılında Ankara’da doğan Osman Borova “Musıki Muallim Mektebi”nin öğrencisi olmuştur. Sanat yaşamına 1943 yılında başlayan Borova, uzun yıllar “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”nın trombon sanatçılığını yapmış, ayrıca Almanya’da bir orkestrada da trombon grubu üyeliği üstlenmiştir. “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”ndan emekli olduktan sonra İzmir’e yerleşmiş ve “İzmir Devlet Senfoni Orkestrası”nda trombon sanatçısı olarak yıllarca emek vermiştir.

Boş Tel (Açık Tel):

Yaylı çalgılarda herhangi bir parmağın basılmış olmadığı veya tele dokunmadığı durum, açık tel. Nota üzerinde açık tel, yani boş çalınacak tel “0” rakamı ile belirtilir. Nota üzerinde “0” rakamının bulunduğu durumlarda o nota açık tel ile seslendirilir, eşdeğeri olan parmak basılmaz. Bkz. Dolu Tel (Kapalı Tel).

Bourrée:

Bkz. Bure.

Bow:

(İng.) Yay, arşe. Yay ile çalmak.

\ Bozkaya, Tuna:

İlk klarinet eğitimine "İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı"nda Ayhan Yünkuş ile başladı. "Bilkent Üniversitesi"nin açtığı tam bursluluk sınavını kazanarak buradaki eğitimini Alain Boeglin ile sürdürdü. Mahir Çakar ve Erden Bilgen'in oda küğü öğrencisi oldu. Öğrenciliği sırasında çeşitli oda küğü ve yalkın dinletilerde yer aldı. "Bilkent Üniversitesi Uluslararası Küğ Yaz Kursları"na katıldı. "Bilkent Üniversitesi"nden "Yüksek Onursal" derece ile mezun oldu. "Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası"nın açmış olduğu sınavı kazanarak klarinet sanatçısı olarak bu kurumda görev yapmaya başladı. Akin Domien'in ustalık kursuna aktif olarak katılıp C. Nielsen'in klarinet konçertosunu seslendirdi. Bir müddet "Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı"nda klarinet öğretmenliği yaptı. Öğrencileri şu anda eğitimlerini çeşitli konservatuvarlarda sürdürmektedirler. "Adonis Beşili"nin bir üyesi olan Tuna Bozkaya bu grup ile yurtiçi ve yurtdışı dinleti projelerinin hazırlığını yapmaktadır. Maddedeki fotoğraflara ilişkin açıklamalar: 2. Fotoğraf (Tuna Bozkaya – İlknur Özcan – Filiz Özsoy – Nüket Bozkaya/Yamalı – Jülide Canca), 3. Fotoğraf (Nüket Bozkaya/Yamalı – Tuna Bozkaya ve Alain Boeglin Tuna Bozkaya'nın mezuniyetinde)...




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:6267792
Online Ziyaretçi Sayısı:7
Bugünlük Ziyaret :216

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.