Ke
Keman ve Bileşenleri:
Fizikçi bir babanın ve ressam bir annenin ikinci kızları olarak 1981’de İstanbul’da dünyaya geldi. Bilge Elif Kendik ilk öğrenimini Adana’da “Mimar Kemal İlkokulu”nda tamamladı. İlkokul bittikten hemen sonra “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı”nın açmış olduğu yetenek sınavlarını geçerek 1991 yılında bu konservatuvarın “Piyano Ana Sanat Dalı”nda okumaya hak kazandı. İlk piyano çalışmalarına 1991’de Duygu Esen ile başlayan Kendik 1996 yılından itibaren Boguslaw Wodka ile çalışmalarını sürdürdü. Bu zaman içerisinde çok sayıda dinletiler verdi. 1997 yılında “Piyano Ana Sanat Dalı”nın yanısıra “Eşlikçilik Bölümü”nü de kazanıp çift ana dal programı okumaya başladı. Bu bölümdeki çalışmalarını Leyla Hüseyinova ile sürdürdü. Lisans II. sınıfında öğretmenlerinin eğitmenlik yeteneğini fark etmeleri ile onyedi yaşında iken oniki öğrenciye eşlikçilik yapmaya başladı. 1998 yılında Bulgaristan’ın Haskova ve Kırcaali kentlerinde dinletiler verip başarı belgesi aldı. Diğer başarı belgelerini 4–8 Kasım 1998 tarihleri arasında Ankara’da düzenlenen “II. Uluslararası Ankara Çoksesli Koro Festivali”nden ve 5–6 Kasım 1999 tarihleri arasında Mersin’de düzenlenen “II. Mersin Korolar Şenliği”nden almıştır. 2000 yılıdaki “XII. Altın Koza Kültür Etkinlikleri”ne katılımından dolayı teşekkür belgesi aldı. “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nın 19–28 Eylül 1998 tarihleri arasında düzenlediği “II. Yaz Kursları” kapsamında Ayşegül Sarıca ve Ali Darmar’ın birlikte düzenledikleri piyano kursuna aktif katılarak başarı belgesi aldı. 1999 yılı Kasım ayında “Çukurova Müzik Dostları Derneği”nin davetlisi olarak gelen Martin Berkofsky’nin “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı”nda düzenlenen eğitim seminerine katıldı. Kendik 2000–2001 tarihleri arasında Piyano Ana Sanat Dalı Başkanı Can Çoker’le ve Eşlikçilik Bölüm Başkanı Leyla Hüseyinova ile çalışmalarını tamamlayarak “Çukurova Üniversitesi Adana Devlet Konservatuvarı”ndan piyano bölüm ikincisi, eşlikçilik bölümü birincisi ve genel olarak okul üçüncüsü olarak mezun oldu. 2001–2002 öğretim yılında “Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Temel Bilimler Bölümü”nün açtığı kadro sınavını kazanarak 2001 yılında bu okulda öğretim görevlisi oldu. 2002 yılında kaval sanatçısı Şahin Doğan ile birlikte Bulgar halk ezgilerinden oluşan piyano–kaval resitali vererek “Türkiye’de İlk Çalınışı” gerçekleştirdi. Büyük ilgi gören bu parçaların piyano için düzenlemelerini Bilge Elif Kendik yaptı. Kendik o tarihlerden itibaren yaptığı gerek kişisel ve gerekse konservatuvar bünyesinde birçok yenilikçi dinleti vermesiyle dikkatleri çekti. 16-18 Kasım 2005 tarihinde “Hacettepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü”nün düzenlemiş olduğu “Gelenek, Kimlik, Bireşim: Kültürel Kesişmeler ve Sanat” adlı “Prof. Dr. Günsel Renda Onuruna Uluslararası Sempozyum”a konuşmacı olarak davet edildi ve “Osmanlı Sultanlarına Yazılmış Marşlar ve Avrupa'daki Benzerleriyle Formal Karşılaştırmalar” adlı bildirisiyle ilgi uyandırdı. İkinci cumhurbaşkanımız ve cumhuriyetimizin kurucularından İsmet İnönü için “Sakarya Üniversitesi”nde düzenlenen ve Erdal İnönü ile Özden Toker’in katıldığı panelde verdiği dinleti ile beğeni derledi. 6 Nisan 2006 tarihinde yüzseksen yıllık tarihinde “Sakarya Üniversitesi”nde ilk defa gerçekleşen “Türk Silahlı Kuvvetleri Armoni Mızıkası” dinletisinde yalkıcı olarak yer aldı. Kendik halen “Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda öğretim görevlisi olarak görev yapmaktadır.
Kentet:
(Lat.) Beş ses ya da beş çalgı için yazılmış yaratı. Bu tür bir kombinasyon için yazılmış eserleri seslendiren oda küğü gruplarına verilen isim. Beşli, beşil. Örneğin "Miles Davies Quintet" ya da "Budapeşte Klarinet Beşili" gibi. Bkz. Beşil, Quintet.
Kerem Ayağı:
Adını Aşık Kerem’den alan “Türk Halk Küğü” dizisi. Dizisel gidiş aynı kalacak şekilde farklı seslerden başlayan “Kerem Ayağı Dizileri” bulunmaktadır. Kerem ayağında yakılan ezgilere Ege Bölgesi’nde, Rumeli’de, Güney Anadolu’da ve yer yer iç Anadolu’da (Konya, Kırşehir) rastlanmaktadır. Bu ayakta çalınıp söylenen ezgiler genellikle inici bir seyir izlerler. Aşağıda yer alan dizide görüleceği üzere genel seyir şu şekilde ortaya çıkar: VI.ncı basamakta başlayan ezgi tiz durağa doğru bir çıkış yapar, sonra IV. basamakta geçici bir duraklama gösterir ve parçanın bitiminde I. basamakta karar verir. Ezgisel gidişin çıkıcı-inici bir seyir gösterdiği de görülür. Bazı parçalarda II. basamaktan VII. basamağa kadar gidildiği, buradan tiz durağa uğranıldığı, çıkışın tamamlanmasıyla tekrar IV. basamağa dönüldüğü, III. ve II. basamaklara yumuşak bir iniş yapılarak I. basamakta karar verildiği saptanmıştır. Bu ayağın en önemli özelliği, ezgisel gidiş inici yönde iken (çıkıcı halde bemol olan) V. basamağın önce natürel olup sonra komalar halinde pesleşerek bemole dönüşmesidir. Bu gidiş adeta yarım perdelik bir alanda kaydırarak (glissando yaparak) hareket etmeye benzetilebilir. “Kerem Ayağı”nın karar sesi “la” olup dizide değiştirgeç alan sesler “sibemol2”, “mibemol” ve “fadiyez”dir. “Kerem Ayağı”nın bazı farklı çeşitleri de bulunmaktadır. “Kerem Ayağı” ailesinden sayıldığı halde gösterdiği bazı farklılıklar nedeni ile değişik isimlerle anılanlardan da bahsedelim: “Yanık Kerem”, “Kesik Kerem”, “Kandilli Kerem”, “Yahyalı Kerem”, “Engin Kerem.” Bkz.: “Yanık Kerem”, “Kesik Kerem”, “Kandilli Kerem”, “Yahyalı Kerem”, “Engin Kerem.”
Not: Altta "Kerem Ayağı" hakkında bazı küğ adamlarımızın farklı görüşleri yer almaktadır:
Kesik Kerem Ayağı:
“Engin Kerem Ayağı”nın dört ses aşağı aktarılmış haline “Kesik Kerem Ayağı” denilir. Yani “Engin Kerem” seyrinde kullanılan dizinin dörtlü aralıkla aşağı doğru transpoze edilmesi bu ayağın farklı bir isimle anılmasına yol açar. Pek yaygın kullanılmadığı ve bu ayaktan ezgilerin sınırlı miktarda olduğunu belirtmemiz gerekir. “Kesik Kerem Ayağı”nda ırlanan birkaç uzun hava bulunmaktadır. “Kesik Kerem Ayağı”nın seyrini inceleyecek olursak genellikle onuncu basamak ile üçüncü basamak arasında ezginin dokunduğunu ve genellikle inici bir yapıda olduğunu görürüz. İnici seyir birkaç kez tekrarlanarak so sesi (III. basamak) güçlendirilir. Ancak ezginin sonlarına doğru so, fadiyez ve mi sesleri kullanılarak I. basamakta karar verilir.
Keskek, Mert Metin:
1967 Yılında Kilis'te doğan Keşkek 1978 yılında "İstanbul Belediye Konservatuvarı"nı kazanarak trompet sınıfına girdi. 1989 yılında "İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı"ndan mezun oldu ve aynı yıl yüksek lisans eğitimine başlayarak 1992 yılında bitirdi. 1990 yılında aynı okulda öğretim görevlisi olan sanatçı halen bu görevine devam etmektedir. 1986–1996 yılları arasında "İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu"nda çeşitli müzikallerde görev alan Mert Metin Keskek bunun dışında "Akbank Oda Orkestrası", "İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası", "Borusan Filarmoni Orkestrası", "Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası", "İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası", "İstanbul Super Big Band Orkestrası", "CRR Caz Orkestrası" gibi birçok orkestrada görevler aldı.
1987 yılında Kilis’te doğdu. Tiyatro, şiir ve öykü tutkusu çocukluğunda başladı. 2009 yılında “Marmara Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü”nden mezun oldu. “İzmir Devlet Opera ve Balesi” sanatçısı olan kuzeni Evrim Keskin sayesinde operayla tanıştı. Selman Ada’nın eserleriyle bu sanata gönül verdi. 2019 yılı Nisan ayı itibariyle Selman Ada ile çalışma fırsatını yakaladı. Çocuk korosu için “23 Nisan Şarkıları”, “19 Mayıs Şarkıları”, “29 Ekim Cumhuriyet Şarkıları” isimli üç albümde şarkı sözleri yazdı. Selman Ada’nın bestelediği “Dev Aynası” isimli gençlik operası, “Oluşum” isimli balesi, “Mariya - Bir Bizans Operası” ve “Gulyabani” isimli opera yaratılarının cönklerini yazdı. Ayrıca “İntibah” operasının cönkünü Selman Ada ile birlikte kaleme aldı. Tarık Günersel’den cönk yazma, sahne oluşturma dersleri aldı. “İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası”nda fagot sanatçısı olan Deniz Ersoy’la remileme ve piyano çalışmaktadır. Türkçe öğretmenliği yapmakta ve yazmaya devam etmektedir.
Geleneksel küğ alanında dünya ölçüsünde oluşturduğu yer ile uluslararası düzeyde aranan bir sanatçı haline gelmiştir. “Ayde Mori” albümünden “Jarnana” adlı şarkısı dünyadan geleneksel küğleri derlemelerde sunan “Rough Guide” dizisinin bir parçası olarak 2003 yılında “The Rough Guide To The Balkans” adlı seçkide yer aldı. Kıbrıs’ta yürütülen barış çabalarıyla bağlantılı olarak “Olive Tree Music” tarafından 2004’te İngiltere’de yayınlanan ve çeşitli ülkelerden sanatçıların birer eserle katıldığı “Cyprus Thing” adlı albümde Muammer Ketencoğlu da “Mağusa Limanı” adlı türküyle yer aldı. Aynı yıl sanatçı Polonya’da “Radio Bialystok”, Belçika’da da “Radio Klara” için Türk halk küğü izlenceleri hazırlayıp sundu. 11–18 Ağustos 2005 tarihleri arasında dünyanın seçkin klezmer topluluklarından “Brave Old World” tarafından Almanya’nın Weimar kentinde “Crossroads Istanbul to New York” adıyla düzenlenen atölye çalışmasına eğitmen olarak davet edildi. Etkinlikte Türk–Yunan ve Klezmer geleneklerinin üçlü etkileşimi, benzerlik ve farkları irdelendi. İlk kez 2000 yılında katıldığı bu projede 2005 yılında “Brave Old World” (Alan Bern, Michael Alpert, Kurt Bjorling, Stuart Brotman) topluluğunun yanısıra ünlü araştırmacı–küğcü Zev Feldman, Amerikalı kemancı Steven Greenman, Yunanistan’dan tanınmış kemancı Kyriakos Gouventas ile gitarist Yannis Alexandris ve Hollandalı akordiyoncu Sanne Möricke ile birlikte eğitmen kadrosunda yer aldı. Ketencoğlu 19–29 Ağustos 2005 tarihleri arasında Brezilya’nın Sao Paulo kentinde dinletiler vermek üzere oluşturulan “Akdeniz Orkestrası”na davet edildi. Küğ yönetmenliğini Brezilyalı küğcüler Magda Pucci, Livio Tragtenberg ve Carlinhos Antunes’in üstlendiği yirmiüç küğcüden oluşan bu uluslararası orkestrada Muammer Ketencoğlu küğ danışmanı, akordiyoncu ve şarkıcı olarak yer aldı. Çeşitli Akdeniz ülkelerinden gelen küğcüler ile Brezilyalı küğcülerin oluşturduğu bu orkestra Sao Paulo’da üç dinleti verdi. Küğün alabildiğine ticarileştiği günümüzde, küğcünün seçtiği türün öncelikle kendi zihinsel beklentilerine denk düşmesi gerektiğine inanan Muammer Ketencoğlu’nun her zaman severek yorumladığı küğ Anadolu, Yunan ve Balkan küğüdür.
Key:
(İng.) Anahtar, açkı. Dizeğe yazılmış notaları nasıl okuyacağımızı belirten sembol.