Do

Do Majör Gamı, Do Majör Dizisi:

Bkz. Büyük Do Dizisi.

Dobemol Majör Gamı, Dobemol Majör Dizisi:

Bkz. Büyük Dobemol Dizisi.

Dodiyez Majör Gamı, Dodiyez Majör Dizisi:

Bkz. Büyük Dodiyez Dizisi.

Doğaçlama:

İrticalen söylenen parça. İçinden geldiği gibi anında seslendirme ya da söyleme. Bkz. Emprovizasyon. İmprovizasyon.

Doğal Küçük(lü) Dizi Kalıbı:

(Doğal Minör Dizi Kalıbı) Bu dizide sesler şu aralıklarla sıralanırlar: B2+k2+B2+B2+k2+B2+B2. Başka bir ifade ile Tam+Yarım+Tam+Tam+Yarım+Tam+Tam (1+1/2+1+1+1/2+1+1).

Doğal Minör Dizisi:

Bkz. Doğal Küçük(lü) Dizi Kalıbı.

\ Doğan Umut Music Company:

6 Ağustos 2019 tarihinde çalışma hayatına başlayan küğ prodüksiyon şirketidir. Bu şirket, “Kültür ve Turizm Bakanlığı”nca onaylı yapım belgesine sahiptir, bu nedenle tüm küğ albümü projelerini resmi olarak yayınlama hakkına sahiptir. Çalışma adresi: Mimar Sinan Mahallesi, Yıldırım Beyazıt Sokak D: C-Blok No:3 Büyükçekmece-İstanbul.

\ Doğan, Ünsal:

1968 yılında Malatya’da doğdu. İlkokulu, ortaokulu ve liseyi Ankara’da okudu. Babasının çok iyi bir bağlama yapımcısı ve aynı zamanda iyi bir icracı olmasından etkilenerek bağlama çalmaya başladı. Musa Eroğlu ve Coşkun Güla’yla bağlama, dağar ve nota konularında çalıştı. 1987 yılında “Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu”na girdi. 1988 yılında “TRT”nin açmış olduğu sınavı kazanarak “Ankara Türk Halk Müziği Gençlik Korosu”na katıldı. Mustafa Özgül ve Hikmet Taşan’la çalıştı. “TRT”nin radyo ve televizyon izlencelerinde görev aldı. 1989 yılında küğsel çalışmalarını engellediği için “Basın Yayın Yüksek Okulu”nu bırakıp “Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü”ne girdi. 1990 yılında yapılan “Liselerarası Türk Halk Müziği Koroları Yarışması”nda “Samsun 19 Mayıs Lisesi”ne bağlamayla eşlik etti. Bu yarışmada yalkın çalgı bölümünde Türkiye birincisi oldu. Bu arada folklor derneklerinde bağlama hocalığı yaptı. 1991 yılında  “Kültür Bakanlığı”nın açmış olduğu sınavla “Sivas Devlet Türk Halk Müziği Korosu”na saz sanatçısı olarak girdi. Bu dönemde “Kültür Bakanlığı” bünyesinde açılan bağlama kursunda eğitimcilik yaptı. Zara’nın Giritli köyünde derleme çalışmalarına katıldı. Sivas, Kayseri, Kahramanmaraş ve Malatya yörelerinden derlemeler yaptı. 1997’de geçici görevle geldiği Ankara’da “Devlet Türk Halk Müziği Korosu”nda İrfan Gürdal’la tanışıp “İpekyolu Türk Müziği Topluluğu”na katıldı. Bu topluluğun 1999 yılında resmileşmesinden sonra çalışmalarıma “Kültür Bakanlığı Devlet Türk Dünyası Müziği Topluluğu”nda devam etmektedir.

\ Doğrulu, Rayif:

1993’te Almanya’nın Papenburg kentinde dünyaya geldi. Çok küçük yaşta iken ailesinin de desteği ile piyano ve vurmalı çalgılar çalarak küğ dünyası ile tanıştı. İlerleyen yaşlarında özel olarak piyano, ırlama, remileme ve küğ kuramları dersleri aldı. Lise eğitiminde “ATSO Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi”nde Mehmet Akgül, Mustafa Tügen ve Elvan Vuralakçalı ile  piyano üzerine çalışmalar yaptı. Aynı okulda viyola, kanun, koro, remileme, küğ kuramları dersleri görerek kendisini geliştirdi. Recep Uluçay ile koro çalıştı. Betül Özcanlı ile kanun çalışmaya devam etti. İlk bağdasını bu okulda vermiş ve daha sonra bireysel dinletilerinde seslendirmiştir. Daha sonra Orhan Şallıel’in çalışmalarını yakından takip etti. Engin Babahan ile kontrabas, Utku Vargı ile yan flüt çalışmaya başladı. Orhan Şallıel’in orkestra yönetkenliği üzerine verdiği ustalık sınıfı çalışmalarında kendisiyle ve “Antalya Devlet Senfoni Orkestrası” ile çalışma imkanı buldu. “Antalya Altın Portakal Film Festivali Açılış Dinletisi”nde “Orkestra Yönetken Yardımcılığı” yaptı. Ayrıca aynı film festivalinde dereceye girmiş olan “Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak” adlı filmin özgün küğ yönetmeni ve bağdarının yardımcılığını yaptı. Festivalin ardından Orhan Şallıel’in Türkiye’de bir ilki gerçeklerştirdiği “Nutuk Etno-Senfonik Projesi”nde “Orkestra Yönetken Yardımcılığı”na devam etti. Türkiye’de 4.sü düzenlenen “Birleşmiş Milletler 4. En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı”nda “Orkestra Yönetken Yardımcılığı” yaptı. Caner Ruhselman ile “Antalya Devlet Opera ve Balesi Gençlik Korosu”nda çalışma fırsatı buldu. Ayrıca “T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı” ile “Antalya Devlet Senfoni Orkestrası” işbirliğinde Orhan Şallıel’in projesi olan “1. Ferit Tüzün Ulusal Orkestra Şefliği Yarışması”nda 5.lik derecesi aldı. “İstanbul Cemal Reşid Rey Senfoni Orkestrası” ve “İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu” ortak dinletisi içinde olan “Mehter Senfoni”yi “Türkiye'nin En Genç Orkestra Yönetkeni” ünvanı ile yönetmiştir. Daha sonra “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda Çağnur Gürsan ile ırlama ve Terane Abbaszade ile eşlik gerçekleme derslerine devam etti. “İstanbul Devlet Tiyatrosu”nda “Küğ Direktörü Yardımcılığı”, “Koro Yönetkenliği” ve “Orkesta Konuk Sanatçısı” olarak görev almıştır. Halen orkestra yönetkenliği kariyerine devam etmektedir.

Doğu, Vural:

Keman sanatçısı Vural Doğu 77 yaşında iken sonsuzluğa göç etmiştir. Çigan kemancılığı konusundaki ustalığı O’nun gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında pek tanınmasını sağlamıştı. Yorumculuğu ise örnek alınmaktaydı. Son dönemlerinde Marmaris’e yerleşmiş bulunan Vural Doğu 13.12.2015 Pazar günü “Karacaahmet Mezarlığı”na defnedilmiştir. Sanatçı “İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası”nda da görev yapmıştı. Vural Doğu, son yıllarında alzheimer hastalığına yakalanmıştı.

\ Doğum Günü Şarkısı (Hppy Birthday Song):

İyi ki doğdun …., iyi ki doğdun …., iyi ki doğdun, iyi ki doğdun, iyi ki doğdun ….! (Happy Birthday To You…, happy birthday to you, happy birthday, happy birthday, happy birthday to you!) Hemen hemen herkesin bildiği doğum günü şarkısının kökeni hayli uzun zaman önce yaşamış iki kız kardeşe dayanmaktadır. Her doğum gününde sayısız kereler söylenen bu şarkı 1800’lü yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nin Kentucky Eyaletinde yaşamış Patty Smith Hill ve Mildred Jane Hill tarafından yazılmıştır. Bir anaokulu öğretmeni olan Patty’nin okuldan çekinen çocukları sabahları tatlı bir şekilde karşılamak için yazdığı sözler bir piyanist ve bağdar olan kızkardeşi Mildred’in yazdığı sade ezgi ile birleşince oldukça başarılı bir şarkı ortaya çıkmıstır. Parçanın öğrenciler için yazılan orijinal versiyonunun sözleri şöyledir: “Good morning to you, good morning to you, good morning dear children, good morning to all!” (Günün aydın olsun, günün aydın olsun, günaydın canım çocuklar, günaydın herkese!) Bu parça 1893 yılında “Anaokulu Şarkıları” isimli kitapta yer alınca dünya çapında tanınmaya başlamıştır. Daha sonra bir doğum günü kutlaması sırasında Patty Smith Hill’in önerisi ile şarkının sözleri bugünkü halini almıştır. “Guiness Rekorlar Kitabı”na göre İngilizce’de en çok söylenen üç şarkıdan biri olmuştur. En çok yankı yapan uygulamalarından birisi 19 Mayıs 1962’de Marilyn Monroe tarafından Amerika Birleşik Devletleri Başkanı John Fitzgerald Kennedy için “Happy Birthday Mr. President” şeklinde söylenmiş olmasıdır.

Doğuşkan Sesler:

“Anases” ile birlikte çok sayıda başka sesin de var olduğunu görmüştük (Bkz. Anases). Anases ile birlikte işitilen bu sesler rasgele meydana çıkmazlar. Bir anases ile birlikte işitilen sesler hep aynı seslerdir. Kısacası, bir anasesle birlikte -daha hafif olarak işitilseler bile- ortaya çıkan seslerin ne cinsinde ve ne de sıralarında hiçbir değişiklik olmaz. Örneğin, piyanoda aşağıda gördüğünüz do sesini çalacak olursak:


Doğuşkan Sesler - Do

 

İşitilecek sesler şunlar olacaktır:


Do Sesinin Doğuşkanları


Bu sıra hiç bozulmaz. Örneğin, anases do ile bu do’dan sonra bir sekizli inceden gelen do arasına veya bu ikinci do ile ondan sonra gelen so arasına başka bir sesin girmesi kesinlikle olanaklı olmadığı gibi, bu seslerde de hiçbir değişiklik olmaz. İlk do işitildiği anda öteki sesler de -yukarıdaki örnekte gösterildiği gibi- aynı sıra ile işitilir.

 

Eğer yukarıdaki örnekte 2 numarada yer alan do tuşuna basarsak bu kez işiteceğimiz sesler sırası ile şunlar olacaktır:


2nci Do'nun Doğuşkanları

 

Görüldüğü gibi, hangi do tuşuna basarsak basalım, çizelgedeki sesler hep aynı kalmakta ve en küçük bir değişiklik olmamaktadır.

 

Anases olarak başka bir sesi ele alalım. Bu kez, incelememize söz konusu olan sese ait özel sesler sırasıyla işitilir:


Fa Sesinin Doğuşkanları


Bu kalın “fa”nın bir sekizli incesinden başladığımızı, yani yukarıdaki örnekte yer alan 2 numaradaki fa sesini anases olarak aldığımızı düşünelim. Bu kez aynı seslerin bir sekizli incesinden yine ortaya çıktığını görürüz.

 

Bu, şu anlama gelmektedir: Bir sesin ortaya çıkardığı tüm bu diğer sesler rasgele değil, gerçekten belli kurallara ve bir düzene bağlı olarak meydana gelmektedir.

 

“Anases ile birlikte meydana gelen seslere ‘Doğuşkan Sesler” ya da sadece “Doğuşkanlar” adı verilir.”

 

Acaba bu doğuşkan sesler salt bir telin titreşimi sonucunda mı oluşur? Tel olmasaydı, yani ses telden başka bir araçtan -örneğin bir borudan veya bir cihazdan elde edilecek olsaydı- bu sesler yine de var olacak mıydı? Kesinlikle evet! Bu sesler ses üreten kaynak ne olursa olsun mevcuttur. Bunu başka bir örnekte göstererek kanıtlayalım.

 

Bir sürme trombon alıp sürgüsünü kapattıktan sonra bu çalgıya en kalın sesini elde etmek üzere üflersek, son ra da, her defasında nefesimizi biraz daha kuvvetlendirerek ve dudağımızı gerektiği gibi büzerek üflemeye devam edersek ortaya aşağıda göreceğiniz sesler çıkar:

Trombon

Unutmayalım ki bu sesleri elde etmek için sazın sürgüsünü hiç oynatmadık ve baştan sona kapalı tuttuk. Kısacası, bir borudan da yine aynı "doğuşkanları"
 elde etmiş olduk. Bu deney de bize sesin karmaşık niteliğini kanıtla
mış oldu.


Doğuşkan sesler sonsuzdur, yani sonsuz olarak sürer gider. Baş kısımlarda, yani anasese yakın olan yerlerde bulunan doğuşkanları işitmek daha kolay olduğu halde diğerlerini algılamak daha zorlaşır ve nihayetinde kulak bunları duymaz olur. Duyulmamaları, hiç şüphesiz, bunların yok oldukları anlamına gelmemektedir.

 

Doğuşkan sesler gittikçe çoğalarak sıralanmaktadır. Yukarıda verilen örnekleri incelersek tümünde de anases (1 numara) ile bunun sekizli incesinde bulunan doğuşkan (2 numara) arasına başka hiçbir ses girmemiştir. 4 numaralı doğuşkan ise 2 numaralı doğuşkanın sekizli incesidir ve aralarına bir tek başka ses girmiştir. 4 numaralı doğuşkan ile bunun bir sekizli incesi olan 8 numaralı doğuşkan arasında üç başka ses yer almaktadır. Açıkça görüldüğü gibi, anasesi oluşturan 1 numaralı doğuşkan 2, 4 ve 8 numaralı doğuşkanlarda birer sekizli inceden tekrarlanmıştır. Eğer sıralamayı sürdürecek olursal 16, 32 ve 64 numaralı doğuşkanların da hep anases olan 1 numaralı doğuşkanın birer sekizli incesinden tekrarı olduğunu, yani 1 numaranın daha inceden doğuşkanları olduğunu anlarız. Fakat, her sekizlinin arasına giren başka seslerin sayısı giderek artar ve sesler sıkışır. Kısacası, doğuşkanlar dizisi, bu şekilde, sekizliden sekizliye çoğalarak ve araları gittikçe sıkışarak sürer, gider.

Dol.:

(İt.) Dolce teriminin kısaltılmış şekli. Bkz. Dolce.

Dolce:

(İt.) Hoş, güzel. Cana yakın. Tatlı. Tatlı bir deyişle. Latif bir ifadeyle. Kısa yazılışı: Dol. Bkz. Dol, dolcemente, con dolcezza, dolcezza, dolcissimo.

Dolce, grazioso:

(İt.) Hoş ve tatlı, ancak zarif. Hoş, tatlı, şirin.

Dolce, soave:

(İt.) Yumuşak ve tatlı, ancak alçak bir sesle. Yavaş, alçak sesli.

Dolcemente:

(İt.) Latif, tatlı bir ifadeyle dolu olarak. Tatlı bir deyişle. Duygu yüklü seslendirme. Bkz. Dolce, con dolcezza, dolcissimo.

Dolcezza:

(İt.) Tatlılık, yumuşaklık, naziklik, nezaket, şirinlik, sevimlilik. Ilımlılık, ılımanlık. Hafiflik, sükunet. Kibarlık. Uysallık, sevecenlik. Bu sayılan niteliklere uygun bir şekilde çalmak ya da söylemek.

Dolcissimo:

(İt.) Son derece tatlı bir ifadeyle, gayet tatlı. Hoş ve latif. Küğsel bir yaratıda eserin başına ya da bir bölüm veya kesitine konulabilir. Bu terimin konulduğu yaratı, yaratı alanı, bölüm ya da kesit tatlı ve hoş bir ifadeyle çalınacak demektir. Çok tatlı bir deyişle. Bkz. Dolce.

Dolendo:

(İt.) Acıklı bir deyiş ile. Kederli bir ifade ile. Şikayetçi, acıklı. Yanık bir tarzda. Bkz. Dolente. Delente.

Dolente:

(İt.) Acıklı, yanık bir deyiş ile. Kederli bir ifade ile. Acıklı, yanık. Bkz. Dolendo. Dolore. Con dolore, dolorosamente. Doloroso.

Dolore:

(İt.) Izdıraplı, ıstıraplı. Acıklı, üzüntülü. Ağrı, acı. Dert, dertli. Hüzünlü bir ifade ile. Üzüntülü bir tarzda. Hüzünlü bir deyişle. Büyük acı, ızdırap. Dertli, üzüntü kaynaklı. Bkz. Dolendo. Dolente. Con dolore, dolorosamente. Doloroso.

Dolorosamente:

(İt.) Acı dolu, hüzünlü bir ifadeyle. Üzüntülü bir deyişle.

Doloroso:

(İt.) Acı veren, elemli, kederli. Acılı bir ifadeyle. Acıklı, yaslı bir deyişle.

Dolu Tel (Kapalı Tel):

Bir veya birden çok parmağın tel ya da teller üzerinde basmış olduğu durum, parmak ya da parmakların teller üzerinde yerleştirilmiş olduğu konum, teller üzerinde parmakların basılması ya da dokunması ile elde edilen ses, kapalı tel. Bkz. Boş Tel (Açık Tel).

\ Domeniconi, Carlo:

Gitarın günümüzdeki en önde gelen sanatçılarından biri olan İtalyan gitar sanatçısı ve bağdar Carlo Domeniconi, 1947 yılında Csena’da doğdu. Gitar çalışmalarına onüç yaşındayken Carmen Lenzi–Mozzani ile başladı. İlk bağdama uğraşılarına da o tarihlerde girdi. Henüz onyedi yaşındayken “Pesaro Konservatuvarı”ndan ilk diplomasını aldı. İkinci diplomasını Berlin’de kazandı. 1969–1992 yılları arasında kendisinin de bağdama eğitimi aldığı “Berlin Güzel Sanatlar Yüksek Okulu”nda öğretim görevlisi oldu. 1977’de “İstanbul Konservatuvarı”nda Türkiye’nin ilk gitar bölümünü kurdu ve üç yıl öğretim görevlisi olarak çalıştı. Çok etkilendiği Türk küğü biçimlerini düzümsel ve tonal sistemlerini neredeyse tanrı vergisi olan yetenekleri ve tamamıyla kendine ait tarzıyla geliştirmiş ve çalışmalarına yansıtmıştır. Bağdaları çoğunlukla gitar içindir. Onyedi gitar konçertosu vardır. Yaklaşık olarak bu yaratıların yarısı tek gitar, diğer yarısı çeşitli çalgı grupları içindir. En çok çalınan yaratıları arasında “Koyunbaba”, “Orta Şekerli Gitar Konçertosu”, “İki Gitar için Akdeniz Konçertosu”, “Türk Sazı ve Gitar için Berlinbul Konçertosu” ve “Keman, Soprano, Telli Çalgılar Dörtlüsü, Akordiyon, Piyano, Viola da Gamba ve Vurmalılar için  Şeytan Trili” sayılabilir.

Dominant:

(Alm.) Dizinin beşinci derecesi. Dizinin 5. derecesi üzerine kurulan uygu. Baskın, güçlü. Hakim, egemen. Hükmeden. Etken, başat. Güçlü karakter. Başat karakter. Baskın ses. Güçlü uygu. Çeken ses.

Dominantakkord:

(Alm.) Dizinin beşinci derecesi üzerine kurulan uygu. 5. derece akoru. Güçlü uygu.

Donanım:

(Tr.) Dizek üzerinde yer alan, tonalite veya makama ait olan değiştirici işaretler. Bkz.: Donatı.

Donatı:

(Tr.) Bkz. Armatura, Armür, Armure, Başlık. Açkı ile metrik sistemi belirten üstüste yazılmış rakamlar arasında, dizeğe yerleştirilmiş olan değiştirici işaretlerin bulunduğu alana verilen isim.

Doppio:

(İt.) Çift, iki katı, ikili, duble. Muhtelif İtalyanca terimlerin başında bulunur. Bu tür terimlerin başına getirildiği takdirde o terimin içerdiği anlamın iki katı gerçekleştirilmeli anlamına gelir. D. movimento, D. note, D. pedale, D. trillo gibi...

Doppio più lento:

(İt.) İki kat ağır.

\ Dornemann, Joan:

“Metropolitan Operası”nın yardımcı yönetmeni olan Joan Dornemann, günümüzde dünyanın en önde gelen ve saygı gören opera eğitmenlerinden birisidir. Adı geçen kurumda sahneye çıkacak olan ses sanatçılarını ve uluslararası tanınırlığı olan ırlağanları performansları için hazırlamak O’nun asıl çalışma alanıydı. Luciano Pavarotti, Plácido Domingo, Mirella Freni, José Carreras, Sherrill Milnes, Kiri Te Kanawa, Aprile Millo, Montserrat Caballe, Deborah Voigt, Renée Fleming, Neil Shicoff, Juan Diego Flórez, Leo Nucci ve bunlar gibi sayısız ünlü isimlerle çalıştı. Ayrıca bir piyanist olarak opera sahneleri dışında dinleti verecek çok sayıda ırlağan ve seçkin sanatçıya rehberlik yaparak onları yalkıcı olarak yapacakları etkinlikler için eğitti. Dornemann’ın çatısı altında hizmet verdiği diğer kuruluşlar arasında Barselona’da bulunan “Gran Liceo”, “Spoleto Festivali”, “New York Kent Operası” ve “Paris Ulusal Operası” bulunmaktadır. Sanatçı “Metropolitan Operası”nda James Levine, James Conlon, Carlos Kleiber, Marcello Viotti ve benzeri önemli yönetkenlerle birlikte görev yapmıştır. Joan Dornemann genç ırlağanların her zaman büyük bir destekçisi olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri, İsrail, Yeni Zelanda, Kanada, Meksika, Rusya, Çin, Japonya ve Fransa’da yapılan ustalık kurslarında eğitimci olarak çalışmış, tecrübe ve birikiminden gençlerin yararlanmasını sağlamıştır. Verdi’nin “Don Carlos” ve “Aida” operalarında yer alacak ertikten ırlağanları geliştirmek amacıyla Rusya’ya giderek “Kirov Operası”nda Valery Gergiev yönetkenliğinde görev yapmıştır. Fransa’da “Paris Ulusal Operası”nda “La Boheme” ve “La Cenerentola” operalarında rol alanlara vokal koçluğu görevini üstlenmiştir. Bayan Dornemann “Metropolitan Operası”nın “La Boheme Operası”nda Luciano Pavarotti ve Renata Scotto ile yaptığı ilk canlı yayına katkıları nedeniyle “Emmy Ödülü” almıştır. “Complete Preparation: A Guide to Auditioning for the Opera” (Tam Hazırlık: Opera Odisyonu İçin Bir Kılavuz) isimli kitabın yazarıdır. Joan Dornemann, “Uluslararası Vokal Sanatları Enstitüsü”nün (eski adıyla “İsrail Vokal Sanatları Enstitüsü”) kurucusudur. (http://www.ivai.org/israel.htm) Bu bir yaz kursu programı olup ertikten genç ırlağanların performanslarını ve odisyonel kapasitelerini geliştirme konusuna odaklanmaktadır.

\ Doruk, Tuğer:

1985 yılında İzmir’de doğdu. 1999 yılında “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”na girerek Atıf Peynirci ile kılarinet, Tolga Alpay ile oda küğü çalışmalarına başladı. Avrupa’da önemli başarılar kazanmış Türk kılarinet ustaları olan Nusret İspir ve Oğuz Karakaş ile çalışma fırsatı buldu. Dünyaca ünlü kılarinet yalkıcılarından Sarah Elbaz, Alain Damiens ve Nicolas Baldeyrou ile ustalık sınıfı çalışmalarına katıldı. “Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda Atıf Peynirci ile kılarinet, Murat Özülgen ile oda küğü çalışmalarını sürdüren Tuğer Doruk bir çok dinleti ve etkinlikte görev aldı.

Double Concerto:

Bkz. İkili konçerto.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5667874
Online Ziyaretçi Sayısı:19
Bugünlük Ziyaret :589

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.