Kültür ve Sanat Etkinlikleri Mersin'i Uluslararası Bir Buluşma Noktası Yapabilir mi? (*)

     Geçim zorluğunu aşabilen insanlar kültüre ve sanata daha çok zaman ayırabiliyorlar. Kentlerinin ve yörelerinin  kültür hayatına katılabildikleri gibi, yakın ve uzak diyarların kültür zenginliklerini izlemeye, sanat etkinliklerine katılmaya gidiyorlar. Gördükleriyle, seyrettikleriyle, dinledikleriyle insanlığın binlerce yıldan beri ürettiği kültür zenginliğinin içine giriyorlar. İnsanların beceri, yetenek, yaratıcılık, donanım ve sıkı çalışma ile üretebildikleri sanatın büyülü dünyasını yaşıyorlar. Böylece görgülerini, bilgilerini, sezgilerini, düşüncelerini, duyarlıklarını, kültürlerini daha da geliştiriyorlar. Kültür onları donatıyor; sanat onları arındırıyor, ruhlarını güzelleştiriyor; güç, cesaret, sevinç aşılıyor. Bugünün modern dünyasında, hızlı ve geçmişe göre daha ucuz ulaşım araçlarıyla uzaklıklar kısalıyor, insanlar kolaylıkla seyahat edebiliyor. Üretilen ne olursa olsun, ister eşya, ister hizmet, ister sanat, artık salt yakındaki insan için değil, uzaktaki insanları davet ederek veya uzaktaki insanlara göndererek, tüm insanlık için üretiliyor. Tüm insanlık için üretebilmek ve tüm insanlığa sunabilmek, zamanımızda ilerlemenin, gelişmenin, zenginleşmenin, refah ve mutluluğu yaymanın da reçetesi oluyor.

     Yaşanmış zamanlardan bugüne kalan kültür mirası, coğrafya ve doğa zenginlikleri, kültür kurumları ve sanatçı topluluklarının sundukları sanat etkinlikleri; gelişmişlik düzeyinin sağladığı ulaşım–konaklama–dinlence–eğlence–alışveriş kolaylıkları; meraklı, ilgili dünya insanını çekmektedir. Kentler artık aylık veya yıllık sanat programlarını dünyaya duyurmaktadır. Zamandaş insanın ve kitlelerin içine girdiği yeni eğilimleri öngören, izleyen, fark eden kentler, açık veya kapalı sergi, temsil, kongre, kültür, fuar mekan veya alanları yaratıyorlar; anıtsal yapıları veya çevrelerini kültür mekanı veya alanlarına  dönüştürüyorlar; yeni kültür kurumları ve kadroları oluşturuyorlar; sergi, konser, festival, bienal, fuar, kongre, ödüllü yarışmalar düzenliyorlar; etkinliklerini gelenekselleştiriyorlar; kentlerinin sesini ve çekiciliğini yükseltmeye çalışıyorlar. Bugünün kentleri dünyada buluşma noktası olabilmenin rekabeti, yarışı, çalışması ve yatırımları içine girmişlerdir.

     Mersin’in üzerinde kurulu bulunduğu topraklar binlerce yılın  tarihinden süzülmüş zengin bir kültür mirasına sahiptir. Yumuktepe höyüğü  son 8000 yılı  yansıtan 60 yerleşim tabakasıyla bölgenin uzun ve zengin tarihini  kanıtlamaktadır. Mersin, neolitik çağ kalıntılarından başlamak üzere Hitit, Helen, Roma, Bizans, Pers, Arap, Selçuk ve Osmanlı kültür mirasının örnekleriyle bezenmiştir. Bu kültür mirası Toroslar'da ve Akdeniz kıyılarında ormanların, vadilerin, yüksek tepelerin, koyların arasına, antik kentler, kaleler, tapınaklar, kiliseler, anıt mezarlar, mozaikler, yollar, su kemerleri, sarnıçlar, çeşmeler, kaya mezarları, kabartmalar, mendirekler olarak dağılmıştır. "Kültür ve Turizm Bakanlığı"nca Mersin sınırları içinde saptanmış 653 sit alanı vardır. Mersin'in devraldığı zengin kültür mirası içinde irili ufaklı birçok antik kent olduğu gibi, bir zamanlar Akdeniz'in önemli  kültür, felsefe,  bilim kenti ve buluşma noktası olan Tarsus da vardır. Mersin zengin bir açıkhava müzesidir, fakat "Mersin Kültür Merkezi"nin bir bölümüne sıkıştırılmış "Mersin Müzesi" kentimizin üzerinde kurulduğu toprakların  zengin geçmişini yansıtmaktan çok uzaktır. Yeni ve büyük bir müze binasına büyük gereksinme vardır. Kentimizin topraklarının geçmişini yerli ve yabancı birçok fakülte araştırmaktadır. "Mersin Üniversitesi Kilikia Arkeolojisini Araştırma Merkezi" her yıl "Mersin Uluslararası Kilikia Arkeoloji Sempozyumu"nu düzenlemektedir. "İçel Sanat Kulübü" bölgemizde kazı yapan birçok yerli ve yabancı bilim heyetini 13.sünü geride bıraktığı "MersinUluslararası Arkeoloji Günleri"nde buluşturmaktadır ve  her yıl "Kültürel Mirasa Katkı Ödülü" dağıtmaktadır. Mersin arkeoloji alanında yerli ve yabancı birçok bilimsel kazı heyetinin buluşma ve çalışma alanı olmayı başarmıştır. Arkeoloji dünyasının ilgisini çeken Mersin, geçmişten günümüze kalan zenginlikleri dünya insanına sunabilmek için sanat etkinliklerinden, sanat etkinlikleri ise tarihin zengin ve etkileyici dekorundan faydalanıp, daha fazla insanı zaman içinde gezdirebilir.

     Bölgemizin kültür mirası salt gözle görülür, elle tutulur somut tarihi eserler değil, aynı zamanda geçmişten günümüze kalan söylenceler, masallar, adetler, inanışlar, gelenekler ve bu bölgede yaşamış veya buradan geçmiş tarihi kişiliklerdir. 2000 yıl önce Tarsus'da doğmuş olan Aziz Paulus bölgemizde yaşamış ve dünya kültürüne mal olmuş kişiler içinde önde gelenlerdendir, çünkü İsa Peygamber'in söylemini bir dünya dinine, Hıristiyanlık'a dönüştürmüş kişidir. 2008 yılı dünyada "Aziz Paulus Yılı" olarak kutlanmaktadır. 29 Haziran 2008'de "Tarsus Belediyesi" "Mersin Valiliği"nden ve "Mersin–Tarsus Ticaret ve Sanayi Odaları"ndan aldığı destekle Hıristiyan aleminden ve birçok ülkeden davet ettiği din adamı, 400 civarında yabancı konuk ve bölge insanı ile kutlamalar gerçekleştirmiştir. Tarsus'da "Aziz Paulus Kuyusu" karşısında kurulan sahnede "Mersin Devlet Opera ve Balesi" sanatçıları ve Antakya'dan davet edilen "Medeniyetler Korosu ve Orkestrası" kalabalık bir topluluğa konserler verdiler. Her yıl haziran ayında dünyanın çeşitli yerlerinden Hıristiyanların Tarsus'a gelerek hacı olacakları tahmin edilmektedir. Aziz Paulus'un doğduğu kentte, tarihe tanıklık etmiş bu toprak üzerinde gelen konuklara tarih yanında, günümüzün sanatı ve sanatçısı da konserler, sergiler, söyleşilerle dünya insanına sunulabilir. Tarsus, ilimiz içinde, tarihte olduğu gibi günümüzde de uluslararası buluşma noktası olmaya en yakın aday yerleşimimizdir.

     Son yirmi yıl Mersin'in yeni sanat kurumları, sanat mekanları, sanatçılar, sanat öğrencileri ve beğenisini geliştirmiş ciddi sanat izleyicileri kazandığı, uluslararası sanat ilişkilerini ve etkinliklerini arttırdığı bir dönemdir. 1989 yılında "İçel Sanat Kulübü"nün kurulmasıyla başlayan sanatsal hareketlenme "Mersin Devlet Opera ve Balesi", "Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi", "Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı", "Mersin Üniversitesi Akademik Orkestrası", "Nevit Kodallı Güzel Sanatlar Lisesi", "Mersin Devlet Opera ve Balesi Çocuk Koroları", "Mersin Polifonik Koroları", "Mersin Büyükşehir Konservatuvarı", "Mersin Uluslararası Müzik Festivali" kazanımlarıyla sürmektedir.

     "Mersin Devlet Opera ve Balesi" 285 kişilik teknik, yönetsel, yerli ve yabancı kadrosuyla; solistleri, koroları, balerin ve baletleri, orkestra ve şan sanatçılarıyla, maestrolarıyla dünyada az sayıda kentin sahip olduğu, bulunduğu kentin sanat doğurganlığında büyük bir altyapı zenginliği ve itici güçtür. Kent için büyük bir saygınlık unsurudur. Maaşlarla birlikte ondört milyon YTL (ondört trilyon TL) tutan bütçesiyle Mersin'in ve Türkiye'nin önemli sanat kurumlarındandır. Birçok yerli ve yabancı şefin, virtüozun, sanatçının Mersin'e yerleşmesini veya Mersin'den geçmesini sağlamıştır. Müzik dünyasının ünlü operalarını, balelerini, müzikallerini, senfonilerini, konçertolarını Mersinlilerle buluşturmuştur. Mersin izleyicisinin ve Mersin'in genel  sanat düzeyini yükseltmiş, müzik kültürünün Mersin'de kök salmasını ve ciddi bir izleyici kitlesinin oluşmasını sağlamıştır. Çocuk korolarıyla, çocuk bale gruplarıyla, yetişen yeni nesli müzik ve sanat dünyasının içine sokmakta, aynı zamanda  kendi izleyicisini yaratmaktadır. Yurt içinde ve dışında turneler düzenlemektedir. Bünyesinde bulunan bazı sanatçılar artık değişik ülkelerin sahnelerinde yer almakta ve ödüller kazanmaktadır. "Mersin Devlet Opera ve Balesi" Mersin'in önemli sanat etkinliği "Mersin Uluslararası Müzik Festivali"nin hayat bulmasında önemli rol oynamıştır. Zamanın opera ve bale müdürü Erdoğan Şanal hem "Mersin Kültür Merkezi Derneği" yönetim kurulu üyesi olarak, hem opera ve bale müdürü olarak festival yürütme kurulu başkanlığı görevini üstlenmiş, festivalin kuruluşunda ve ilk yılında "Mersin Opera ve Bale Kurumu"nun imkanlarını ve bağlantılarını festivale sunarak festivalin doğumunu kolaylaştırmıştır. "Mersin Opera ve Balesi" kentin en önemli kültür mekanı olan "Mersin Kültür Merkezi"nde, eski kullanımı ve adıyla "Mersin Halkevi Binası"nda sanat üretmektedir. Bina Mersin'in kültür yaşamının en belirgin simgesidir. Bina Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli 50 binası arasında gösterilmektedir. Geniş sahnesi önünde orkestra çukuruyla ülkemizin  sahip olduğu düzgün birkaç opera ve bale binasındandır. Böyle bir binaya sahip olan kentin alınyazısı sanatta ilerlemektir. Böyle bir binanın Mersin'de olması kentin önemli bir sanat kenti olma doğrultusunda programlanmış olması demektir. "Mersin Devlet Opera ve Balesi" binayı "Mersin Kültür Merkezi Müdürlüğü" ve "Mersin Müzesi" ile ortak kullanmaktadır. Bu bina olduğu gibi opera ve baleye tahsis edilmeli, kültür merkezi ve müze için başka mekanlar yaratılmalıdır; çünkü opera ve bale sanatının bol salonlu, bol atölye ve stüdyolu büyük binalara gereksinmesi vardır, bütün dünyada opera ve baleler büyük ve görkemli binalarda,  büyük kadrolarla sanat üretimi yapmaktadırlar.

     Mersin yakın gelecekte "Toroslar Belediyesi"nin bağışladığı arazi üzerinde 650 kişilik izleyici salonu ile ikinci opera ve bale sahnesine sahip olacaktır. Böylece Mersin ülkede, içinde iki opera ve bale sahnesi ve salonu  olan tek kent olacaktır. "Mersin Devlet Opera ve Balesi" müdürü ve sanat yönetmeni besteci Selman Ada "Barselona'dan Mersin'e" adını verdiği projesiyle Akdeniz ülkelerinin genç şan sanatçılarını Mersin'de yarışmalarda buluşturacak yeni bir uluslararası sanat projesini Mersinlilerin gündemine sunmuştur. Kente ve ülkeye çok yönlü katkılar sağlayan, Mersinlilerle artık bütünleşmiş olduğunu söyleyebileceğimiz "Mersin Devlet  Opera ve Balesi"nin kadrosunda ve enstrümanlarında eksiklikler vardır. Bu eksikliklerin giderilmesi gerekmektedir. Başka kentlerde yeni opera, bale, senfoni orkestraları açma yerine ilk önce "Mersin Devlet Opera ve Balesi" gibi var olan kurumlar yeni kadro ve enstrümanlarla güçlendirilmelidir, böylece yeni konservatuvar mezunlarına da çalışma alanları açılacaktır. Mersin'in gönüllü kuruluşları, sivil toplum örgütleri, yerel yönetimleri, odaları ve "Özel İdare"si kentin bu önemli sanat kurumunu güçlendirmeli ve "Kültür ve Turizm Bakanlığı" nezdinde de bu kurumun güçlendirilmesi için girişimlerde bulunmalıdır.

     "Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi" eğitim veren sanatçı hocalarıyla, çeşitli ülkelerden davet ettikleri sanatçılarla, her yıl sanat dünyasına kazandırdığı genç sanatçılarla; düzenledikleri "Uluslararası Aba Kadın Sanatçılar Sempozyumu", "Uluslararası Hüseyin Gezer Heykel Sempozyumu" gibi etkinliklerle, sanatçı hocalarının birçok uluslararası etkinliğe katılması ve eserlerini yurtdışında da sergilemesiyle; dünyayı Mersin'e, Mersin'i dünyaya taşımaya başlamıştır. Kentte sanatsal etkinlikler düzenleyen, sanatsal etkinliklere destek vermek isteyen kişi, galeri ve kurumlar fakültedeki hocaların yönlendirmesi, desteği ve danışmanlığı ile kent çapında sanatsal etkinlikler düzenlemeye başlamışlardır. Kentteki resim galerilerinin, görsel sanatlar üretenlerin sayısı hızla artmaktadır. "Teoman Ünüsan Galerisi", "Müfide İlhan Galerisi", "Altemira Galerisi", "MTSO Galerisi", "Maya Galerisi", "Görsel Sanatlar Galerisi", "Mesiad Galerisi", "Marinavista Galerisi", "Kongre Merkezi Galerisi", üniversite sergi mekanları sürekli ve düzenli olarak kentimizin ve ülkemizin ressamlarının, yontucularının ve görsel sanatlar öğrencilerinin eserlerini sergilemektedir. "Marinavista Alışveriş Merkezi" büyük bir salonunu üniversite hocası Veli Mert'in yönlendirdiği "Güncel Sanat Ortamları" başlığı altında bir etkinlikler dizisine tahsis etmiştir. Bu galeriler, kentteki kurslar ve atölyeler birçok diğer Anadolu kentine oranla izleyen, eleştiren, tartışan ve resim satın alan sanat meraklısı muhatap bir kitleyi Mersin'de bulabilmekte ve çoğaltmaktadır. Mersinli ressamlar başka kentlerde de sergiler açmaya başlamışlardır. Mersinli ressam Ahmet Yeşil yurtdışından önemli davetler almakta, eserlerini artık dünyaya taşımaktadır. Ahmet Yeşil sanatçı kişiliği yanında bir kültür kurumu gibi çalışmakta, "Özel Palmiye Koleji" ile birlikte "Ahmet Yeşil Uluslararası Çocuk Resimleri Yarışması"nı düzenlemektedir. Yurtiçinde ve yurtdışında tanınan ünlü bir sanatçı olarak Ahmet Yeşil kentimizde sanatın gelişmesi için bilgisini ve ilişkilerini yıllardır kentin yararına sunmakta, bir sanat hamisi olarak kentteki birçok sanat projesine güç katmaktadır.

     "Mersin Üniversitesi Devlet Konservatuvarı" yerli ve yabancı öğretmenleriyle birçok genci sanatçı olarak müzik dünyasına kazandırmaktadır. Müzik öğrencileri ve çocuklarını izleyen aileleri kentin müzik izleyici tabanını büyütmekte, ciddi etkinliklere talep yaratmaktadır. Mersin'de evrensel müziğin izleyici sorunu önceki yıllara oranla kalmamıştır. Öğrenciler ve öğretmenler kentimizin önemli orkestrası "Mersin Üniversitesi Akademik Orkestrası"nı oluşturmuşlardır. Düzenli konserler verilmekte, birçok ünlü sanatçı ve şef kente davet edilmekte, yıllık konser programı bir kitapçık olarak ilan edilmektedir. Üniversitede gerçekleşen konserlerde salonlar  her yaştan izleyici ile dolmaktadır. Bazı yetenekli ve üstün çalışma gösteren öğrenciler veya mezunlar Mersin ve diğer kentlerde gerçekleştirilen konserlerde solist olarak yer almaya, ödüller kazanmaya başlamışlardır. Konservatuvar "Gülden Turalı Keman Yarışması", "Viyolonsel Yarışması" ilk kez 2008 yılında Mersin'de düzenlenen "Türkiye 3. Gitar Buluşması" ile birçok sanatçıyı ve izleyiciyi kente taşımaktadır. "Mersin Üniversitesi" bu arada konser mekanlarını çoğaltmaktadır. "Üniversite Açıkhava Tiyatrosu", "İstemihan Talay Konser Salonu" ve birkaç salonu ile "Uğur Oral Kültür Merkezi" kentimizin sanat mekanlarını çoğaltmakta, çeşitlendirmekte ve kültür mekanları altyapısını güçlendirmektedir.

     "Mersin Büyükşehir Belediyesi" kurduğu konservatuvar, "Kıvılcımların Dansı Modern Dans Topluluğu", tiyatro grubu ve korolar ile kenti hareketlendirmektedir. Mersin'in Oberhausen, Neustadt a.d. W., Kuşimato kardeş kentleriyle kültür değişim programları ve karşılıklı ziyaretler gerçekleştirmektedir. Her yıl Türk pop müziği ağırlıklı "Mersin Festivali"ni  ve "Türk Sanat Müziği Festivali"ni, "Yıldızların Altında Tiyatro Şenliği"ni, "Mersin Briç Kulübü" ile "Mersin Uluslararası Briç Turnuvası"nı, satranç turnuvasını düzenlemektedir. "Mersin Üniversitesi" ile "Hüseyin Gezer Uluslararası Heykel Sempozyumu"nu gelenekleştirip Mersin'e her yıl birçok ülkeden yontu sanatçıları davet ederek, kenti onların sempozyumda yonttukları modern yapıtlarla donatmaktadır. "Mersin Uluslararası Müzik Festivali"ne büyük destek vererek kentte sanat hareketlerine önemli bir bütçe ayırarak kentin bir kültür ve sanat kenti olmasında itici güçlerden olmaktadır. "Mersin Büyükşehir Belediyesi" kente "Atatürk Parkı"nda bir açıkhava tiyatrosu ve bir kongre merkezi kazandırmıştır. "Kongre Merkezi" 900 kişilik konferans ve konser salonu ve sergi salonları ile yönetim birimleri de kurulduğu zaman kente büyük katkılar sağlayacaktır. Artık üniversitelerimizde, örneğin "Bilgi Üniversitesi"nde sanat yönetimi eğitimi verilmektedir. Mezunlar küratör, organizatör, fuar–müze–bienal–festival gibi etkinliklerin yöneticisi olabiliyorlar. Kentimize bir fuar alanı kazandıran "Yenişehir Belediyesi" ve bir kongre merkezi kazandıran "Büyükşehir Belediyesi Tesisleri" yılın üçyüz günü doldurabilmek ve kente çok yönlü yararlar yansıtabilmek için sanat yöneticilerinden tasarruf etmemelidirler. Mekanları kente kazandırmak ve o mekanların takvimini bütün yıl kente yarar sağlayacak etkinliklerle doldurmak  gerekmektedir.

     "İçel Sanat Kulübü" Mersin'in sanat ve kültür hareketliliğine sanat ve kültür üreticilerini ve izleyicilerini, gönüllüleri, kursiyerlerini ve bursiyerlerini bir araya getirerek, onları yetiştirerek kentte bir sanatsever, sanatizler taban kitle ve enerji yaratmıştır. Kentte birçok kültür ve sanat projesinin doğmasının ve yaşam alanı bulmasının altında "İçel Sanat Kulübü" veya desteği veya üyelerinin girişimleri yatmaktadır. Eski Mersin evlerini restore ederek kente iki resim galerisi, bir konser salonu ve atölyeler  kazandırmıştır. Yurtdışı ile ilişkiler başlatmış, Almanya'da "Herrenhof  Sanat Derneği" ile kardeşlik kurmuş, ressamlarımızın Almanya'da, Alman sanatçıların kentimizde sergi açmasını; davet ettiği "Alman Çocuk Korosu", "Mersin Devlet Opera ve Balesi Çocuk Korosu" ile ortak konserler vermiştir. Birçok Alman ailenin Mersin'i, birçok Mersinli ailenin Almanya'yı ziyaret etmesini sağlamıştır. "British Council" işbirliği ile değişik tarihlerde İngiliz müzik ve dans gruplarının Mersin'e gelerek konserler vermesini veya modern bale gösterileri sunmasını hazırlamıştır. Mersin'de antik kentlerin konser mekanı olarak da  kullanılabileceğinin örneğini ilk kez "Kanlıdivane" ve "Uzuncaburç" antik kentlerinde konserler düzenleyerek göstermiştir. Aksatmadan 160 sayı "İçel Sanat Dergisi"ni yayınlayarak kent içi sanat iletişimini ve coşkusunu canlı tutmuştur. "İçel Sanat Kulübü" üyeleri arasından  her yıl seçilmekte olan "Danışma Meclisi" yıllardır kentin önemli bir sanat platformunu oluşturmaktadır.

     "Mersin Polifonik Koroları" yıllardır çocukları ve yetişkinleri şan konusunda eğitmekte, onları çeşitli yaş gruplarında korolarda şarkı söyletmektedir. Mersin'de birçok kişinin ve ailenin yaşamına müziğin etkin olarak girmesini sağlamıştır. Mersin'de birçok ilden davet ettikleri korolarla her yıl "Nevit Kodallı Uluslararası Mersin Çoksesli Korolar Festivali" düzenlemektedir. Yurtiçinde birçok ilde ve Almanya, Çek Cumhuriyeti ve Rusya'da konserler vermiş ve ödüller almışlardır.

     "Mersin Uluslararası Müzik Festivali" kentin sanatseverlerinin bir araya gelerek kente kazandırdığı, başarıya ulaşmış bir uluslararası etkinliktir. "Mersin Kültür Merkezi Derneği Yönetim Kurulu" rahmetli Hanri Atat başkanlığında "Mersin Devlet Opera ve Balesi"nin 10. sanat yılını kutlama kararı almış; belediye, oda ve dernek temsilcilerini bu amacı gerçekleştirmek için bir toplantıya davet etmiş, bu toplantıdan Mersin'in uzun zamandır hayalini kurduğu "Mersin Uluslararası Müzik Festivali"ni hayata geçirme kararı çıkmıştır. Kentin birçok sanat gönüllüsü, kurumu, yöneticisi, destekleyicisi ve gücü bir araya getirilerek şimdiye değin yedi uluslararası  festival büyük emek ve kentin sunduğu büyük olanaklarla başarıyla geride bırakılmıştır. Bu rastlantısal değildir. Kente yıllarca çalınan sanat mayasının tutmasının, sanat sevgisiyle bir araya gelebilmiş sanat tutkunu kentlilerin gönüllerinin ve özverilerinin sonucudur. Ülkemizde gerçekleştirilen, dünya insanlarına  yönelik az sayıda evrensel festivalden bir tanesidir. Kente her yıl yerli ve yabancı, dünya çapında ünlü  yüzlerce sanatçı veya sanatseveri taşıyan, Mersin'in dış dünyada sözünü ettiren, "Avrupa Festivaller Birliği"ne üye olarak kabul edilmiş, Türkiye'de dördüncü festivaldir. Gönüllüler ve kurum temsilcileri yanında oniki ay sürekli çalışan maaşlı kadrosunu oluşturmaya başlayan festival, kurumsal bir kimliğe ve uluslararası ciddi bir festivalin kente katkısını anlayan ve önemseyen daimi sponsorlara  kavuşmaya başlamıştır.

     Mersin'in bir sanat kenti olmasının en güçlü dayanağı Mersinlilerin, Mersin'in kimliğidir. Mersin insanlarının  konuksever; dünyaya, kültüre, sanata, bilime açık; çağdaş uygarlık talepleri olan ve öyle yaşayan, çağdaş bir hayatı kadın erkek eşitliği içinde birlikte kurmak isteyen; ticaret ve kültür alışverişi ile dünyayla buluşmaya azimli; dünyanın ve yüzyılın dilini anlayabilen, konuşabilen; öteki ve farklı olanı reddetmeyen; kültür, din, dil farklarını zenginlik ve değişik renkler olarak algılayan; bağnaz, köktenci, aşırı, saldırgan olmayan; barışık, uygar, modern, ılımlı Akdenizli insanlar olması; Mersin'in dünyada kabul görme, gelişme, zenginleşme, bir kültür, sanat kenti ve bir buluşma noktası olması için uygun ortamı oluşturmaktadır. Mersin halkı sanatı talep eden bir halktır. "Mersin Devlet Opera ve Balesi"nin Mersin'de kurulmasını Ankara'ya heyetler göndererek Mersinliler talep etmiştir. Kuruluşunda bağışlar toplayarak katkıda bulunmuş, bu amaç doğrultusunda "Mersin Kültür Merkezi Derneği"ni kurmuş, bu dernek vasıtasıyla yıllarca bu kuruma kentten destek sağlamıştır. Bu dernek kentin bağışlarını birleştirip "Kültür Bakanlığı"nın da katkısını alarak "Kültür Merkezi"ne değerli bir kuyruklu konser piyanosu almıştır. Ancak bu piyanonun alımından sonra kentimize dünyaca ünlü Türk veya yabancı piyanistlerin gelmesi mümkün olabilmiştir. Sonrasında kente çok gerekli olmasına karşın ikinci bir kuyruklu piyano alınmamıştır. "Mersin Üniversitesi Uğur Oral Kültür Merkezi" salonlarına piyanolar alınmakta olduğu söylenmektedir, böylece kültür merkezindeki tek piyanoya ve tek mekana bağımlılık azalacaktır.

     Mersin'in toplum hayatı hareketlidir. Birçok sivil toplum örgütü toplum ve kent yararına çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bu çalışmalar arasında birçok kez yurtdışından sanat grupları davet edilmiş, bazen kentin sanatçılarıyla da ortak konserler ve sergiler düzenlenmiş, kentin sanat yaşamına ve uluslararası ilişkilerine katkılar sağlanmıştır. "Mersin Soroptimist Kulübü" İsviçre'den bir oda orkestrasının, "Mersin Girit Türkleri Derneği" Yunanistan'dan bir beşli müzik grubunun, "Mersin Rotary Kulübü" Ermenistan'dan genç bir piyanistin, Avusturya'dan bir dörtlünün, "Kızkalesi Rotary Kulübü" Brezilya'dan bir dans topluluğunun, "Avrupa Birliği Derneği" Avusturya'dan bir dörtlünün, "İçel Sanat Kulübü" Almanya'dan bir çocuk korosu ve bir ressam grubunun, "Taşucu Belediyesi" ve "İçel Sanat Kulübü" "Bergkamen Gençlik Orkestrası"nın Mersinliler'le buluşmasını sağlamışlardır. "Mersin Avusturya Konsolosluğu" "İstanbul Avusturya Kültür Forumu" ile işbirliği içinde birçok Avusturyalı sanatçı ve grubu Mersin'in gönüllü kuruluşlarıyla, opera ve baleyle, konservatuvarla buluşturmuştur. "Mersin Brezilya Konsolosluğu" Brezilyalı bir piyanisti, "Polonya Mersin Konsolosluğu" "İçel Sanat Kulübü" ile Polonyalı bir piyanistin Mersin'e gelmesini sağlamışlardır. Kurumlar ve dernekler yanında Mersin'in kültür ve sanat yaşamının zenginleşmesi için bir kurum gibi gönüllü olarak çalışmakta olan, katkılar sağlayan aramızda olan veya yitirdiğimiz kültür insanları, sanatçılar, gönüllüler, sanat destekleyicileri vardır ve bu kişilerin varlığı, çokluğu, coşkuları ve duyarlıkları Mersin'in diğer illere göre önemli farklarından ve güçlerindendir. Bu insanlar Mersin'in bundan böyle de birçok hamleler yapmaya cesaret etmesine neden olacaktır.

     Mersin kent merkezinde gerçekleştirilen birçok sanatsal etkinlik yanında ilçelerimizde, beldelerimizde şenlik ve festival adı altında birçok yerel etkinlik gerçekleştirilmektedir. "Silifke Festivali", "Taşucu Festivali", "Tarsus Festivali", "Uzuncaburç Festivali" gibi etkinlikler değişiklikler ve eklemelerle dünya insanına da sunulabilir. Hedef kitle salt yöre insanı değil, yakındaki, uzaktaki, yurtdışındaki insanlar da olmalıdır. Hangi ürünün, hizmetin üreticisi olursa olsun, artık dünyadaki üretici, müşterisinin veya izleyicisinin dünya insanı olduğunu bilmektedir ve bu gerçeğe göre üretmektedir. İster Çin'de olsun, ister Portekiz'de. Ülkemiz de sınai mal üretici de, tarımsal ürün üreticisi de bunu bilmekte ve malını dünya insanın istek ve kıstaslarına göre üretmektedir artık. Aynı durum sanat ve sanatsal etkinlikler için geçerlidir. Dünya insanına da yönelik olmayan her ürün, hizmet, etkinlik güdük kalacaktır. İnsanlık büyük bir aile olma yolunda ilerlemektedir. Mersin'de gerçekleştirilen sanatsal etkinliklerin komşu ve kardeş il Adana’dan başlamak üzere dünyaya duyurulmasının yolları aranmalıdır. Adana'ya göre çok daha yoğun sanatsal üretim içinde olan Mersin'in sundukları, tanıtım ve iletişim eksikliği aşılabilirse Adanalı sanatizlerler tarafından da izlenecektir. Mersin kıyılarında konut satın alarak tüm yıl yaşayan yabancıların sayısı hızla artmaktadır. "Aspendos Opera Festivali"nin, "Bodrum Bale Festivali"nin büyük çoğunlukla turistler ve oralarda yaşayan yabancılar tarafından izlenmesinin yol ve yöntemleri Mersin için de örnek oluşturmalıdır.

     Mersin'de kültür ve sanat etkinlikleri için kullanılan kaynaklar ciddi boyuttadır, fakat dağınıktır. Tüm kentte sanata ayrılan kaynakların kağıt üzerinde alt alta yazılıp toplanması Mersin'in diğer Anadolu kentlerinden farklı ve çok önde olduğunu, Mersin'in kimliğinde ve Mersinlilerin yaşamında sanatın önemli yerini gösterecektir. Bu kıyaslamalar Mersin'in aynı zamanda gelecekte neler yapabileceğine aday olduğunun işaretlerini ortaya çıkartacaktır. Mersin'de yıllardır konuşulmuş ve sonunda yaşama geçirilmiş "Mersin Uluslararası Müzik Festivali" gibi, yıllardır konuşulan ve kurulmasında çok çeşitli yararlar bulunan "Mersin Kültür ve Sanat Vakfı", tıpkı "Mersin Uluslararası Müzik Festivali"nin kazanılmasında olduğu gibi, kentin kişilerinin ve kurumlarının bir araya gelmesi ile artık hayat bulmalıdır. Böyle bir vakıf kentin sanat önceliklerini ince eleyip sık dokuyarak,  desteklenmesi gereken projeleri belirleyerek, yeni atılımların, yeni filizlerin cesaret, muhatap ve nefes bulmasını sağlayacaktır. Sanata destek kurumsallaşmış olacaktır. Birçok fikir, birçok proje, birçok atılım, birçok oluşum, gelecek vaat eden bir çok harika çocuk, yeni sanat mezunu, desteklenmesi gereken birçok sanatçı, muhatap ve itici güç bulamamaktan dolayı düşünden, düşüncesinden, projesinden, atılımından, yetenek ve yaratıcılığından vazgeçmeyecek, üretim sürecine girecek ve sonuç olarak kent, toplum ve beşeriyet kazanacaktır. Sanat bütün zamanlarda desteklenmiştir, ama kilise, ama prens, ama sultan, devlet, hami kişi veya hami kurum tarafından. Sanat toplumun filiz veren ucudur. Filiz büyürse ağaç büyür. Ne mutlu ki Mersin filiz vermekte olan uçlarla doludur.

     Mersin, son 20 yılda kazandığı yeni sanat kurumları, sanatçı kadroları, mekanları, sanat izleyicileri, oluşumları, gönüllüleri, sponsorları ve sanata ayrılan olanakları, kazanılan yeni duyarlıklar nedeniyle, ülkemizin önde gelen sanat kentlerinden biri olmuştur. Bu bir rastlantı değildir, herşey düşleyerek, çalışarak ve kurarak gerçekleşmiştir. Kentimiz dünyanın sahnelerinden birisi olacaktır. Başka kentlerin, başka ülke ve kültürlerin insanları burada buluşacak, sanat izleyecek ve sanat sunacaklardır.

     (*) Sayın Fazıl Tütüner tarafından 24-25 Ekim 2008 "Mersin Kent Sempozyumu"na sunulmuş bildiridir.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5786109
Online Ziyaretçi Sayısı:22
Bugünlük Ziyaret :1053

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.