16.09.2013 / 'İzmir Müzisyenler Derneği' Basın Açıklaması
“İzmir Müzisyenler Derneği”, atanamayan müzik ve resim öğretmenlerinin durumuna dikkat çekmek için “İzmir Valiliği” önünde enstrümanlarıyla basın açıklaması yaptı.
Müzisyenler, protesto eylemine türkülerle başladı. “Eğitim-Sen İzmir Şubesi”, “İşçi Hakları Derneği”, “Tekstil İşçileri Sendikası” ve “Emekli-Sen” üyeleri de müzisyenlere destek verdi. Basın açıklaması sırasında müzisyenler enstrümanlarını yere bırakarak, atama yapılmamasını protesto etti.
Sanat Öğretmenleri Alt Sıralarda
Grup adına basın açıklamasını okuyan “İzmir Müzisyenler Derneği” Üyesi Çiğdem Taş, başa gelen her hükümetin eğitimi kendi siyasi ve ideolojik ihtiyaçlarına göre yapılandırdığını belirtti. Taş, “Sürekli değişen eğitim sistemi nedeniyle her sene milyonlarca çocuk ve aile mağdur olurken, öğretmenler de eğitim sisteminin bir yapboz tahtasına dönmesinden ötürü büyük sıkıntılar yaşamaktadırlar” dedi.
Taş, bu sene okullara yapılan öğretmen atamalarında sanat dersleri hocalarının atama sayılarının listelerin alt sıralarında olduğunu hatırlattı.
Din “İn”, Sanat “Out”
Ülkenin özellikle kırsal kesimlerindeki okullarda resim ve müzik öğretmeni ihtiyacının çok fazla olduğunu söyleyen Taş, “Ülkemizde binlerce müzik ve resim öğretmeni ihtiyacı var iken, özellikle kırsal kesimlerde resim ve müzik dersleri boş geçerken ya da başka branşlardaki öğretmenler tarafından ek ders olarak verilirken 192 müzik öğretmeni, 357 resim öğretmeni, 1 fotoğraf, 30 grafik, 144 felsefe, 7 psikoloji öğretmeni ataması yapılması ve buna karşılık ‘Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği’nde 3 bin 880 öğretmen atama kadrosu açılması bu ülkede çocuklarımızın gelişiminde en temel ihtiyaçlardan biri olan sanata verilen öneminin de bir göstergesidir” diye konuştu.
“Duygusuz ve Ruhsuz Bir Kuşak Yetiştirmek İstiyorlar”
Sanatı, felsefeyi, bilimi, kültürü hayatın dışına iten bir anlayışla duygusuz, ruhsuz, incelikten yoksun, estetik algısı olmayan bir kuşak yetiştirilmeye çalışıldığını belirten Taş, “Eğitim sisteminin demokratik, laik, bilimsel normlara göre yeniden düzenlenmesi ve daha yaygın hale getirilerek herkes için ulaşılabilir olması gerekirken, ‘Milli Eğitim Bakanlığı’ eğitim emekçilerinin, bilim kurumlarının öneri ve eleştirilerine kulağını kapatmaktadır” dedi.
Etkin Haber Ajansı - 16.09.2013, Pazartesi