12.10.2013 / Sırma Karasu - Şebnem Ferah'ın Sırrı Ne?
"Habertürk"ten Sırma Karasu, Şebnem Ferah konserindeki izlenimlerinden de yola çıkarak şarkıcının "çok sevilme" nedenlerini masaya yatırdı. İşte Karasu'nun kaleminden Şebnem Ferah...
Şarkıcılar eskiden birbirlerinin canlı performanslarını “O'nun sesi yok” suçlamasıyla hakir görürlerdi, şimdilerde bunun yerini “O'nun sahne şovu bile yok” aldı. 4 Ekim gecesi saat 8'de, konsere tam bir saat kala evden çıkarken hava 12 dereceyi göstermekteydi. "Hadi Vikinglik zamanı" dedim çıktım evden. "Harbiye Açıkhava"ya vardığımda koltukların yarısı bile dolu değildi. Kendimle gurur duyarak oturdum. Fakat o da ne, 5 dakika sonra alan tıklım tıkış olmuş...
Anlaşılacağı üzere Şebnem "Şebo", yani Şebnem Ferah'ın hayranlarını hafife almışım. Neyse efendim; konser başladı, sis makineleri, alevler, barkovizyonlarda dönen kliplerden görüntüler ve grafikler... Görsellik üstüne görsellik. Görsellik demişken, yerli şarkıcılar artık yabancı şarkıcıların sahne gösterilerini malumunuz pek yakından takip ediyorlar. Hatırlarsanız; bu konuda Yonca Evcimik pek iddialıydı... "Madonna mikrofonu"ndan tutun da arka dansçısına kadar bize modern sahne şovlarının tüm nimetlerini sunmak için didinirdi Yoncimik. Şarkıcılar eskiden birbirlerini canlı performanslarını "O'nun sesi yok" suçlamasıyla hakir görürlerdi, şimdilerde bunun yerini "O'nun sahne şovu bile yok" aldı. Yeri gelmişken "Benim sesim var, sahne şovuna ihtiyacım yok" diyen tüm sanatçılarımıza iki kelime etmek isterim: Roger Waters.
İçimdeki Viking Şahlandı
Fakat hayranlarının biricik Şebo'sunu izlerken, tüm o efektlerden daha önemli ve elde edilmesi daha güç bir durum insanın içine işliyor. Senelerdir birarada olan bir ekibin çalmaktan söylemekten ve birlikte olmaktan aldığı hazzın seyirciye yansıması... Maalesef bu tip bir duyguyu seyirciye sunabilen bir sahne efekti henüz icat edilmedi, bunun adı saf rock. Rock türünün iyice alternatif ve "indie"ye kaydığı günlerde bu hard rock/metal duruş soğuk havayla birleşince içimdeki Viking şahlandı. Öncellikle Şebnem Ferah için "Hiç değişmedi" demek, kadına resmen haksızlık. Tüm kadın rock'çılar değişti ve gelişti aslında, hepsi "asi gotik kız"dan "bilge ve cool kadın"a evrildiler. Şebnem Ferah'ın eski "Volvox" günlerinden grup arkadaşı Özlem Tekin daha spiritüel, daha yumuşak bir kadın oldu mesela... Parlak kombinezon elbisesiyle duvarlarla kavga ederek "Aşk Her Şeyi Affeder mi?" sorusunu soran kadın artık O'nun geçmişi. Şebnem Ferah ise hala keskin köşelerini koruyor. Eskiden taktığı gümüşlerin yerini alan değişik tasarımlı taşlı küpeler ve yüzükler, mutluluktan ve hayranlarına duyduğu sevgiden parlayan yeşil gözlerine vuruyor, ortaya sahnede ışıl ışıl parlayan bir kadın çıkıyor. Kısa ve simsiyah "jazz age" stili şekillendirilmiş saçları ve deri kıyafetiyle Şebnem Ferah 1997'de "Vazgeçtim Dünyadan" diyen kadının gelişmiş hali. Müzisyenlere çok yakıştığını düşündüğüm, şarkı söylerken kükreme, seyirciyle konuşurken çekinme durumu onda da mevcut. Ama her halükarda çok samimi. Bu samimiyete, Şebnem Ferah'ın yaşanmışlıklardan damıtılmış şarkılarını her şeyini katarak söylemesi de eklenince kendinizi en yakın arkadaşınızla dertleşir gibi hissediyorsunuz. En enteresan durumsa Ferah'ın bir hayli kadınsal mevzuları konu alan şarkılarına, belki de aynı hisleri hayatındaki kadına yaşatmış olan erkeklerin de avaz avaz eşlik etmesi...Yahu hislerimizi anlamanız için illa Şebnem Ferah'tan mı duymanız lazım?
Seksi ve Sevimlinin Muhteşem Karışımı
Şebnem Ferah'ın basçısı Buket Doran "bas çalan kadın cool ve seksidir"in bir şehir efsanesi olmadığının canlı kanıtı. Hakikaten bir insan nasıl bu kadar maskülen bir o kadar da feminen olabilir? Ekibin geri kalanıyla gülüşüp bakışırken, karşılıklı çalarken saçları öyle bir uçuşuyor ve aurası sizi öyle bir esir alıyor ki karşınızdakinin mitolojik bir varlık olduğundan şüphe duymaya başlıyorsunuz. Sanki karşınızdaki basçı Buket değil de "Valhalla"dan "Harbiye"ye inmiş "Valküre", "Brunhilde"! Gitarist Metin "Metoboy" Türkcan tam bir metal gitaristi. "Pentagram" günlerinden beri anlamadığım bir şekilde, seveni bu adama bayılır sevmeyeni yerin dibine sokar. Genellikle sololarının kısa olması, efekt kullanımı ve bir de yarı çıplak olması; nedense hep erkekler tarafından şikayet konusu olmuştur. Hard rock/metal gitar soloları uzun oldu mu hakikaten tadından yenmez, doğru. Ancak soloyu çalan Metoboy kadar sahnede olmaktan zevk alan bir adamsa, duruşuyla, çalışıyla parçanın hissiyatını seyirciye öyle bir veriyor ki süre tutmak insanın aklına gelmiyor. Adam seksi ve sevimlinin muhteşem karışımı. "Gözlerimin Etrafındaki Çizgiler" parçasında ön sahnede seyircilerin gözlerini hedef ala ala attığı solo için teşekkürler.
"Şebo'mun Ellerini Tuttum"
Şebnem Ferah'ın geçen hafta verdiği konser soğuğa rağmen insanın içini ısıtan ve heyecanlandıran türden bir olaydı. Eğer hiç gitmediyseniz ya da arayı açtıysanız, bu sağlam ekip civarınıza uğrarsa gitmemezlik etmeyin. Yazıyı, gecenin sonunda 16-17 yaşlarında bir kızdan duyduğum süper tatlı sözü size aktararak bitirmek isterim: "İnanamıyorum ya, Şebo'mun ellerini tuttum! Ama ellerim soğuktu ayıp oldu kadına ya..."
Gazete Vatan - 12.10.2013, Cumartesi
