28.09.2013 / İzak Benbaşa - Tuncel Kurtiz Üzerine

     Ustayla ilk tanışmam yaklaşık 6 sene önesine gider.

     Güre, Tahtalıkuş köyü, Kazdağı’nın tepelerinde “Zeytin Bağı Oteli” ve ilk tanışmamız.

     Sabah kahvaltısı ve ayaküstü başlayıp soluksuz devam eden sohbet.

     Tanışma ertesi, bir sabah erkenden bizi alıp, “Tahtalıkuş Müzesi”ni açtırıp, alevi köy mezarlığına kadar giden bir sabah turu.

     Akşam, soframıza gelip yaptığımız rakı sohbetleri.

     Hatırlıyorum da, ilk kitabımı basıp basmama karar arifesinde idim.

     Yine bir sabah kahvaltı karşılaşmasında, babamla ilgili yazmış olduğum bir yazıyı almış ve yüksek sesle okumuştu bana.

     O nasıl bir okuma tarzıdır, anlayamadım gözlerimden iki damla yaş döküldü.

     İzak, beni dinle mutlaka çıkar bu kitabı dedi usta ve  öyle başladı kitapçık yazma hikayem.

     Kitabımı yeni çıkarmıştım ki, bir gün Şişhane’de yürürken karşıma çıktı usta. “Kitap ne oldu İzak efendi?” diye tebessümle sordu.

     Aynı gün kitabımı, kaldığı otele bıraktım.

     Daha sonraki görüşmede, “Benim şair ruhlu sanatçı arkadaşım, güzel olmuş ama durma devam et ve sakın bırakma” demişti.

     Ustam, ben bırakmadım devam ediyorum, sen beni neden ustasız bıraktın bir başıma?

     İzak Benbaşa - 28.09.2013, Cumartesi