31.12.2013 / Gönül Kenter - 'Devrim İçin Gönüllü Çalıştım'

Wagner, Richard    


     Avrupa’nın Salzburg, Beireuth, Frankfurt, Dresden, Milano, Paris gibi kültür merkezleri 2013’te Wagner’in 200. yılı nedeniyle muhteşem müzik şölenlerine tanık oldu.


     Yüzbinler, klasik Batı müziğinin büyük maysteri Wagner’in eserleriyle büyülendi. Bu çerçevede, 22 Mayıs 1813 tarihinde Almanya’nın Leipzig kentinde doğan Wagner’in biyografisinden az bilinen bir bölümü sizinle paylaşmak istedim:


     Weimar, Yıl 1850: Giacomo Meyerbeer, Bettina von Arnim, yazar Karl Gutzkow gibi isimlerin hepsi orada. Avrupa’nın aydın ve eleştirmenleri Paris’ten, Londra’dan Weimer’e akın ediyor. Tarih 28 Ağustos 1850’yi gösteriyor: Wagner’in üçüncü ve sonuncu dramatik operası (romantische Oper) “Lohengrin”inin gala gecesi var. Orkestrayı klasik müziğin yine ünlü bir ismi Franz Liszt yönetecek.


     Wagner’den Krala 9. Senfoni Göndermesi


     Müzik tarihine geçecek etkinliğe katılamayan tek isim bestecinin kendisi: Richard Wagner. Çünkü siyasi sürgündedir. Wagner, “Saksonya Kraliyet Orkestrası” şefi olarak 1849’da Dresden’de dört gün sonra kanlı biçimde bastırılacak olan “Mayıs Direnişi”ne katılıyor. Ünlü klasik müzik bestecisi, matbaada siyasi içerikli protesto bildirileri bastırıyor. El bombası taşıyor. Ve sonunda yaptıklarını bir tek cümleyle özetliyor: “Devrim için gönüllü çalıştım.” Wagner’in “Kraliyet Orkestrası Şefi” olarak 1843’de getirildiği görevinin son resmi icraatı 1 Nisan 1849’da Beethoven’in 9. Senfonisi oluyor: “Bütün insanlar kardeştir.” Salon ağzına kadar dolu, tansiyon yüksek. Gösterinin heyecan ve dramatik gücünü hissetmek şu anda dahi mümkün. Wagner, konserden iki hafta sonra doğduğu toprakları terketmek zorunda kalacaktır.


     Devrim, Wagner İçin Tek Gerçek Demokrasi Şansı mıydı?


     Bilim adamları bugün hala “Wagner 1848/49 devriminde neyi görüyordu? Devrimi gerçek bir siyaset ve radikal demokratik fikirleri hayata geçirmek için bir şans olarak mı tanıyordu?” sorusunu tartışıyor.


     Yoksa, Wagner devrimden teorik yazılarında daha sonra dile getirdiği “Sanatta yoğunlaşan bir kollektif tutkunun yüceltilmesini” mi talep ediyordu? Wagner operalarının star orkestra şefi Christian Thielemann’ın bu yıl yayımlanan “Wagner’le Hayatım” (Bkz. Mein Leben mit Wagner, C.H. Beck, s. 223) adlı eserinde bu soruya yer veriyor, ancak cevap konusunda “kararsız” kaldığını yazıyor. Thielemann, 2012’den bu yana Dresden’de (Saksonya) “Semper Devlet Operası”nın orkestra şefi.


     Her halükarda Wagner 16 Mayıs 1848’de tutuklama emriyle aranıyor. Franz Liszt’in yardımıyla, Paris’e kaçabilmek için önce sahte pasaportla İsviçre’ye geçiyor. Krala karşı gelen Wagner, zorluklarla dolu uzun bir sürgünü göze almıştır artık. “Lohengrin”, 1850’de Weimer’deki gala gecesinden sonra 20 kez Avrupa sahnelerinde icra edilecektir, ancak komponist Wagner kendi eserini ilk kez 1861’de Viyana’da izleyebilecektir. Dinleyiciler arasında Münih’ten 15 yaşındaki Bavyera kraliyet veliahtı da vardır. Veliaht daha sonra 1864’de Wittelsbach tahtının sahibi II. Ludwig olarak, tutkulu biçimde hayranı olduğu Wagner’i tekrar ülkesine geri çağıracaktır.


     200. Yıla Karşın Hala Dorukta


     Wagner’in etkisi ve izleri 200 yıl sonra bugün aynı heyecanla tartışılıyor. “Tannhhäuser”, “Lohengrin”, “Der Ring des Nibelungen”, “Tristan und Isolde”, “Meistersinger”, “Parsifal” gibi eserleri aynı coşkuyla dinleniliyor.


     Eleştirmenler yeryüzünden gelmiş geçmiş büyük klasik müzik ustaları arasında en zor işin; komponist, icraatçı, librettist, deha Wagner’in hakkını vermek olduğu konusunda birleşiyor. Wagner’in heybetli “mächtig” müziğinin insan ruhundaki etkileri tartışmaları hiç bitmezken, “Anti-semitist Wagner’i eserlerinden ayırmak olası mı?” sorusu da her daim soruluyor.


     Wagner operalarının üniversite yıllarından beri aktif dinleyicisi olarak benim için en anlamlı yanıt İsrail kökenli orkestra şefi Daniel Barenboim’den gelmekte: “Wagner her şeyden önce müziğin dehasıydı.”


     Wagner ve Semper’e Tutuklama Emri Çıkarılır


     Richard Wagner sıkı bir cumhuriyetçiydi, temel insan haklarını savunuyordu. 1849’da Alman devrimi Dresden’e ulaştığında Wagner “Dresden Koruma Birliği”nin üyesi olarak arkadaşı mimar Gottfried Semper’in şehrin daha iyi savunulabilmesi için barikatların yerini değiştirmesinde yardımcı olur.


     “Mayıs Direniş”i 9 Mayıs’ta kanlı biçimde bastırılırken “Birinci dereceden demokratlara ve direnişin elebaşısı” Wagner ve Semper’e tutuklama emri çıkarılır. Semper de sürgüne çıkacaktır. Dresden’deki “Semper Opera Binası” ismini buradan almaktadır.


     Aydınlık Gazetesi - 31.12.2013, Salı




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5767845
Online Ziyaretçi Sayısı:18
Bugünlük Ziyaret :435

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.