19.10.2013 / Abdülkadir Elçioğlu (Aptülika) - Yitik Hayaller


    
Ayten Alpman hayattayken kendisiyle yapılan bir röportajda, “Ben caz ile anılmak istiyorum. Caz bana bir ayrıcalık ve gurur verdi. Caz çalınan bir yere girince evime girmiş gibi olurum” diyordu.


     Ayten Alpman 1963 yılında “İsmet Sıral Orkestrası”yla İsveç’e gidecekti. Buraya gidişindeki amacı, caz’da kendini geliştirmekti. Orada Ella Fitzgerald, Duke Ellington gibi caz ustalarıyla tanıştı. Onlarla birlikte müzik yaparak fikirlerinden istifade etti. Hatta Quincy Jones’tan ABD’de birlikte çalışmak için teklif de aldı. Sonradan çok pişmanlık duyacağı bu teklifi reddetti. Çünkü O, orada geçen 3 yıldan sonra ülkesine dönecek, öğrendiklerini burada sunacaktı.


     Dönüşünde iyi bir caz vokalisti olmuştu. Bu heyecanla Türkiye’ye dönen Ayten Alpman, gitmeden önceki canlı ortamı bulamaz. Herkes yabancı parçalara Türkçe sözler yazıp, plak yapıyordu. Ayten Alpman buna rağmen “Ben caz söylemeye devam edeceğim” diye direniyor. Ancak sanatçının o dönemin prodüktörlerinden aldığı yanıt ise, “Bidiklerini kendine sakla, evde dinle, biz sana birkaç tane yabancı parça seçip Türkçe söz yazalım, oku. Üç-beş kuruş para kazan” olmuş.


     Kuzey Avrupa’da Caz Yılları


     O günlerden bugünlere 50 yıla yakın bir zaman dilimi geçmiş. Bu sürede ülkemize “Kuzey Avrupa Cazı”nın önemli temsilcileri gelip, konserler veriyor. Bizim ülkede ise ne İsmet Sıral’ın ne de Ayten Alpman’ın hayalleri ve deneyimleri kalmış. Biriktirmek yerine görmezden gelmişiz.


     Peki bu isimler 60’larda neden ABD’ye değil de İsveç’e gitmişlerdi acaba? Duke Ellington’lar, Fitzgerald’lar orada ne arıyordu? ABD’de ırk ayrımcılığı nedeniyle bugün caz tarihinde yer etmiş birçok isim soluğu Avrupa konserlerinde alıyordu. Bu ustaların bir kısmı Nina Simone gibi Fransa’da yaşamayı tercih ederken, bir kısmı da Kuzey Avrupa’daki ülkelerde zaman geçirmeye başlamışlardı. Bu ülkeler müzikte yeni fikirler ortaya koyan bu insanlardan bir şeyler öğrenmek için siyahi müzisyenleri konuk ediyorlardı. Sadece İsveç değil Okay Temiz yıllar öncesi Finlandiya, Durul Gence Norveç’te çalışmalarda bulunacaklardı.


Alpman, Ayten


     Sonra 80’li yıllara geldik bu birikimin sonucu olarak Jan Garbarek isimli bir caz saksofoncusunu görecektik. Norveçli saksofoncu tek değildi, yıllar içinde birbiri ardına İskandinav ülkelerinden dünya çapında caz müzisyenleri çıktı. Üstelik bunlar taklitçi değil, kendi renklerini, doğalarını yansıtarak caz müziğinde ayrı bir kulvarı oluşturdular. İsveç’ten unutulmaz üçlü “Esbjorn Svensson Trio”, Lisa Ekdahl; Norveç’ten Arild Anderson; Danimarka’dan Caecillie Norby ve Finandiya’dan Johanna Forsti... gibi daha birçok ismi sayabiliriz.


     İşte bu ülkelerin 50’lerde ve 60’larda ABD’li caz müzisyenlerinden biriktirdikleri yıllar sonra bu alandaki kendi tavırlarını oluşturacaktı. Biz ise yıllar yılı yabancı parçalara Türkçe söz yazarak durumu kurtardık. Şimdi nostalji geceleriyle avunuyoruz.


     Aydınlık Gazetesi - 19.10.2013, Cumartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5767842
Online Ziyaretçi Sayısı:17
Bugünlük Ziyaret :434

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.