10.04.2015 / Burçak Evren - Emek'siz Bir Festival Daha...


    
Festivaller hem birbirlerine çok benzer, hem de birbirlerinden çok farklıdır. Benzerliği; klasik program yapılanmasından, her festivalde onur ödüllü verilen aynı kişilerin -sanki o yıl bir başkaları yokmuş gibi- yinelenmesinden ve de sinemaya ilişkin etkinliklerinden, ayrıcalığı ise, ödün verilmeyen ilkelerinden, yerleşik bağımsız kurumlaşmasından ve de az da olsa etkinliklerin yapıldığı ve kendisiyle örtüşen mekanların sıcaklığından gelir. Örneğin; “Antalya Altın Portakal Film Festivali”nin kalbi, ulusal yarışma filmlerinin görücüye çıktığı merkez ve onun yanıbaşında, festival coşkusunun ve de hareketliliğinin yaşandığı oldukça geniş kafesinden, bahçesindeki sinema kokan telaşından ve tartışmalarından gelir. “Adana Altın Koza” denilince, ne yazık ki bu festival, öteden beri kendisiyle örtüşen bir mekana sahip olma özelliğini göstermemiştir. Konaklanan mekanlarla, etkinliklerin yer aldığı salonların arasındaki uzaklık ve dağınıklık, bu festivalin salonlardan çok, lobilerde yaşanmasını zorunlu kılmış ve giderek bu zorunluluk tekdüze bir hale dönüşmüştür. “Ankara” ve “Malatya Film Festivalleri”nin mekanla ilişkileri konusunda da benzer şeyler söylenebilir. Bu festivaller de, aralarında bir hayli yaş farkı olmasına karşılık, kendileriyle özdeşleşen mekanlara sahip olmama gibi bir olumsuzluğu sürdürmektedirler. Oysa ki, Mahmut Tali Öngören zamanındaki “Ankara Film Festivali”, festivallerin coşkusuyla mekan sıcaklığını buluşturan ender festivallerden biriydi. Gösterim sonrasında “Mülkiyeliler Birliği”nde topluca yenen yemekler ve ardından edebiyatçılardan politikacılara, tiyatro sanatçılarından sinemanın tüm ustalarına uzanan geniş bir yelpazede gecenin ilerlemiş saatlerine dek yapılan sohbet ve tartışmalar, festival etkinlikleri denli etkili ve de coşkuluydu.


     Düş Şatoları


     Festivallerin sıcaklığı, coşkusu, telaşı biraz da sahip oldukları mekanların konumundan ya da sergilendikleri alanların oluşturduğu o tanımlanmaz atmosferinden gelir. Belki de dünyada çok festival, bir zamanların “İstanbul Film Festivali”nin sahip olduğu bu özelliklere sahip değildi. Bir düşünün; Türkiye’nin belki de en cazip, en hareketli bir yöre-caddesinde yan yana sıralanmış düş şatoları -yani sinemalar- oluk oluk akan insanlar, “Emek” ve “Sinepop”u barındıran “Yeşilçam Sokağı”ndaki o anlatılmaz telaş, 6.45 seansının o anlatılmaz büyüsü, bileti biten seansların karaborsacıların eline düşmüş fırsatı ve daha niceleri... Her biri, farklı değişim-dönüşümlere kapılarını açan filmlerin gösterildiği mekanların, bir solukta yürünecek uzaklığının getirdiği seçme özgürlüğü, sanki hiç tanıtıma gereksinim duyulmadan, bir kente bir festivalin, bir şölenin, tatlı bir telaşın geldiğinin habercisiydiler. O zamanlar, yalnızca Beyoğlu’nun değil, sanki tüm kentin orta yeri sinema olur, giden de gitmeyen de bu şölenin davetli ve de davetsiz konukları arasında yer alırdı.


     “Saray”, “Yeni Melek”, “Alkazar”, “Lale”, “Dünya”, “Fitaş”, “Sinepop”, “Elhamra”, “Lüks, Rüya”, “Atlas” vd.. Ya yok oldular, ya da düşlerimiz denli küçülerek festivalin büyüklüğünü yaşatamayacak denli bölünüp küçüldüler. Artık festival, ne denli görkemli olursa olsun, bugünkü salonların içine sığmıyor... Salonlar yok olup, küçüldükçe festival büyüyor, ama o anlatılmaz coşkusundan da çok şeyler yitiriyor. (ya da bana öyle geliyor)


     Festivalin incisi “Emek”i sona bıraktım. Festivalle bu denli örtüşen, giderek sinemaseverlerin bir çeşit aile sinemasına dönüşen bu mekanı anımsamamak, yokluğunu duyumsamamak mümkün mü? Bir avuç sinemaseverin bu sinemanın yıkım sürecindeki feryadı da bu yüzden değil miydi?


     “Emek”siz bir festival, görkemli bir pazılın bir parçasının çok, ama çok önemli bir eksiği gibi geliyor bana. Buna ister nostalji, ister bir yaşanmışlık, ister geçmişe duyulan özlem, ister bir kentin en anlamlı binasının bir ranta yenik düşüşünün hala sızlayan bir yarası ya da acısı deyin.


     İnanın, hepsi kabulümdür...


     Aydınlık Gazetesi - 10.04.2015, Cuma




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5768798
Online Ziyaretçi Sayısı:15
Bugünlük Ziyaret :746

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.