01.02.1985 / Avni Anıl - Bir Güzelliğin Başında...


    
11 Ocak 1985 Cuma günü saat 11.00’de Bursa’nın tarihi “Belediye Binası Toplantı Salonu” bir güzel hizmetin ilk dakikalarının heyecanını yaşıyordu. Bursa ili, ilgililerin ve sanatseverlerin sevgi dolu çalışmaları sonunda bütün sanat dallarının yeteneklerini ortaya çıkaracak konservatuvarı kurmuşlar, çalışmalarını ilerletmişler, bu güzelliği halkın sesi olan basına açıklıyorlardı.

 

     “Bursa Belediye Konservatuvarı” teşkilatının oluşması, icra heyetlerinin kadrolanması, öğretim üyelerinin göreve çağrılması ve diğer bütün işlemleri için şahsıma gösterilen ilgi ve sevgiyi değerli basın mensuplarına şu konuşmayla açıkladım:

 

     “Değerli Basın Mensupları;

 

     Yoğun ve yararlı hizmet çalışmalarınız içinde, bir güzelliğin başlangıcına tanık olmak ve bu güzelliği topluma yansıtmak için zaman ayırdınız, teşrif ettiniz, güçlendirdiniz, teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

 

     ‘Bursa Belediye Konservatuvarı’ kuruluşunun, bu şerefli hizmetin sahipleri Sayın Başkan’a ve ‘Belediye Meclisi’nin sayın üyelerine bir kere daha teşekkür ederken, böylesine büyük bir hizmetin ilk görevlisi olma mutluluğunu, toplumun sesi olan sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

     Kültürümüzün temel unsurlarından olan ‘Türk Musikisi’ni ihya etmek, geliştirmek, yaymak ve toplumun bütün kesimlerine sevdirmek, her ne kadar yetenekli insanların tek tek uğraşıları ve ortaya koydukları eserlerle mümkünse de, bu yeteneklerin eğitim ve öğrenimleri sonunda ortaya çıkacak güzellik, arzu edilen, özlenen olaydır; bu da okul olayıdır, eğitim olayıdır.

 

     Yıllardır konulan doğru ve isabetli teşhislerin yanlış tedavileridir ki, musikimiz bu özlenen, arzu edilen yere varamamış, kişisel başarılar ve ayrı ayrı santçıların, ayrı ayrı güzellikleri dışında, bir türlü toplu güzelliğe ulaşamamıştır, yıllardır kötü puan alınması önlenememiştir, önlenemezdi de...

 

     Sanat; çağına seslenecek, ileriye sağlıklı malzeme bırakacak, kültür olmuş eserlerin korunması ile san’at olacaktır. Sanatçı, bu unsurların sahibi yetenekli kişidir; yeteneğini, yapısındaki vasıflılığı, eğitimle geliştiren kişidir...

 

     Doğuştan vasıflılık her kula nasip olmaz, böylesine güzelliğin ortaya çıkışını şansa bırakmak hatadır, bunları ortaya çıkarmanın, topluma kazandırmanın tek yolu vardır; eğitim... Eğitim nerede olacak, okulda olacak, yeteneklere müsbet bilgiler nerede verilecek? Okulda verilecek. İşte böylesine bir büyük hizmetin ilk dakikalarını yaşıyoruz, mutluyuz...

 

     Değerli Basın Mensupları;

 

     “Bursa Konservatuvarı”, yalnız ‘Türk Musıkisi’ eğitimi mi yapacak? Hayır. Türk kültür ve sanatının, ‘Batı Musıki’ sanatının, tiyatronun ve balenin, tüm sanat dallarının konservatuvarı olacak. Çok zor diyenler çıkacak... Elbet de zor olacak. Zor olmadan, yorulmadan, hatta zaman zaman kahır çekmeden güzelliğe varmanın, başarıya ulaşmanın mümkün olamayacağına inananlardanız. Hepimiz bu inançtayız. Hiç bir zaman, hiç bir güzelliği yakalamanın zamanı geçti anlayışında olmadık, olmayacağız. Elimizde tükenmez güzellikler var, bunları değerlendirmek için yeterli sanatçılarımız var ve ilerde kendileriyle gurur duyacağımız binlerce yetenekli genç var. Bu güne kadar yapılamayanı başarma inancının ilk dakikalarındayız. Geleceğin güzelliğinin en zor olan başlangıcındayız; bütün zorlukları aşa aşa, ömrümüz yettiğince çabamızı eksiksiz sürdüreceğiz. Bugün ben, yarın öğrencilerimiz, birbirimize bu güzelliği sağlıklı devredecek; çocuklarımıza, torunlarımıza karşı görevlerimizi yapabilmenin huzuru içinde olacağız.

 

     Değerli Basın Mensupları;

 

     Bu mevsimi, takdir edersiniz idari sorunların, yasal işlemlerin uygulanmasına ayıracağız. Elimizdeki sağlıklı malzeme olan ‘Türk Musıkisi İcra Heyeti’nin aralıksız çalışmaları ile ortaya koyduğu periyodik konserleri sürdüreceğiz, bu süre içinde 1985 Eylülünde açacağımız genelde bir sınavla, çeşitli sanat dallarının ilk sınıflarına yetenekli çocuklarımızı alacak, öğrenimlerine başlayacağız.

 

     Konservatuvarımızın çeşitli bölümlerine alınacak öğrencilerde aranacak koşulları, öğrenim süresini ve diğer bilgileri, kısa sürelerle yine siz basın mensupları dostlarımıza ulaştıracak, topluma ulaştırmada bize yardımcı olmanızı rica edeceğiz. Ağustos 1985’de tüm hazırlıklarımız bitmiş olacak, Eylül 1985’de sınavlar tamamlanacak ve 1 Ekim 1985 - 31 Mayıs 1986, 1. sınıfların 8 aylık ilk öğrenim devresini açacağız. Her dalın 8 aylık ilk devresinde ön bilgiler, nota, solfej, nazariyat, musıki tarih ve edebiyatı ve gerekli diğer sanat dersleri öğretilecek, 2. sınıftan itibaren de şan ve enstrüman bölümleri ile 4 yıl sürecek. Tiyatro, bale, bando bölümleri için de değerli öğretim üyelerini kadrolaştırıp, önerilerine göre hareket edeceğiz.

 

     Konservatuvarımız, bu güne kadar sanat dallarında yeteneklerini ortaya çıkaracak ve geliştirecek imkanı bulamayan gençlerimize bu imkanı verecek ve bir disiplin içinde bilgiler aktaracak. Mezunlar en azından musıki ve diğer sanat dallarının genel kültürünü kazanmış olacaklar, yetenekleri ölçüsünde de yerlerini mutlaka bulacaklar.

 

     Sanatçı güzelliktir.

 

     Sanatçı, bu güzelliğin temsilcisidir.

 

     Güzellikler, bilgi ile donatıldığında, istenen verilmiş demektir. Böylesine bir tabloyu meydana getirebilmek için görevliyiz. Hepimizden renkler olacak bu tabloda, renklerin uyumunu birlikte oluşturacağız.

 

     Sayın Basın Mensupları;

 

     Yergiyi kabul etmeyen kişi, -hele sanatçı olursa- övgüye layık değildir. Başarılarımızı teslim edip överseniz seviniriz, güçleniriz. Yapıcı yergilerinizle, eleştirilerinizle daha da güçleneceğimizi belirtmekte yarar görürüm.

 

     Sevgiler, saygılar sunarım.

 

     Avni Anıl

 

     “Musıki ve Nota Dergisi”nden alınmıştır. - 01.02.1985, Cuma




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5797201
Online Ziyaretçi Sayısı:24
Bugünlük Ziyaret :1220

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.