01.08.1966 / Saim Akçıl - Venedik’te Müzikli Tatil


    
Hemen hemen her yaz İtalya’nın Venedik şehrinde, Ağustos başından 10 Eylül’e kadar süren “Le Vacanze Musicali” müzikli tatil yapılır. Bunun programında alışılagelmiş yaylı saz, kuartet, piyano, şan v.s. kurslarından başka, programının ağırlık merkezini teşkil eden “L’orchestra Internazionale Giovanile” beynelmilel gençlik orkestrası isimli, çeşitli memleketlerden gelen genç icracılardan kurulu İtalyan san’atçılarının da icabında takviye ettikleri bir orkestra meydana getirilir. Memleketlerinde burs ismi altında afişlerini görerek müracaatlarını yapan ve formalitelerini tamamlıyan şahıslar, Venedik’e gelerek imtihana tabi tutulurlar. Kazanamıyanlar geri dönerler, kazananlar ise 40 günlük bursu hak etmişlerdir. Biz burada daha ziyade bı orkestranın çalışması ve üyelerine sağladığı faydalar üzerinde durmak istiyoruz.

 

     Mesai günlerinde orkestranın günde beş saatlik bir çalışma mecburiyeti vardır. Renato Fasano tarafından organize edilen ve kurulan orkestranın çalışmalarını Franco Ferrara hocalık etmek suretiyle yönetir. Orkestrayı bizzat idare edenler ise, sayıları bol olan ve başta İtalyanlar olmak üzere, çeşitli memleketlerden orkestra idaresi kursuna gelen genç şeflerdir. İtalyan müziği üzerine orkestra tekniği kursu ismi altında çalışan orkestranın gördüğü gerçek hizmet, işte bu şef namzetlerinin yetişme ve çalışmaları için lüzumlu enstrüman vazifesini yapmaktan ibarettir.

 

     Bunun içindir ki birkaç uvertürün veya bir senfoninin bazı kısımlarının 40 günlük burs devresince, 40 gün 40 gece misali, acemi değnekler altında her şef değişiminde mütemadiyen tekrarlanışına şaşmamak gerekir. Bundan başka, büyük artistlere has kaliteleri olan fakat sinirlerine hakim olamayan F. Ferrara’nın prova müddetince pedagoji ile hiç bir bağlantısı olmıyan hareket ve mimiklerine katlanmak zorunluğu da hesapta vardır. Venedik’e sadece yaylı saz kursuna gelenler, kendilerini bir hafta on günlük alışma devresinden sonra orkestraya devam etme mecburiyeti şartları içinde buluverirler. Mümkün olsa sayın Renato Fasano şan kursuna gelenlere de alel acele bir yaylı veya bilhassa nefesli saz öğretip orkestraya koyacaktır. Çünkü ihtiyacı karşılamıyan burslu ucuz elemanların yerini doldurmak için kontratla angaje ettiği elemanlar Fasano’ya çok pahalıya mal olurlar. Uzun senelerin tecrübesiyle sayın Fasano’nun bencilliğini yakından tanıyanları ve müzik hayatında profesyonel tecrübeleri olan İtalyan san’atçılarını ise aynı şartlarla Venedik’e çekmek pek kolay değildir. Bundan 3-4 sene önce burlulara 60 bin liret verilirdi. Bu yaz Venedik’e uğradığımda orkestra elemanlarına verilen ücretin 150 bin lirete çıkartıldığını öğrendim. Demek oluyor ki, yukarıda bahsettiğimiz şartlar altında Venedik’e koişanların sayısı azalmış ve gerçekler, “Le Vacanze Musicali”nin kurucularını aynı şartların devamlılığını sağlama amacıyla ücretin yani bursun arttırılması zorunluluğuna götürmüştür. Fakat bu durumda imtihan şartları güçleşmiş ve namzetlerden mutlak bir orkestra tecrübesi istenmiye başlanmıştır. Namzetlerin sazlarına olan hakimiyetleri ve solistik kabiliyetleri arka planda kalıyordu. Nitekim dinleyici olarak bulunduğum namzetlerin kabul imtihanından birinde bu duruma bizzat şahit oldum. Kabul edilmiyenler arasında bir de “Ankara Devlet Konservatuvarı”ndan gelen genç bir Türk viyolacı bayan vardı. Halbuki genç viyolacının Ankara’da iyi bir Avrupa mektebinin olduğunu müjdeleyen bilhassa sonorite ve yayı vardı. İmtihandan sonra bu gerçeği kendisi de kabullenen maestro Fasano bana, genç viyolacının kabul edilmeyişine sebep olarak deşifre kifayetsizliğini ve orkestra tecrübesizliğini sebep gösteriyordu. Konservatuvar son sınıflarında olan veya yeni mezun olmuş kimselerin orkestra tecrübeleri elbette belirli bir sınırı aşamazdı. Mademki çalışmanın adı orkestra tekniği kursu idi, kursun da öğretici vasfı olduğuna göre, tecrübeli eleman aramaktaki maksat ile afişe edilen gaye tezata düşmüyor muydu? Fakat asıl maksat, yukarıda da belirttiğimiz gibi üyelerin, orkestra tekniği ferdi gelişimlerini ön gören ve bu düşünceyle planlanmış bir kurstan ziyade, orkestra şef namzetleri ve şan talebelerinin “Le Vacanze Musicali” programları içindeki çalışma ve neticeleri için lüzumlu ücretli bir orkestra idi. Acaba bu çalışmalar kurs ve burs adı altında olmasa ne olurdu? Çalışma şartları hafiflemiş, ücret artmış ve çalışma devresi uzamış olurdu. Çünkü İtalya’da mevsimlik çalışma yapan orkestraların dahi senelik çalışma müddetleri yedi ayın altına düşmez. Beynelmilel gençlik orkestrasının -ki üyelerin konservatuvar mezunu olmaları şsrttır, dolayısı ile bu şahıslar herhangi bir orkestranın asli üyesi olacak seviyeye gelmiş sayılabilir- da 1962 senesinde aylık burs miktarının 60 bin liret olduğu zaman çalışma müddeti bir seneye uzatılmıştı. İtalya’da hiç bir orkestra yoktur ki, bir üyenin aldığı ücret bu miktarın en aşağı iki mislinin altına düşsün.

 

     Orkestra tekniği çalışmasının akademik olarak nasıl yapıldığı ve yapılması lazım geldiği konusu üzerinde daha ilerde durmak istiyoruz.

 

     “Ankara Filarmoni Aylık Müzik Dergisi”nden alınmıştır. - Ağustos-Eylül 1966, Yıl: 2, Sayı: 23-24, Sayfa: 22-23.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5788889
Online Ziyaretçi Sayısı:21
Bugünlük Ziyaret :728

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.