İlyas Salman - Kırmızı Beyaz

Salman, İlyas

     Ehli Keyf Şeyler

     ... Neyse, yazıya devam... Yarın Ankara’dayım. Ha, onu da anlatayım. Yarın akşam Ankara’da bir barda kızım türkü okuyacak ben de haddimi bilmeden türküler okuyacağım, ekmeklik komiklikler yapacağım. “Ne o barlara kadar düştün mü?” dediklerini duyar gibi oluyorum. İnanın zerre kadar eziklik ya da utanç duymuyorum. Yaşamın ağır yükü altında ezilirken biz de felekten birkaç saat çalalım, biraz olsun biz de eğlenelim diyen geneli orta halli müşterilerle hafif kafası hoş muhabbetlerde bulunmak, hem beni rahatlatıyor hem de onları. Biz devrimciler de bazen sırf ekmek parası kazanmak için içi boş şeyler yaparlar. Ve bu o kadar doğaldır ki bu konuda hiç kimsenin ağzını açıp bir sözcük dahi söylemesine izin vermem...

     Kızım Devrim repertuvarındaki türküleri o yanık sesiyle terennüm edecek, ben de altmışına ayak basmış bir halk soytarısı olarak kendime yakışır bir biçimde hem eğlendireceğim hem de eğleneceğim. Zamanında sinemada da geçim makinesini çalıştırmak için içi boş video filmleri de yaptım. Elbette ki bu filmlerin öyküsünün dünya görüşüme hakaret içermemesi için azami seçici davrandım. Bugün hiç kimse kalkıp İlyas Salman sırf rahat ve lüks yaşamak için devrimci dünya görüşüne ihanet etti diyemez. Evet, geçen haftanın yazısında da söylediğim gibi hayat denen okyanusun dalgalarıyla boğuşurken bazen bu okyanusun dışına çıkıp dalgaların kimleri boğduğunu görmek için gözlemci de olmak gerekiyor. Yaşamın içinde debelenen bir oyuncu olmak kadar pasif ve edilgen olmamak kaydıyla zaman zaman seyirci olmanın gereğine de inananlardanım. 

     Türk Solu Dergisi – 21.12.2009, Pazartesi / Sayı: 264




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5765033
Online Ziyaretçi Sayısı:7
Bugünlük Ziyaret :380

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.