12.07.2014 / Abdülkadir Elçioğlu (Aptülika) - Metallica’dan İstek Yapabilir miyiz?


    
İlk “Metallica” konseri 1993 yılındaydı. O turnenin bir yıl önceki ilk ayağını izleyen Danimarka’da yaşayan bir Türk okur bana yazıp, “Metallica konseri statta yapılacakmış, biz burada 6 ay önce bir basket salonu gibi bir yerde izledik, İnönü stadyumu nasıl dolacak?” diyordu. O zamanki turne iki yıl sürmüştü ve “Metallica”nın İstanbul’a geleceği tarih de turnenin ikinci ve ek ayağıydı. Sevilen bir thrash metal grubu olarak turneye başlayan “Metallica”, bir yılın sonunda bir “mega” gruba dönecek ve tekrarlanan turnenin ikinci bölümünde de stadlara ve görkemli sahnelere taşınacaktı.

     “Metallica” artık sadece rock dinleyicisinin değil, çok geniş bir kitlenin bildiği MHP lideri Bahçeli İhsanoğlu’nun açılımcı çizgisine yönelik tepkileri yumuşatmak için teşkilatlara “İşçi Partisi”ne saldıran bir genelge yolladığı bir gruptu. O günden bu güne 21 yıl geçti ama “Metallica” daha da büyük bir marka haline geldi. Albüm yapmış, yapmamış, iyi çalmış, kötü çalmış artık önemi yok. O eski mütevazi günlerindeki parçalar çalındıkça stadlar hınca hınç doluyor.

 

     Trash Metal Grubunu Stadyum Devi Yapan Adam

 

     Grubun bu görkemi 1991'de Bob Rock’ın prodüktörlük koltuğuna oturmasıyla başladı. O yıl çıkan siyah kapaklı “Metallica” albümü içinde bulunan liste parçası “Enter Sandman” ve muhteşem heavy baladı “Nothing Else Matters” ile grup, insanları büyüleyecekti. Bu grubun beşinci albümüydü ama müzikal çizgi olarak eski albümlerinden farklılaşmamıştı. Sadece grubun sunumu daha başarıyla yapılmıştı ve bu sayede daha geniş bir dinleyiciye ulaşmışlardı. Kendi halinde bir trash metal grubu olan “Metallica” bir anda büyüyecek ve büyük sahne şovlarının, görkemli dekorların olduğu stad konserlerine taşınacaktı. Açıkçası Bob Rock da grubun tarzına karışmıyordu. Hatta daha önceki albümlerdeki parçalar da daha iyi bir ses düzeniyle stadları inletiyordu.

 

     Takvimler 1996’yı gösterirken çıkan “The Load” albümü ise yeni bir dönemin başlangıcını gösteriyordu. Böylece başlayan Bob Rock etkisi grubu farklı bir yapıya ve tarza taşıyordu. Ardından gelen “Re Load” derken “Metallica” ismi neredeyse “Rolling Stones”la eşdeğer bir markaya dönüşürken, eski dinleyicisi çoktan onları terketmişti bile. “Metallica” 2000’li yıllara geldiğinde artık büyük bir markaydı ama kendi içlerinde büyük bir karmaşa da yaşıyacaktı. Grubun içinde yaşadığı sorunları anlatan film olan “Some Kind of Monster” bu dönemi bir belgesel tadında izleyiciye sunmaktadır. Bu sıkıntılı dönemin ardından 2004’te “St. Anger” isimli ne idüğü belirsiz bir albümün ardından grubun yolları Bob Rock ile ayrılacaktı ve eski trash günlerindeki prodüktörlerden Rick Rubin’le çalışmaya başlayacaklardı.

 

     “Master of Puppets” ve Öncesine Dönüş mü?

 

     “Metallica”, prodüktör Rick Rubin’le başlayacak yeni dönemde eski mütevazi günlerindeki “Master of Puppets” ve öncesi sounduna dönmeyi planlıyordu. Ancak grup elemanları bunun ikinci bir “St. Anger” faciası olmayacağını belirtmeden de geçmiyorlardı. Bu ruh hali ve moralle dokuzuncu stüdyo albümleri olan “Death Magnetic” çıkacaktı. Bu albümün ardından “Metallica” 27 Temmuz 2008 tarihinde İstanbul’a da gelip şimdi tarih olan “Ali Sami Yen Stadı”nda da konser verecekti. Açıkçası ne yeni albümden ne de Bob Rock’lı dönemden parça çalmadılar. Konserin repertuvarı eski thrash döneminden mürekkepti. Konsere gelenler de bu durumdan memnundu. Dinleyici kitlesi ise 15 yaşından 50’ye kadar olan bir kuşak genişliğindeydi. İşin ilginç yanı ise “Metallica”“Load” sürecinden tanımış popüler dinleyici ve grubun “Master Of Puppets” öncesi albümlerinin çıkış tarihlerinde doğmamış bile olan genç dinleyici bu durumdan mutluydu, hatta birbirlerine sevinçle “eski albümlerinden çalacaklarmış” diyorlardı.

 

     Stadyum Temaşası

 

     2008’deki İstanbul konserinde “Metallica”, bol havai fişekli, efektli ve de şatafatlı bir gösteri sunacaktı. “Metallica”nın ön safında bir başrol artisti gibi vokalist ve gitarist James Hetfield yer alırken, bir karakter oyuncusu misali (ama gene önde) taze basgitarist Robert Trujillo tuluatçı misali göz dolduruyordu. Kimi zaman büyük ekranda Hetfield’ın elleri “zoom”lanarak şov sürüyordu. Büyük bir görsel şov ve tuluat içinde bir gösteri konseri oluşturacak, müzik sanki eşlik eden ikinci planda bir öge olarak kalacaktı. Bunu ilk önce “Metallica”ya has bir durum olarak düşünürken, stadyum konserlerinin artık bir gösteri olduğunu anlamakta gecikmeyecektim.

 

     “Metallica”, “Metallica By Request” isimli dünya turnesi kapsamında yarın gece ülkemize beşinci kez gelecek. “İTÜ Stadyumu”nda gerçekleşecek olan konsere “Metallica” çıkmadan önce Türkiye’nin en önemli gruplarından “Pentagram” sahne alacak.

 

     Sıradaki Parçayı Sizin İçin Çalabilirler

 

     “Metallica”nın ilk kez gerçekleştireceği “Metallica By Request” projesiyle, dinleyici interaktif bir konser deneyimiyle tanışacak. Aslına bakılırsa bizim peçeteye yazıp, şarkı isteme alışkanlığımız gibi bir şey bu. “Metallica” konserlerine biletini internet üzerinden alanlar, izleyecekleri konserde çalınacak şarkıları oylayarak seçiyorlar. Bu “Metallica”nın dünyada konser verdiği her yerde uygulanmış. Grubun 30 yıllık müzik yaşamı içinde yaptığı 140’dan fazla parça oya sunulmuş. Şu ana kadar verilen konserlerde en çok istek alan “One” ve “Master of Puppets” olmuş. “Metallica”nın geleneksel olarak 18 şarkıdan oluşan sahne şovunun, 17 şarkısı verilen bu oylar sayesinde belirleniyor. 18. şarkıyı ise “Metallica” elemanları, kaydettikleri yeni parçalar arasından seçecekmiş.

 

     Stadyum konserleri artık bir konser olmanın çok ötesinde bir şova döndü. Yapacak bir şey yok bu böyle. Sanırım bunu en iyi değerlendirenlerden biri Roger Waters diğeri de “Metallica”. Yarınki konserde anılara oturacak büyük bir şölen olacağı da şimdiden belli.

 

     Acaba, hangi parçayı istesem? Neyse sıradaki parça benim olsun.

 

     Aydınlık Gazetesi - 12.07.2014, Cumartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5767854
Online Ziyaretçi Sayısı:15
Bugünlük Ziyaret :443

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.