01.02.1963 / Opus Dergisi - Onlar Nerede Biz Nerede


     Yazı bitiminde Federal Almanya Cumhurbaşkanı’nın bir yazısını okuyacaksınız. Cumhurbaşkanı, Almanya’nın müzik alanında gerilediği kanısındadır, bu yüzden kaygılanmaktadır ve ulusuna seslenmek zorunda kalmıştır. Son derece ilgi çekici olan yazıda büyük bir cesaretle hastalığın teşhisi konmakta ve sağıtma yolları gösterilmektedir. “Das Orchester” adlı müzik dergisinin yazdığına göre bir Alman devlet başkanının memleketin müzik sorunları üzerine daha önce, bu şekilde eğildiği görülmemiştir. Gerekmemiştir de ondan. Peki, Alman müzik kültürünü tehdit eden tehlikenin belirtileri nelerdir? Dergi, birkaç cümleyle bu sorunun cevabını da veriyor. Almanya son yıllarda müzik alanında “ihracat” yapan bir memleket olmaktan çıkmış, “ithalat” yapan bir memleket durumuna düşmüştür. Almanya’da verilen konserlere yüzde yetmiş oranında yabancı solocular katılmaktadır; operalarda şarkıcıların yarıdan fazlası yabancı uyrukludur; eskiden yabancı orkestraları Alman çalgıcıları bürümüşken bugün Alman orkestralarını yabancı çalgıcılar kaplamıştır. 1953 yılında 23 müzik okulunda keman öğrenen gençlerin sayısı 674 iken, bu sayı 1960 yılında 33 müzik okulunda 530’a düşmüştür. …ve Alman Cumhurbaşkanı, ulusunun en önemli kültür davasına sahip çıkmak, aktif olarak bir hareketin başına geçmek zorunda hissetmiştir kendini.

 

     * * *

 

     Bir vakitler Türkiye’de de bir cumhurbaşkanı el atmıştı müzik sorunlarına. “Devlet Konservatuvarı”nı, “Devlet Operası”nı, “Cumhurbaşkanlığı Orkestrası”nı, “Müzik Öğretmen Okulu”nu O’na borçluyuz. Yüzümüzü ya doğuya ya batıya çevirecektik; Atatürk önce buna karar verdi. 25 yıl öncesini unutmamış olanların, Türkiye’nin bugünkü durumuna göz atınca yürekleri kararmakta, umutları kırılmaktadır. Bir Türkiye ki Atatürk’ün ölümü üzerinden 25 yıl geçmeden bir elini doğuya, ötekini batıya uzatmış; bir Türkiye ki konservatuvarına müdür, operasına tenor, orkestrasına şef bulamaz; bir Türkiye ki daha yararlı müzik eğitim yolları arayacağına, okullarında müzik dersini öğrencinin isteğine bırakmıştır, konservatuvarı hala kurulduğu zamanki giysileri içindedir, radyolarında sabahtan akşama kadar teksesli ilkel müzik yayınlanır…

 

     İşte bu Türkiye, müzik kültürünü savunacak, yaraların üstüne cesaretle parmak basacak, yönünü seçmiş bir baş aramaktadır. Türk aydınlarının, Türk eğitimcilerinin Alman Cumhurbaşkanı’nın yazısını dikkatle okumasında fayda görüyoruz. Eğer müzik davasını sağlam temeller üzerine oturtamazsak teksesin peşinden Türkiye’ye fes de gelir, kağnı da; bir Atatürk yaşamış mı, yaşamamış mı bilemez oluruz.

 

     ____________________________________

 

     Aylık olarak yayınlanan “Opus Dergisi”nin 1. Yıl 5. Sayı ile Şubat 1963 tarihinde basılan nüshasının 1. sayfasından alınmıştır.

 

     * * *

 

     Der Präsident der

     Bundesrepublik Deutschland

 

     Bonn, den 24 Oktober 1962

 

     Alman müziğinin yaratıcıları, bize bıraktıkları zengin mirasla beraber büyük bir mükellefiyet de yüklediler. Eğer devraldıklarımızın üstüne titremezsek ve bugünün müziğini zamana uygun şekilde kuramazsak, bu mükellefiyetin altından kalkamayız.

 

     Ulusumuzun müzik yapma ve müzik eğitimi alanlarında geriye doğru gitmesi beni çok üzüyor, çok kaygılandırıyor. Çalgı çalan, korolara katılan gençlerin sayısı her gün bir parça daha azalmaktadır. Bu duruma, gayet tabii, öğretmenlerin eskisinden farklı yetişmesi de sebep olmuştur. Eskiden öğretmenlerin arasından, insanda müzik yapma zevkini uyandıran ve böylelikle eğitim konusunda çok değerli hizmetlerde bulunan orkestra ve koro yöneticileri daha çok çıkardı. Bugün istidatlı gençlerin az yetişmesi, orkestralarımızın başarısını da tehdit eder olmuştur.

 

     Onun için, müzik dünyamızın sorumlu makamlarının okullarda, eğitim akademilerinde ve konservatuvarlarda söyliyerek, çalarak müzik yapılmasını her vasıtayla sağlamak, desteklemek amacıyla ticaret hayatının önde gelen kişileriyle işbirliği yapmasını sevinçle karşıladım. “Alman Müzik Hayatı Vakfı”nın yeni kuşakların teşviki konusunda, esasen mevcut olan temele sağlıklı ve doğru bir yön vereceğini umut ediyorum.


     Yeni vakfın kuruluşu vesilesiyle bütün ana babalara, bütün eğitimcilere ulusumuzun tinsel gelişmesinde müzik kültürünün ne kadar önemli rolü olduğunu tekrar hatırlatmayı görev sayıyorum ve her alanda müziğe geniş yer verilmesini bilhassa rica ediyorum.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5780985
Online Ziyaretçi Sayısı:16
Bugünlük Ziyaret :669

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.