14.11.2017 / Ersin Eroğlu - Oscar Böyle Filmleri Çok Sever: Ayla

Ayla Filmi


     Uzun zamandır reklamlarını gördüğümüz “Ayla” filmi, 27 Ekim’de gösterime girdi. Filmin sinema ve sanatsal açıdan eleştirmenliğini sanatçılarımız ve sinema eleştirmenlerimiz yapacaktır. Biz bu yazımızda filmde örtülü ve açık bir şekilde verilen siyasi ve ideolojik mesajların üzerinde duracağız.

 

     Filmin Konusu

 

     27 Ekim’de gösterime giren “Ayla”, 1950’li yılların başında gerçekleşen “Kore Savaşı”nı konu alan bir film. “Kore Savaşı”nın başlamasıyla ilgili “BM”nin çağrısıyla Türkiye Kore’ye bir tugay asker gönderir. Savaşa gönderilen askerlerden astsubay Süleyman, savaşta annesi ve babası “Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti” (KDHC), tarafından öldürülen bir kız çocuğu bulur. Astsubay Süleyman Dilbirliği, bulduğu kız çocuğuna Ayla ismini verir ve 15 ay boyunca O’nunla bir baba gibi ilgilenir. Süleyman astsubay, Türkiye’den yeni birlikler geldiği için geri dönmesi gerekince Ayla’yı bırakmak istemez. Süleyman’ın tüm çabalarına rağmen Ayla, Güney Kore’de kalır. Süleyman astsubay, Türkiye’ye döndükten sonra Ayla’ya ulaşmak için çok çaba sarf eder ama O’nu bulamaz. Yaklaşık 60 yıl sonra Süleyman Dilbirliği ve Ayla Güney Kore’nin başkenti Seul’da biraraya gelirler.

 

     Kore Savaşını ABD Başlattı!

 

     1945’te İngiltere, ABD ve SSCB’nin arasında gerçekleşen “Moskova Antlaşması” ile birlikte Kore Japonya’dan kurtarılacaktı. Bu anlaşma Kore’nin “birleşik, bağımsız ve demokratik” bir devlet olmasını öngörüyordu. 9 Eylül 1948’de kuruluşu resmen açıklanan “KDHC”nin, bütün “Kore Yarımadası”nda tanınan tek egemen devlet olması planlanıyordu. Ancak ABD, “İkinci Dünya Savaşı” ortamında verdiği sözlerini tutmadı ve “Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği”ni ve sosyalist bloğu taviz vermeksizin karşısına aldı. ABD’nin bu tutumu sonucunda Kore, ikiye bölünecekti. Yaşanan bu gerginliklerin sonucunda ise “Kore Savaşı” çıktı. 1953’te savaşın sonuna gelindiğinde ise yaklaşık 3 milyon Koreli savaşta hayatını kaybetti ve tüm ülke Amerikan bombaları tarafından yerle bir edildi.

 

     Türk Ordusu Güney Kore’ye Neden Gitti?

 

     “Kore Savaşı”, ABD müdahalesiyle küresel bir boyut kazandı. “Birleşmiş Milletler”in (BM) çağrısıyla Türkiye, Güney Kore’ye bir tugay asker gönderdi ve savaşta ABD’nin müttefiki olarak yer aldı. “Demokrat Parti”, Kore’ye asker gönderme kararını “TBMM”den kaçırarak 15 Temmuz 1950’de “Bakanlar Kurulu” kararıyla aldı. Bu savaşta 700 mehmetçik şehit oldu, 2 bin 500’e yakın Türk askeri gazi oldu. Savaşa ABD’nin dahil olmasıyla birlikte Çin, ABD tehdidine karşı KDHC tarafında saf tuttu. Savaş sonrası Türkiye’nin Kore’ye asker göndermesinin “mükafatı” olarak “NATO” üyeliğimiz 18 Şubat 1952’de kabul edildi.

 

     Türkiye’nin Nato Serüveni

 

     “Kore Savaşı” sonrası Türkiye, “NATO” üyesi oldu. Türkiye, “NATO” üyesi olması nedeniyle “Afganistan Savaşı”na asker göndermek zorunda kaldı. “NATO” aracılığıyla “Irak Savaşı”na da katılmaya zorlandı.

 

     “NATO”, Türkiye’de “Gladyo” operasyonlarıyla 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 15 Temmuz 2016’da Amerikancı darbeleri tertipledi.

 

     “NATO”ya üye olmamız nedeniyle Türkiye’de tertiplenen darbeler sonucunda vatanseverler işkencelerden geçti, idam edildi, şehit oldu...

 

     “NATO”ya üye olmamız sonucu Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok gibi aydınlarımız suikastler sonucu hayatını kaybetti.

 

     Bölgemizde bulunan terör örgütlerini “NATO” besledi. Bunun sonucunda binlerce askerimiz şehit oldu.

 

     “NATO”nun Türkiye’deki “icraatlarını” burada sayarak bitiremeyiz. Ancak bu filmde komünizm tehdidine karşı “NATO Bloğu” meşru ve Türkiye’nin konumlanması gereken taraf olarak gösterilmiş.

 

     ABD, Ezilen Ulusların Dostu mu?

 

     “Ayla Filmi”nde müttefikimiz olan ABD, “Kore Yarımadası”na barış götürmeyi amaçlayan bir ülke olarak gösteriliyor. Filmde ABD, KDHC ve Çin tarafından “katledilen” Koreli ailelerin koruyucusu ve dostu olarak işlenmiş. Peki “Kore Savaşı”nın çıkmasına neden olan ABD’nin dünya halklarına barış götürme ihtimali var mıdır? Özellikle “Soğuk Savaş” ve sonrası yaşanan tarihsel süreçte Vietnam, Afganistan, Irak ve Suriye başta olmak üzere ABD, hiçbir ülkeye barış götürmedi. Bugün bölgemizde yaşadığımız örnekler bunun en büyük göstergesidir. ABD hala terör örgütlerine binlerce TIR silah veriyor ve onları ezilen ulusların üzerine sürüyor.

 

     Türk Askeri Komünist Avcısı mı?

 

     Filmde özellikle Ali Atay’ın canlandırdığı karakter olan Astsubay Ali üzerinden Türk askerinin komünizm düşmanı, komünist avcısı olduğu fikri işlenmiş. Türk askeri Kore’ye komünistleri avlamak için gitmiş. “Komünist” Üsteğmen Mesut, filmde silik ve “haksız” bir tiplemeyle boy gösteriyor. Düşen bombalar ise komünist üsteğmenin haksızlığını kanıtlar nitelikte...

 

     Yani KDHC ve Çin gibi komünist ülkeler insanlık düşmanı ve çocuk katili…

 

     Oscar Böyle Filmleri Sever

 

     “Ayla Filmi”, işlediği siyasi fikir itibariyle gerçekten “Oscar”a “yabancı dilde en iyi film adayı” olmayı haketmiş. Özellikle geçtiğimiz süreci göz önüne alarak bir değerlendirme yaptığımızda yani ABD’nin Suriye’de kaybettiği, bölge ülkelerinin birleştiği, Türkiye’nin yönünü Asya’ya döndüğü bir süreçte Türkiye’de ABD güzellemesi yapan bir filmin vizyona girmesi “Oscar” açısından elbette dikkate alınır. Ayla’nın “Oscar”a aday gösterilmesi bu açıdan sürpriz olmadı. “Oscar”ı alırsa da şaşırmamak gerekir. Çünkü “Oscar” böyle filmleri çok sever…


     Aydınlık Gazetesi - 14.11.2017, Salı




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5804961
Online Ziyaretçi Sayısı:36
Bugünlük Ziyaret :1142

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.