27.10.2018 / Begümşen Ergenekon - Tango ve Cumhuriyet

Atatürk ve Nebile Baydar (1929)


     Tango, Atatürk için sanatsever kadın ve erkeklerin, zarif ilişkiler içinde çağdaş uygar bir toplum yaratmasını sağlayan bir dans sanatıdır. 1911 yılında İstanbul’da Genelkurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başlayan Kol Ağası (Kıdemli Yzb.) Mustafa Kemal’in, Arjantin Konsolosu Jacobo F. Peuser’in oğlu Blanco Villalta’nın tango yapışına tanıklık ettiğini Arjantin Büyükelçisi Sayın Sebastian Brugo Marco Ankara’da (2007) bana nakletmiştir. Büyükelçi Villata da “Atatürk” isimli kitabında bundan bahseder (1939).


 

     Tango Diplomasisi


 

     Şevket Süreyya Aydemir’e göre Ankara’daki ilk balo 29 Ekim 1925 tarihinde “Şengül Hamamı”nın yakınlarındaki “Türk Ocağı”nda düzenlenir. Bir sonraki balo “Gazi Orman Çiftliği”ndeki “İstasyon Binası”nda yapılır. “Gazi Orman Çiftliği”nde, adını “Marmara” şeklindeki havuzdan alan “Marmara Köşkü”nün bahçesinde ve havuzun çevresinde trenle şehirden gelen Ankaralılar için orkestraların çaldığı danslı davetler düzenlenir. 1928 sonrası balolarının en meşhur mekanı Mustafa Kemal’in özel isteği ve önerileriyle kurulan “Ankara Palas”tır. Otelin bahçesinde ünlü caz orkestraları çalar, aynı anda yüzlerce kişiyi ağırlayabilecek salonlarda dans edilir. İlk önceleri az ve çekingen olan kadın sayısı bir iki sene içinde çoğalır ve dans etmeyi öğrenirler. Ankara’yı başkent olarak tanımamakta direnen ülkelerin büyükelçiliklerinin yavaş yavaş katılmalarıyla elçilik mensupları da bu balolara gelir. İtalya ve Fransa elçiliklerinin Ankara’ya taşınmasından sonra geriye “İngiliz Kraliyeti” kalır. Dans, bu kez Mustafa Kemal tarafından diplomatik bir ikna aracı olarak kullanılır. İngiliz Büyükelçisi Clerk, İstanbul’da 3 Haziran 1929 günü İngiliz Kralı V. George’un “Milli Bayram” olan doğum gününü kutlamak için bir garden-party verir. İngiltere’nin bu tutumuna son vermek için, Atatürk Türkiye’deki yabancı misyon şeflerine “Çankaya Köşkü”nün bahçesinde 1 Haziran’da bir garden-party verir. Büyükelçi Clerk Ankara’daki davete katılırsa, İstanbul’daki 3 Haziran kutlamasına yetişemeyecektir çünkü 2 Haziran’da İstanbul’a tren yoktur. Böylece “İngiliz Büyükelçiliği” bugünkü “Çankaya Köşkü”nün karşısındaki yerine yerleşir ve kralın yaş günü Ankara’da kutlanır. Ata’nın “Ankara Palas”ta gelenek haline getirdiği “Cumhuriyet Baloları”na 1935 ve 1936 yıllarında katılan öğretmen Refet Angın Atatürk’ün çok iyi dans ettiğini ifade eder. Masasında en başta Afet (İnan) ve Nebile (Bayyurt) hanımlar bulunur. Orkestra çalmaya başladıktan sonra Atatürk kalkmadan kimse dansa kalkmaz, o oturunca da herkes oturur.


 

     Düğün Dansı


 

     Atatürk fotoğrafları arasında dans sahneleri önemli bir yer tutar. En dikkati çeken resimler arasında Atatürk’ün “Ankara Palas”ta manevi kızı Nebile’nin düğününde O’nunla yaptığı dans vardır. Fotoğraf incelendiğinde Atatürk’ün Nebile Hanım’ın adımını izlediği fark edilir. Tango’da erkek, sürekli olarak kadının ağırlığının hangi ayağı üzerinde olduğuna dikkat eder ve bir sonraki hareketi önerir. Bunu anlamanın yollarından biri göz ucuyla bir bakıştır. Düğünde Atatürk’ün takım elbisesi ile Nebile Hanım’ın gelinliği tango kıyafetleriyle uyumludur. “Arjantin Tangosu”ndan “Enternasyonal/Avrupa Tangosu”na evrilen tango, halay ve semah gibi dünyevi veya dini oyunlara benzemese de Türk halkı bu oyunu bağrına basar. Öyle ki hızla yayılan “La Cumparsita” ve tango yurdun her köşesinde düğünlerin vazgeçilmez açılış müziği ve dansı olur. Tango ruh kadar bedenin de gıdasıdır. Bugün İstanbul, Buenos Aires’ten sonra Avrupa’nın tango merkezidir. Türkiye’nin üniversiteleri ve kent merkezlerindeki tango stüdyoları, milli dansçımız Metin Yazar’ın 1999’daki öncülüğü ile yeniden canlanmıştır. Ankara’da “milonga” adı altında haftada birkaç gece tango dans geceleri düzenlenmektedir.



     Aydınlık Gazetesi - 27.10.2018, Cumartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5782647
Online Ziyaretçi Sayısı:18
Bugünlük Ziyaret :303

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.