01.09.1993 / Osman R. Aksu - TRT / Onuncu Saat Programı


     Oynatmaya az kaldı.


 

     Dilciler nerde?


 

     “TRT 1. Kanal Radyo Yayını”nın bu programında Türkçede az kullanılan 3 kelimenin sorulduğu faydalı bir yarışma yapılıyor.


 

     Ancak, çok kere genç spikerlerin de dili dönmediği ve kelimeleri kendileri de bilmedikleri için, verilen kelimeler yanlış telaffuz ediliyor ve de yarışmacılara yazık oluyor. Örnek olarak: “Mahzur” yerine “mahsur”u, “muvafakat” yerine “muafakat”ı duyan yarışmacı ne yapsın? (Zaten çok yarışmacı da birkaç yardımcısı ile kelimeleri sözlükten aradıklarına göre onlar yönünden fecaati tasavvur edin.)


 

     Konuya yakınlığı nedeniyle yaşanmış iki olayı burada kısaca hikaye edip biraz tebessümle kara bulutları dağıtalım:


 

     Birinci olayda Of’lu sonradan çok zengin olan bir tüccar İstanbul’a 1940’lı yıllarda gelişinde, Tarlabaşı’nda gayrimüslim bir hanımla arkadaş olur. Kadın iyi Fransızca bilmekte olup bizimki ondan Fransızca öğrenmeye kalkar. Kalkar ama kadın bakar ki bu “Geleyrum, gideyrum” seviyesinde… Fransızcayı bırakır, “Dur!” der, “Ben sana önce Türkçe öğreteyim.”


 

     İkinci örnek daha da çarpıcı. Zira radyo ile ilgili…


 

     Merhum Rebabi Sabahaddin Volkan, “İstanbul Radyosu”nda, 1960’lı yıllarda “Rebahtan Sesler” isimli bir program yapardı. Türk Musikisinin en seçme eserlerinin geçildiği bu programlardan birisinde spiker Dellalzade’nin:


 

     “Sinede bir lahza ârâm eyle gel canım gibi” sözleriyle başlayan meşhur suzinak bestesindeki “durmak” manasındaki “ârâm”ı “aram” diye telaffuz eder. Canlı yayında mikrofon açıktır. Hoca “Seni aramlar götürsün” deyiverir. Siz radyo başında bu kaliteli musikiyi dinleyen musiki erbabı kişilerin halini tasavvur edin. Aram’ın bir Ermeni ismi olduğunu da bilgi olarak sunalım.


 

     Kısa bir not da şu asil-yedek yarışmacı olayı. Yedek de olsalar bizdeki tüm yarışmacılar “asil”dir. Olsa olsa asıl, yedek ayrımı vardır. Bir noktanın sebep olduğu bu mana farkını böylece belirttikten sonra uyarıların dikkate alınmasını dilemekten başka yapacak bir şey yok.



     “Mavi Nota Aylık Müzik ve Sanat Dergisi”nin 1. Yıl Eylül-1993 tarihli sayısının 4. sayfasından alınmıştır. - 01.09.1993, Çarşamba




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5808410
Online Ziyaretçi Sayısı:23
Bugünlük Ziyaret :945

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.