16.03.2018 / Taha Akyol - İstiklal Marşı


     “İstiklal Marşı” güftesiyle ve bestesiyle bir bütündür. Yeni beste isteyenler olduğu gibi, yeni bir güfte isteyenler de olmuştu.


 

     1937 yılında Mehmet Akif’in güftesinin yerine yeni bir güfte yarışması için şiir yazanlardan biri de Necip Fazıl Kısakürek’ti.


 

     27 Aralık 1936’daki vefatından önce Mehmet Akif’e gazeteci Hakkı Tarık ile haber gönderen Atatürk, “İstiklal Marşı”nı değiştirmeyeceğini söylemişti. 1937’deki hevesler kağıt üzerinde kalacaktı.


 

     İster yeni güfte, ister yeni beste denilsin, bu teşebbüsler milli marşlarda bulunması gereken “tarihselliğe” zarar verir. “İstiklal Marşı”mız güftesiyle de bestesiyle değişmeden “devam” etmelidir.


 

     Sadece bugün değil, öteden beri “İstiklal marşımız güftesiyle de bestesiyle millidir” görüşünü savunuyorum.


 

     Tarihi Değerler


 

     Yeni bir bestenin yeni bir kutuplaşma yaratmasından da sakınmak gerekir.


 

     Üstelik milli marşlar bando ile tempolu yürüyüş ya da resmigeçit yapmak için değil, saygı duruşu halinde ve huşu içinde dinlenilmek ve söylenilmek içindir.


 

     Fransız milli marşı “La Marseillaise”, içinde kanlı birçok ifadeler bulunan “eski” bir halk türküsüdür. Fakat “Fransız İhtilali”nin, Fransız tarihinin bir ifadesi olarak iki yüzyılı aşkın bir süredir aynen devam ediyor, güftesiyle ve bestesiyle.


 

     Merhum Akif, “Allah bu millete yeniden İstiklal Marşı yazdırmasın” demişti, torunu Selma Ersoy Argon Hanımefendi de şöyle konuştu:


 

     “Allah bu millete bir daha ne güftesi ile ne bestesi ile yeniden ‘İstiklal Marşı’ yazdırmasın. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda bana hak vereceğine yürekten inanıyorum.”


 

     Nokta…


 

     …………………………………………


     Hürriyet Gazetesi - 16.03.2018, Cuma




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5782656
Online Ziyaretçi Sayısı:23
Bugünlük Ziyaret :308

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.