23.01.2019 / İhsan Toksöz - Yeni İşlevsellik Önerileriyle İngiliz Yağ Fabrikası


     Mersin eski otogar binasının yakınında, tren istasyonunun arka tarafında, okaliptüs ağaçları arasında, taş kesme, eski bir metruk yapı var. Binanın yapımına 1853 yılında İngiliz asıllı Levanten Mr. Gold tarafından “Çukurova Bölgesi”nde ekimi yaygınlaşan pamuk ürününün işlenmesi maksadıyla başlandığını, özellikle “Amerikan İç Savaşı” (1861-1865) sırasında faaliyette olduğunu biliyoruz.


 

     Fabrikanın “Whittal” şirketi tarafından elden geçirilerek 1910 yılında “The Mersyna Oil and Cake Mill Co. Ltd.” (Mersin Yağ ve Küspe Fabrikası Ltd. Şti.) adı altında üretim yaptığını, “Birinci Dünya Savaşı” sırasında Mersin’in işgalinden yaklaşık iki yıl önce 28 Temmuz 1916’da denizden bir muhrip tarafından bombalanıp hasar gördüğünü de bilmekteyiz.


 

     Halkın “İngiliz Fabrikası” olarak adlandırdığı bina “Cumhuriyet”in ilanından sonra bir süre “Turyağ” firması tarafından çalıştırılmış, daha sonraları “Ziraat Bankası”na devredilmiştir. 1938 yılına kadar nebati yağ ve sabun fabrikası olarak çalıştırılmış, bu tarihten sonra “Türkiye Yağ Mamulatı Sanayi Limited Şirketi”ne kiralanmıştır.


 

     Bu arada, 21 Nisan 1931 tarihinde “The London Gazette”de çıkan ilandan öğrendiğimize göre, “The Mersyna Oil and Cake Company - Mersin Yağ ve Küspe Fabrikası” ortakları 11 Mayıs 1931 tarihinde “İzmir Rıhtım No. 1” adresinde mukim, “C. J. Giraud & Co. Şirketi”nde toplantıya davet edilmişler ve yabancı şirket tasfiye edilmiştir.


 

     İstanbul’daki “Deniz Astsubay Okulu”, “İkinci Dünya Savaşı” sırasında güvenlik nedeniyle Mersin’e taşınınca içyapı tadilatı yapılarak bu binada eğitim ve öğretimini sürdürmüştür. Sonraları bir süre askeri depo olarak kullanılan bina devredildiği “Turyağ” firmasındaki işletme sorunları nedeniyle 1948 yılında tekrar “Ziraat Bankası”na devredilmiştir.


 

     İngiliz koloniyel tarzda inşa edilen binanın Avrupa’da başlayan “Sanayi Devrimi”nin Anadolu’daki ilk endüstriyel yapı örneklerinden biri olduğunu söyleyebiliriz. 18x24 m ölçülerindeki 432 m2 oturumu olan kesme taş bina, 1500 m2’lik bir arsaya sahiptir. Duvarlarının içinde bulunan, yüksek kalitedeki çelik “putreller” yapının günümüze taşınmasında büyük pay sahibidir.


 

     Uzun yıllar kullanılmayan bina bugün yıkıntı halinde tinercilerin mekanı olmuştur. Yenileme ve yeni bir görevlendirmeyle tekrar Mersin’e hizmet vermenin hayallerini kurmaktadır! *


 

     İngiliz Yağ Fabrikası Binası Modern Resim-Sanat Müzesi Olsun!


 

     Mersin, tarih hafızası olmayan, kentlilik bilinci gelişmemiş, estetik duygusu yitik yöneticilerin ve rant peşinde koşan mülk sahiplerinin elinde yıllardır -çok kısa bir dönem önce kurulmuş yeni bir şehir olmasına karşın- birçok güzel binalarını, sahillerini, güzelim alüvyon ovasındaki verimli bahçelerini yitirmiş bir şehir. En azından kente geldiğim 1979 yılından beri kaybedilenleri ben biliyor ve yazıklanıyorum.


 

     “İngiliz Yağ Fabrikası” binasının özelliklerini bilmiyorum. Şu andaki durumunda nasıl tekrar restore edilebileceği hakkında bir bilgim yok. Ama günümüzde gelişen yüksek yapı teknolojisi ile yapının ayağa kaldırılarak, özellikle geniş oturumu ve arsası ile tekrar kullanıma açılabileceğini varsayıyorum.


 

     Bu konu uzun süredir dost meclislerinde konuşulup değerlendirilmektedir. Ancak yerel yönetimlerin ve kamu kurumlarının  -imkanları ne olursa olsun- bu gibi yapıları korumaları, yer ile yeksan olmadan, kasıtlı olarak yakılmadan-yıkılmadan önce, yeni işlevlerle kent kullanımına sunmaları da bir görevdir diye düşünenlerdenim.


 

     Çok yakın geçmişte yitirilip kaybolan böyle binaların ardından bugün timsah gözyaşları dökenler, zamanında bu konuları kamuoyu önünde tartışmaya açmadan, itiraz etmeden kabullenenler de en azından karar vericiler kadar suçludurlar. Buna ben de dahilim. Yerel yönetim kararları halkın fikri alınmadan bir gecede karara bağlanıp uygulanıyor. Ben kentte yaşayanların kenti ilgilendiren konularda söz sahibi olmalarını, en azından bilgilendirilmelerini diliyorum.


 

     Bu yazıyı yazmama, Prof. Nurseren Tor’un “İngiliz Yağ Fabrikası” yıkıntısı içinde geçenlerde açtığı birkaç saatlik resim sergisi haberi neden oldu. Binanın restore edilerek bir sanat merkezine dönüştürülmesini öneriyordu Sayın Nurseren Tor. Tebrik ediyorum kendisini.


 

     Eylem-İstek-Öneri…


 

     Ses vermek, kendini duyurmak için harika bir yöntem. Tabii karşınızda duyma özürlü, adamsendeci, idare edici kişiler yoksa… Sergi ertesi gün medyada birkaç yerde haber oldu. Oldu da ne oldu? Birileri bu konuyu ilginç bulup not etti mi? Bu kentte kim ne yapar? Bu haberin nerelere ulaşması gerekiyor? Ulaştı mı?


 

     Bu gibi isteklerin-önerilerin ilgililer tarafından okunması ve de günümüz kolaylığı ile inter-aktif olarak yapılacak bilgilendirme-yorumlarla yanıtlanmasını arzu etmekteyiz.


 

     İşte ben de yazayım dedim!… Sayın Tor’un önerisini yerinde buluyor ve tüm kalbimle destekliyorum.


 

     “İngiliz Yağ Fabrikası”nın geniş bir oturumu var. Büyük bir bina, avlusu da değerlendirilebilir. Bina tümüyle yıllardır özlemi duyulan büyük bir “Modern Resim-Sanat Müzesi” olabilir.


 

     Binanın bahçesinde yapılacak -orijinal yapı görünümünü bozmayan- estetik bir konstrüktif ünite “Kafe ve Kent Hediyelik Eşyaları / Sanat Kitapları / Videoları Satış Merkezi” olarak değerlendirilebilir.


 

     Binanın tek amaçlı olarak kullanılması yerinde olacaktır. “Modern Resim-Sanat Müzesi” binaya uygun, en işlevsel öneridir.


 

     Eğer “Mersin Modern Resim-Sanat Müzesi” için başka proje varsa (!) binanın başka işlevlerle kullanılması düşünülebilir. O zaman binanın kat kat işlevlerle hizmet vermesi iyi olacaktır. Katlar, güzel ve modern bir “Sergievi-Butik Konser-Konferans Salonu, Kent Fotoğraf Müzesi, Kelebek Müzesi, Çocuk Kütüphanesi” olarak kullanılabilir.


 

     Bu bina bir “Modern Resim-Sanat Müzesi” olarak büyük bir ihtiyacı giderecek, kent imajına büyük bir katkı sağlayacaktır. En arzulanmayan da binanın bir kamu kuruluşunun kullanımına verilmesi olacaktır.


 

     Restore edilen bir eski binayı yaşatacak, kentliye buna hissettirecek işlev, sanattır.


 

     * Kaynak: Semihi Vural; Pamuğun Çocuğu Mersin/Mersin İskeleleri - MDTO Yayını -2016 (2. Baskı) s. 136-137


 

     Çukurova Gazetesi - 23.01.2019, Çarşamba


     _____________________________________


     http://www.cukurovagazetesi.com/yeni-islevsellik-onerileriyle-ingiliz-yag-fabrikasi-67612.html




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5768411
Online Ziyaretçi Sayısı:12
Bugünlük Ziyaret :657

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.