Doğan Hızlan - Olağanüstü Bir Müzik Gecesi
Cuma akşamı İzmir’de Daniel Gatti yönetimindeki “Kraliyet Concertgebouw Orkestrası”ndan Gustav Mahler’in 5. Senfoni’sini dinledim. Sıcakların bastırdığı günlerde İzmir’e bu konser için geldim.
Orkestra buraya “24. Uluslararası İzmir Festivali” kapsamında gelmişti.
Anımsatmaya gerek var mı bilmem?
“Kraliyet Concertgebouw Orkestrası”, “Gramophone Dergisi”nin dünyanın en iyi orkestraları anketinde birinci sırada yer almıştı.
İcranın mükemmelliğinden söz etmeye gerek bile yok? Derinlemesine kritiği, müzik eleştirmenlerine bırakalım.
Bu yıl festivallerde, İstanbul’da “Viyana Filarmoni Orkestrası”nı, İzmir’de de “Kraliyet Concertgebouw Orkestrası”nı dinledim. İki iyi şef yönetiyordu orkestraları; Ricardo Mutti ve Daniel Gatti.
Gerçekten iki şef de iki orkestra da “iyi”nin ne olduğunu gösterdiler bizlere.
İzmir’e Festival Yakışıyor
24 yıldır “Uluslararası İzmir Müzik Festivali” gerçekleştiriliyor.
İzmir gibi bir kentte bu festival mutlaka olmalı.
Bugün her festival sponsor sıkıntısı çekiyor. Ne var ki İzmir’deki büyük holdingler, ticari ve sınai kurumlar bu festivalin yaşaması için yardım etmeli.
İzmir’de yaşayanlara da görev düşüyor, onlar da bu kentin festivalini yaşatmak sorumluluğunu üstlenmeliler.
“İksev”in (İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı) çalışmalarına, yukarıda saydığım kurumlar ve İzmirliler gerçekten destek vermelidirler. İzmir böylelikle gerçek anlamda büyük bir şehir olduğunu, örnek olduğunu ve diğer üstün özelliklerini sergileyecek, yaşatacaktır.
16 Haziran’da başlayan festival 19 Temmuz akşamına kadar devam edecek.
Festivalin mekanları şöyle:
“Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi”, “Asklepion Tiyatrosu”, “Çeşme Kalesi”, “Efes Celsus Kütüphanesi”, “Efes Odeon”, “Sığacık Kalesi”.
Tarihi mekanlarda müzik dinlemenin, seyretmenin zevkini müziksevere söylemeye ne gerek var.
Cuma akşamı konserden çıkarken bir dinleyici yanıma geldi, konseri dinlediğimiz “Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi”nin yapılış öyküsünü anlattı.
Rahmetli, eski İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Piriştina, yardımcılarını, danışmanlarını toplayıp şunu sormuş:
“Elimizde arsalar var, birkaç düğün salonu mu yapalım, yoksa bir kültür merkezi mi? Bana sorarsanız kültür merkezi derim ama gene de sorumu yanıtlayın.”
Çalışanlar da kültür merkezi deyince, başkan şunu salık vermiş:
“O zaman elimizdeki iki arsayı gidin görün, hangisini uygun görürseniz onu kültür merkezi yapalım.”
* * *
“İzmir Festival Dergisi”nin ve festivalin mottosunu iletmek istiyorum size:
“Festival senin için
Geliyor musun?”
Ben bütün İzmirlilerin bir koro halinde “Elbette!” diyeceklerine inanıyorum.
Hürriyet Gazetesi – 04.07.2010, Pazar
