Dilek Önder - Meğer Süperstar Değil, 'İdeal Kadın'mış...

     Geçen hafta “Ajda Pekkan utangaç olabilir mi?” başlığıyla bir yazı yazmıştım.

     Hani revü kıyafetiyle verdiği konserden sonra “Bakmayın siz benim bu halime, ben aslında çok utangaç bir kadınım” dediği için..

     O yazıda:

     “Ajda Pekkan veya başka bir kadın...

     Ben veya sen...

     Başka hiçbir kadının yaşamadığı kadar zorluklar yaşayan... (...)

     Ve bu mücadelede,

     Hiçbir kadının küfretmediği kadar küfreden

     Hiçbir kadının bağırmadığı kadar bağıran

     Hiçbir kadının pisleşmediği kadar pisleşen

     Hatta hiçbir kadının sevişmediği kadar sevişen o kadın...

     Hala utangaç olabilir mi?

     Hem de bütün kadınlardan daha çok...” demiştim.

     Aslında ben ayakta kalma mücadelesi veren bütün kadınları işaret etmiştim. Ve hatta bu kadınların diğer kadınlardan daha fazla utangaç olabileceğini vurgulamak istemiştim.

     Ama şaşırtıcı bir şey oldu.

     Ayşe Ajda Pekkan’dan (Tam ismi buymuş) noter kanalıyla bir “cevap ve düzeltme metni” geldi. Aslında bu metni zorunlu olmadığım halde yayınlamak istiyorum.

     Çünkü...

     Ayşe Ajda Pekkan bu yazdıklarımı kendisine hakaret kabul etmiş.

     Yani:

     Demek ki Ayşe Ajda Pekkan küfretmezmiş...

     Demek ki Ayşe Ajda Pekkan sevişmezmiş...

     Demek ki Ayşe Ajda Pekkan ya zorlukla karşılaşmamış, ya da karşılaştıklarını hep iyilikle halletmiş...

     Olabilir.

     Tabii ben kendisini tanımıyorum, yakınları daha iyi bilir...

     Şimdi düzeltme metnine gelelim:

     “(...) Bahse konu yazıda eser sahibi, eleştiri ve terbiye sınırlarını aşarak müvekkileye hakaret etmiş, okuyucular ve toplum nezdinde küçük düşürmüş ve bu suretle müvekkilemin şeref ve haysiyetini ihlal etmiştir. İlgili yayım, sanat dünyasında ve kamuoyunda saygın bir yeri olan ve ideal kadın olarak tanımlanan müvekkilemin ismi kullanılarak ilgi çekmek ve gazeteni tirajını artırmak amacıyla yazılan ve gazetecilik etiğiyle bağdaşmayan habercilik ürünüdür.”

     İlginç!

     Hatta şaşırtıcı!

     Her şeye tamam da, belki yanlış anladı belki ben anlatamadım ama...

     Ben bu açıklamada en çok neye takıldım bliyor musunuz?

     Ben hakaret etmediğimi biliyorum da, Ajda Pekkan’ın “ideal kadın” olduğunu bilmiyordum.

     Biz onu “süperstar” bilirdik. Meğer “ideal kadın”mış...

     E, tabii o zaman başka bir şeyi daha merak etmeye başladım:

     Ona süperstar sıfatını halk mı, gazeteciler mi, kim verdi, hatırlamıyorum...

     Şimdi onun yanına bir de “ideal kadın” payesi eklendi. Bunu ilk defa duyuyorum.

     Ama “İdeal kadın nasıl olunuyor?” bilmiyorum.

     Bunu kim tespit ediyor onu da bilmiyorum.

     Kim kendisi için “Ben ideal kadınım” der, onu hiç bilmiyorum...

     Şimdi bu tuhaf değil mi?

     Belki bunun da açıklamasını gönderir...

     Gazete Vatan – 25.06.2010, Cuma




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5785808
Online Ziyaretçi Sayısı:19
Bugünlük Ziyaret :1011

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.