19.11.2010 / Selahattin Duman - Bu Davullar Acaba Kimin İçin Çalıyor?

     Kimin için olacak, medya leşkerleri için.. Kafasını soktuğu internet çukurundan çıkarmayan medya leşkerlerinden söz ediyorum.. İki vakitte bir delinin biri kuyuya bir taş atıyor.. Meselde o taşı akıllılar çıkarmaya uğraşır.. Bizde diğer deliler çıkarmaya çalışıyor..

     Güzel Atatürkümüz’ün sağlığında üzerine laf etmediği konu pek yoktur.. Eğer etmemişse bunun sebebi o konunun henüz güncel hayata girmemiş olmasındandır..

     Temsil, adına “Rugby” dedikleri Amerikan futbolu o vakitler bizde bilinmiyordu..

     Eğer bilinseydi ve şimdi bir Rugby Federasyonumuz olsaydı ihtimal duvarlarından birine Atatürkümüz’ün şöyle bir özlü sözü asılırdı..

     “Şurası muhakkak ki rugby oyunu, Türk gençliğinin şecaat ve mukavemetine en uygun spordur.. Kemal Atatürk.”

     Tabii yukarıdaki sanal özlü söze ecnebi lisaniyatından “Rugby” sözcüğünü ihtiyaçtan ben tıkıştırdım..

     Koskoca “Türk Dil Kurumu” buna bir isim bulamayacak değil elbet.. “Yamuktop Sporu” der çıkarlardı işin içinden..

     ***

     Atatürk’ü her işe bulaştırma hevesimiz bir türkü yüzünden ters tepti..

     Dört beş gündür gazeteleri izliyorum.. Gazeteci Mehmet Yaşin arkadaşımız “CNN Türk”te “Bayram Lezzetleri” adında bir program yapıyor..

     Konuk olarak da sinemanın ağır ağabeylerinden Tarık Akan’ı ağırlıyor.. Laf dönüp dolaşıp Atatürk’e geliyor..

     Tarık Akan, bende Atatürk’ün kendi sesiyle söylediği “Çalınsın Davullar” türküsünün plak kaydı var, deyiveriyor..

     Vaaay! Gazetecilik bombası bu..

     Üstelik bir aydan beri “Atatürkümüz’ün sesi ince miydi kalın mıydı?” tartışmaları yapılırken..

     Ses Meselesi

     Atatürk’ün sesi bize niye dert oldu derseniz, onun kökü taaa eskilere gider..

     O zamanın gazeteleri şimdiki gibi “fotoğraf albümü” olarak çıkmıyordu.. Sinema sınırlıydı.. Millette bir fotoğraf çektirme merakı vardı ama onlar da bir avuç insan..

     Saraylılar, hükümet adamları, askeriyenin paşa takımı, İstanbul’un ekabirleri.. Balkanlar.. Biraz da Gavur İzmir’in levantenleri ile onlara öykünen yerli ahaliden zenginler..

     Anadolu’nun kendi halindeki ahalisi hem saraya asi olan hem yedi düvele başkaldıran Mustafa Kemal’i nereden bilsin?

     Sekiz megabaytlık hayal dünyasındaki Mustafa Kemal, adam azmanı Battal Gazi heybetinde bir yiğit.. Bıyıkları var ki adam asılsa kıl kopmaz..

     Yürürken her adımında bastığı toprak titrer..

     Eee! Bunun bir de arkasında gezdirdiği yaran takımı var..

     İsmet’i, Kazım’ı, Refet’i..

     Hepsi de paşa.. Hepsi de ellam pehlivan kesimli.. Kulaktan kulağa gezinen tevatür böyle..

     Ne zaman devr-i cumhuriyet geldi.. Mustafa Kemal ile yaranı paşaların tasvirleri gazetelerde boy boy basıldı.. Halkın arasına girdiklerinde gözleriyle gördüler..

     Hayal dünyaları allak bullak oldu..

     Atatürk bir yetmiş boyunda.. Onunki iyi.. İsmet Paşa ile Refet Paşa’nın kalpaklı hali bir yetmişe zor yetişiyor..

     Kazım Karabekir deseniz al yanaklı, utangaç yüzlü bir paşa.. Boyu bir altmış beş mi ne?

     Breee! Koskoca cihan padişahını memleketten bu bir karış adamlar mı kaçırdı?

     Bunlar bir de “medeniyetin zagonu budur” deyip bıyıklarını kesmesinler mi? Haydi bıyığı kestiniz..

     Bari Atatürk’ün “Onuncu yıl Nutku”nu radyodan kendi sesiyle vermeseydiniz..

     Ahalinin hayal dünyasındaki son burcu, o ince sesin beş oktavlık titreşimleri yerle bir etti..

     ***

     Aslı yoktur, yakıştırma bir fıkradır.. Ama ahalinin uğradığı hayal kırıklığına bire bir uyar..

     Güya Demirci Mehmet Efe, savaş yıllarında Atatürk’ü istikbal edecek, yani karşılayacak.. Daha evvel Sarı Paşa’yı gören yok..

     Bildikleri kulaktan.. Şöyle pehlivan kesimli, kara yağız, adam azmanı bir paşa.. Konuştu mu sesinin gümbürtüsünden dağlar titriyor..

     Mustafa Kemal trenden indiğinde bakmışlar ki orta boylu, zayıf bir sarışın bir adam.. Şaşıran efeler selam vermişler..

     Paşa’dan gelen “Merhaba..” karşılığı incecik bir ses olmuş.. Bu da ikinci şoklanma..

     Taş Hala Kuyuda

     Bir kahveye, çardak altına buyur etmişler.. Efe “Kahvenizi nasıl alırsınız paşam..” diye sormuş.. Bekliyorlar ki kahve de susuz rakı gibi acı içilsin..

     Paşa “Şekerli..” d eyince son darbeyi yiyen Demirci Efe dayanamamış..

     “Bunu bane yapmeyeceğdin Mustafi Kemal..” deyivermiş..

     Dediğim gibi fıkra yakıştırmadır ama verilen mesaj dört dörtlük..

     İşte bir ay önce çıkan tevatür buna uygundu.. Güya Atamız’ın sesi ince değil pek tokmuş..

     Ardından bu “Çalınsın Davullar” türküsü de delil niyetine sunulmasın mı? Tarık Akan abim elbet hislenir..

     Programa telefonla bulaşanların her birinden ayrı bir ses çıkarken Can Dündar yayına bağlanmış..

     “Yahu” demiş.. “Bu türküyü ben “Yükselen Bir Deniz” belgeselinde kullandım.. Söyleyen de bizim kameraman arkadaş Murat Özer..”

     Türküyü önce birkaç profesyonele söyletmiş.. Beğenmemiş..

     Murat’ın sesinin güzel olduğunu bildiklerinden onu denemişler cuk oturmuş..

     Üstelik Can Dündar aynı türküyü yine Murat Özer’in sesinden “Mustafa” belgeselinde de kullanmış..

     ***

     Ne güzel değil mi? Yanlışlık başladığı yerde bitiyor..

     Bitmesi lazım..

     Tam tersine ertesi gün Can Dündar’ın yazar olarak çalıştığı kendi gazetesi tartışma açıyor.. Hem de birinci sayfadan..

     “Bu ses Atatürk’ün mü?”

     Amiral gemisi “Hürriyet” de peşinde.. Bizim “Vatan” işin aslını elifi elifine yazdı ama o da işe yaramadı.. Medyamıza illa ki tartışma lazım..

     Benim dumura uğrayıp “Bunu bana yapmeyeceğdin medya!” deme ihtiyacını duyduğum yer de orası işte..

     Bu ortak akılla ahalinin hakkına sahip çıkacağız, rejimi kollayacağız he mi?

     Can Dündar kardeşim sussaydı bari.. O konuşunca olan Murat Özer’e oldu..

    Çocuk Balkan havalarından bir kaset doldurur, plağa geçirirdi.. Plağı biraz fazla kullanıp eskittiler mi “Alın size Atatürk’ün sesinden albüm..” olurdu..

     Klibi yapılırdı.. Arkada da Kuvayı Milliyeci kılığına girmiş küpeli oğlan mankenler oynardı..

     Paranın gözüne vururdu.. Yazık oldu..

     Gazete Vatan - 19.11.2010, Cuma




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5789507
Online Ziyaretçi Sayısı:20
Bugünlük Ziyaret :843

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.