04.12.2010 / Selahattin Duman - Asi Olmak İstemiyorsan Bilgi Yarışması Seyretme

     Buradan uyarıyorum.. Özellikle de kitap okuyup, kendisini kültürel anlamda geliştirmeye çalışanları.. Elinize silah alarak dağa çıkmanız bir tek yarışmaya bakar..

     ………………………………………….

     Bu Nasıl Soru?

     1969 yılında, yani bundan kırk bir yıl önce Oktay Akbal’ı oturduğu yerde gazaba getirip, celallendiren bilgi yarışması şimdikilere kıyasla “akademik” bile sayılabilir..

     Lakin o da tahribat yapıyormuş..

     Yarışma galiba liseler arası.. Programı yöneten yarışmacılara soruyor:

     “La Boheme Operası’nın bestecisi kimdir?”

     Dikkat buyurun.. “La Boheme Operası”ndan söz edilen zamanlar.. Demek ki Ferdi Tayfur ve silah arkadaşlarının müziğinden harmanlanarak imal edilen “tahrip kalıpları” o yıllarda daha yıkıcı etkisini göstermemiş..

     Fatih’teki bir okulu temsil eden yarışmacı kızlar soruya cevap veriyor:

     “Giuseppe Verdi’nin..”

     Beklenen alkış yok.. Sunucu sahte bir üzüntü ile kızlara sonucu söylüyor:

     “Cevap maalesef yanlış.. Doğru cevap Monteverdi olacaktı..”

     Sunucunun bu açıklaması yazar Oktal Akbal’ın asabındaki kırılma noktası oluyor.. Konuşmasından anlaşılıyor ki sunucu da soruyu hazırlayanlar gibi doğru cevabı bilmiyor..

     “Cevap Puccini olacaktı..” diyemiyor..

     Bu kadarı bir bilgi insanının çileden çıkmasına yeter.. Oktay Akbal kalemine sarıldığı gibi başlıyor bu yarı resmi cehalete saydırmaya..

     “Kim hazırlıyor bu soruları? Kimdir bu yarışmanın jürisi.. Böylesine cehaleti gençlere sunarsan tabii sokaklara dökülürler.. Zaten gençler baskı altında.. Bir de böyle yarışmada hakları yenirse..”

     ***

     Yukarıda okuduklarınız üstadın bire bir saydırması değil.. Benim aklımın bir köşesinde kalmış yazısından kırk yıl sonra hatırladıklarım..

     Gazete Vatan - 04.12.2010, Cumartesi