Vural Yıldırım - Müziğin Renkleri

     Müzik konusunda belirli bir düşünceye sahip olmayanlar, başlığın ne anlamlarla yüklü olduğunu kestirmekte zorlanabilir. Renk kavramı elbetteki resim alanına göndermelerde daha güçlü bir çağrışım yapsa da, aslında her alanda kullanılabilen çok boyutlu bir kavramdır. Müzikte renk öncelikle sesin ayırt edilebilme özelliğine vurgu yapar. Başka bir değişle renk sesin tınısıdır.

     Müzik sosyolojisi bazında renk kavramını ele aldığımızda farklı kültürlerin müzikleri, müzik üretimleri anlamına gönderme yapar. Ressamın algıladığı renk ile müzisyenin algıladığı renk kavramı arasında sadece fonetik düzeyde bir anoloji kurulabilir.

     Geçtiğimiz ay yeni bir yılın ilk ayı olmasının özelliğinden olsa gerek etkinlikler açısından oldukça dinamikti. Her alanda konserler, “2010 Avrupa Kültür Başkenti” açılışı, yeni filmler vb. etkinlikler sanatseverleri yeterince tatmin etti. Bu etkinliklerin hepsini takip etmenin imkansızlığı da bir o kadar bizleri üzmekte.

     “İsmek Müzik İhtisas Merkezleri”nde Muammer Ketencoğlu ve Muzaffer Özdemir performanslarını paylaştılar. “Bağlam Yayınları Konser Salonu”nda ise “Ayangil Atölye Korosu” vardı.

     Muzaffer Özdemir Kimdir?

     Birçok dergi ve gazetede çeşitli inceleme yazıları ve şiirleri yayımlanan Muzaffer Özdemir, 1987 yılında “20. Yüzyıl Büyük Türk Şiiri Antolojisi”ne, 1989 yılında Behçet Necatigil’in “Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü”ne, 1999 yılında “Cumhuriyetten Günümüze Türk Şiiri Antolojisi”ne alındı. Bugüne kadar onaltı kitabı yayınlanan sanatçının film müziği, belgesel müziği çalışmalarının yanı sıra kendi bestelerini içeren beş de kaseti piyasaya sunuldu. Sezen Aksu, Uğur Yücel, Yalçın Menteş ve daha birçok ünlü isimle çalışan sanatçının bazı şiirleri Edip Akbayram, Hasret Gültekin ve Onur Akın tarafından seslendirildi. Türkiye’de ilk şelpe (elle çalınan bağlama) albümünü yayımladı. Altı enstrüman icat eden Özdemir, bunların içinde “Ta”yı çok önemsiyor. “Ta”; curanın, çöğürün, tamburanın ve divan sazının seslerini aynı anda duyuruyor. Yurt içinde ve 20 kadar Avrupa ülkesinde konserler veren sanatçı, 1998’de “BBC”de, 1998-99’da İstanbul’da “Uluslararası Mistik Müzik Festivali”nde verdiği konserlerle beğeni topladı.

     Muammer Ketencoğlu Kimdir?

     Müzik eğitiminin temelleri ilk ve ortaokul yıllarında “Körler Okulu”nda atıldı. Çalgı olarak akordeonu seçti. 1983 yılında “Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü”nde başladığı eğitimi sırasında değişik ülkelerin halk müziklerine ilgi duydu. Başlangıçta, çağdaş Yunan müziği; Laika ve Rebetika ile tomurcuklanan bu ilgi, yıllar içinde genişleyerek Balkan ve Batı Anadolu müziği ağırlıklı bir temele oturdu. Yaşamını müziğe adamış bir kişi olarak Ketencoğlu, ülkemizde müzik kültürünün gelişmesi için çeşitli çalışmalarda bulunmaktadır. Yaptığı projeler ülkemizde ve dünyada beğeni toplamaktadır. Konferanslar ve dinletiler vererek, halk müziğinin tanınması, korunması ve gelişmesi için çalışmaktadır. “Muammer Ketencoğlu ve Kadın Sesleri Topluluğu”, “Muammer Ketencoğlu ve Zeybek Topluluğu”, “Muammer Ketencoğlu ve Balkan Yolculuğu” projelerinden bazılarıdır.

     “Ayangil Atölye Korosu” ise, Prof. Ruhi Ayangil tarafından amatör müzisyenlerden kurulmuş olan bir korodur. Dört yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen müzikal performanslarındaki ustalık, onları diğer korolardan farklı kılmaktadır. Eserlerin seçimindeki titizlik ve icradaki müzikal beceri, koroyu, amatör atmosferin ötesinde bir oluşuma yöneltmiştir. Koro üyelerinin farklı meslekleri olmasına rağmen, günümüzdeki kaotik ortamın dışında böyle bir sığınma alanlarını yaratmaları, hem kendilerini hem de müzikseverleri sevindirmekte ve umutlandırmaktadır.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5803279
Online Ziyaretçi Sayısı:47
Bugünlük Ziyaret :1091

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.