28.07.2010 / Doğan Hızlan - Alçakgönüllü Bir Nişan Töreni

     Ahmet Kocabıyık’a “Bifa”nın (Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası) konserinin arasında “Avusturya Devlet Bilim ve Sanat Şeref Nişanı” verildi.

     Nişanı Avusturya Cumhuriyeti Federal Bilim ve Araştırma Bakanı Dr. Beatrix Karl’dan aldı.

     Yerini bulmuş ve hak edilmiş bir ödüllendirme.

     Ahmet Kocabıyık, ödülü aldıktan sonra bakın ne dedi?

     “Bu ödülü almaktan onur duydum. Bilim, sanat ve müzikteki işbirliği iki ülkeyi yakınlaştırıyor. Borusan, uluslararası dostluk köprüleri kuran, farklı kültürleri yakınlaştıran müziği ve sanatı desteklemeye devam edecek. Müziğin evrensel dili sayesinde Türkiye Avrupa’ya, Avrupa da Türkiye’ye yakınlaşacak. Kültür köprüsü olmaya devam edeceğiz.”

     “Borusan Holding” şemsiyesi altında Ahmet Kocabıyık, “ArtCenter/İstanbul”, “Efes Vakfı” çalışmalarında da faal görev almaktadır.

     Ahmet Kocabıyık’ın önemli çalışmalarından biri de “Ertuğ&Kocabıyık Yayınları”dır.

     Yayınladıkları, içeriği ve biçimi kaliteli kitaplarla, Türkiye’nin tarihi, kültürel ve sanatsal mirasını bütün dünyaya tanıtmışlardır.

     * * *

     Eksik Salonlar, Başıboş Evler

     Salzburg’da aklıma gelen sorulardan birisi de şuydu.

     Bestecilerin adını taşıyan salonlarda, neleri bulmak istersiniz?

     O besteciyle ilgili bilgi, yaşamına, sanatına da ir kitaplar ve CD’lerini.

     İstanbul’da “Cemal Reşit Rey Salonu” var.

     Diyelim ki bir yabancısınız, müziğe meraklısınız, o salona adını veren kişinin yaşamını öğrenmek, bestelerini dinlemek istiyorsunuz.

     Orada Evin İlyasoğlu’nun Cemal Reşit Rey kitabı ile bir tek CD kaydını bulabilirsiniz.

     Bu yeterli değil ama, yönetimin de kabahati yok. Çünkü ne yazık ki yayın o kadar.

     O’nunla ilgili hediyelik eşya almak istiyorsanız, boşuna çabalamayın, ne kitabı bulabilirsiniz ne de hediyelik eşyayı.

     İzmir’de “Ahmed Adnan Saygun Kültür Merkezi” de gereksinimlerinize cevap veremeyecek halde.

     Çünkü orada da O’nunla ilgili ne kitap bulabilirsiniz ne de CD’lerini.

     Ben müze evlerde de, yazarların kitaplarının satılmasını isterim.

     “Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi”nde, “Sait Faik Abasıyanık Müzesi”nde, “Necati Cumalı Müzesi”nde, onların kitapları sergilenmeli, ziyaretçiler satın alabilmeli.

     Sadece kitaplarını da değil, hakkında yapılmış yayınları, incelemeleri, araştırmaları, belgesel programlarının kayıtlarını...

     Hatta onlarla ilgili hediyelik eşya da olmalı.

     Mozart’ın evine giriyorsunuz, CD’den kaleme kadar nice hediyelik eşya arasında seçim zorluğu yaşıyorsunuz.

     Tıpkı Batı’daki birçok ünlü isim için hazırlanan müzelerde olduğu gibi.

     * * *

     İstanbul’un dağdağasından uzaklaşmak bana çok iyi geliyor.

     Hürriyet Gazetesi - 28.07.2010, Çarşamba




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5803986
Online Ziyaretçi Sayısı:35
Bugünlük Ziyaret :1110

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.