Tebrikler Tuncay Yılmaz!

     Sanatçımız Tuncay Yılmaz, Wolfgang Amadeus Mozart'ın Sol Majör KV. 216 sırasayılı 3 numaralı keman konçertosunu Alexander Rudin yönetimindeki "Moscow Musica Viva Chamber Orchestra"sı eşliğinde kaydettiği bir CD'de seslendirdi.

     DMC (Doğan Music Company) tarafından yayınlanan CD'nin göze çarpan en belirgin özelliği Mozart'ın 250. doğum yılı olan 2006'ya rastlaması ve aynı zamanda yapılan kaydın tamamen canlı olması...

     Çalışkanlığı ile dikkatleri çeken Yılmaz gerek Türkiye'de ve gerekse de yurt dışında arka arkaya verdiği dinletiler ile Türkiye'nin haklı gururu olmakta, yaptığı ve bizzat düzenlenmesine emek verdiği "Alaçatı Keman Okulu" ile bilgi birikimini yeni kuşak kemancılarımıza aktarmaktadır. Geleneksel hale gelecek olan "Alaçatı Keman Okulu" ise yaz küğ okullarına tamamen farklı bir bakışı beraberinde getirdiği için yenilikçi bir tavır sergilemekte. Bunların dışında Tuncay Yılmaz mücadeleci, ancak zarif kişiliği ile kendisini izleyen yeni değerlere ışık tutmaktadır.

     Yukarıda bahsi geçen CD ise Tuncay Yılmaz'ın en yeni ürünü olarak karşımıza çıkıyor; dünyaya bir Türk sanatçının doldurduğu CD ile Mozart yılına katkıda bulunabileceğini ispatlayan Yılmaz'ı bu nedenle ayrıca kutlamak gerekir. Dünya kültür yaşamından çok uzaklara savrulmuş ülkemizin uygarlık çizgisinden kopmak istemediğinin canlı bir kanıtı olarak bu kayıt karşımızda duruyor ve biz gerçek Atatürkçülere büyük bir motivasyon kaynağı oluşturuyor.

     Gerçekten de son yıllarda olup bitenlere baktığımızda yetmiş milyonu çoktan aşş toplumumuzda sanatçılarımızın nerede durduğuna eleştirel bir gözle bakmakta yarar bulunuyor. Ülkemizde artık dünya standartlarına ulaşabilecek seslendirme sanatçılarının mevcut okullar vasıtasıyla yetiştirilebileceği büyük bir tartışma konusudur; ayrıca yeterli sayıda bağdar bulunmamakta, mevcut konservatuvar eğitim sistemiyle de artık bağdar yetişebilmesi tesadüflere bağlı görünmektedir. İşte bu karanlık tablo içerisinde ancak kendini yetiştirebilen ve bozkırda bir filiz gibi yeşerenlerle yetinmek durumunda kalmaktayız.

     Tuncay Yılmaz İzmir ve Ankara Konservatuvarlarında Candan Nicolai ve Engin Eralp tarafından yetiştirildi ve daha sonra Avrupa'da uzun bir dönem Joshua Epstein ile çalıştı; geldiği nokta ile yetinmeyip binbir fedakarlıkla yurt dışında eğitimine devam ederek kendisine seçkin bir yer edindi. Yılmaz, uluslararası planda yalkın sanatçı olarak aktivitelerini sürdüren ender isimlerimizden olması nedeniyle de ayrı bir önem taşımaktadır. Artık sanatçı yetiştirmek ve yeni sanat kurumları açmak gibi bir devlet politikasının olmadığı, mevcut kurumların iyileştirilmesi ve reorganizasyonuna gidilmesinin mümkün görmediği günümüz ortamında kendi kendisini aşmaya kararlı insanların hala var olabilmesi gelecek ile ilgili kaygılarımızı bir nebze olsun gidermektedir. Bizlere umut aşıladığı ve üretmeye devam ettiği için Tuncay Yılmaz'a ne kadar teşekkür etsek azdır. O ve O'nun gibilerinin yaktığı uygarlık ateşi söndürülmemelidir.

     CD'de yer alan orkestra "Moscow Musica Viva Chamber Orchestra" ise çok değerli bir sanatçının yönetiminde Tuncay Yılmaz'a eşlik etmiştir. Piyanist, viyolonsel sanatçısı ve yönetken olarak bir deha kabul edilen Alexander Rudin'in Tuncay Yılmaz'la oluşturdukları dengeli yaklaşım, titiz cümleleme ve partiturdaki tüm unsurların dikkatle irdelenmesi yönetken ile yalkıcı arasındaki derin kontaktı hemen belli etmektedir. Orkestranın balansa son derece dikkat eden ve kemana özgürlük veren tutumu kayıt yapılan orkestranın da sanatçıyla büyük bir uyum içinde olduğunu ortaya koymaktadır. Bu arada Tuncay Yılmaz'ın performansı CD'yi dinlerken kulaklarımızı hemen kemana çevirmemize yol açmakta olup, sanatçının Mozart yorumunda kendi kişisel üslubunu kesin bir kararlılıkla sergilemesi alışageldiğimiz Mozart çalışlarından farklı bir derinliğe bizi alıp götürmektedir. Bu kişisel çizgiyi kararlılıkla ortaya koyabilmek ise her çalgıcıya nasip olmayan bir özgüvenin küğ yoluyla ortaya konulması anlamına gelmektedir.

     Biz sanatseverlere ve sanat uygulayıcılarına düşen en önemli görev bu CD'yi alarak kitaplığımızın en değerli köşesine yerleştirmek, defalarca dinleyerek Tuncay Yılmaz'ı takdir duyguları ile alkışlamaktır. DMC tarafından yayınlanan bu CD'nin benzerlerinin kamuoyuna sunulması da bizlerin naçizane bir talebi olup gerek DMC'nin ve gerekse diğer şirketlerin Türk seslendiricilere, yönetkenlere ve Türk orkestralarına CD doldurtması Türk küğ sanatına yapılabilecek en büyük iyilik olacaktır.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5771585
Online Ziyaretçi Sayısı:47
Bugünlük Ziyaret :1066

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.