20.06.2013 / Celil Hakan Çuhadar - Leipzig Çapulcuları


     Farkında olduğunuz gibi şu günlerde pek çok müzikal yaratı girdi güncel müzik dağarımıza. Yeni besteler, uyarlanmış, sözleri başkalaştırılarak yeniden söylenen şarkılar, türküler vb. pek çok yaratı girdi dünyamıza.


     Fazıl Say’ın “İnsan İnsan” adlı eseri, “Boğaziçi Caz Korosu”nun “Gezi Parkı” protestoları için “Çapulcular Oldu mu?” adlı uyarlaması ve “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı” mezunlarından Deniz Tahberer’in de Kanada’nın Vancouver kentinden, kendi besteleyip arkadaşı ile birlikte seslendirdiği “İki keman için Leipzig Çapulcuları” (Leipzig Depredators) vb. adlı eserleri, Türkiye’deki protestolardan esinlenerek üretilmiş, bir anlamda protest müzikler olarak müzik yaşantımıza yeni girdiler. Aslında bakarsanız müzik tarihinde pek çok bestecinin eserlerini hep daha buhranlı, zor zamanlarında ortaya koyması gibi bir gerçeklik de var. Türkiye’de yaşadığımız bu olaylar da müzikçilerin yaratıcılıklarını kamçılıyor olsa gerek...


     Bu arada günlük eşyalardan oluşan yeni vurmalı çalgılar da katıldı müzik yaşantımıza. Müzik dilinde vurmalı çalgıların diğer bir adı perküsyondur. Perküsyon ya da vurmalı çalgılar, müzikte ritim yapısı kurmak için kullanılır. Ritim ise eski Yunanca da “akış” anlamına gelmektedir. Değişen değişik uzunluktaki vuruşların ortaya çıkardığı ses bütünlükleri ve serileridir. Modern müzikte ritim yapıları, genellikle perküsyon aletleriyle icra edilir. Üzerine elle veya başka bir cisimle vurularak, çalkalayarak, sürtülerek veya ovularak ses elde edilen her obje vurmalı çalgıdır. Bu bağlamda “İstanbul Taksim”deki “Gezi Parkı” direnişi de kendi vurmalı çalgılarımızı yaratma olanağı sundu Türk insanına. Çocuk müziğinde bazı vurmalı çalgılar “Orff Çalgıları” olarak adlandırılmaktadır ki; buradan hareketle kendi “Orff Çalgıları”mızı da güncelledik desek pek hata etmiş olmayız sanırım.


     MeTAVAlefon = MetalTAVAya; sert kaşıkla (ahşap/metal fark etmez) vurarak, insan sesine de eşlik edebilme niteliğinde olan vurmalı bir çalgıdır. Eğitim müziği dağarcığının ilk sayışması da “Tencere Tava, Hep Aynı Hava isimli 9/8’lik şarkısıdır” diye müzikçi sevgili dostum Levent Yüksel, “Facebook”daki duvarında bu bilgileri arkadaşlarıyla paylaşmaktaydı. Ben de sizlerle.


     Bu sayfada sizlerle “Çukurova Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”ndan coşku veren güzel haberler de paylaşmak istiyorum. Ulusal ve uluslararası başarılara imza atan çok yetenekli öğrencilerimizin ulusal basında fazlaca yer almayan başarılarını paylaşmak, onları sizlere tanıtmak büyük bir zevk olacak benim için. Hazır konservatuvarımız demişken, bizim için elinden gelen yardımı esirgemeyen üniversite yönetimimize, “Çukurova Üniversite”mizin sayın Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar hocamıza teşekkürlerimi de iletmek isterim.


     Paylaşmak dileğiyle, müzikle ve sağlıcakla kalın.


     http://cukurovaturk.com sitesinden alınmıştır. - 20.06.2013, Perşembe




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5782135
Online Ziyaretçi Sayısı:15
Bugünlük Ziyaret :890

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.