Şa
“İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni”dir. “İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü”nden mezun olan Şahin, çeşitli üniversitelerde tiyatro konusunda dersler vermiştir. “İstanbul Şehir Tiyatroları”nda, değişik yıllarda “Yönetim Kurulu Üyeliği” ve “Başdramaturg” görevlerinde bulunmuştur.
İstanbul’da doğan sanatçı, piyano öğrenimine beş yaşında Rana Erksan ile başlamıştır. 1977 yılında eski adı “İstanbul Belediye Konservatuvarı” olan “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”na Meral Yapalı’nın öğrencisi olarak girmiştir. “İstanbul Özel Alman Lisesi” mezunu da olan Eser Bilgeman Şakir, “Piyano Sanat Dalı”nda lisans, yüksek lisans ve sanatta yeterlik çalışmalarını, “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda yüksek başarıyla tamamlamıştır. Eğitimini sürdürürken Dimitri Baschkirov, Hans Leygraf, Vitali Margulis, Mikhail Vorskerzenski, İdil Biret, Sergei Dorensky ve Hüseyin Sermet’in ustalık kurslarına da aktif olarak katılmıştır. 1993 yılında “British Council”in düzenlemiş olduğu “Yılın Genç Müzisyeni Yarışması”nda aldığı ikincilik ödülü sayesinde 1994 yılında Londra’da Irina Zaritskaya ile çalışmıştır. 1986 yılında İstanbul’da düzenlenmiş olan “Jugend Musiziert” (Genç Küğcüler) yarışmasında ikincilik, 1988 yılında Yunanistan’da düzenlenmiş olan aynı yarışmada ise birincilik ödülü kazanmıştır. Sanatçı 1997 yılında bir Türk kadın bağdarın yaratılarını çalmak üzere Atina’ya davet edilmiştir. Yüksel Koptagel’in eserlerinden oluşan bu dinleti, diğer ülkelerden davet edilen başka sanatçıların çaldığı eserlerle beraber bir compact disc haline getirilmiştir. Ayrıca İstanbul, Ankara, Bursa, Mersin, Denizli, Selanik, Atina, Nürnberg, Berlin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin seçkin dinleti salonlarında yalkın, oda küğü ve orkestra eşliğinde dinletiler vermiş, radyo ve televizyon izlenceleri yapmıştır. Eser Bilgeman Şakir, 2015 yılında “Ulusal Vedat Kosal Piyano Yarışması”na jüri üyesi olarak davet edilmiştir. 2016 ve 2017’de “11. Uluslararası Pera Piyano Yarışması”na jüri üyesi olarak davet edilmiş ve festival kapsamında bir ustalık kursu da vermiştir. 2016 yılında Makedonya’da düzenlenen “Ohrid Pearls Uluslararası Piyano Yarışması”na ve 2017’dede Bulgaristan Sofya’da “Viva Piano Uluslararası Piyano Yarışması”na jüri üyesi olarak davet edilmiştir. Sanatçı konsertistliğinin yanı sıra, yarınlarımızın başarılı piyanistleri olmaya aday çok sayıda genç küğcü yetiştirmeye devam etmektedir. Eser Bilgeman Şakir’in öğrencileri, pek çok önemli ulusal ve uluslararası yarışmada ödüllere layık görülmektedirler ve seçmelerde orkestralarla yalkıcı olarak çalmaya hak kazanmaktadırlar. Sanatçı, 1990 yılından beri çalışmakta olduğu “İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı”nda, öğretim üyesi olarak görevini 2007 yılından itibaren profesör ünvanı ile sürdürmektedir. Ayrıca 2009 yılından itibaren aynı kurumda “Piyano Anasanat Dalı Başkanlığı” görevini de üstlenmiştir.
Şakon:
Eski bir İspanyol kırını. Klasıl tarzdaki ardışlarda genellikle bir ana konu üzerine kurulan başkamalar serisi. Bkz. Chaconne.
(Jap.) Japon halk küğü çalgısı. “Baçi” adı verilen bir mızrap ile çalınır, üç tellidir. Onaltıncı yüzyılda Güney Japonya’da ilk kez görülmüştür. Şamisenler çeşitli biçimlerde üretilirler ve genelde teatral çalışmalarda kullanılırlar. Bir bakıma “banjo”ya da benzetebileceğimiz bu çalgı “bunraku” ve”kabuki”ye eşlik etmek amacıyla kullanılır. Bkz. Samisen, Shamisen. Baçi. Banjo. Bunraku. Kabuki.
24 Temmuz 1981 tarihinde Sivas’ta doğan türkücü ve oyuncu Onur Şan 2000 yılında “Ankara Devlet Konservatuvarı”nda öğrenciydi. 2004 yılında türkücü olmaya karar verdi ve “Türkülerin Prensi” diye anıldı. Seda Sayan’la evlendikten sonra 2. albümünü çıkardı. “Akasya Durağı” dizisinde Seyit karakterini canlandırdı.
Şangırtı:
Tabak, bardak, şişe vb.nin birbirlerine ya da başka yerlere çarparken veya çarpıp kırılırken çıkardıkları seslere “şangırtı” denilir. Eş anlamlı kelimeler: şangır şungur. Bkz. Şıngırtı.
Şark Bülbülü:
Ses sanatçısı Celal Güzelses'e Mustafa Kemal Atatürk tarafından verilen ikincil isim. Mustafa Kemal daha 1917 yılında Celal Güzelses ile tanışmış ve şarkılarını dinlemiş, güçlü ve güzel sesinden çok etkilenmiş ve sanatçıya "Şark Bülbülü" unvanını vermişti. Bkz.: Güzelses, Celal.