F

F:

1. (İng., Alm.) Fa. Fa notası. Fa sesi.

2. (İt.) Forte'nin kısa yazılışı.Forte Simgesi

Fa Açkısı:

Dizek çizgilerinden herhangi birini istediğimiz herhangi bir sese tahsis etmemiz olanaklıdır. Demek ki, yedi ana sese sahip olduğumuza göre tek bir çizgiye yedi farklı nota ismi vermemiz kuramsal açıdan mümkündür. Bu durumda seslerin her birini anlatmak ve bu çizginin hangi sese verildiğini belli etmek için değişik sembollere, yani birbirinden farklı çizilmiş açkılara gereksinim duyacağımız açıktır. Her ne kadar yedi açkı kullanımı kuramsal olarak mümkünse de yalnızca üç açkı kullanımı sadeleşme ve algılama kolaylığı nedeniyle uygulamaya geçmiş bulunmaktadır. Bunlar da fa, do ve so(l) açkılarıdır. Bu üç açkı içerisinden her bir açkıyı temsil eden semboller dizeğin farklı çizgilerine konularak o çizgi istendik sese ayrılmış olur. Örneğin, dördüncü çizginin “fa” sesine verilmesi gerekirse o çizgiye “fa açkısı” konulması yeterli olacaktır. Bu açkının üst tarafındaki kıvrımının ucu dördüncü çizginin üzerine gelmelidir:

Fa Açkısı

Fa Açkısına Göre Notaların İsimlendirilmesi:

Dördüncü çizgiye “fa açkısı”nı koyunca, bu çizgiyi “fa çizgisi” olarak kabul etmiş olduk. Öteki sesler de bu kabul edilmiş duruma göre yerleştirilir:

Fa Açkısına Göre Notaların İsimlendirilmesi

Böylece, do sesinden başlayarak yedi ana sesimizi dizek üzerine “fa açkısı”na göre şöyle yerleştiririz:

Fa Açkısı İle Yedi Ana Sesin Dizek Üzerine Yerleştirilmesi

Dizeğin tüm çizgi ve boşluklarını nota yazmak amacı ile kullanırsak “fa açkısı” ile yazılan notalar toplu bir şekilde şöyle sıralanırlar:

Fa Açkısı İle Dizekteki Tüm Sesler

Fa Majör Gamı, Fa Majör Dizisi:

Bkz. Büyük Fa Dizisi.

Facile:

(İt.) Kolayca. Kolay. Kolaylıkla.

Facilemente:

(İt.) Kolayca, kolaylıkla, kolay şekilde.

Fade:

(İng.) Hafifleyerek, sönerek, kaybolarak. Söndürerek. Gözden kaybolarak. Giderek daha az işittirerek. En sonunda duyulmayacak düzeye kadar indirerek.

Fadiyez Majör Gamı:

Bkz. Büyük Fadiyez Dizisi. Fadiyez Majör Aşıtı.

Fado:

(İsp.) Portekiz halk çığırgısı. Portekiz halk şarkısı.

Fagot:

U tarzında eğik, çift ağızlıklı, perdeli tahta üflemeli çalgı. Ağızlığı yan yatmış soru işareti biçimindedir. Ağaç üflemeli, bas sesleri çalan kamışlı bir orkestra ve yalkıcı çalgısı. Bkz. Fagotte.

Fagotte:

(Fr.) Bkz. Fagot.

Fahte:

(Ar.) Klasıl Türk musikisinde 20 (yirmi) zamanlı bir büyük usul. Dört semai ve dört nim sofyandan bireşmedir.

\ Falay, Muvaffak:

Trompet ustası Muvaffak Falay küğ yaşamına 1942 yılında Kuşadası’nda başladı. “Maffy” ismi ile de bilinen sanatçı Kuşadası Belediyesi’nin tarihi bandosundan yetişmiş ünlü bir caz ustasıdır. Falay’ın babası Kuşadası ziraat müdürü Fuat Falay idi. Kendisi ise o zamanlar İzmir Karşıyaka’da oturuyordu. Annesi işleri nedeniyle sürekli Ankara’ya gittiğinden Falay sıklıkla babasının yanına, Kuşadası’na gitmekteydi. O zamanlar hayli küçük bir yer olan Kuşadası’nda babası Fuat Falay sürekli görev başında olduğu için Muvaffak arkadaşlarıyla dışarıda oynamaya çıkardı. Her zaman gidip bahçesinde oyunlar oynadığı kahvenin içinde bir gün kocaman kilitleri olan, zincirlerle çevrelenmiş bir dolap gördü. Küçük Muvaffak Falay içinde çalgıların saklandığı bir dolap keşfetmişti. İşte caz sanatçısı “Maffy”nin cennet gibi bir yer olan Kuşadası’nda küğe başlamasının öyküsü kendi anlatımıyla böyle olmuştu.

Falsch:

(Al.) Yanlış, falso, bozuk. Falsolu. (Bkz.) Falso, Faux, Fausse.

Falso:

(İt.) Sahte. Yalan, yanlış. Doğru olmayan. Dilimize iyice yerleşmiş bulunan bu terim Tanzimat döneminde İtalyanca’dan gelmiştir. Her alanda kullanılmaktaysa da küğ yaşamında pek sık karşımıza çıkmaktadır. Örn.: Falso ses, falso basış, falso çalış, falso düzenlenmiş (akortlanmış) çalgı v.b. Bunlar sırasıyla şöyle açıklanabilir: Yanlış basılan ses (entonasyon sorunu yaşanması, yani temiz çalınmayan ses), hatalı basış (elçinde ya da pistonda hatalı parmak basımı), yanlış seslendirme, çalgı akortlanırken (yani düzene getirilirken) doğru düzenin temin edilememesi... “Falso” teriminin bu yolda kullanılmasındaki amaç, bunların istenilen ve uygun doğruluk şartlarına uygun olmamalarıdır. “Falso”, kavramsal olarak “doğru olan”ın tersidir ve “bozuk” demektir. (Doğru X Yanlış). Bozuk ses, bozuk söyleyiş, bozuk çalış, düzeni bozuk çalgı. Tersi: Falsosuz, düzeneği doğru kurgulanmış, parmağın doğru yere basılışı. Bkz. Faux, Fausse, Falsch. Falso Beşli.

Falso Beşli:

Günümüzde “eksik beşli” olarak isimlendirilen aralık için eskiden “falso beşli” denmekteydi. Bu terimi tarihte ilk kullanan Jean-Philippe Rameau olmuştur.

Fandango:

Ölçü başına üç vuruşlu ve canlı karakterde bir İspanyol dansıdır.

Fanfar:

Bakır üflemeli çalgıların bir kısmı ile vurmalı çalgıların kısıtlı sayıda seçilmiş olanlarından bireştirilen ve açık havada küğ yapması amaçlanan topluluğun ismidir. Törensel etkinliklerde yer alır ve izleyicilerin dikkatini çekerek belirlenmiş hedef kitleden beklentileri artırmayı sağlar.

Fanfare:

(Fr.) Mızıka takımı. Bando. Bando küğü. Tantana, tantana yapmak, gürültülü bir şekilde çalmak. Fanfara. Başta trompet ve kornolar gelmek üzere maden alaşımlı çalgılar grubu. Böyle bir gruptan üretilecek küğ seslenmesini betimlemek üzere herhangi bir çalgıya ya da çalgı grubuna yazılan küğlere verilen isim.

Fantaisie:

(Fr.) Fantezi, düşlem.

Fantasia:

(İt.) Bkz. Fantezi. Fantaisie. (di Fantasia) Hayal.

Fantastik:

Hayali, mantıksız, garip, acayip. (Bkz. Berlioz, Hector: “Fantastik Sinfoni"). (Bkz. Fantastik Sinfoni: "Berlioz, Hector").

Fantezi:

Biçimlere pek bağlı olmadan yazılan eserler, formlara bağlı kalmadan serbest olarak yaratılan bağdalar. Belirli bir kuruluş biçimi olmadan yazılan bağda türü. Bkz. Fantasia.

Farandol:

Büyük bir olasılıkla Eski Yunanlılardan alınmış olan bir Fransız kırınıdır. Bu kırında oyuncular topluluk halinde bir araya gelerek elele tutuşurlar ve uzun bir zincir oluştururlar. Küğ eşliğinde yavaşça ya da koşarak yürüyüş yapılır. Bu kırında beş ayrı figür kullanılır ve kırına eşlik eden küğ 6/8’lik metrik sistemdedir. Bazı bağdarların yaratılarında bu kırının unsurlarının yer aldığı bilinmektedir. Bkz. Farandole, Farandula, Farandola.

Farandola:

(İt.) Bkz. Farandol, Farandole, Farandula.

Farandole:

(Fr.) Bkz. Farandol, Farandula, Farandola.

Farandula:

(İsp.) Bkz. Farandol, Farandole, Farandola.

\ Farrés, Osvaldo:

Küba’lı bağdar. 1903 yılı Ocak ayının 13’ünde Las Villas’a bağlı küçük bir kasaba olan Quemedo de Guines’de dünyaya geldi. Yazdığı şarkılarla pek tanındı. En iyi bilinen bağdaları arasında “Quizas, Quizas, Quizas” (Perhaps, Perhaps, Perhaps - Belki, Belki, Belki) ve “Acercate Mas - Yaklaş” ile “En El Mar - Denizde” bulunmaktadır. Bunların yanısıra “Tres Palabras - Üç Kelime”, “Toda Una Vida - Bir Ömür Boyu” ve “Madrecita - Anne” isimli şarkıları da sanatçının önemli yaratıları arasında yer almaktadır. Üretken bir isim olan Osvaldo Farrés “Madrecita - Anne” şarkısını annesinin anısına yazmış ve bu şarkı Latin Amerika’da “Anneler Günü” şarkısı olarak kabul görmüştür. Farrés’in yazdığı şarkıları söyleyen ve değirmilere kaydeden isimler arasında Doris Day, Nat King Cole, Natalie Cole, Eydie Gorme, Pedro Vargas, Raquel Bitton, Charles Aznavour, Luis Miguel, Maurice Chevalier, Sara Montiel, Olga Guillot, John Serry Sr., Cake ve daha çok sayıda isim vardır. Charlie Haden’in 2001 “Grammy” ödüllü albüm’ü “Nocturne” içerisinde “Tres Palabras - Üç Kelime”de vardır. 1962 yılında Osvaldo Farrés ve eşi Fina del Peso Farrés Küba’dan ayrılarak ABD’ye yerleştiler ve sanatçı bir daha Küba’ya dönmedi. 1985 yılı Aralık ayının 22’sinde New Jersey’de sonsuzluğa göç etti.

Fascilla, Roberto:

İtalyan asıllı kırın düzencisi ve kırıncı olan Fascilla bir zamanlar "La Scala" balesinin baş yalkıcısı olarak kırınmıştı. "İstanbul Devlet Opera ve Balesi"nde de "Tangolar" isimli bir balenin hem kırın düzenini yaptı ve hem de sahneye koydu.

Fastoso:

(İt.) Debdebeli ve muhteşem bir ifade ile.

\ Fauré, Gabriel:

 Tam adıyla Gabriel-Urbain Fauré. Fransız bağdar, orgçalar, piyanist ve küğ öğretmeni. 12 Mayıs 1845 tarihinde güney Fransa’da bulunan Pamiers’de dünyaya geldi. Kültürlü, ama küğcü olmayan bir ailenin çocuğuydu. Toussaint-Honoré Fauré (1810-85) ve Marie-Antoinette-Hélène Lalène-Laprade (1809-87)'ın altı çocuğundan en küçüğü ve beşinci oğluydu. Fransız çağdaş küğünün gelişimini derinden etkileyen incelikle işlenmiş ve zarif küğlerin yazarıdır. Küğsel anıklığı daha çok küçük yaşlarında ortaya çıktı. İsviçreli bağdar ve küğ adamı Louis Niedermayer bu çocuğu daha ilk dinlediğinde hemen öğrencisi olarak kabul etti. Böylece daha dokuz yaşında "Paris Küğ Okulu"nun öğrencisi oldu. Burada kilise org çaları ve koro yönetkeni olmak için eğitim aldı. Fauré, Camille Saint-Saens ile piyano çalıştı. Saint-Saens bu genci Franz Liszt ve Richard Wagner küğleri ile tanıştırdı. Saint-Saens ile yaşamı boyunca süren bir arkadaşlık kurdu. Henüz öğrenci iken, 1863 yılında Fauré ilk bağdasını yayınlama olanağı elde etti: Piyano için yazdığı "Trois Romances sans Paroles - Sözsüz Üç Romans" bağdarın ilk büyük başarısı oldu. 1865 yılında mezun olduğunda bir orgçalar ve öğretmen olarak ortalama bir yaşamı vardı. Öğretmenlik yaptığı için bağdama yapmaya çok az zaman ayırabiliyordu. Bağdamaya ayırdığı bu kısıtlı zaman dilimi ileriki yıllarda da devam etti. Kilise orgçaları ve "Paris Konservatuvarı" öğretmeni ve yöneticisi olduğu için zaman kısıtlılığı hep en büyük sorunu oldu. Ancak yaz aylarında kırsalda ya da deniz kenarında tatil geçirmesi sayesinde zamanının daha çoğunu bağdamaya ayırabilmekteydi. 1896 yılında sanatçı Paris’te bulunan "La Madeleine" kilisesinde orgçalar olarak işe başladı. Yine aynı yıl "Paris Konservatuvarı"nda bağdama öğretmeni oldu. 1905 yılında Théodore Dubois’nın ardılı olarak bu okulun yöneticiliğine getirildi. Bu görevi 1920 yılına dek sürdürdü, ancak yaşamının son yirmi yılında giderek işitme duygusunu yitirdi ve sonunda tam olarak sağır oldu. Bu arada sağlığının giderek bozulması nedeniyle bu görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Yetiştirdiği öğrenciler arasında Maurice Ravel, Georges Enescu ve Nadia Boulanger gibi çok önemli isimler bulunmaktadır. Yazdığı küğler son derece rafine bir duyarlılıkta olup çok çeşitli biçimlerde yazmıştır. Ses için kaleme aldıklarının yanı sıra oda küğleri de bağdamıştır. Yüzden fazla ırsal parça bağdayan sanatçının en önemli ırsal yaratıları arasında 1865 yılı civarında yazdığı düşünülen “Apres un Reve - Bir Rüyadan Sonra”, 1884’te ortaya koyduğu "Le Roses d'Ispahan - İsfahan'ın Gülleri" ve 1891-1892 arasında oluşturduğu "La Bonne Chanson - Güzel Şarkılar" ile 1922 tarihini taşıyan "L'Horizon Chimerique - Düşsel Ufuklar" bulunmaktadır. Bu son ikisi ırsal döngülerdir. Sanatçı piyano dağarını bir dizi son derece özgün ve zarif işlenmiş eserle zenginleştirdi; bunlardan 13’ü noktürn, 13’ü barkarol ve 5’i empromptü olup en iyi bilinenleridir. Fauré önce yalkın piyano için 1877-1879 arasında kaleme aldığı "Ballad"ı daha sonra 1881 yılında piyano ve orkestra yaratısı olarak tekrar düzenlemiştir. Ayrıca keman-piyano ikilisi için iki adet sonatı bulunmaktadır. Yine keman-piyano için 1880 yılında bir "Berceuse - Ninni" ortaya koymuştur. 1880 yılında viyolonsel-piyano için yazdığı "Elegie - Ağıt" isimli eserini 1896 yılında orkestra için düzenlemiştir. Sanatçının viyolonsel ve piyano için iki sonatı ve oda küğü eserleri sıklıkla yorumlanan ve kayda alınan küğlerdir. Fauré teatral alana pek ilgi duymadı, ancak Maurice Maeterlinck’in "Pelléas et Mélisande" (1898) yanı sıra iki lirik dram, "Prométhee" (1900) ve "Pénélope" (1913) dahil olmak üzere birkaç oyun için rastlantısal küğler yazdı. Salt orkestra için yazdığı birkaç eseri arasında "Masques et Bergamasques" (1919) bulunmaktadır. Yalkın sesler, koro, orkestra ve org için 1887 yılında bağdadığı "Messe de Requiem" sanatçının en sık seslendirilen yaratıları arasındadır. Fauré, geleneksel küğ formlarına derin bir saygı duyduğunu her zaman belirtse de bunları cüretkar bir armonizasyon ve yeniden yaratma tazeliği ile harmanlamaktan kaçmadı. Bunu sadelik içinde fakat ani modülasyonlarla gerçekleştirdi. Bu, adeta bir devrim olarak Fransız küğünde daha ileri yeniliklerin yolunu açmıştır. Fauré’nin küğü romantizmin sonu ile modernizmin 20. yüzyıldaki ikinci çeyreği arasında bir köprü oluşturmuştur. Doğduğu yıllarda Chopin hala yaşıyordu, öldüğü yıllarda caz ve "İkinci Viyana Okulu"nun atonal küğü işitilmeye başlanmıştı. Gabriel Fauré 4 Kasım 1924 tarihinde Paris’te yaşama veda etmiştir.

Fausse:

(Fr.) (Bkz.) Falso, Faux, Falsch.

Fausse relation:

(Fr.) Yapma ilişki, yapmacık ilinti. Yapay ilgi, aykırı ilgi. Yapay bağıntı, yapmacık nakil.

Faux:

(Fr.) (Bkz.) Falso, Fausse, Falsch.

\ Fayez, Semra:

Ankara’da doğdu. Lise öğreniminden sonra 1982 yılında “Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü”ne girdi. Dört yıl boyunca Nuray Özen’le keman çalıştı. 1986 yılında mezun olduktan sonra keman çalışmalarına iki yıl Ömer Can’la, altı yıl da Oktay Dalaysel’le devam etti. Altı yıl süreyle çeşitli özel ve devlet okullarının ilk kısımlarında küğ öğretmenliği yaptı ve bu yıllarda keman öğretmenliğini özengen keman eğitimi alanında sürdürdü. Daha sonra 1992 yılında açılan “Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Öğretmenlik Sınavı”nı kazanarak, “Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi”ne keman öğretmeni olarak atandı. 1995 yılında "Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı"nda yüksek lisans öğrencisi oldu ve üç yıl süreyle Ali Uçan’la keman çalıştı. Saadettin Ünal’ın danışmanlığında "Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Hazırlık Sınıfı Keman Dersi Uygulamalarının İncelenmesi" konulu yüksek lisans tezini yaptı. 2000-2002 yılları arasında "Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü"nde "Müzik Öğretimi" dersleri verdi. Keman eğitimiyle ilgili gözlem, inceleme ve araştırmalar yapmak üzere "Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi Oda Orkestrası"yla birlikte birçok Avrupa ülkesinde bulundu ve "Moskova Devlet Konservatuvarı"nda "Rus Keman Ekolü"nü inceledi. 2010 yılında kurulan "MÜZED (Müzik Eğitimcileri Derneği) Orkestrası"nın kuruluşunda yer aldı ve bir yıl süreyle başkemancı olarak çalıştı. Semra Fayez 18 yıl "Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi"nde keman ve orkestra öğretmeni olarak çalıştıktan sonra 2010  yılı Ağustos ayında emekli oldu. 2011 yılından beri çalışmalarını "Ankara CAKA Keman Okulu"nda  sürdürmektedir. Ayrıca "Çerkes Derneği"nde 30 öğrenciye grup dersleri vermektedir. Yayımlanmış olan kaynakları arasında "Yurt Renkleri Yayınevi"nden çıkmış bulunan "Kuramdan Uygulamaya Başlangıç Keman Eğitimi Teknik - İlke - Yöntemler" isimli bir kitabı bulunmaktadır.

Ferahfeza:

(Ar.) Geleneksel Türk sanat küğünde kullanılagelen bir bileşik makamdır. Yegah perdesinde karar kılan bu makam, kapsadığı ses alanı bakımından en geniş makamlardan birisidir. Arapça “ferah” (sıkıntısız, sevinçli, rahat, rahat olma durumu, gönül rahatlığı, sevinç, neşe) kelimesi ile yine Arapça “feza” (uzay) kelimesi birleştirilerek elde edilmiştir.

Ferahnak:

(Ar.) Geleneksel Türk sanat küğünde kullanılan bu makam, bir bileşik makam olup Arapça “ferah” (sıkıntı ve tasadan uzak olma, gönül rahatlığı) kelimesi ile Farsça “nak” (nisbet edatı; kelimelere eklenerek kullanılır) birleştirilerek kullanılır. Ferah olma karşılığıdır.

\ Feraizcizade Mehmed Şakir:

Türk oyun yazarı. 1853 yılında Bursa’da doğmuştur. Oldukça iyi bir eğitim almış olan sanatçı yaşamı boyunca çok çeşitli işlerde çalışarak geçimini sağlamıştır. Bir ara diksiyon ve edebiyat dersleri de vermiştir. “Fasulyeciyan Topluluğu”na da adı geçen dersleri veren Feraizcizade Mehmed Şakir “Ulusal Türk Tiyatrosu”nun en önemli öncülerinden birisidir. Moliere ve Ahmed Vefik Paşa’yı örnek aldığı bilinmektedir. 1883 yılında Bursa’da bir matbaa (basımevi) kurmuş ve çok sayıda kitap basmış, ayrıca “Nilüfer” isimli bir de dergi yayınlamıştır. Yazdığı tiyatro eserlerinde Türk oyunlarının ögelerini Batı’nın sahne teknikleriyle bütünleştirmeye gayret etmiştir. Tüm çabalarına karşın yazdığı eserlerin ancak birkaçı sahnelenebilmiştir. Bunlardan birisi de 1972 yılında sahnelenen “İlk Göz Ağrısı”dır. Sanatçı 1911 yılında dünyaya gözlerini açtığı Bursa kentinde sonsuzluğa uğurlanmıştır.

Ferhat ile Şirin:

Aşkı konu alan bir halk öyküsüdür. Türk ve İran yazınında ortak işlenmiş bir konudur. Hükümdarın oğlu Hüsrev ile su yolları açma konusunda ustalaşmış olan Ferhat’ın her ikisinin de sevgilisi olan Şirin’e duydukları derin aşk bu mesnevi konusunun ana temasını oluşturmaktadır. Serüven teşkil eden bu ilgi halk öykülerine dahi yansımıştır. Karagöz’de de işlenen bu karmaşık ilgi Nazım Hikmet’in de ilgisini çekmiş ve yazdığı oyundan (Ferhad ile Şirin - 1965) opera ve film yapılmıştır.

Fermata:

(İt.) (1) Durma, durmak. Ara, mola. Durak, durgu, duraklamak. Ara vermek. Teneffüs. Mola vermek. (2) Uzatma, uzatma işareti, küğde notanın ya da susun üzerine konulan bir simge ile gösterilir ve bu simgenin olduğu nota ya da sus uzatılır. Küğde uzatma işareti. Bu sembolün üzerine konulduğu nota ya da notalar tutularak uzatılır. Bu uzatma miktarı kural olarak genellikle ilgili notanın (notaların) ya da susun (susların) süresinin yarısı kadar daha eklenmesi olmakla birlikte ne kadar uzatılacağı genelde çalıcı ya da söyleyicinin takdirine bırakılmaktadır. Bkz. Pause.

 Fermata-1  Fermata-2 

Fermata Örneği

\ Fernandel, Joseph Désiré Contandin:

8 Mayıs 1903 tarihinde Marsilya’da doğmuştur. Fransız aktör ve ırlağan. Daha çok “Fernandel” olarak tanınmıştır. Komedi yıldızı olarak ilk popülaritesini Fransız vodvilleri, operetleri ve müzikhol revüleri ile elde etmiştir. Marsilya ve Nice’de çeşitli müzikhollerde söylediği çığırgılar ve komik parodileriyle ününü pekiştirmiştir. En beğenilen parodileri askerleri konu almıştır. 1928’de Paris’e yerleşmiş ve film çevirmeye başlamıştır. Paris’te operet ve tiyatro oyunlarında da rol almaktaydı. En iyi arkadaşı ve sinema alanında sıklıkla işbirliği içinde olduğu Jean Manse’in kızkardeşi Henriette Manse ile evlenmiştir. 1930’da ilk hareketli film çalışmasını gerçekleştiren sanatçı bunu izleyen kırk yıl boyunca Fransa’nın zirvede yer alan komik aktörü olmuştur. Atınkilere benzeyen dişleri sanatçının adeta simgesi haline gelmiştir. Fernandel ayrıca İtalyan ve Amerikan filmlerinde de yer almıştır. “İkinci Dünya Savaşı” sonrasında İtalya’da çevirdiği “Don Camillo” dizisi ile ününün doruğuna yükselmiştir. 1956 “Hollywood” yapımı “Seksen Günde Devr-i Alem” filminde David Niven’in arabacısı rolü O’nun ilk “Hollywood” deneyimidir. 1958 yılında çekilen “Paris Tatili” filminde Bob Hope ve Anita Ekberg ile birlikte rol almıştır. Aktörlüğünün yanısıra Fernandel kendi filmlerini de yönetmiş ya da yönetmen yardımcılığını yapmıştır. 26 Şubat 1971 tarihinde Paris’te akciğer kanserinden ölmüş ve Paris’teki “Passy Mezarlığı”nda gömülmüştür. Sanatçının belli başlı film çalışmaları şunlardır:
* Mme. Husson’un Gül Ağacı (1932)
* Angèle (1934)
* Çayır (1936)
* Ilgnace (1936)
* I. François (1937)
* Kuyucunun Kızı (1940)
* Cinayetler (1950)
* Kırmızı Han (1951)
* Don Camillo Dizisi (1951-1955)
* Beş Ayaklı Koyun (1953)
* Zengin Adam (1960)
* Sevimsiz Ruh (1964)
* Pederin Yolculuğu (1966)

Feroce:

(İt.) Öfkeli. Acımasız. Acımasız bir ifade ile. Hiddetli, kızgın.

\ Ferrari, Luc:

İtalyan kökenli Fransız bağdar. 5 Şubat 1929 tarihinde Paris’te doğmuştur. Çok küçük yaşlarda küğ eğitimine başlamıştır. Alfred Cortot ile piyano, Olivier Messiaen ile küğsel analiz ve Arthur Honegger ile bağdama çalışmıştır. İlk yaratıları özgür atonal bir kimlik taşımaktaydı. Geçirdiği tüberküloz vakası nedeniyle piyanistik yaşamı kesintiye uğramıştır. Hastalığını yendikten sonra kendini yalnızca bağdama yapmaya vermiştir. Hastalığı süresince radyo alıcısı ile tanışmış ve bu cihaz O’nun vazgeçilmez bir tutkusu olmuştur. 1954 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne giderek Edgard Varèse ile tanışmıştır. Luc Ferrari radyodan Varèse’in “Déserts” isimli eserini dinlemiş ve bu eserin etkisi altında kalmıştır. “Déserts”in içerdiği teyp partı Luc Ferrari için bir ilham kaynağı oluşturmuş ve kendi küğlerinde de manyetik bandı kullanmaya karar vermiştir.1958 yılında Pierre Schaeffer ve François-Bernard Mâche ile birlikte “Groupe de Recherches Musicales”i kurmuştur. Dünyanın çeşitli yerlerinde öğretmenlik yapmış ve film endüstrisinde, tiyatro kumpanyalarında ve radyo yayınlarında çalışmıştır. 1960’lı yılların başlarında çeşitli ortamlardan derlediği çevresel ve doğal sesleri kullanarak dramatik yapılı anlatısal bir manyetik band yaratısı olan “Hétérozygote” isimli eseri üzerinde çalışmaya başlamıştır. Çevre seslerinin kullanımı Ferrari’nin küğsel dilinin belirgin ve karakteristik bir özelliği haline gelmiştir. “Presque rien No. 1 ‘Le Lever du jour au bord de la mer’ (1970)” isimli çalışması kendi türünün bir klasiği kabul edilmektedir. Bu üründe Ferrari Yugoslavya sahillerinde bir tam gün boyunca ortamda yankılanmış olan tüm sesleri kaydetmiş, bu sesleri kurgulamış ve yirmibir dakika süren bir eser ortaya koymuştur. Bu eserle sanatçı, John Cage’in düşüncesi olan “küğün her an çevremizde ve yaşamımızda var olduğu, durup onu dinlersek farkına varacağımız” savını adeta doğrulamaktadır. Bağdar teyp parçalarının yanısıra salt çalgısal küğler de yazmayı sürdürmüştür. Üretken bir insan olan sanatçı, Olivier Messiaen ve Karlheinz Stockhausen gibi çağdaş bağdarların çalışma anları ve provalarıyla ilgili dokümanter filmler de yapmıştır. Luc Ferrari küğ sanatını bir iletişim aracı olarak kullanmıştır. Başlıca amaçlarından birisi sanatçı ile dinleyici arasındaki sınırları kaldırmaktır. Önemli yaratıları arasında şunlar bulunmaktadır:
* Bitmemiş Sinfoni (1963-1966)
* Giriş (1979)
Luc Ferrari İtalya’nın Arezzo kentinde 76 yaşındayken 22 Ağustos 2005 tarihinde sonsuzluğa göç etmiştir.

\ Ferrat, Jean:

Doğumundaki ismi ile Jean Tenenbaum. Fransız ırlağan, şarkı yazarı ve şair. 26 Aralık 1930 tarihinde Vaucresson’da (Hauts-de-Seine) doğdu ve 13 Mart 2010’da sonsuzluğa göç etti. Irlağan olarak şiirsel güzellikler ve özellikle de Louis Aragon’un şiir sanatı üzerine yoğunlaştı. 1935 yılında Versailles’e taşınmış olan orta halli bir ailenin dört çocuğunun en küçüğüdür. Tenenbaum Versailles’te “Jules Ferry Koleji”nde eğitim gördü. 1928 yılında Fransız vatandaşlığını alan babası Rus kökenli bir Musevi idi ve 1942’de Auschwitz’e gönderildi. Sanatçı ailesini hayatta tutabilmek için okulunu terk etti. 1950’li yılların başlarında Ferrat, Parizyen kabarelerde görülmeye başlandı. 1956 yılında Louis Aragon’un bir şiirini “Les Yeux d’Elsa” (Elsa’nın Gözleri) küğsel bir yapıya uyarladı. Popüler bir sanatçı olan André Claveau’nun bu parçayı söylemesi üzerine Jean Ferrat bir şarkı yazarı olarak dikkatleri üzerine toplamayı başardı. İlk “single”ı 1958 ‘de yayınlandı, ancak başarı elde edemedi. 1959’da, daha sonra yakın arkadaşı ve yardımcısı olan yayıncı Gérard Meys’in katkılarıyla ertiksel olarak parlamaya başladı. “Decca” şirketi ile anlaşma imzaladı ve ikinci “single”ı “Ma Môme” Meys’in küğsel direktörlüğünde piyasaya verildi. 1961 yılında bazı şarkılarında ırlağanlık yapan Christine Sèvres isimli bir şarkıcı ile evlendi. Sèvres 1981 yılında 50 yaşındayken sonsuzluğa göç etti. Jean Ferrat bu sıralarda artık şarkılarının düzenlemesini yapacak olan Alain Goraguer ile tanıştı. İlk albümü olan “Deux Enfants du Soleil” aynı yıl yayınlandı. Ferrat, Zizi Jeanmarie için de şarkılar yazmış, hatta Alhambra’da altı ay boyunca masrafları ortak karşıladıkları bir dinleti dolaşısına çıkmışlardır. Tüm bu etkinlikleri 1963 yılında “Nuit et Brouillard” (Gece ve Sis) izlemiş, bu ürünle “Académie Charles Cros”un “Grand Prix du Disque” ödülünü kazanmıştır. Sanatçı 1965 yılında da bir dinleti dolaşısına çıktı, ancak 1973 yılından itibaren sahnede yer almama kararı verdi. 1990 yılında “Küğ Yazarları, Bağdarları ve Editörleri Topluluğu”nun (SACEM) Fransa kanadından bir ödül verildi. 2010 yılında uzun süren bir hastalığın ardından 79 yaşında dünyaya veda etti. Şiirsel şarkılarından bazıları: “Gece ve Sis” (1963), “Dağ” (1966), “Sensiz Ne Olurdum?” (Aragon’un bir şiiri üzerine) (1966), “Potemkin” (1965).

\ Ferreri, Marco:

11 Mayıs 1928 tarihinde İtalya’nın Milano kentinde doğan ve 9 Mayıs 1997 tarihinde Fransa’nın Paris kentinde ölen İtalyan film yönetmeni. Jacqueline Ferreri ile evlenmiştir. Filmleri modern insanın yabancılaşmasını konu olarak ele alır. Özellikle ironik ve kışkırtıcı niteliktedir. Önemli filmleri şunlardır: “Harem” (1967), “Çılgın Fahişe Liza” (1972), “Mutlu Ev” (1990), “Et”, “Seeking Asylum”, “Domuz Ahırı”. Aldığı ödüller: “Berlin Film Festivali ‘Altın Ayı’ Ödülü” (1991), “David di Donatello En İyi Yönetmen Ödülü”, “David di Donatello En İyi Senaryo Ödülü”.

Ferretti, Giovanni:

(yaklaşık olarak 1540-1609) İtalyan bağdar. Doğduğu kent kesin olarak belli olmamakla birlikte  Venedik ya da Ancona kentlerinin her ikisi de doğum yeri olarak değişik kaynaklarca iddia edilmektedir. Ancona, Loreto ve bazı diğer küçük kentlerde orkestra yönetkenliği yapmıştır. Bir müddet boyunca Roma’da yaşadığı da anlaşılmaktadır. Ertiksel yaşamına ilişkin erken dönem belgelerden anladığımız kadarıyla 1575 yılında “Ancona Katedrali”nde çalgı ve seslerden oluşan bir topluluğu yönetmiş ve koro yönetkenliği yapmıştır. Sonraki yirmi yılında tarihsel açıdan boşluklar bulunmakla beraber bazı yıllarda neler yaptığı hakkında bilgiler bulunmaktadır. Örneğin, 1580 ile 1582 yılları arasında Loreto’da bulunmuş, 1586 ile 1588 yılları arasında da Gemona’da çalışmış, 1589 yılında Cividale del Friuli kasabasında yaşadığı saptanmıştır. Giovanni Ferretti’yi “Santa Casa Kapeli”nde yönetkenlik yaparken 1590 yılında tekrar Loreto kentinde buluruz. Sanatçı bu konumunu 1603 yılına dek korumuştur. Bu tarihten başlayarak sanatçının Roma’da yaşadığına ilişkin bazı kanıtlar bulunmaktadır; örneğin küğünün eski Roma kolleksiyonlarında yer alması ya da Romalı küğcülerle kurduğu dostluklar gibi… Rönesans döneminin dünyevi küğler yazan bir ismidir. 1570’li yıllarda villanella ile bağlantılı hafif bir tür madrigal yazımının gelişiminde öncü olması nedeniyle önemli bulunmaktadır. Hafif madrigalleri tüm İtalya’da son derece popüler idi ve hatta İngiltere’ye dek etki alanı genişlemişti.

Fes:

(Alm.) Fabemol.

Festival:

Daha önceden bilinen tarihlerde yapılan sanatsal hareketler, her yıl aynı zaman diline denk getirilen artistik faaliyetler, yılın belirli zaman dilimlerinde gerçekleştirilen sanat etkinlikleri için kullanılan terim.

Feurig:

(Alm.) Ateşli, şiddetli. Heyecanlı, coşkun. Hararetli.

\ Feverish Gitar İkilisi:

Dinleti çalışmalarını aralıksız olarak sürdüren “Feverish Gitar İkilisi” alanlarında nadir örneklerdendir. Klasik gitar’ın tarihsel gelişimi doğrultusunda zengin bir dağara sahip olan ikili verdiği dinletilerle büyük beğeni toplamıştır. Birçok festivale konuk olarak davet edilen “Feverish Gitar İkilisi” dinletilerinde özellikle İtalyan ve İspanyol bağdarların yanında Anadolu ezgilerine de yer vermektedir. İkilinin üyeleri Doğay Sarıhan ve Mert Kayalı “Ensemble Feverish Müzik Kursu”nun öğretmenleridir.

\ Fırıncı, Cansu:

Cansu Fırıncı, 16 Mart 1982 tarihinde Ankara’da dünyaya gelmiştir. Lise yıllarında tiyatro ile ilgilenmeye başlayan sanatçı eğitim hayatını İzmir’de tamamlamıştır. 2011 yılında “Urfalıyam Ezelden” dizisi ile ilk oyunculuk deneyimini yaşamış; daha sonra “Kırgın Çiçekler” dizisinde rol almıştır. “Kanal D” ekranlarında yayınlanan ve Fikret Kuşkan, Tuvana Türkay, Sanem Yeles, Ahsen Eroğlu, Elifcan Ongurlar ve Naz Ar’ın yer aldığı “Kızlarım İçin” dizisinde de yer almıştır. Cansu Fırıncı'nın rol aldığı diziler ve filmler: 2020 - Hizmetçiler (Yaşar) (TV Dizisi), 2018 - Mehmetçik Kutlu Zafer (Rajat) (TV Dizisi), 2017 - Kızlarım İçin (Çetin) (TV Dizisi), 2017 - Düş Kırgınları (Şükrü) (Sinema Filmi), 2017 - Babam (Sinema Filmi), 2015 - Üç Harfliler: Hablis (Doktor) (Sinema Filmi), 2015-2017 - Kırgın Çiçekler (Kemal) (TV Dizisi), 2015 - Kanlı Postal (Horoz) (Sinema Filmi), 2015 - Can Tertip (Sülo) (Sinema Filmi), 2014 - Yolculuk (Bekir) (Sinema Filmi), 2014 - Urfalıyam Ezelden (Recep) (TV Dizisi), 2011 - Devrimden Sonra (Sinema Filmi). Ayrıca, Fırıncı’nın tek kişilik oyunu “Taranta Babu” Nazım Hikmet’in 119’uncu doğum gününde tiyatroseverlerle buluştu. Harun Güzeloğlu’nun yönetmen koltuğunda oturduğu ve Cansu Fırıncı’nın oynadığı, Nazım Hikmet’in “Taranta Babu’ya Mektuplar” isimli şiirinden tiyatroya aktarılan “Taranta Babu” isimli oyun Nazım’ın doğum gününe özel sahnelendi. Oyun, “Moda Sahnesi”nde “Sahne’den Naklen” adıyla canlı gösterildi ve Cansu Fırıncı böylece dünyanın dört bir tarafından aynı anda izlenebildi.

Fiddle:

(ABD İng.) Keman. Bkz. Violin.

Fiðla:

(İzlandaca) Keman.

Fiðluleikari:

(İzlandaca) Kemancı, keman çalan kişi. Keman sanatçısı.

\ Field, John:

İngilizlerin Chopin’i olarak bilinen John Field’i yetiştiren Muzio Clementi’dir. Clementi’yi tanımadan, çalışmadan yetişen piyanist yoktur. Ama Clementi’nin asıl önemi John Field’i yetiştiren öğretmen olmasıdır. 1782 yılında Dublin’de doğan ve 1837 yılında Moskova’da ölen John Field çağının en büyük piyanisti oldu, St. Petersburg’a gitti. Tüm Avrupa’da, bu arada Rusya, Fransa, İtalya ve Almanya’da dinleti dolaşıları gerçekleştirdi. Piyanoda “Nocturne”ün yolunu açan kişidir. Field’in yedi piyano konçertosu, onsekiz “Nocturne”ü ve sonatları bulunmaktadır.

Fife:

(İng.) Fifre, yanlamasına çalınan flüt, düdük. Fifre çalmak, fifre çalan kişi.

Fifre:

(Fr.) Yanlamasına çalınan ve tahtadan yapılan, altı delikli olup tiz sesli bir tür flüt.

Filarmoni:

Küğ sanatına duyulan güçlü sevgi demektir. Güçlü küğ sevgisi. Küğe derinden duyulan hayranlık. Küğ alanında etkinlik yapan özel kurum ve derneklerin kullandıkları bir terimdir. Örn. "Türkiye Filarmoni Derneği", "Ankara Filarmoni Dergisi". (Türkiye Küğseverler Derneği, Ankaralı Küğseverlere seslenen dergi. v.b.) Armoni sevenler, uyum severler. Uyum arayan kişilerin duygularını ifade eden terim. Küğ konserleri dinleyenlerin ya da organize edenlerin birliği. Bkz. Filarmoni Topluluğu, Philharmonical Society. Philharmonie. Türkiye’nin ilk filarmoni derneği Cemal Reşid Rey tarafından kurulan “İstanbul Filarmoni Derneği”dir.

Filarmoni Orkestrası (Filarmonik Orkestra):

Küğseverlerce kurulan orkestra. Sponsorlarca desteklenen veya özel sermayenin katkılarıyla yaşamını sürdürebilen, küğseverler tarafından oluşturulan küğsel birlik. Bunlar bazı koşullarda yöresel birimlerce de desteklenebilir. Belediyeler ya da firmalar bu tür gruplara destek verebilirler. Örneğin “New York Philharmonic Orchestra” (New York Filarmoni Orkestrası) hem bu kentte yaşayanlarca ve hem de yerel yönetim ile Valilik tarafından desteklenen büyük ve etkili bir topluluktur. Ülkemizden verilebilecek en iyi örnek “Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası” (BİFO)’dır ve “Borusan Holding” tarafından desteklenmektedir. Bu kuruluşun sahibi Asım Kocabıyık’ın BİFO’ya katkıları olağanüstüdür ve yaşama gözlerini kapatana dek BİFO’yu kurumsal bir kimliğe kavuşturmayı başarmıştır. Vakıflar, özel sektör, yerel yönetim ya da o bölgede yaşayanların kurdukları filarmoni dernekleri (küğseverler dernekleri) bu türlü seslendirme kurumları oluşturarak lokal kültüre ciddi katkılar sağlayabilir ve yaşadıkları/bulundukları kent ya da bölgenin sanatsal kalkınmasına katkıda bulunabilirler. “Filarmonik Orkestralar” bir bakıma uyumsevenlerin topluluklarıdır. “Armoniseverler Orkestrası” şeklinde nitelemek yanlış olmayacaktır. Bir başka bakış açısına göre de “Filarmonik Orkestra”lar “Senfonik Orkestra” ol(a)mayan ve “Oda Orkestrası” boyutlarını aşan topluluklara verilen (verilmesi gereken) isimlerdir. Bu bağlamda bu isim altında “belli bir orkestra tipi tanımlanamayan” genel orkestralara denilir. Bir diğer bakış açısı ile “Filarmonik Orkestra”, “Sinfonik Orkestra”ya kıyasla sayıca daha büyük ve daha yetkin bir küğ topluluğudur ve dağarlarında çalgılama açısından daha büyük kapsamlı yaratıları bulundururlar. Bazı küğbilimcilere göre ise her iki topluluk arasında çok büyük bir fark yoktur, bu terimler birbirleri yerine geçecek şekilde de kullanılabilirler. Örneğin aynı ismi taşıyan iki kent ya da bölge orkestrası farklı son takılar kullanarak birbirlerinden ayrılırlar. Örn. “London Symphony Orchestra” ve “London Philharmonical Orchestra” gibi. Belli bir orkestra tipi tanımlanamayan topluluklara da “Filarmonik Orkestra” denildiği görülmektedir. Bazı tanımlamalarda “kamuya ait olmayan seslendirme toplulukları” için kullanıldığı görülse de kamuya ait olan filarmonik orkestralar da bulunmaktadır. “Moskova Filarmoni Orkestrası”, “Cumhurbaşkanlığı Filarmoni Orkestrası” gibi. Sinfonik küğ gerçekleyen orkestralara “Sinfoni Orkestrası” veya “Sinfonik Orkestra” denilir. Ancak, unutulmamalıdır ki “Filarmonik Orkestra”lar da sinfonik küğ gerçeklemektedirler. Her sinfonik orkestra aynı zamanda bir filarmonik orkestra olarak düşünülmemelidir, yoksa bir kavram karmaşası yaratılmış olunur. Günümüzde bu tür ayrımlar pek yapılmamakta, her iki terim de birbirinin yerine geçebilmekte ve kullanılabilmektedir.

Filarmoni Topluluğu:

Küğseverler topluluğu, küğseverlerin oluşturduğu birlik. Bu yolla dinleti veren küğ topluluğu. Küğseverler tarafından bir küğ topluluğu ile verilen dinletilere “filarmonik dinleti” denilir. Bkz. Philharmonical Society, Philharmonie.

\ Filippini, Rocco:

Viyolonsel sanatçısı. Ressam, yazar ve yayıncı Felice Filippini ile piyanist Dafne Salati’nin oğlu olarak 7 Eylül 1943 tarihinde İsviçre’nin Lugano kentinde dünyaya geldi. Küğ eğitimine çok erken yaşlarda başladı. “Cenevre Konservatuvarı”nda Franz Walter ve Pierre Fournier ile çalıştı. Bu okuldan henüz 17 yaşında iken -önceki 36 yıl boyunca verilmemiş olan- “Premier Prix de Virtuosité - Virtüozlukta Birinci Derece” ödülünü kazanarak diploma aldı. Aralarında keman sanatçısı Corrado Romano’nun da bulunduğu öğretmenler ile çalışını mükemmeleştirme çalışmalarını sürdürdü. 23 yaşında “Cenevre Uluslararası Küğ Yarışması”nı kazanarak ertiksel yaşamına atıldı. Barok dönemden çağdaş yaratılara dek uzanan son derece geniş dağarı sayesinde Rocco Filippini Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, Avustralya ve Japonya dahil olmak üzere dünyanın belli başlı tüm önemli salonlarında yalkıcı olarak dinletiler verdi ve sayısız küğ şenliklerine çağırıldı. 1968 yılında Rocco Filippini, Bruno Canino ve Cesare Ferraresi birlikte “Trio di Milano - Milano Üçülü”nü kurdular. Bu gruba daha sonra kemancı Mariana Sirbu da katılmıştır. Sanatçı, 1992 yılında “Quartetto Accardo - Accardo Dördülü”nün kurucu üyelerinden birisi olmuştur. Filippini, “Milano La Scala” sahnesinde sayısız konserler vermiş, viyolonsel-piyano resitallerinde yer almıştır. Aynı sahnede György Ligeti’nin “çello için konçertosu”nu “Scala Filarmoni Orkestrası” ile yorumlamış, çok sayıda oda küğü dinletileri vermiştir. Maurizio Pollini ile sıkı bir beraberliği olan sanatçı bu piyanist ile Roma, Londra, Tokyo ve New York’ta izlenceler sunmuş, “Pesaro Rossini Opera Festivali” ve “Salzburg Festivalleri”ne davet edilmiştir. 2002 yılında “Salzburg Festivali”nde bağdar Fabio Vacchi’nin “Tre Veglie” isimli eserinin ilk çalınışını Ivan Fischer’in yönettiği “Orchestre de Paris” eşliğinde soprano Anna Caterina Antonacci’nin katılımı ilegerçekleştirmiştir. Rocco Filippini 1979 yılında Milano “Giuseppe Verdi Konservatuvarı”na viyolonsel öğretmeni olarak atanmıştır. 1985 yılında sanatçı Salvatore Accardo, Bruno Giuranna ve Franco Petracchi ile birlikte Cremona’da “Walter Stauffer Academy - Walter Stauffer Akademisi” kuruluşunu gerçekleştirmiştir. Bu akademi, dünyanın farklı ülkelerinden 800’ün üzerinde genç yaylı çalgı sanatçısını cezbetmiş ve 2000 yılında “Franco Abbiati Küğ Eleştirileri Ödülü” ile onurlandırılmıştır. 2003 yılında Luciano Berio tarafından Roma “Accademia Nazionale di Santa Cecilia - Santa Cecilia Ulusal Akademisi”nde uzmanlık kurslarında ders vermesi için davet almıştır. Rocco Filippini, “Marlboro Küğ Festivali”ne katılması için Rudolf Serkin tarafından defalarca çağırılmış ve “Marlboro Dinletileri” serisinde de çeşitli kereler çalmıştır. Günümüzün önde gelen bağdarları bazı eserlerini Filippini’ye ithaf etmişlerdir: Franco Donatoni (Ala), Luciano Berio (İki keman için yazdığı ikililer üzerine temellendirdiği viyolonsel ve kontrabas için Elaborazione ‘İşleme’), Giovanni Sollima (The Songlines - Şarkı Sözleri), Salvatore Sciarrino (Il paese senz’alba - Şafaksız ülke). Rocco Filippini 1987 yılında “Amsterdam Concertgebouw” ile Salvatore Sciarrino’nun “Trio No. 2” isimli yaratısının ilk çalınışını üstlenmiştir. 2003 yılında ise Sciarrino’nun “Cadenzario” eserini Milano “Giuseppe Verdi Orkestrası”nın yönetkenliğini yaparak ilk kez çaldırmıştır. Sanatçı “Ricordi” yayınevi için çello dağarının bazı eserlerini yeniden düzenleyerek yayına hazırlamıştır. Bunlar arasında “Bach Ardışlar”, “Popper Op. 73, 40 Çalışmalık”, “Servais Op. 11 6 Kapris” ve “Piatti Op. 25 12 Kapris” bulunmaktadır. Ayrıca Wagner’in “Wesendonck Liedleri” ve De Falla’nın “Siete Canciones Populares Españolas - Yedi İspanyol Popüler Şarkısı”nın düzenlemeleri sanatçı tarafından yayına hazırlanmıştır. “RCA”, “Foné”, “Nuova Era”, “Assai”, “Fonit Cetra Italia”, “Amadeus”, “Ricordi”, “Symphonia” ve “Dynamic” şirketleri için değirmiler kayıtlamıştır. Sanatçı 1710 yılı yapımı bir “Gore-Booth Stradivarius” ile çalmaktadır. Filippini’nin kazandığı diğer ödüller arasında “İsviçre Küğcüler Derneği”nin 1967 yılında verdiği “Yılın En İyi Yalkıcısı”, Roma “Accademia Nazionale di Santa Cecilia - Santa Cecilia Ulusal Akademisi” tarafından 1995 yılında kendisine layık görülen “Akademisyen” ödülü, İsviçre ve İtalya arasındaki kültürel ilişkilere katkılarından dolayı 2001 yılında “Banca della Svizzera Italiana Centenario Vakfı”nın ödülü, 2010 yılında “Milano Konservatuvarı” tarafından verilen “Emeritus Professor - Emekli Onursal Öğretici” ünvanı.

Fin:

(Fr.) Son, bitiş.

Final cadence:

Son kadans. Son uygular demeti. Eseri bitime doğru sürükleyen kadanslar dizisi. Bitiriş kadansı.

Finale:

(İt.) Final, bitiş. Sonda gelen, sonuncu. Nihai. En son. Bir sonat ya da sinfoninin son bölümü. Bir operanın sonu, bitimi. Bkz. Fine, Final cadence, finalis.

Finalis, finalise:

Sonuçlandırmak, sonuncusu.

Fine:

Bitiş, bitiriş. Son.

\ Finger, Peter:

1954 yılında Weimar'da orkestra yönetkeni bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Altı yaşında iken keman dersleri almaya başladı, daha sonra piyano çalmayı öğrendi. Onüç yaşından bu yana gitar çalmaktadır. Sanatçı küğ çalışmalarını Münster'de yapmıştır. İlk kaydını 1973 yılında gerçekleştiren Peter Finger o tarihten bu yana Almanya, İtalya, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nde düzenli olarak kayıtlar yapmaktadır. Kayıtları ve CD çizitleri "Kickign Mule Records", "Stockfisch", "Edition Collage" ve 1989 yılından bu yana "Acoustic Music Records" firmaları için yapılmıştır. Sanatçı 1976 yılından itibaren Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Japonya, İngiltere, İsviçre, Avusturya, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Fransa, İtalya, Finlandiya, Polonya, Estonya ve Rusya'ya dinleti dolaşıları yapmaktadır. 1979 yılından başlayarak çeşitli televizyon ve radyo prodüksiyonlarına katılan sanatçı gitar küğü hakkında çok sayıda izlencenin yazarı olarak "WDR", "Deutschlandfunk" ve "Deutsche Welle"de yer almıştır. 1981 yılından bu yana sinfonik orkestralar için bağdalar yazmakta ve 1985 yılından itibaren de çeşitli filmler için küğler ve televizyon için yaratılar üretmektedir. Sanatçı 1988 yılında kendisine ait bir küğ yayın şirketi kurmuş ve "Acoustic Music Records" markası ile çizitler üretmeye yönelmiştir. Bu tarihten sonra klasıl gitar, blues, caz ve dünya küğleri biçemlerinde ödüller kazanan düzinelerce çizitin üreticisi olmuştur. Peter Finger 1995 yılından başlayarak "Akustik Gitar Dergisi (Akustik Gitarre Magazine)"nin yayıncılığını yapmaktadır. Sanatçı 1962 ve 1969 yıllarında "Genç Küğcüler Yarışması"nda ödüller kazanmış, 1973 yılında Osnabrück'de yapılan "Interfolk Festivali"nin birincisi olmuş, 1982 yılında orkestral küğ alanında "Ernst–Fischer Ödülü"nü elde etmiş, 1985 yılında orkestral bağdası "Sonbahar Rüzgarı" ile "Oldenburg Devlet Tiyatrosu" bağdama yarışması birincilik ödülünü almış, 2003 yılında "Niedersachsen Küğ Ödülü"nü kazanmıştır.

Fiol:

(İsveççe) Keman.

Fiolin:

(Norveççe) Keman.

Fiolinist:

(Norveççe) Kemancı, keman çalan kişi. Keman sanatçısı.

\ Fiselier, Maria:

Hollandalı mezzo-sopran Maria Fiselier, Avrupa’nın en iyi yükselen sanatçılarından biri olarak kabul edilmekte ve son derece sıcak, zengin sesini hassasiyetle kullandığı için övgüler almaktadır. Maria “Hague (Lahey) Kraliyet Konservatuvarı”nda eğitim gördü. Sasja Hunnego ve Frans Fiselier’in öğrencisi oldu, ayrıca Brindley Sherrat, Christa Ludwig ve Joyce Didonato’nun verdiği ustalık kurslarına katıldı. 2012 yılında “Hertogenbosch Uluslararası Vokal Yarışması”nda altı ödül birden kazandı. Bunlar arasında “Genç Yetenek Ödülü”de bulunmaktadır. 2012-2013 mevsiminde Londra’da bulunan “Ulusal Opera Stüdyosu”nun üyesi olarak ertiksel yaşamına başladı. Sanatçı 2016-2017 mevsiminden başlayarak “Komische Oper Berlin - Berlin Gülümlü Opera”sının üyesi olmuştur. Fiselier’in 2019-2020 mevsiminde üstlendiği roller arasında her ikisini de Barrie Kosky’nin yönettiği Çaykovski’nin “Evgeni Onegin” operasında “Olga”, Verdi’nin “Rigoletto” operasında “Maddalena” bulunmaktadır. Bunlar dışında Nicola Raab’ın yönettiği Verdi’nin “La Traviata” operasının yeni bir prodüksiyonunda “Flora” ve başka diğer roller de sayılmalıdır. Ayrıca sanatçının diğer önemli rolleri arasında Robert Carsen tarafından yönetilen Erich Wolfgang Korngold’un “Die Tote Stadt - Ölü Kent”inde “Brigitta” rolü ile Barrie Kosky’nin yönettiği Leonard Bernstein’ın “Candide” operetinde “Paquette” yer almaktadır ve bu iki yaratı da “Komische Oper Berlin”de ilk kez sahneye konulmaktadır. Maria Fiselier bugüne dek çok sayıda rolde sorumluluklar almış ve başarıyla yerine getirmiştir: Wagner’in “Die Meistersinger von Nürnberg - Nürnberg’in Usta Irlağanları”nda “Magdalene”, Monteverdi’nin “Die Krönung der Poppea - Papanın Taç Giyme Töreni”nde “Ottone”, Bizet’nin “Carmen”inde “Mercedes”, Offenbach’ın “Die Schöne Helena - Güzel Helena”sında “Orest”, Prokofiev’in “Der Liebe zu den Drei Orangen - Üç Portakalın Aşkı”nda “Prenses Clarice”, Jerrold Lewis Bock’un “Anatevka”sında “Chava”, Mozart’ın “Die Zauberflöte - Sihirli Flüt”ünde “İkinci Bayan”. Bu sonuncu operayı topluluğun Avustralya ve Yeni Zelanda’ya yaptığı dolaşıda seslendiren sanatçının çok sayıda başka eserde de rolü olmuştur. Sanatçının bu opera topluluğu dışında yaptığı çalışmalar da bulunmaktadır. Örneğin, “Opera Vlaanderen - Flaman Operası” ile Calixto Bieito tarafından yönetilen Hector Parra’nın “Les Bienveillantes - Hayırseverler” isimli yaratısının dünya prömiyerinde “Alto”, Heinrich Marschner’in “Der Vampyr - Vampir”inde “Emmy” ve Offenbach’ın “La Belle Helene - Güzel Helen”inde “Oreste” sayılmalıdır. Bu son ikisi “Grand Theatre de Geneve - Cenevre Büyük Tiyatrosu”nda sergilendi. Mariss Jansons yönetimindeki “Hollanda Ulusal Operası”nda Çaykovski’nin “Pique Dame - Maça Kraliçesi”nde “Marscha” ve Rossini’nin “Il Viaggio a Reims - Reims’e Yolculuk” eserinde “Delia”; Barselona’da bulunan “Gran Teatre del Liceu - Liceu Büyük Tiyatrosu”nda Mozart’ın “Sihirli Flüt” operasında “İkinci Bayan” ve Brüksel’deki “La Monnaie Operası”nda Eveline Pido yönetkenliğinde Francesco Cilea’nın “Adriana Lecouvreur” operasında “Mlle Dangeville” rolü, “Staatstheater am Gärtnerplatz - Gartner Meydanı’ndaki Devlet Tiyatrosu”nda Mozart’ın “Cosi fan Tutte - Bütün Kadınlar Böyle Yapar” isimli gülümlü operasında “Dorabella” rolü… Ayrıca Strauss’un “Daphne”sinde “İkinci Hizmetçi” rolünü ve Wolfgang Rihm’in “Jakob Lenz”inde “Alto” rolünü Brüksel’deki “La Monnaie”de seslendirdi. Hem “Rigoletto”nun dinleti versiyonunda “La Contessa di Ceprano - Ceprano Kontesi”nive hem de Puccini’nin “Madama Butterfly”ında “Kate Pinkerton” rolünü “Amsterdam Concertgebouw” ile yorumladı. Japonya’da yapılan “Miyazaki Uluslararası Küğ Festivali”nde “Carmen”den seçme bölümleri ırlayan sanatçı, “Berlin Konzerthaus - Berlin Dinleti Evi”nde ve “Dresdner Musikfestspiele - Dresden Küğ Festivali”nde “Ensemble Modern”in bir prodüksiyonunda Bernstein’ın “A Quiet Place - Sessiz Bir Yer” isimli yaratısında “Susie”yi söyledi. Londra’daki “Opera Holland Park”ta “Madama Butterfly”da “Suzuki” rolünü ve Ermanno Wolf-Ferrari’nin “I Gioelli della Madonna - Meryem’in Mücevherleri” isimli yaratısında “Serena” partını seslendirdi. Fiselier 2018 yılında “Hollanda Televizyonu”nda “Hollanda’nın En İyi Irlağanları” izlencesinde yer aldı. Maria Fiselier Kent Nagano, Mariss Janssons, Lothar Koenigs, Evelino Pidó ve Henrik Nanasi gibi yönetkenlerle çalıştı. Ayrıca uluslararası toplumda pek tanınmış olan Stefan Herheim, Andrea Breth, Barrie Kosky, Robert Carsen ve Damiano Michieletto gibi isimlerin idaresinde etkin bir konumda olmuştur. Sanatçının dağarında konser parçaları da yer almaktadır: Maurice Durufle’nin “Requiem”i, Vivaldi’nin “Gloria”sı, Rossini’nin “Petite Messe Solenelle”si ve “Stabat Mater”i, Verdi’nin “Requiem”i, Bach’ın “Matthew Passion”u ve “St. John Passion”u, “Magnificat”ı ve “Christmas Oratorio”su bunlar arasındadır. Sanatçı “Rotterdam Filarmonik Orkestrası”, “18. Yüzyıl Orkestrası” ve “Concertgebouw Orkestrası” gibi çeşitli uluslararası orkestralar eşliğinde de dinletiler vermiştir.

Flagolet:

Flagolet

(Ok. Flajole; Fr. Flageolet, Alm. Flageolett, İt. Flagioletto, İsp. Flajole) Obuva gibi tutularak çalınan bir çeşit düz flavta. Köy çalgısı. Flajolet. Çocuk oyuncağı olarak da kullanılmaktadır. Orkestra oturtumlarında pek yer bulamamıştır. Eski Fransızca’dan “flajol” kelimesinin anlam olarak küçültülmüş şekli olan “flageolet”, provens dilinde “flautol” ve “flaujol” kelimelerinden, onlar da latince “flautus” (soluk alma, soluklanma) kelimesinden çıkmadır.

Flagolet Grubu

Flamenco:

Bkz. Flamenko.

Flamenko:

İspanya’da “Endülüs Bölgesi”nin halk küğü. Bkz. Flamenco.

\ Fleetwood Mac:

1967 yılında kurulmuş rock grubu. Üyeleri İngilizlerden ve ABD’lilerden oluşmaktadır. Gruba ismini veren grubun davulcusu olan Mick Fleetwood’tur. O ve basçı John McVie kuruluşundan bu yana gruptan ayrılmamışlardır. Klavyeci Christine McVie ise iki albüm dışında hep grupla birlikte olmuştur. 60’ların sonlarından 70’li yılların ortalarına dek grubun liderliğini Peter Green üstlenmiştir. Oldukça başarılı geçen bu ilk dönemde grup İngiliz Blues akımının etkisinde kalmıştır. 1975 yılında başlayıp 1987 yılına dek süren ikinci dönemde Mick Fleetwood, John McVie, Christine McVie, Stevie Nicks ve Lindsey Buckingham’dan bireşen bir pop-rock grubu gözlemlenir. Grup geniş dinleyici kitlesini oldukça etkilemiş ve bunun ürünü olarak da büyük ticari başarılar elde etmiştir. Albümlerinin ve teklilerinin satış miktarlarının yüz milyondan fazla olduğu tahmin edilmektedir. Böylece satış rakamları en yüksek küğcüler listesine girmişlerdir. Grubun albümleri sırasıyla şunlardır: “Fleetwood Mac” (1968), “Mr. Wonderful” (1968), “English Rose - İngiliz Gülü” (1968), “The Pious Bird of Good Omen - Dindar Alamet Kuşu” (1969), “Then Play On - O Halde Kıpırda” (1969), “Fleetwood Mac In Chicago / Blues Jam in Chicago 1-2” (1969), “Kiln House” (1970), “The Original Fleetwood Mac” (1971-ABD’de “Black Magic Woman” adıyla satışa verildi), “Future Games - Gelecek Oyunları” (1971), “Greatest Hits - En İyi Hit Parçalar” (1971), “Bare Trees - Çıplak Ağaçlar” (1972), “Penguin - Penguen” (1973), “Mystery To Me - Benim İçin Gizemli” (1973), “Heroes Are Hard To Find - Kahramanları Bulmak Zordur” (1974), “Fleetwood Mac” (1975), “Rumors - Söylentiler” (1977), “Tusk” (1979), “Live - Yaşam” (1980), “Mirage - Serap” (1982), “Tango In The Night - Gece Tangosu” (1987), “Big Love - Büyük Aşk” (1987), “Greatest Hits - En İyi Hit Parçalar” (1988), “Behind The Mask - Maskenin Arkasında” (1990), “25 Years - The Chain / 25 Yıl - Zincir” (1992), “Time - Zaman” (1995), “The Dance - Kırın” (1997), “The Very Best of Fleetwood Mac - Fleetwood Mac’in En İyileri” (2002), “Say You Will - Yapacağını Söyle” (2003), “Live In Boston - Boston’da Yaşam” (2004).

\ Florian, Peter:

1944 yılında Romanya’nın Klausenburg kentinde doğdu. Eğitimini “Klausenburg Küğ Akademisi”nde tamamladı. Peter Florian mezuniyetini piyano ve oda küğü alanlarında gerçekleştirdi. İlk ödülünü 1964 yılında “Festival Republican” etkinliğinde Bükreş’te elde etti. 1972 yılında Hannover kentinde Dahlgrün’ün yalkıcı sınıfında burslu olarak eğitim gördü. 1972 yılında Barcelona kentinde düzenlenen uluslararası “Maria Canals Küğ Yarışması”nda “Birincilik Madalyası”nı kazandı. Avrupa ve Asya’nın birçok ülkesinde dinleti, radyo kayıtları, plak ve CD yapımlarına imza attı. 1978 yılından itibaren “Osnabrück Konservatuvarı”nda piyano dersleri vermekte olup yine bu konservatuvarda 2000 yılında profesörlüğe yükseltildi. 1996 yılından itibaren “Osnabrück Bölgesi Bağdarlar Derneği”nin başkanlığını yürütmektedir. Almanya, Romanya, Macaristan, Türkiye, Güney Kore ve Çin’de ustalık kursları düzenlemektedir.

Flowing:

(İng.) Akan, akıcı. Akma, akarak, akıntılı.

Flowing freely:

(İng.) Akan, akışkan. Serbestçe akışa bırakılan. Özgür bir akışkanlıkla.

Flowing out:

(İng.) Akıtarak, akıtılan. Akışına bırakarak.

Fluchtig:

(Alm.) Uçarı, hafif, canlı. Uçucu, fani, gelgeç. Geçici, yüzeysel, üstünkörü.

Fluchtigkeit:

(Alm.) Hafiflik, uçarılık. Geçicilik, uçuculuk.

Focoso:

(İt.) Ateşli, ihtiraslı. Çabuk parlayan, öfkelenen.

Folklor:

Folklör. Irlama ve kırının da yer aldığı geleneksel halk küğü.

Folklorik Oluşum:

Türk halkı arasında yaşayan ve yaratıcıları genellikle bilinmeyen, bu nedenle de tümüyle halkın malı olmuş küğsel verilerin en önemli niteliği toplumun malı haline gelmeleri ve dolayısıyla da o toplumun duygularını taşımalarıdır. Halk ezgileri, kaynaklarının böyle bir özellik taşıması nedeniyle -her eser gibi kişisel olsalar da- zamanla yaratıcılarının unutulmaları ile halkın malı olurlar. Farklı kişilerin ve genelde toplumun dilinde dolaşarak ilk yaradılışlarındaki bireyselliklerini yitirirler ve şekil, hatta konu dahi değiştirirler. Buna “folklorik oluşum” ya da “anonimleşme” (anonim olma) denilir. “Folklorik oluşum” evresini tamamlayan halk ezgilerimiz “Türk Halk Küğü”nü meydana getirirler. Bkz. Anonim. Anonim olma. Anonimleşme. Folklorik Oluşum. Türk Halk Küğü.

Fondamental:

(Fr.) Kök, temel, esas. Köklü, temelli, esaslı.

Fondamentale:

(İt., Fr.) Temel, esas, asıl.

\ Fonteyne, Frédéric:

Belçikalı film yönetmeni ve oyuncu. 9 Ocak 1968 tarihinde Uccle’de dünyaya geldi. Louvain-la-Neuve’de bulunan “Institut des Arts de Diffusion - Yayıncılık Sanatları Enstitüsü”nde film eğitimi aldı. 2020 yılında çektiği “Working Girls - Çalışan Kızlar” isimli filmi “93. Akademi Ödülleri”nde “En İyi Uluslararası Uzun Metrajlı Film” dalında Belçika’yı temsil etti. Sanatçının Kısa Filmleri: “Les Vloems” (Yazarı Philippe Blasband - 1989), “La Modestie - Tevazu” (Yazarı Philippe Blasband - 1991), “Bob le Déplorable - Acınası Bob” (Yazarı Philippe Blasband - 1993), “Bon Anniversaire Sergent Bob - Mutlu Yıllar Çavuş Bob” (Yazarı Philippe Blasband - 1998). Fonteyne’nin Uzun Metrajlı Filmleri: “Max et Bobo - Max ve Bobo” (Yazarı Philippe Blasband - 1997), “Une Liaison Pornographique - Pornografik Bir Mesele” (Yazarı Philippe Blasband - 1999), “La Femme de Gilles - Gilles’in Karısı” (2004), “Tango Libre - Özgür Tango” (2012), “Working Girls - Çalışan Kızlar” (2020).

\ Fornarelli, Kekko:

10 Ocak 1978 tarihinde İtalya’nın Bari kentinde dünyaya geldi. Üç yaşında piyano çalmaya başlayan, onsekiz yaşında ise caz küğüyle tanışan İtalyan piyanistin caz küğüne olan ilgisi bu yaşta başladı. Michel Benita, Yuri Goloubey, Benjamin Henocq, Nicolas Folmer, Eric Prost gibi birçok başarılı isimle tanışma fırsatı yakalayan Fornarelli, 2005 yılında Fransa’nın Lyon şehrine taşındı ve burada yaşadığı üç yılda Fransız piyanist Michel Petrucciani’yle birlikte çalıştı. İlk albümü “Circular Thought”u 2005 yılında, ikinci albümü “A French Man in New York”u da 2008 yılında yayımlayan Fornarelli, bu albümlerde yakaladığı başarıya rağmen kendini ve küğü daha iyi keşfetmek adına küğe bir süre ara verdi. 2011 yılında yayımladığı “Room of Mirrors”la daha farklı bir tarz yakalayan Fornarelli, bu albümde Luca Bulgarelli ve Gianlivio Liberti’yle çalıştı. Son albümü “Outrush”ı ise 2014 yılında yayımladı.

Forte:

Kuvvetli, güçlü, yüksek sesle. f  simgesi ile kısaltılarak gösterilir.

Forte-piyano (forte-piano):

Kuvvetli bir ses düzeyinden hemen hafif bir ses düzeyine düşme, gür bir sesten aniden hafifçe tınlayan bir sese geçiş. Böylesine hızlı bir ses gürlüğü (nüans) dönüşümü yapılacak notanın altında simge olarak şu kullanılır: fp

Fortissimo:

Çok yüksek sesle.  ff  simgesi ile kısaltılarak gösterilir.

Forza:

(İt.) Güç, kuvvet, takat. Kararlılık. Bkz. Forzare, forzando, sforzando.

Forzando:

(İt.) Kuvvetlendirerek.

Forzare:

(İt.) Zorlamak. Zorlayarak.

Fr.:

Fr.: Fransızca.

\ Frankl, Peter:

Macar kökenli İngiliz piyanist. 2 Ekim 1935 tarihinde dünyaya geldi. Sanatçı piyano çalışmaya Budapeşte’de bulunan “Franz Liszt Akademisi”nde Ernö Szegedi ve Lajos Hernadi ile başladı. Daha sonraki öğretmenleri arasında Leo Weiner, Zoltan Kodaly, Szabolcsi ve Antal Molnar bulunmaktadır. Öğrencilik döneminde henüz onbeş yaşında iken ilk dinletisini Budapeşte’de verdi. Yedi yıl sonra Paris’te yapılan “Marguerite Long - Jacques Thibaud Piyano Yarışması”nda birincilik ödülünü kazandı. Aynı yıl Münih’te gerçekleştirilen “Sonat Yarışması”nda kemancı György Pauk ile birlikte birincilik ödülünü aldı. 1959 yılında Rio de Janeiro’da yapılan yarışmayı da kazanan genç sanatçı ertiksel yaşamına uluslararası düzeyde yeni bir başlangıç yapmış oldu. Peter Frankl Londra’da ilk kez 1962 yılında sahneye çıktı; ilk yarıda bir Haendel ardış, bir Mozart sonat ve Schumann’ın “Sinfonik Çalışmalıkları”nı seslendirdi. İkinci yarıda ise Debussy ve Bartok’un yaratılarına yer verdi. Frankl, “Wigmore Salonu”nda aynı yılın Ekim ayında bir dinleti daha verdi ve Haydn, Beethoven, Schumann, Chopin ve Debussy’den oluşan bir izlence sundu. Bu dinletiden sonra sanatçı Londra’da yaşamaya karar verdi ve 1962 yılında bu kente yerleşti. Frankl, New York’da ilk dinletisini George Szell yönetimindeki “Cleveland Orkestrası” ile 1967 yılında verdi. Bu tarihten sonra “Berlin Filarmoni”, “Concertgebouw”, “Leipzig Gewandhaus” ve çok sayıda İngiliz ve Amerikan orkestrası ile dinletiler verdi, dünya ölçeğindeki orkestraların sıklıkla konuk olarak çağırdığı bir piyanist oldu. Sanatçı aralarında Georg Solti, Bernard Haitink, Claudio Abbado, Antal Dorati ve Erich Leinsdorf gibi önde gelen orkestra yönetkenleri ile sahnede yer aldı. Edinburg’da yapılan bir festivalde Britten’ın piyano konçertosunu yönetkenin idaresinde seslendirdi. Frankl, dünya çapında yapılan önemli festivallerde de sıklıkla yer aldı. Yalkıcı olarak dinleti vermesinin yanısıra sanatçı oda küğü dinletilerinde de çalmaktan büyük mutluluk duydu. Kemancı György Pauk ile verdiği çok sayıda resitaller dışında Pauk ve viyolonselci Ralph Kirshbaum ile birlikte bir üçül oluşturdular ve bu üçül ile çok sayıda dinleti verdiler. Peter Frankl’a 1996 yılında Macaristan hükümeti tarafından “Liyakat Nişanı” takdim edildi. 1960’lı yıllarda “Vox/Turnabout” markası için çizitler yapmaya başladı, ancak 1990’lardan sonra bir İngiliz markası olan “ASV” için kayıtlar gerçekleştirdi. Sanatçı “Vox” markası için Schumann ve Debussy’nin tüm piyano yaratılarını, bazı Chopin ve Schubert eserlerini kaydetti. Ayrıca György Pauk ile Mozart ve Schubert’in keman-piyano yaratılarını çizitledi. Debussy ve Schubert kayıtlarının bazıları daha sonra CD’lere aktarıldı. “EMI” şirketi için Frankl, Pauk ve Kirshbaum Brahms’ın piyanolu üçüllerini 1976 yılında kaydetti. 1995 yılında kemancı Kyung-Wha Chung ile Brahms’ın keman sonatlarını çizitledi. “ASV” şirketi için Bartok’un piyano küğünü bir diske aldı. “Lindsay Yaylı Çalgılar Dördülü” ile Brahms, Schumann, Dvorak ve Martinu’nun piyanolu beşillerini de kayda alan sanatçı Macar piyanist Tamás Vásáry ile Mozart’ın piyano ikillerini iki diskte topladı. Sanatçı halen “iClassical Academy” bünyesinde dersler vermektedir.

\ Fransen, Erna:

“Gymnasium”dan sonra Arnhem’de Jacques Hendriks ve Utrecht’te Herman Uhlhorn ile konservatuvarda piyano eğitimi almıştır. Genç yaşlarında çeşitli korolar çalıştırdı ve birçok çalgıcıyı yönlendirdi. Flüt sanatçısı Frans Fransen ile oluşturdukları ikiliyle düzenli olarak dinletiler vermekte ve ırlağanlara eşlik etmektedir. Erna Fransen “Zeister Küğ Okulu”nda piyano öğretmenliği de yapmaktadır. Bkz.: Hendriks, Jacques; Uhlhorn, Herman.

Fraseggiare:

(İt.) Cümle, formüle edilmiş tümce. Cümlelemek. Kısa ve uygun anlatım. Uygun bir şekilde ifade etmek. Melodiyi ayrıştırarak çalmak. Ezginin net olarak ifadesi. Cümle parçası. Deyiş, dışavurum. Fraz, ifade. Bkz. Cümle, fraz, phrase.

French-horn:

Bkz. Korno.

Freschi, Domenico:

İtalyan bağdar ve katolik rahip. 26 Mart 1634 tarihinde Bassano del Grappa’da (İtalya) dünyaya geldi. 22 yaşından başlayarak ölümüne dek Vicenza’da küğ sanatçısı ve bağdar olarak çalıştı. Bu kentte bulunan katedrale kapel yönetkeni olarak 14 Aralık 1656 tarihinde atandı. Sadece birkaç yıl sonra kutsanarak papaz oldu. Bu konumunu ölümüne dek korudu. Yaşadığı süre boyunca, bağdadığı dinsel küğler gerek bu katedralde ve gerekse de kentteki diğer büyük kiliselerde çalındı. Kilise küğcüsü ve bağdarı olarak yaptığı çalışmaların dışında Freschi etkin bir opera bağdarı olaak da tanınmıştır. 1671 yılından 1685 yılına dek yazdığı bilinen operaların sayısı toplamda 16 olup bunlardan 11’i Venedik’te bulunan opera salonlarında ilk gösterimlerini yapmış, diğer 5’i Villa Contarini’de bulunan “Piazzola Sul Brenta”da premiyer gerçekleştirmiştir. Nicolo Minato’nun cönkünü yazdığı ilk operası “Ifide Greca” 1671 yılında Venedik’te sahnelendi. İkinci operası olan “Helena Rapita da Paride” 1677 yılında Venedik’te açılışı yapılan “Teatro San Angelo”nun ilk oyunu oldu. Son operası “Gl’amori D’Alidaura”, 1685 yılında “Piazzola Sul Brenta”da yer aldı. Domenico Freschi 2 Temmuz 1710 tarihinde sonsuzluğa göç etti.

Fringe:

Kenar, çeper, kıyı anlamına gelmektedir. Saçak, perçem, saçak takmak. Kenarına iliştirmek, kenarını bastırmak. “Fringe Festivalleri” geleneği 1947 yılında “Edinburgh Festivali”ne alınmayan sekiz grubun buna tepki olarak “bir kenarda” sergiledikleri oyunlarla başlamıştır. Zaman içinde genişlemiş, büyümüş ve ilk yıl ortaya konulan “tepki” her zaman anımsatılmıştır. Bahse konu olan festivaller giderek farklı bir renge ve değişik bir kimliğe bürünmüştür. İngiltere’de yapılan “Fringe Festivalleri”nin tek değişmeyen yanı “Edinburgh Festivali” ile aynı zaman dilimi içinde yapılmasıdır. “Edinburgh Fringe”in çıkış noktası “Edinburgh Festivali”ne duyulan bir tepkinin sonucudur. Fakat bugün dünyanın pek çok yerinde “Dünya Fringe Ağı”na bağlı olarak “Fringe Festivalleri” düzenlenmektedir. “Fringe Festivalleri” esnek bir yapıya sahiptir ve her kent bağlamına göre değişiklik göstermekte, farklı ölçeklerde ve zaman dilimlerinde gerçekleştirilmektedir. “İstanbul Fringe” de benzer bir şekilde kentin dinamiklerine göre şekillendirilmiştir. “Fringe Türkiye”nin alternatif niteliğinin tiyatro alanının köklü kurum ve festivallerine bir rakip ya da diğer bir seçenek olmasından çok zaten alternatif bir alan olan tiyatro alanına eklemlenmesi düşüncesi hakim olmuştur.

\ Frisch, Max:

İsviçreli oyun ve roman yazarı, mimar (1911-1991). Oyunlarında ve romanlarında bireyin kimlik sorunlarını işleyen ünlü yazar 1947 yılında Bertolt Brecht ve Friedrich Dürrenmat ile tanışmıştır. Oyunları ve romanları ile Alman dilinde etkili olmuştur. “Andorra” ve “Yine Başladılar Şarkılarına” isimli oyunlarıyla ün kazanmıştır. Türkçeye de çevrilen “Homo Faber” isimli romanı geniş yankı uyandırmıştır.

Fugato:

Füge benzer. Füg gibi. Ancak, kendi içinde füg gibi gelişme göstermeyen bir pasaj ya da hareket. Füge benzeyen kesit. Füg gibi muvman.

Fuoco:

(İt.) Ateşli, alevli. Ateşli bir ifade ile.

\ Furtwängler, Wilhelm:

Dünyaca tanınmış Alman orkestra yönetkeni Wilhelm Furtwängler 1 Aralık 1955 tarihinde Baden–Baden’de öldü. Halbuki ölümünden birkaç gün önce yayınlanmış ajans haberleri ünlü sanatçının halen başında bulunduğu “Berlin Filarmoni Orkestrası” ile Amerika’da büyük bir dinleti dolaşısına çıkacağını bildirmişlerdi. Furtwängler yirmiyedi yıllık bir aradan sonra tüm dünyanın bir numaralı orkestrası ile Amerikalı küğseverlerin gönüllerini almaya gidiyordu. Bu gönül almanın nedeni uzun bir ayrılıktan çok, sanatçının İkinci Dünya Savaşı yıllarında bazı siyasi durumlardan yararlanması ve bu arada Nazi rejiminin oyuncağı olmasıydı. Amerikan vatandaşları çok beğendikleri ve adeta benimsedikleri böylesi bir sanatçının hiç bağdaştıramadıkları bir rejime oyuncak olmasını kabul edemiyorlardı. Ancak savaşı izleyen yıllarda gerçekleştirilen hangi ırk ve ideolojiye bağlı olurlarsa olsunlar tüm insanları birbirlerine yakınlaştırma çabaları sonucu geçmişte yapılan hatalar ve kırgınlıklar unutuldu. Furtwängler 1954 yılında “Bayreuth Şenlikleri”nde elde ettiği son başarısına Amerika gezisi ile yenilerini katacak ve bu yeni kıtada ölümsüzleşecekti. Daha önceleri küğ dünyasında salt bağdarlar ölümsüz kalabilme şansına sahiptiler; bu da ancak yazdıkları eserlerin notaları basılabilmiş ve saklanabilmişse olanaklıydı. Günümüzde artık yorumcular da daha uzun süre unutulmama şansını yakalamış durumdadırlar. Caruso ve Melba gibi sesleri, Debussy ve Paderewski gibi piyanistleri, Kreisler’in keman çalışını dinleyebiliyoruz. Bugünün gelişmiş kayıt tekniklerine dek ulaşamamış olsa da Furtwängler öncekilerden daha şanslı idi. Bizler ise hepsinden daha şanslıyız. Çünkü bütün bu büyükleri dinleyebiliyor, aralarında karşılaştırmalar yapabiliyor ve örnekler seçebiliyoruz. Bir plak şirketi Furtwaengler’in ölümü üzerine O’nun Bayreuth’da çaldırdığı Ludwig van Beethoven’in “Dokuzuncu Sinfonisi”ni küğseverlere sundu. Bu çizit büyük ustanın “Herbert von Karajan”, “Lorin Maazel”, “Carlo Mario Giulini”, “Igor Markevitch”, “Antal Dorati” gibi sanatçıların yanında önemini vurgulamaya yetmişti.

Füg:

İlk olarak yalnız başına giren bir ana konunun yer aldığı, daha sonra bu ana konuya karşılık veren konuların taklitler yolu ile birbiri ardından geldiği ve ana konu ile karşılık veren konuların geliştirimini esas alan küğsel yaratı ya da parça. Füg ikiden sekiz parta kadar olabilir, fakat genellikle dört part içermesi tercih edilir.

Fz.:

(İt.) “Forzato”nun kısa yazılış tarzı. “Birdenbire kuvvetli” demektir. Bkz. Forzato. Nota yazımında aşağıdaki sembol ile gösterilir:

fz




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5756963
Online Ziyaretçi Sayısı:18
Bugünlük Ziyaret :769

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.