Beyin Fırtınası Grubu

İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı

Temel Bilimler Bölümü

Müzik Teorisi Anabilim Dalı

Beyin Fırtınası Grubu ve Çalışmaları Üzerine

Yrd. Doç. Gülay Karamahmutoğlu ile Bir Röportaj

(*) Röportajın orijinal hali ve tamamı

Bahariye Sanat Dergisi

Gözde Çakır - Yeliz Turmuş

     Bu ayki “Bahariye Sanat Dergisi”nde bize ayrılan sayfamızda, “İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Müzik Teorileri Ana Bilim Dalı” Başkanı Sayın Yrd. Doç. Gülay Karamahmutoğlu’nun katkıları ile oluşumunu tamamlayan ve çalışmalarına devam eden “Beyin Fırtınası Grubu”nu sizlere tanıtmayı uygun gördük.

     Bize içinde bulunduğu yoğunluğa rağmen vakit ayırmaya oldukça cömert davranan değerli hocamız Yrd. Doç. Gülay Karamahmutoğlu’na öğrencileri olarak bir kez daha teşekkür ederiz.

     Sevgilerimizle…

     - Hocam, öncelikle size şunu sormak istiyoruz, “Beyin Fırtınası” nedir? “Beyin Fırtınası Grubu”nun ortaya çıkışı nasıl oldu?

     - Gülay Karamahmutoğlu: Beyin Fırtınası kavramı ve bu kavramın başlığı altında yapılan çalışmalara dünyanın pek çok yerinde rastlamak mümkün. Bilindiği gibi tartışmacı sistemin öğreticiliği oldukça fazladır. Beyin fırtınasıyla, bilgilenmenin yanında tartışma ortamı da oluşuyor. Entelektüel yaşam harekete geçiyor; çünkü birçok insan ile karşılaşıp onların bakış açıları ile farklılıkları görebiliyorsunuz. Sanatçı hayatı kendi (içinde) yaşadığı şekli ile yansıtır; öğrencilerimizin de Konservatuvar’da eğitim alan yaratıcılık potansiyeline sahip bireyler olduklarını düşünürsek, bu seminerlerle öğrencilerimizin kendilerine çizecekleri yönde bir katkıda bulunmak, farklı bakış açıları ile beslenmiş yepyeni perspektifler sunmak, düşüncelerini düzgün ve doğru bir şekilde sözel düzeyde de ifade edebilmelerini sağlamak en başlıca hedeflerden bir kaçını oluşturuyor.

     İnsan tek başına bir şeyleri bilebilir, ama bunu doğru ifade edebilme noktasında yetersiz kalabilir veya düşüncelerine destek bulamadığını düşündüğü için bildiklerini açıklamaktan çekinebilir. “Beyin Fırtınası Grubu” aynı ve farklı disiplinlerdeki bireyleri bir araya getirerek ortak bir tartışma platformu yaratıp bilgi alışverişi ile yeni ve geniş gözlem alanları oluşturmaya, katılımcıların doğru ifade biçimleri edinmesine, hem bilimsel hem de sanatsal alanda birbirlerinden esinlenmelerine yardımcı olan, kişilerin analitik ve evrensel düşünme gibi yetenekleri ile bireysel gelişimlerine zemin hazırlayan bir çalışma olarak düşünüldü. “İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı”nda böyle bir tartışma ve paylaşma ortamı ile bir grubun oluşması, benim ve “Temel Bilimler Bölümü Müzik Teorisi Anabilim Dalı” öğrencilerinin ortak fikriydi. Özellikle son üç senedir bölümümüz bünyesinde bir anabilim dalı açıldığından beri (daha önceleri Türk Halk Musikisi ve Türk Sanat Musikisi olmak üzere iki anasanat dalı vardı) öğrencilerimizin de bu vizyona sahip çıktıklarını gözlemledik. Özellikle sadece icra değil, bunun yanı sıra müziği anlamlandırma konusundaki duyarlılıkları ve bu konuya felsefi yaklaşımları bizi bu tarz çalışmalara yönlendirdi. Derslerimde hiçbir zaman “hep ben anlatayım, karşımdaki dinlesin” gibi bir kural yoktur; öğrencilerimin de çok iyi bildikleri gibi, aksine genelde öğrencilerin katılım ve konular hakkındaki eleştiri ve gözlemlerine, yeni fikirlerine açık bir yaklaşım içerisinde olmaya özen gösteririm. Bu, öğrencilerin dersten sıkılmamalarını sağladığı gibi, ezbere dayalı olmak yerine hep birlikte düşünerek öğrenim görmelerini olanaklı kılmaktadır. İşte benim bu yaklaşımıma öğrencilerimizin talepleri de eklenince, “Beyin Fırtınası Grubu” oluştu.

     İlk toplantımıza katılarak bizlere en başından itibaren devamlı destek veren Sayın Prof. Dr. Edip Günay’ın seçtiği “Post Prodüksiyon” konusu üzerinde durulmuştur. Toplantının sonunda Prof. Dr. Edip Günay tarafından verilecek olan “Müzik Dinlemek” konulu seminerin düzenlenmesi kararı alınmıştır.

     - Seminerlerden nasıl haberdar olunuyor, duyurular nasıl yapılıyor?

     - Gülay Karamahmutoğlu: Toplantılarımızı genelde internet üzerinden farklı yazışma gruplarıyla duyuruyoruz. Bunun dışında, tamamen kendi olanaklarımızla hazırladığımız ilanlar yoluyla ilgililere ulaşıyoruz. Bölümü Başkanı Sayın Doç. Nilgün Doğrusöz ile birlikte düşündüğümüz ve oluşturduğumuz akademik üyeler ve öğrenciler için iki adet yazışma grubumuz var (Temel Bilimler Akademik ve Temel Bilimler Bölümü Öğrenci Yazışma Grubu). Bu elektronik yazışma ve iletim gruplarından da yararlanıyoruz.

     - “Beyin Fırtınası Grubu”nun oluşumunda sizin organize ettiğiniz “Öğrenci Eğitim Seminerleri”nin etkisi oldukça fazla gibi görünüyor. Bu seminerler sayesinde öğrencileri hem birbirleriyle hem de hocalarıyla buluşturarak ilerideki mesleki yaşamlarında işlerine yarayabilecek birçok bilgi ve fikir edinmelerine aracı oldunuz. Bize geçen yıl “İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Temel Bilimler Bölümü Müzik Teorisi Anabilim Dalı”nda başlayan ve hızına hız katarak devam eden bu eğitim seminerlerinden biraz bahsedebilir misiniz?

     - Gülay Karamahmutoğlu: Geçen sene “Müzik Teorileri Anabilim Dalı” Başkanlığı görevine yeni atanmıştım ve kendi elimdeki cevherin nasıl olduğunu bildiğim için öncelikle bunu değerlendirmeye çalıştım. O sebeple geçen sene sadece kendi bölümümüzde uygulanan “Eğitim Seminerleri” düzenlendi. Hemen devamında ise bölüm öğrencilerinden gelen talepler ve hocalarımızın bu taleplere olumlu yaklaşımları ile “Temel Bilimler Bölümü” Başkanı Sayın Doç. Nilgün Doğrusöz’ün de desteği neticesinde grubun oluşum süreci hızlandı.

     “Eğitim Seminerleri”ne sadece okulumuzun hocaları değil, dışarıdan da birçok sanatçı ve bilim insanı katıldı ve öğrenci profilimizi çok beğendiler, bu konuda çok övgü aldık. “Eğitim Seminerleri”mize gerek hocalarımızdan ve gerekse araştırmacılardan, bilim insanlarından, sanatçılardan çok destek geldi, ilk aklıma gelenler arasında en başta Sayın Prof. Dr. Edip Günay olmak üzere; Ozan Yarman, Vural Yıldırım, Tarkan Koç, Ali Eral, Yrd. Doç. F. Cengiz Ünal, Yrd. Doç. Dr. Recep Uslu, Doç. Songül Ata, İrfan Kurt, Erol Aktı, Alp Özeren ve Ahmet Emre Çelik’i sayabilirim.

     Örneğin; seminerlerin “Yeni Yaklaşımlar” başlıklı dizisine katılan Sayın Ozan Yarman “Türk Müziği Ses Sistemi”nin gelişimine yardımcı olabilecek yeni bir yaklaşımla 79 sesten oluşan kanun ve bunun dijital boyutu hakkında bilgi vermiş, projesini bizlerle paylaşmıştır. Bana göre Sayın Yarman’ın en önemli özelliği, müzik eğitimini yurdumuzda almadığı halde Türk Müziği’ne gönül vererek doktorasını burada yapmış olmasıydı. Ben bir seminer rica ettim, kendisi iki seminer önerdi. Katılımı çok yararlı oldu.

     Yine “Yeni Yaklaşımlar Dizisi”nde seminer veren bir diğer konuk Ahmet Emre Çelik ise, “Türk Müziği Tarihi”nin en temel sorunlarından biri olan “Dönemsel Sınıflandırma” sorununa değinmiştir. Yine “Yeni Yaklaşımlar Dizisi” seminerlerine konuk olan Sayın Alp Özeren tarafından “Müzik ve Müzikçi Bağlamında Müzik-Medya Okuryazarlığı” başlıklı bir sunum yapıldı. Süre olarak birbuçuk saat düşünülmüştü ancak, katılımcıların yoğun ilgisi ve Sayın Özeren’in yoğun coşkunlukta süren sunumu ile seminer, dörtbuçuk saat sürdü. Öğrenciler arada derslerine gidip sonra ders çıkışı yine gelerek katılıma devam ettiler.

     “Beyin Fırtınası Grubu”nda görüşülüp kararlaştırılan seminerlerin “Beyin Fırtınası” başlıklı dizisine Sayın Vural Yıldırım ve Sayın Tarkan Koç geçen yıl “Müzik ve Hiçlik”, bu yıl ise “Müziğin Nesnesi” konulu çalışmaları ile konuk oldular. Bu her iki seminer de tam bir “Beyin Fırtınası” yaşanarak geçti ki öğrencilerimizin en çok istediği, belki de ihtiyaç duyduğu bu idi. Umarım ilerleyen günlerde de birlikte çalışma imkanları buluruz.

     - Bizim de değerli “Bahariye Sanat Gazetesi” okuyucularıyla buluşmamıza aracı olan kişi bu seminerler vesilesi ile tanıştığımız Sn. Vural Yıldırım’dır. Biz de kendilerine sevgilerimizi ve saygılarımızı bir kez daha iletiyoruz. Bu seminerler karşılığında katılan konuklar herhangi bir ücret alıyorlar mı? Dinleyici olarak katılım serbest mi?

     - Gülay Karamahmutoğlu: Hayır, seminerlere konuk olan hiçbir konuşmacı herhangi bir ücret almıyor, öyle bir talep dahi gelmedi. Bu çalışmalar tamamen özveri ve aşk ile yapılan çalışmalar. Bizler sadece bilim ve sanat adına bireysel ve sonrasında toplumsal bir gelişim sağlama yolunda küçük bir adım da bizlerden gelsin istedik. Öğrenciler, konuklar ve düzenlediğim her etkinliğe bizzat katılmaya özellikle özen gösteren ben, tamamen bu çalışmalar için ek vakit yaratıyor ya da boş vakitlerimizi değerlendiriyoruz. Seminerlerimize, toplantılarımıza katılım serbesttir. Önceleri sadece “Temel Bilimler Bölümü” için düzenlenmekteydi, ancak diğer bölümlerdeki öğrencilerimizin bu konuda yoğun sitem ve talepleri oldu. Odama gelerek kendilerinin de bu seminer ve toplantılara dahil olmak istediklerini belirttiler. Ben de severek kabul ettim, açıkçası ne seminerlerin ne de “Beyin Fırtınası Grubu” toplantılarına diğer bölümlerden bu kadar çok ilgi olacağını düşünmemiştik. Dahası seminerlere başka okullar ve değişik meslek gruplarından meraklı kişiler de geldiler. Hatta iki seminerimize Adapazarı’ndan kalkıp gelen kişiler oldu. Zaten en başta da yola bunun için çıkmıştık; aynı ve/veya farklı alanlarda, ortak ve/veya farklı düşüncelere sahip kişilerin bir araya gelerek akademik ve düzeyli bir ortamda tartışmaları, bilgi ve fikir alıverişinde bulunmaları ve bu sayede tanışarak iletişim içinde olmaları... Seminerlerin sonuçları bakımından hem kendim hem de öğrenciler adına mutlu olduğumu belirtmek isterim.

     - Gülay Hocam, bu hoş sohbetiniz için ve bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür eder, “Beyin Fırtınası Grubu” çalışmalarında başarılar dileriz.

     - Gülay Karamahmutoğlu: Ben de sizlerin şahsında “Bahariye Sanat Dergisi”nde çalışan ve emeği geçen herkese ve tabii sizlere, bu röportajla çalışmalarımızı tanıtma olanağı sağladığınız için teşekkür ederim.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5798672
Online Ziyaretçi Sayısı:35
Bugünlük Ziyaret :1268

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.