Zafer Yümlü ile Yapılan Söyleşi

    Zafer Bey, 24 Kasım 2008 günü atölyeme şeref verdi. Kültürlü, mütevazı ve insancıl halleriyle Türkiye'de ve İzmir'de müzik sanatının gelişimine değindi. İnsanlarımızdaki estetik eksiklikten, sanata değer verilmemesinden üzüntü duyarak bahsetti. Her cümlesinde, insanlar arasındaki sevgisizliği  vurguladı. Sanat derken, insanı insan yapan değerlerden bahseder olduk. Ben çaylarımızı koymaya giderken, öğrencim Meltem’e bir canlının diğer canlıyı sevmesinin güzelliğini, kedisi Rukiye’nin evlerinde nasıl sevgi ürettiğini anlatıyordu... Kültürle yoğrulmuş, alanında kendini kanıtlamış bir genç insan, Zafer Bey. Sizlere sayfalar dolusu uzun ve sıkıcı bir röportaj sunmak yerine, parantez içinde saklı yaşam gerçeklerini özetle seslendirip sorularımı daha sonra sormayı düşündüm. Meltem'le birlikte çok keyif aldığımız bu sohbette sizlerin de aynı keyfi alarak, değerli sanatçıyı tanıyacağınıza inanıyorum: Zafer Yümlü, 1990 yılında "Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı"na girerek Doç. Ferhat Güneri’nin korno öğrencisi olmuş. 1994-1998 arası Ertuğrul Karamenderes ile "Rus Ekolü" üzerine çalışmış. 1997’de bir dizi dinleti için gittiği Fransa'da Prof. Charles Lecomte ile, 2000 yılında ise "Cenevre Konservatuvarı"nda Prof. Gregory Cass ile çalışmış. 1995-2001 arasında İzmir, Çukurova ve Bursa Senfoni Orkestraları'nda konuk sanatçı olarak yer almış. 2002'de İzmir'de bir ilki gerçekleştirerek "Çoksesli Dünya Şarkıları Topluluğu"nu kurmuş. 2004 yılında ulusal ve uluslararası çoksesli müzik alanında konserler vererek toplumu bilinçlendirmek amacında çaba harcayan "Ensemble Feverish Music Topluluğu"nu kurmuş. Yümlü, 30 Haziran–2 Temmuz tarihleri arasında yapılan "Dornbirn Horntage 2006" etkinliğine konuk sanatçı olarak davet edilmiş. Halen genel koordinatörü olduğu bu toplulukta konser çalışmalarını sürdüren sanatçının Almanya'da yayınlanmış "Dört Korno için Anadolu Ezgileri" adlı bir kitabı bulunmaktadır.

     Nurşen Görşen – Merhaba Zafer Bey, bize sizden,  çocukluğunuzdan bahseder misiniz?

     Zafer Yümlü – İzmirliyim. Şirinyerli. Şirinyerin daha bu kadar betonlaşıp göç almadığı, insanların yolda birbirine selam verdiği günlerde doğdum. Ailelerin topluca açık hava sinemasına ve pikniklere gittiği, Pazar sinemalarının kahvaltı masasında ailecek beklendiği, çocukların uçurtma uçururken yakından geçen kara trene el salladığı günlerde geçti çocukluğum.

     Nurşen Görşen – Müziğe ilginiz, yönlenişiniz nasıl oldu?

     Zafer Yümlü – Ben üç kuşaktır İzmir basınına emek vermiş bir ailenin en küçük ferdiyim. Çok sosyal bir ilk ve orta öğretim dönemi geçirdim. Okuyan, düşünen, araştıran ve yargılayan espiritüel bir çocukluktu benimkisi. İlkokuldan beri müziğe olan ilgim öğretmenlerimin dikkatini çekerdi. Kültür derslerine ilgim hep fazlaydı zaten. Tarih, Edebiyat v.s... Yazılı basının yanında bireysel araştırmalarla toplumu inceleme fırsatı buldum. Ortaokul yıllarında müziğe olan ilgi ve yetenek artık tüm dersleri ikinci plana bırakmıştı. Öğretmenlerimin tavsiyesi ile ailem konservatuvarda eğitim almam konusunda yönlendirildi. Ve çalışmalarıma başlayarak bu okyanusa girdim.

     Nurşen Görşen – Ensemble Feverish Music nasıl oluştu?

     Zafer Yümlü – Ensemble Feverish bir grup idealist sanatçının elele vermesiyle oluştu. Sistemdeki çıkmazların farkında olan, realist, çalışkan, yüreği insan sevgisiyle dolu profesyonel sanatçıların altında buluştuğu bir çatı oldu. Sanatın toplum için gerekliliğini bilen, halkın cahil bırakılmasının doğurduğu acı sonuçları görebilen, Anadolu'nun kültürel zenginliğinden güç alan kişiler bu çatı altında toplandı. 2004'ten bu yana çalışmalarını sürdüren topluluğumuz yaptığı çalışmalarla İzmir'in dünyaya açılan bir kültür penceresi oldu. Günden güne büyüdü. Şu an bünyesinde dünya çapında sanatçılar ve topluluklar olan bir ajans halinde "Ensemble Feverish Music Uluslar arası Kültür Ajansı"... Öğrenciler yetiştirdik, konserler, seminerler verdik, kitaplar yazdık. Pek çok sempozyum ve festivale davet edildik. Ve durmaksızın çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Zafer Yümlü ile Yapılan Söyleşi - Fotoğraf No. 1

     Nurşen Görşen – İzmir'de sanatı nasıl değerlendiriyorsunuz?

     Zafer Yümlü – Doğrusunu söylemek gerekirse zayıf. Çok geri kalmışız. Bunda sistemdeki bozuklukların ve yerel yönetimlerin hatalarının payı büyük. Sanat ve toplum bağlantısı, sanatın topluma olan katkıları hep ikinci plana itilmiş. Sanat eğitimi bir rant kapısı görülerek yanlış yöntemlere sapılmış, popüler kültürün esiri olunmuş. Halk bilgilendirilmemiş. Avrupalı İstanbul dışındaki şehirlerimizi pek bilmiyor zaten. Engin bir levanten kültürü olan, içinden sayısız besteciler, ressamlar, heykeltraşlar çıkartmış bir liman şehrinin kültür ve sanatta markalaşması yerine bu halde olması çok üzücü.

     Nurşen Görşen – Dar anlamda İzmir ve ülkemiz için sanatsal gelişmeleri nasıl buluyorsunuz?

     Zafer Yümlü – Ne yazık ki ülkemiz şu an 1930–40'lı yıllardan bile kültürel olarak geri durumda. Bunda köy enstitülerinin kapatılmasının da büyük payı var. Özellikle son otuz kırk yılda kültürel yozlaşmada doruk noktaya ulaşılmış. Bilimsellik ve evrensellikten uzak eğitim ve kültür politikaları ülkeyi bu hale getirmiş. İnsanlar beyinleri uyuşturulmuş bir halde ve mutsuz. Bunda ekonominin yanında diğer faktörleri de görmeli. Sanatla uğraşmak boş şey olarak görülüyor toplumda. Atatürk Türkiye’sinde bu çok acı. Sanat halka benimsetilmek yerine dar çerçevede kalmış. Ben İzmir’deki sanat olaylarının çok dar çerçevede olduğunu düşünüyorum. Böyle bir şehirde sadece bir senfoni ve opera olması, yapılan sanat aktivitelerinin dar kapsamlılığı üzücü.

     Nurşen Görşen – Neler yapılmalı?

     Zafer Yümlü – En başta gerçekçi olmalı. Sanat topluma yayılmalı, toplum bilinçlendirilmeli. İlköğretimde kültür ve sanat derslerine özel ağırlık verilmeli. Yapılan etkinlikler toplumu kucaklamalı. Ülkemizin en büyük sorunu cehalet çünkü. Şekle ve ticari zihniyete bağlanmadan halka doğru eğitim ve kültür verilmeli. Avrupa hayranlığı yerine kültürümüzü onlar gibi nasıl geliştirmemiz ve kültürümüzü tanıtmamızın yolları aranmalı. Toplum bilinçlendirildikçe doğru sanata talep artacak bu da daha çok kültür merkezi, opera ve senfoni orkestrasına, yeni bestelere, yeni sergilere, dünya çapında festivallere yol açacaktır. Sanatçılarımıza istihdam fırsatı doğacaktır. İnsanlar sanatın her türünde kalite arayacaktır.

     Nurşen Görşen – Siz yapabildiklerinizi yeterli buluyor musunuz?

     Zafer Yümlü – Hayır, asla. Ama en azından İzmir'de doğru bir şeyler için çaba harcıyoruz. Yaptıklarımızla yetinmeyip hep daha iyisi için çaba harcıyoruz. Biz çalışmalarımızı elli yıl sonrası için yapıyor, insana yatırım yapıyoruz. Çünkü bu ülke için yapılan yatırımların en değerlisidir. Konserlerimizdeki seyircini tepkisi, öğrencilerimizin başarısı doğru yolda olduğumuz konusunda bize mutluluk veriyor.

     Nurşen Görşen – Bir müzik eğitmeni olarak, Türkiye'de müzik eğitimine nasıl bakıyorsunuz?

     Zafer Yümlü – Maalesef sistem hatalarla dolu. Anti sosyal ve psikolojisi bozuk bir nesil yetişiyor ve bu her saniye daha da kötüye gidiyor. Sanat eğitimi milli eğitimde ikinci plana itilirken özel kurumlarda da rant kapısı olarak görülerek popülizmin kurbanı edilmiş. Bilimsellikten ve evrensellikten uzağız. Kendi tarihimize, kültürümüze yabancı kalmışız. Onu geliştirmek yerine Avrupa hayranlığıyla kendi kendimize düşman olmuşuz. Kendimizle barışık değiliz Konservatuvarlarımız işsiz yetiştiriyor. Geçtiğimiz aylarda İstanbul’da katıldığım "4.Müzik Eğitimcileri Sempozyumu"nda salonun yarısından fazlası boştu. Sorun çok, biliniyor, çözüm belli ama hareket yok. Birlik olup çözüm üretmek yerine hep çözümsüzlüğe gidiyoruz.

Zafer Yümlü ile Yapılan Söyleşi Fotoğraf No. 2

     Nurşen Görşen – Konser ve eğitim çalışmalarınız dışında başka etkinlikleriniz varmı?

     Zafer Yümlü – Ayda bir öğrencilerin,veliler,sanatçılarımız ve dostlarımızın katıldığı buluşma yemeklerimiz oluyor. Ayrıca çeşitli kültür turları da gerçekleştiriyoruz.

     Nurşen Görşen – Zafer Bey bize zaman ayırdığınız ve söyleşimiz için size çok teşekkür ediyorum. Şahsınızda tüm Ensemble Feverish Music üyelerine başarılar diliyorum.

     Zafer Yümlü – Ben de çok teşekkür ederim. Tüm sanatseverleri etkinliklerimize bekliyoruz. Etkinliklerimiz hakkında bilgileri www.efm.gen.tr adlı internet sitemizden, Facebook’taki “Ensemble Feverish Music Dostları” grubundan ve 0 (232) 374 72 87 numaralı telefon ile ensemblefeverish@gmail.com adresinden edinebilirsiniz.

     Bu söyleşi http://www.sanatdergi.com isimli web sitesinin 24 Kasım 2008 tarihli ilk sayısında yayınlanmıştır.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5788832
Online Ziyaretçi Sayısı:23
Bugünlük Ziyaret :723

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.