Söyle Diğerleri Boşa Uğraşmasın, Yazın Albümünü Ben Yaptım!
Ozan Doğulu’nun (38) müzisyenliği tartışılmaz. Yıllardır dev isimlerin albümlerinde düzenlemelere imza attı. Orkestra şefliği ve prodüktörlük yaptı. Bir süredir de Türkiye’nin en ünlü gece kulüplerinde ve partilerinde DJ performansları sergiliyor ve sonunda bunları bir albüme dönüştürdü. 15 Haziran’da çıkacak çalışmanın adı 130 bpm. Ama aklınıza klasik bir DJ albümü gelmesin. Doğulu için Tarkan, Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Mustafa Ceceli ve Kenan Doğulu gibi isimler ücret almadan stüdyoya girdi.
O’nun düzenlediği şarkıları yeniden söyledi. Sıla bu albüme özel “Alain Delon” adlı hareketli, esprili bir şarkı yazıp okudu. “Müziğin kölesiyim” diyen Ozan Doğulu’yla Arnavutköy’deki ofisinde buluştuk. Saba Tümer’den daha güzel kahkalar atarak yeni albümünü anlattı ve iddialı konuştu: “Yazın şarkısını bilemem ama ben yazın albümünü yaptım. Söyle diğer arkadaşlara boşuna uğraşmasın.”
- Siz şimdi orkestra şefi mi, DJ misiniz?
- Ben bir müzik prodüktörüyüm ve müziğin her alanında varım. Bu işlere piyano çalarak başladım. Ardından konservatuvara girdim. İlk olarak klavyecilik yaptım. Sonra aranjörlük geldi. Sekiz sene önce de arkadaş partilerinde DJ’lik yapmaya başladım. Aslında gittiğim mekanlarda çalan müziklerin bana hitap etmediğini düşündüm. Miksler daha güzel olabilir, mantığından yola çıktım. Ve sıfatlarıma bir yenisini daha ekledim.
- Peki bu işi bir albüme dönüştürme fikri nasıl çıktı?
- Hep stüdyoda kalıp işin üretim tarafında olmayı tercih ettim. Ama sonra düşündüm de çalacak çok fazla Türkçe parça yok. Eskilere gidince soundlar eskiye dönüyor. İlk remiksimi de 17 yıl önce yapmış biri olarak işlerimi bir çatı altında toplarsam daha çok kişiye ulaşır ve ilgi çeker diye düşündüm.
- Albümün ismi 130 bpm. Şarkıların temposunu kastediyorsunuz herhalde?
- Biraz önce annem aradı “Bu ismin anlamı ne?” dedi. Aslında benim için çok anlamı var. Öncelikle dediğiniz gibi şarkının temposu anlamına geliyor. Bu dans şarkıların ortalama ritmi. Aynı zaman kalp atışları da bpm ile ölçülüyor. Kalbin heyecanlı bir ritimde attığını gösteriyor. Bir de hayatımın her yerinde 13 rakamı karşıma çıkıyor. Bu da tesadüf.
- Albümün çıkış şarkısı Sıla’nın söylediği Alain Delon. Şarkının bir uçuş sırasında ortaya çıktığı doğru mu?
- Evet. ABD’ye giderken uçakta daha sözleri yokken müziği besteledim. Bu yüzden de adını Lufthansa koymuştum (gülüyor). Sonra Sıla müziği çok beğendi ve sözleri yazdı.
- Şarkıda anlatılan “Alain Delon” siz misiniz?
- Yok o ben değilim! Klipte bile başka biri Alain Delon olacak.
- Albümdeki 12 şarkıyı nasıl seçtiniz?
- İlk birkaç şarkı kendiliğinden oluştu. Örneğin Ajda Pekkan’ın söylediği “Bir Garip Yolcuyum” şarkısını çok seviyorum. Eski kayıdıyla bu şarkıya bir remiks yapıp kulüplerde çalmaya başlamıştım. Bunu albüme koymak istedim ve Ajda Pekkan yeniden okudu.
- İstediğiniz ama albüme girmeyen bir şarkı var mı?
- Michael Jackson’ın bir şarkısını bizim için 50 Cent’le çalışan G-Unit ekibinden bir şarkıcı yeniden söyledi. Ama Jackson vefat edince izin alma sürecimiz uzadı. Varisleriyle halen görüşüyoruz.
- Piyasada bir sürü DJ albümü varken neden sizinkini dinlesinler?
- Ben bu albüme DJ değil, dans albümü demeyi tercih ediyorum. Şarkının orijinalini alıp altına bir ritim koyup bu işi yapmadım. Albümdeki isimler, şarkıların yeni versiyonlarını yeniden stüdyoyaya girerek okudu. Bunlar çok kıymetli şeyler.
Çok Hareket Ettin, Dur Diyorlar
- Siz senenin belli dönemlerinde partiler yapıyorsunuz. Bu işin bir mevsimi falan mı var?
- Evet. Yılbaşından Mayıs’a kadarki dönemde DJ’lik yapmayı seviyorum.
- Niye o tarihler?
- Çünkü Mayıs’tan itibaren konserler başlıyor. Ama kışın havalar kötü olduğu için stüdyoya kapanıyorum. Haftada bir gün bir yerde eğlenmek ve çalmak işime geliyor.
- Peki konser mi DJ performansı öncesi mi kalp atışınız hızlanıyor?
- Sanırım DJ kabininde yalnız olduğum için oranın heyecanı başka oluyor.
- Orkestra şefleri dinleyicilere uzak durur. DJ’lik sizi insanlara yakınlaştırdı mı?
- Ben aslında sosyal bir adamım. Bu sıfatla birlikte farklı bir tarafım gözükmeye başladı. Bir de düşün ki sen bile orkestra şefiyle ya da aranjörle neyi ne kadar konuşursun?
- DJ’ler kabinde havalı duruşlarıyla biliniyor. Siz nasıl olacaksınız?
- Benim giyim tarzım kot tişört. Takım elbise insanı değilim. Özel bir şey olmayacak.
- Orkestra şefiyken yapamadıklarınızı kabinde yapıyor musunuz? Örneğin dans ediyor musunuz?
- Keyfim olduğu zaman kabinde çok hareketliyim. Bana “Kabinde çok hareket ediyorsun, çok zıpladın dur” dedikleri bile oluyor.
Şimdiye Kadar Ben Çaldım Onlar Söyledi
- Albümde şarkı söylemiyorsunuz. Sesiniz kötü mü?
- Aslında fena değil. Açıkçası bu stüdyoda kimlere neler yaptık! Ben bir şarkı söylersem hepsinden güzel bile olabilir. Ama sevmiyorum.
- Neden acaba? Kardeşiniz işin o kısmıyla ilgilendiği için mi?
- İşin derinliğini bilemiyorum tabii. Ama beş yaşından beri ben çalarım, Kenan söyler. Ben çalarım Sezen Aksu, Ajda Pekkan söyler. Zaman zaman vokal yaptığım oldu. Albümde de bir iki şarkıda esprili vokaller yaptım.
- Bence birkaç yıl sonra şarkı da söylermişsiniz gibi bir havanız var...
- Büyük konuşmamak lazım. Şu an için şarkıcı değilim. Ama kısmet. Bu yüzden üç sene sonra falan şarkı söylersem, niye söyledin deme bana (gülüyor).
Hürriyet Gazetesi – 29.05.2010, Cumartesi
