Durmuş Ali Özkale - Güz Ömrüm
(*) Yokluğunun ayak sesleri geziniyorken
(**) Hicaz kaldırımlarda
(***) Sokaklar sessizlik kaynıyordu
(****) Hüzzam bir şarkıyı besteliyordu gidişin
(*****) Yankısı uçurumlardaydı yapay sevincin
(******) Beni çağırıyordu uzaktan
(*******) Gizli bir ses, solgun yansıma
(********) Tınısında bayrak bayrak elveda
(*********) Coşuyordu umut gülleri sanal sesinle yeniden
(**********) Segah çağrısı
(***********) Erguvan bir güfteyi besteliyor güz ömrüm
Yokluğunun ayak sesleri geziniyorken
Hicaz kaldırımlarda,
Sokaklar sessizlik kaynıyordu.
Sarkıyordu dallardan
Ayrılık sarısı hüzünler...
Hiçbir em kar etmiyordu yalnızlığıma,
Düşüp ardıma habire geliyordu sensizlik,
Hüzzam bir şarkıyı besteliyordu gidişin,
Birden eylül oluyordu sonyazlı günler,
Akşam oluyor,
Kan doluyordu pembe ufuklara...
Bire kırk hüzün veriyordu
Acılarla suladığın gönül bahçem.
Yankısı uçurumlardaydı yapay sevincin.
Beni çağırıyordu uzaktan
Gizli bir ses, solgun yansıma,
Tınısında bayrak bayrak elveda...
Birgün mutlaka'lı düşler ekliyordum
Yorgunluğuma.
Boş kırbamı dolduruyordum
Kar beyazı yüzünle sonra,
Coşuyordu umut gülleri sanal sesinle yeniden,
Sevinç denizlerine yol alıyordu yaş(s)lı teknem...
Geldin,
Leylak rengi sevincim tin atlasımda boy boy,
Gönül ekranımda umudum: nar çiçeği kırmızı.
Alevledin içimdeki sönmüş ateşleri yeniden,
Öğüttün yalnızlığımı büyülü göz değirmeninde...
İçimde ilkyaza boyanmış levent bir kavuşma
Var şimdi.
Çiçekliyor dünyamı yeniden bir aşkın
Segah çağrısı,
Erguvan bir güfteyi besteliyor güz ömrüm...